Zeybekçi: Bunlar sığ bir çalışmanın sonuçları

Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarının tam Türkiye'yi yansıttığını söyleyemiyoruz. Sığ bir çalışmanın sonuçları olarak görüyoruz bunları" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 08 Mayıs 2014 15:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Zeybekçi: Bunlar sığ bir çalışmanın sonuçları

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Gerek OECD, gerek IMF'nin veya da bazı derecelendirme kuruluşlarının Türkiye için yaptıkları açıklamaların açıkçası tam Türkiye'yi yansıttığını söyleyemiyoruz. Maalesef yeterli bir incelemenin, derinlemesine olan bir incelemenin sonuçları olduğunu söyleyemiyoruz. Sığ bir çalışmanın sonuçları olarak görüyoruz bunları" dedi.

Zeybekci, JW Marriott otelde Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Yüksek İstişare Konseyi Toplantısına katıldı.

Demir çelikle ilgili sektörün önde gelen isimleriyle bir araya gelerek sorunlarını dinleyeceğini belirten Zeybekci, bu sektöre yönelik bir metodoloji eksikliği bulunduğunu, bunun bir an önce belirlenmesi gerektiğini vurguladı. "Bizim söylediklerimiz illa mutlak doğru değildir. Bu doğrular üzerinde birlikte uzlaşacağız" diyen Zeybekci, Türkiye'nin demir çelik sektöründe 8. sırada bulunduğunu, bunu daha ileri seviyelere çekmeyi hedeflediklerini söyledi.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Zeybekci, "OECD Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü. Orta Vadeli Planda bir revizyon düşünülüyor mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Gerek OECD, gerek IMF'nin veya da bazı derecelendirme kuruluşlarının Türkiye için yaptıkları açıklamaların açıkçası tam Türkiye'yi yansıttığını söyleyemiyoruz. Maalesef yeterli bir incelemenin, derinlemesine bir incelemenin sonuçları olduğunu söyleyemiyoruz. Sığ bir çalışmanın sonuçları olarak görüyoruz bunları. Son 3-4 ayın, Türkiye'de 17 Aralık süreciyle başlayan bu süreçteki ekonomiyle igili olumsuz beklentilerin tam tersini yaşadığımız gelişmeler var. Gerek ihracatımızın artışıyla Türkiye'deki dış ticaret açığımızın ilk çeyrekte yüzde 30'lar civarında düzelmesi, cari açığın bu dönemde yüzde 20'nin üzerinde geçen senenin aynı dönemleriyle düzelmesi, ihracatımızın ithalatı karşılama oranının yüzde 74'ler seviyesine gelerek son 10 yılın en iyi seviyesine gelmiş olması bizim için gelecekle ilgili beklentilerimizi çok pozitif yönde tutmamıza en büyük sebeptir diye düşünüyoruz. Tabii bunun da bu saydığım rakamlarla değil, asıl büyümenin doğrudan bire bir göstergesi kapasite kullanım oranlarıdır."

"Kapasite kullanım oranları daha iyi"

Zeybekci, Türkiye'nin 2013 yılının son çeyreğindeki büyümesinin yüzde 4,4, yıl ortalamasının ise yüzde 4 olarak gerçekleştiğini, bu yılın ilk çeyreğindeki kapasite kullanım oranlarının, geçen yılın son çeyreğine göre daha iyi olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin 2014 yılında yüzde 4'ler seviyesinde büyüyeceğini düşündüklerini anlatan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla Türkiye'nin ilk çeyrekteki büyüme oranının Türkiye'nin büyümesini, (üzülerek söylüyorum) demem gerek ama sevinerek söylüyorum ki, gerek OECD, gerek IMF, gerekse diğer kuruluşlar Türkiye'nin büyümesine yönelik bu aşağı yönlü revizyonlarını, çok yakın bir gelecekte, muhtemelen üçüncü çeyreğin başlarında yukarı yönlü revize etmek zorunda kalacaklar. Çünkü bütün göstergeler bu yönde. Bir de son kapasite kullanım oranına baktığımız zaman ihracata dayalı büyümeyle ilgili ne derece doğru bir yolda olduğumuzun da en önemli göstergelerinden bir tanesi. Ocak ayı işsizlik rakamları son 10 yılın en iyi ocak ayını yaşıyoruz. Şubat ve mart da buna uygun gelecek. Enerji kullanımı, istihdam ve kapasite kullanım oranlarındaki yukarı yönlü hareket önümüzdeki 4-5 aylık dönemde ihracat rakamlarına olumlu yönde yansıyacak. Bu da Türkiye'de tekrar bütün göstergeleri iyi yönde etkileyecek. Onun için OECD'nin son rakamlarının, ondan önceki bütün rakamları, Türkiye'nin tam anlamıyla kapasitesini, potansiyelini yansıttığını, iyi algılanabilen, derinlemesine araştırma yapılabilen, şu anda da ilk çeyrekte yaşadığımız realiteleri yansıttığını düşünmüyorum."

"Gümrük Birliği'nden vazgeçilmesi söz konusu değil"

Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden çıkması halinde kazanım ve kayıpların neler olacağı yönündeki soru üzerine Zeybekci, "Türkiye'nin, Gümrük Birliği'nden vazgeçmesi diye bir şey söz konusu değildir. Uluslararası ilişkilerde ve müzakerelerde (ben yokum, vazgeçtim, oynamıyorum) diye bir şey söz konusu değildir. Sonuna kadar biz doğrularımızı anlatmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar mevcut pozisyonumuzu iyileştirme yönünde devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Paris'te OECD çerçevesindeki toplantıda ABD ve AB'den yetkililerle ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlatan Zeybekci, bu konudaki beklenti ve savlarını tekrar aktardıklarını söyledi. AB ile bu yönde çok olumlu gelişmeler yaşandığını bildiren Zeybekci, Gümrük Birliğinin yenilenmesi yönünde resmi bir çok önemli görüşme yaptıklarını kaydetti.

Zeybekci, "Belki tarihimizdeki en yoğun görüşmeleri yapıyoruz. İlgili AB'nin Bakanı ile 4 aylık bakanlığım süresince 3 defa görüştük, dördüncü görüşmeyi de dün yaptık. Yani ortalama her ay görüştük. Haziran başında açıklama yapacak halde bir görüşmemiz daha olacak. AB ile ABD'nin şu anda sürdürdüğü bu TTIP görüşmeleri, serbest ticaret anlaşmalarının çok ötesinde bir şeydir. Tam anlamıyla bir AB'nin birlik mantığıyla kıyaslamak belki çok doğru olmaz ama ona yakın bir şey" ifadelerini kullandı.

Gelecek hafta ABD'ye ziyaret gerçekleştirecek

Gelecek hafta ABD'ye ziyaret gerçekleştirerek ilgili bakanlar ve temsilcilerin yanı sıra ekonomi otoriteleriyle 3 gün boyunca görüşmeler yapacaklarını anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin olmazsa olmazı bu TTIP'nin içinde olmalı. Türkiye'nin, AB ile eş zamanlı olarak olamıyorsa ABD'nin AB ile sürdüreceği bu TTIP görüşmelerinde, paralel, eş zamanlı olarak ABD ile götürmek gibi bir zorunluluğu var. Bunun ne kadar gerekli olduğunu, olmaması durumunda, AB ile ABD'nin TTIP'yi bizsiz bir şekilde bitirmeleri durumunda, bizim bundan olumsuz etkileneceğimizi yaptığımız çalışmalarda tespit ettik. Bu tek taraflı ABD'nin AB ile imzalayacağı bu anlaşma sebebiyle Türkiye'ye çok serbest bir şekilde giriş hakkı kazanması Türk ekonomisi için kabul edilebilir değildir. Onun için de kendi savunma mekanizmalarımızı kurmak zorunda kalırız. Orada demek istediğimiz 'bu olmuyorsa biz oynamıyoruz' değil, biz kendi tedbirlerimizi almak zorunda kalırız ama biz bunu istemiyoruz. Biz oyunun dışında kalmak istemiyoruz. Ya AB ile gümrük birliği anlaşmamız çerçevesinde otomatik olarak bu TTIP içerisinde olmak istiyoruz. O olmuyorsa da eş zamanlı ve paralel bir şekilde ABD ile aynı kapsamda bir serbest ticaret anlaşmasının içinde olmak istiyoruz."

ABD'deki tüm ekonomi aktörlerine Türkiye'nin olmadığı bir TTIP'de ABD'nin neler kaybedebileceğini, olması durumunda neler kazanabileceğini tekrar tekrar anlatacaklarını dile getiren Zeybekci, sivil toplum kuruluşlarını da bu bağlamda çok güçlü bir şekilde harekete geçirdiklerini, Amerikan Kongresi üzerinde etkin olmak için bütün imkanları kullanacaklarını söyledi.

Nihat Zeybekci, Gümrük Birliği anlaşmasına yönelik görüşmeleri istedikleri gibi sonuçlandırmaları halinde bütün bu sorunların biteceğine işaret etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber