Çelik: Sağlığımdan dolayı gidemedim

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki maden ocağı faciası hakkında basın toplantısı düzenliyor. Bakan Çelik, facianın üstünden 28 saat geçtikten sonra yaptığı açıklamada incelemeler hakkında konuştu.

Haber Giriş : 14 Mayıs 2014 18:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: İl olay anından itibaren enerji bakanımız benimle görüştü. Benimde gitmem gerekiyordu. Benim gidememe durumum sağlıktan dolayı. Burada dile getirmek de istemiyorum. Doktor Perşembe gününe kadar ayrılmamamı istedi.

Bakan Çelik, kaza haberinin alınmasıyla birlikte hareket geçtiklerini söyledi. Çelik, işyeri ile ilgili bugüne kadar tüm şikayet ve incelemelerle ilgili çalışmalar yapıldığını, 2012 -2013 yılları arasında tespit edilen tüm eksiklerin giderilmesi için gerekli yaptırımların uygulandığını söyledi. Çelik son olarak 2014 yılı başında kontroller yapıldığını söyledi.

Bakan Çelik, İş sağlığı ve güvenliği yasası getirdiklerini, bu yasa ile risk söz konusu ise kazma vurulamayacağını, güvenlik sağlandıktan sonra çalışma yapılma zorunluluğu getirildiğini anlattı.

Çelik satır başları ile şunları söyledi:

-Bu yasa ile bin kişi üzerindeki işyerilerine büyük sorumluluklar getirildiğini, iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi mecburiyetleri konuldu. Bu işyerinde 13 işyeri sağlığı güvenliği, ve 4 iş yeri hekimi bulunuyor.

-Yasa olarak şartları yerine getirilmesine rağmen bu kaza neden meydana geldiğine ilişkin araştıramalar yapılıyor. En ufak ayrıntılar değerlendirilecek. Bütün yönleri ile bu konu aydınlatılacaktır. Bu olayın gizli saklı kalma söz konusu değildir.

-Tehlikeli işyerlerinde rapor defteri mutlaka bulunmak zorunda. Çalışma süresi içinde o işyerinde ne gibi bir çalışma yapılmış ne gibi değişiklik yapılmış bu defter üzerinde de çalışma yapılacaktır.

-İş Sağlığı güvenliği farkındalığı için çok önemli çalışmalar yaptık. Ancak bugün hala böyle bir yasanın çıktığından haberi olmayanlar var. Biz 5 yıldır iş sağlığı güvenliği yasasını çıkarmak için mücadele vermiş bir bakanım.

-Meslek hastalıklarını önlemek mümkün, meslek kazalarını da yüzde 98 azaltmak mümkün. Ama bu sadece bakanlığın değil, işyerinden sendikalara ve tüm kurum ve kuruluşlara görev düşüyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: (Soma'daki maden faciası) "Kayıt dışı bir çalışma olduğuyla ilgili bize bir bilgi gelmedi. 15 yaşındaki çocuğun çalıştırıldığı yönünde bir bilgi geldi. Arkadaşlarımıza talimat verdik. Soma'da bir kriz merkezi kurduk. Bu konuda müsteşarımızla birlikte biz sürekli irtibatlıydık. Gelişen tüm olaylara anında müdahale ettik. 15 yaşında değil bu delikanlının 19 yaşında olduğunu tespit ettik."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki maden faciasına ilişkin "Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, şüphesi olmasın, bu bütün yönleri ile aydınlatılacak bir konudur. En ufak bir noktasının dahi gizli saklı kalma durumu söz konusu değildir" dedi.

Çelik, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Soma'daki maden faciasında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, millete, kederli ailelere başsağlığı, yaralananlara Allah'tan acil şifalar diledi.

Kazayı haber alır almaz Bakan Yardımcısı, SGK Başkanı, Teftiş Kurulu Başkanı ve ilgililerin olay yerine intikal etmesi talimatı verdiğini aktaran Çelik, heyetin kısa zamanda olay yerine ulaştığını belirtti.

Bakan Çelik, şöyle devam etti:

"İlgili kömür işletmesi son 4 yılda 8 kez programlı teftişe tabi tutulmuş, ayrıca ilgili iş yeri ile ilgili şikayet ve kazalardan dolayı da 8 kez inceleme teftişi gerçekleştirilmiş. Bu inceleme teftişlerinde elektrik panolarında kilitlenme sisteminin olmadığı, lastik tekerlekli yükleyicilerinin geri vites ikaz sinyallerinin olmadığı, acil toplanma yerinin belirlenmediği, ateşçiler için antistatik elbisenin eksik olduğu, bant taşıyıcılarının ikaz sistemlerinin yeterli olmadığı gibi hususlar, şikayet incelemeleri neticesinde ortaya çıkmış hususlar. Bunlar 2002-2013 yıllarında yapılan şikayetler ve meydana gelen kazalar neticesinde ortaya çıkan eksiklikler ve o dönemler içerisinde giderilmiş. En son 13-18 Mart 2014'te yapılan teftişlerde mevzuat açısından herhangi bir noksanlığın olmadığı, iş yerinde bizzat yapılan teftişlerle tespit edilmiş bulunmaktadır."

Teftiş neticesi mevzuata aykırı bir durumun olmadığı görülüyor

Çelik, 30 Haziran 2012'de yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na bağlı olarak 36 ikincil mevzuatın yayımlandığını ifade ederek, yasanın pek çok yenilik getirdiğini anlattı. Yasanın, maden ocakları gibi çok tehlikeli iş yerlerinde risk değerlendirmesi yapıp, muhtemel riskler giderilmeden çalışma yapılamayacağı şartını getirdiğini anlatan Çelik, yasanın, bin kişinin üzerinde çalışanı olan çok tehlikeli iş yerlerinin tam zamanlı iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurması zorunluluğu getirdiğini hatırlattı. Yasanın, acil durum planlaması ve bunu uygulama zorunluluğu getirdiğine işaret eden Çelik, çok tehlikeli iş yerlerinde çalışanlara mesleki eğitim zorunluluğu bulunduğunu ve bütün çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitiminden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kazanın olduğu iş yerinde 13 iş güvenliği uzmanı ve 4 iş yeri hekimi bulunduğunu belirten Çelik, bu rakamların yeterli olduğunu ifade etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, şu bilgileri verdi:

"Teftiş neticesi mevzuata aykırı bir durumun olmadığı görülüyor. O zaman ister istemez şu soru aklımıza geliyor: O zaman kaza neden oldu? Yasa var mı, var. Denetim var mı, var. Ama ortada... Denetim neticesinde de mevzuata aykırılık tespit edilmemiş. O zaman idari ve adli olarak soruşturma devam ederken bizim de İş Teftiş Kurulu Başkanımız başta olmak üzere teknik kadrolarımız, orada gerekli çalışmaları yapıyor. 'Bu alt yapı neticesinde bu kaza neden meydana geldi' diye bunun çok yönlü bir şekilde araştırılıp, ortaya çıkarılması gerekiyor. Şundan herkes emin olsun, hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; en ufak ayrıntılar değerlendirilecek, hiçbir noktası karanlık bırakılmayacak. Bir bir türlü emek verilerek, 5-6 yıl çalışılarak, hatta bakanlık olarak 'Çok tehlikeli iş yerlerinde en ufak bir risk gördüğünüz zaman kapatma kararı veriniz, idari yetkinizi kullanınız' dememize rağmen bu acı tablo, hepimizin yüreğini dağlamış bulunmaktadır. Onun için hiç kimsenin kuşkusu olmasın, şüphesi olmasın, bu bütün yönleri ile aydınlatılacak bir konudur. En ufak bir noktasının dahi gizli saklı kalma durumu söz konusu değildir."

Bakan Çelik, iş güvenliği uzmanlarının tespitlerini içeren rapor defterinin her iş yerinde olması gerektiğine işaret ederek, "Teknik heyetimiz bunu inceleyeceği gibi inanıyorum ki savcılık da bunu dikkate alacaktır. Bu defterin de yol gösterici olacağına inanıyorum" dedi.

Maden Kanunu gereği orada bir maden mühendisinin teknik nezaretçi olarak bulunması gerektiğine dikkati çeken Çelik, "Onun tespitleri de yol gösterici olması açısından önem arz etmektedir" diye konuştu.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirmeyi amaçladıklarını ve farkındalık oluşturmak için çok çalışma yapıldığını anlatan Çelik, "Kazanın ardından yapılan yorumları izlediğini, Türkiye'de böyle bir yasanın çıkıp çıkmadığını bilmeyen insanların konuştuğunu görmekten çok üzüldüğünü" anlattı.

Bakan Çelik, iş kazalarını minimize etmeyi amaçladıklarını dile getirerek, meslek hastalıklarını sıfırlamanın ve iş kazalarının da yüzde 98'ini önlemenin mümkün olduğunu söyledi. Çelik, "Bunun için de bu farkındalığın mutlak suretle oluşturulması gerekiyor. Bu görev, yalnız bakanlığın, bürokratların, siyasilerin, sendikaların değil, hepimizin görevidir" ifadelerini kullandı.

İş sağlığı ve güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı

İş sağlığı ve güvenliği bakımından olumlu gelişmeler olduğunu, bu alanda eğitim veren meslek yüksekokulu sayısının 33'e çıktığını anlatan Çelik, farkındalığın artırılması konusunda gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerek YÖK ile temasların devam ettiğini kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu hepimizin birlikte sahiplenmesi gereken bir olaydır. Acı günlerde yalnız değil, bütün günlerde bütün zamanlarda bu acıları yaşamamak için üzerimize düşen önemli görevdir. İşverenlerimize buradan seslenmek istiyorum; bu salonlarda, iki yıl boyunca iş güvenliği yasasını tartıştık. İki yıl boyunca taraflarla tartıştık. Şunu ifade etmek istiyorum; iş sağlığı güvenliğinin maddi hesabı yapılmamalı, çünkü hiçbir maddi kaygı, insan hayatından daha değerli değildir. Bunu aslında işçimiz de işverenimiz de hepimiz, lafta söyleriz ama asıl bunun uygulaması önemlidir. İnsan hayatından önemli ne olabilir? 230 kardeşimizi hangi servet geri getirebilir, hangi imkanlar geri getirebilir, var mı böyle imkan? Maddenin değeri işte bu kadar ama yüzlerce can gidiyor."

İşçi ve işveren temsilcileri ile sendikalara seslenen Çelik, meydanlarda iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili ne kadar bütçe ayrıldığı, ne kadar eğitim verildiği, ne kadar gayret edildiği gibi konular ile mevzuattaki eksikliklerin tartışılması, sorgulanması gerektiğini ifade etti.

Bakan Çelik, "Siyasetçinin üzerine düşeni siyasetçi, hükümetin üzerine düşeni hükümet, sendikanın üzerine düşeni sendika yapmaya çalışsın. Çünkü derdimiz, amacımız çalışma hayatı. Çalışma hayatındaki riskleri ve sıkıntıları ortadan kaldırmak için dayanışma içinde olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber