Sağlığınız için Türk ayakkabısını seçin

Çetin, yaptığı açıklamada, tüketicileri ayakkabı satın alırken dikkat etmesi gereken hususlar konusunda uyararak, ucuza satılan ayakkabılara rağbet etmemeleri gerektiğini bildirdi.

Türkiye'nin her yıl yaklaşık 56 milyon çift ayakkabı ithal ettiğini açıklayan Çetin, "İthal edilen ayakkabıların yüzde 85'i Çin, Endonezya ve Vietnam'dan geliyor. Kaliteleri çok kötü olan bu ayakkabılar Türk ayak yapısına ve sağlığına uygun değil, bunların hepsi gerekli denetimlerden geçemiyor. Uzakdoğudan gelen ayakkabıların, ayak yapısına uygun olmadığı için özellikle ayağı sıkma, insanda stres, bel ve baş ağrısı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verdiğini yaptığımız araştırmalarda görüyoruz" diye konuştu.

Gümrüklerde belirli testlerin yapıldığını ancak 2012 yılında özellikle Ekonomi Bakanlığının yurtdışından gelen ürünler üzerinde yaptığı araştırmada kanserojen maddenin en çok tespit edildiği ürünün ayakkabı olduğunu anımsatan Çetin, şunları kaydetti:

"Gerçekten nihai tüketicinin ayakkabı alırken çok dikkat etmesi gerekiyor. Ayakkabının altının, üstünün ve içinin ne olduğunu bilmesi gerekiyor. Ayakkabı tanıtım kılavuzları var. Yani bu kılavuz aslında ayakkabının altının, üstünün, içinin ne olduğunu ve ayakkabıların üzerinde bulunan etiketlerde yer alan ibarelerin ne anlama geldiğini belirten bir şema ve mağazalara asılarak, müşterinin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Tüketicilerin ayakkabı tanıtım kılavuzlarının olmadığı ayakkabıları kesinlikle almamaları lazım. Bu da zaten mağazalarda olması gereken bir mecburiyet. Maalesef bugün baktığımız zaman özellikle büyük markaların çoğunda, ayakkabı satan mağazalardan ziyade giyim satan mağazaların çoğunda bu levhalar yok ve ayakkabıların bazılarında da içinde bulunması gereken ufak ibarelerin olmadığını gözlemliyoruz."

"Bugün 10 liraya satılan bir ayakkabının 10 liraya mal olması imkansız"

Tüketicilerin ayakkabı alırken söz konusu ibarelere bakması gerektiğine dikkati çeken Çetin, "Ayakkabıyı eline aldığı zaman da kalitesini hissedebilmesi lazım. Bugün 10 liraya satılan bir ayakkabının 10 liraya mal olması imkansızdır. Çünkü tabanda ve üzerinde kullanılan deri hammaddesi de dışarıdan geliyor. Biz, yüzde 40 ham deri kullanıyoruz. Alt tabanında da yüzde 100'ü petrol ve petrole dayalı olduğu içinde tamamı yurtdışından geliyor sadece burada kimyasallarla birleştirilerek taban haline getiriliyor. Bunların da aşama aşama yapılan testleri var. Keşke imkan olsa da testlerin yapıldığı laboratuvarın belgelerini müşteriye sunabilseler. Bu sunulduğu zaman Türk halkının kalitesiz ayakkabı giymesi engellenebilir" ifadelerini kullandı.

Türk ayakkabısının bin 200 yıllık bir tarihçesi olduğunu vurgulayan Çetin, şöyle devam etti:

"Ayakkabı sektörü ülkemizde çok gelişmiş bir sektördür. Türk halkının yerli ayakkabıyı tercih etmesi kendi menfaatleri, sağlığı ve maddiyat açısından çok önemli. Türkiye'de üretilen ayakkabıların tamamı insan sağlığına uygun. Yurtdışından gelen petrole dayalı malzemelerde zaten teste tabi tutulduğu için üretici açısından da son dönemlerde yapılan iş güvenliği, iş sağlığı bu gibi etkenlerle birlikte ülkemizdeki üretim tesislerinden çıkan ayakkabılar Türk halkının ayak sağlığı için Türk ayakkabısını tercih etmesini istiyoruz."