İl içi öğretmen atamaları sorunsuz açıklanabilir mi?

MEB, başvuruları ilan edilen tarihte sonuçlandıramamayı alışkanlık halini getirdi ve bu uygulama öğretmenleri çileden çıkarıyor.

Bunu yönetici atamada da, öğretmen yer değiştirmelerinde de görüyoruz. Her defasında diyoruz ki 20-21 Mayıs'ta açıklayacağım dediğiniz bir atama için 25 Mayıs deyin, kesin açıklayın. 20-21 Mayıs deyip rezil olacağınıza 25 Mayıs deyin vezir olun.

Ama yok her seferinde öğretmenleri bilgisayar başına kilitleyecekler, sabahtan akşama kadar ah alacaklar, ha şimdi, ha şimdi derken açıklayacaklar.

Müsteşar Yusuf TEKİN göreve geldikten sonra da aynı sorunlarla karşı karşıya kaldı ve özür dilemek zorunda kaldı öğretmenlerden. En azından bu erdem gösterilebildi son dönemde. Daha önceleri o bile yapılmıyordu.

İl içi yer değiştirmelerle ilgili başvuru süreci Cuma günü tamamlandı. MEB'in yayımladığı takvime göre 20-21 Mayıs tarihlerinde sonuçlar açıklanacak.

Peki bu mümkün mü?

Bence mümkün değil. Açıklanamayacak. Bu süre içerisinde bakanlığın yetiştirmesini beklemiyoruz ve ekliyoruz açıklansa bile sorunsuz bir atama imkansız. Evet imkansız.

Bizde bir söz vardır. "Kervan yolda düzelir" diye. Kervan yola çıkarılır sonra gerekli düzeltmeler yapılır. Biz kervan yola çıkmadan düzeltin dedik, burunlarından kıl aldırmaz tavırla, her şeyi ben bilirim, ben doğrusunu yaparım, yaptım anlayışı ile hareket edildi ve bu noktaya gelindi.

Şimdi de diyoruz ki bari yolda düzeltin kervanı...

Yok düzeltmeyiz diyorsanız 21 Mayıs'ta sonuçlar açıklandıktan sonra sorun yaşanacakları söyleyelim...

Bunlar tecrübe ile sabit sorunlardır ve daha bir yıl önce daha sistemli çalışmaya rağmen yaşanmıştır. Geçen yıl dönüşümler (İlkokul-Ortaokul) atamalardan önce yapıldığı halde sorun yaşandı ise şimdi yaşanmamasını beklemek hayal bile değil.

Atama sonucu açıklanacak öğretmenin yer değiştirmesi yapılacak;

1-Öğretmen yeni okuluna ya uğrayacak, ya telefon açacak yada bir arkadaşı bilgi verecek ki o okul dönüşmüş. Yani öğretmene kadro yok... Yanlış atama...

2-Okulda ortaokul kısmı kapanacak başka bir okula devrolacak, öğretmen A okuluna atanmışken B okuluna kaydırılacak derken B okulundaki aynı branşta öğretmeni norm fazlası yapacak ya da kendisi norm fazlası olacak,

3-Norm güncel olmadığından öğretmen ilk tercihlerine atanmayacak daha alt tercihlerine atanacak daha sonraki atamalarda (il dışı, özür grubu, norm fazlası...) daha düşük puanlı öğretmen bu öğretmenimizin atanamadığı kurumlara gidecek...

4-Öğretmen okula atanacak Haziran'da göreve başlayacak başladıktan sonra norm güncellenecek derken ya kendisi norm fazlası olacak ya da olmadık yerde bir başkasını fazlalık yapacak.

5-Atamalardan sonra dönüşümler tamamlanacak, öğretmen aktarımları yapılacak yer değiştirmelerden gelen öğretmenler de başlamış olacak, derken aktarımdan sonra kadrolar dolacakken yer değiştirmede de öğretmen atandığından ders başı bile yapmadan fazlalıklar ortaya çıkacak.

Size bir örnek verelim: İstanbul'da İ ve O okulları kademeli dönüşüme tabii iken bu yıl tamamen dönüşümleri yapılacak. İ ve O okulları eşleştirildi. İ ilkokul olacak, O ise Ortaokul.İ'de şu anda bir Türkçe Öğretmeni var. O'da ise 3 tane Türkçe Öğretmeni var ve 2 de açığı var.

Şimdi bu atamalarda 'O' okulunu isteyip ataması yapılan Türkçe öğretmenleri boş olan 2 Türkçe öğretmenliğini dolduracaklar.

Ardından dönüşüm nedeniyle aktarmalar yapıldığında İ'deki öğretmen de buraya geldiğinde bu okulda fazlalık oluşacak ve belki de yıllardır bu okulda olan öğretmen fazla duruma düşecek.

Bunlar atama sürecinde ve atamaya bağlı gerçekleşecek olanlar. Bir de plansızlık sonucu gerçekleşeceklere kısaca bakalım:

1-Öğretmen fazla olacağım (ya da fazlayım) diye tayin istedi gitti. Haziran da norm güncellendi bakacak ki eski okulunda açık var ve bir başkası geldi.

2-Öğretmen norm fazlası olup olmadığını bilmiyor, Haziran da norm güncellendi norm fazlası durumuna düştü tayin de istemediği (ya da süresi dolmadığında isteyemediği) için burada kaldı, fazla oldu ve olmadık bir şekilde bir oraya bir buraya görevlendirme olacak...

3-Okulu piyangodan çıkar gibi dönüştürüldü, dönüşeceğini bilmiyordu kadro azaldı ve fazla duruma düştü. Tayin de istemediği için mağdur oldu.

4-Okulu Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesi olduğu için tekli(normal) eğitime geçildi norm düştü öğretmen fazla oldu yine mağdur...

5-Son olarak da en büyük muamma olan 13 Haziran'da yöneticiliği sona erecek olan okul yöneticilerinin öğretmenliğe dönmeleri durumunda yaşanacaklar(! ) diyelim.

MEB başlangıçtaki tedbirlere kulak tıkadı. Çünkü bakanlıkta kimse rahat çalışmıyor. Herkes gölgesinden korkuyor... Koca koca, kelli felli adamlar yarın görevden alınır mıyım (aslında alındılar da kovulur muyum?) diye korktuklarından hata üstüne hata yapıyorlar ve geri dönüşleri de olmuyor.

Bu tüm kadrolarda geçerli... Makam mevki iki dudak arasına sıkışır, kariyer, liyakat, bilgi, birikim de olmayınca korku hata getirir, hata yeni hataları getirir derken çıkılamaz bir hal alır sorunlar. Hatta ve hatta sorun olmayacak konular da sorun olmaya başlar.

Mağduru ise, hakkı olanı haksız yere alamayanlar olur.

Biz bazen uyarmak, bazen uyandırmak bazen de tarihe not düşmek için yazıyoruz. Bu yazı tarihe not düşmek için... Çünkü kervanı yolda dahi düzeltecek yaklaşımı da, anlayışı da, iradeyi de göremiyoruz... Yalancılığı asla kendimize yakıştıramayız, yakıştıranları da kınıyoruz fakat yanılan inşallah biz oluruz. Yeter ki öğretmenler kazansın, eğitim kazansın...

Maksut BALMUK
Öğretmen