Öğrenci kontenjan yazısındaki gariplik

MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün 06/06/2014 tarih ve 90757378/700/2315262 sayılı yazılarında 2014-2015 Eğitim Öğretim yılı için kontenjanların girilmesi emrediliyor.

Yazıda bulunan bir madde;

"1) 9. sınıf öğrenci kontenjanı bir önceki öğretim yılındaki tüm programların (Anadolu Meslek/ Anadolu Teknik/ Meslek Lisesinin) dokuzuncu sınıf kontenjan toplamından aşağı olmayacaktır"

Şeklinde.

Burada bakanlık 2013-2014'ten az kontenjan girmeyin diyor. Geçen yıl yani 2013-2014 okul binalarının en maksimum kullanıldığı yıl idi. Çünkü Genel Liselerin kapanması nedeniyle yaşanan tıkanıklık böyle giderilmeye çalışılmıştı. Hatta ve hatta bazı okullarda ikili eğitimler ve kalabalık sınıflar söz konusu idi.

Hal böyle iken önceki yıla göre daha aşağı kontenjan girmeyin demek ne demek? Derslik yoksa ne yapacak müdür? Derslik olup da sınıfı boş bırakacak müdür mü var memlekette?

Bakanlık bazen mahalle bakkalına sipariş listesi yazar gibi yazılar yazmaktadır. Geçen gün bir okul müdürü ile görüştük. Müdür bey geçen yıl 15 şube açmış. Okul 40 derslikli. Bu yıl 15 şube açması mümkün değil. İlçe diyor ki emir öyle aşağı giremezsiniz...

Emri anladık da Anayasa hükmü değil ya...

Madem emre o kadar bağlısınız o yazıyı yazandan daha büyük emirler hatırlatalım:

Bakanlık emrine göre sınıf mevcudu 40'tan fazla olamaz... (yönetmelik emri, kanun emri, hukuk emri)

Eğitimde fırsat eşitliği kanununun emri anayasanın emri,

Şimdi ne olacak? Bu üst normlara uymayanın verdiği emri emir kabul edeceğiz fakat üst emri yok sayacağız öyle mi?

Bu emri verenlerin tek derdi, aman problem çıkmasın, çocuklar sınıfa tıkılsın...

Eğitimi boş ver,

Pedagojiyi boş ver

Kalabalık oldu idare et,

Kavga çıktı aman kimse duymasın,

Öğretmen bıçaklandı her zaman yanındayız ama ne zaman ve kimin?

Öyle oturduğunuz yerden ahkam kesmek kolay... Siz bir de sıkıntıyı çekene sorun... İdareciye sorun, öğretmene sorun, veliye sorun, öğrenciye sorun... Siz deri koltuğa sığamazken 4 öğrenci bir sıraya sığmaya çalışıyor.

Sonra öğrenci;

Anlamıyor sıkılıyor,

Sıkılınca konuşuyor,

Konuşunca tepki alıyor,

Tepki alınca vuruyor,

Vurunca etki-tepki oluyor,

Sonra bıçak oluyor, sopa oluyor, çete oluyor, kavga oluyor, dayak oluyor, hastane...

Tüm bu sıkıntıların her aşamasında o beğenmediğiniz öğretmenler ile aman koltuğundan edeyim dediğiniz yöneticiler mücadele veriyor...

Maksut BALMUK
Öğretmen