Çocuklarınıza antibiyotik alırken bir daha düşünün

Sezaryenle doğan çocukların obeziteye yatkınlıkları normal doğanlardan yüzde 26 daha fazla olabiliyor.

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 18 Temmuz 2014 23:07, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çocuklarınıza antibiyotik alırken bir daha düşünün

İsmet Berkan

BİZİM oğlan geçenlerde ateşlendi. Yaz günü bu ne ateşi, geçer nasıl olsa diyerek üç günü heba ettik, ateş düşmeyince de mecburen doktorun yolunu tuttuk.

Basit bir test, 'Beta' adı verilen bakterinin 11 yaşındaki oğlumuzun üst solunum yollarına yerleştiğini gösterdi ve hemen antibiyotik tedavisi başladı. Ve tam bu tedavinin ortasında ben The New York Times'ta, zaten epeydir yakından izlediğim bir konuda yeni bir yazı daha okudum. Geçen gün bu yazıyı kendi bloğumda da paylaştım ama bir de burada özetlemeye çalışayım. Kendimizi insan sanıyoruz ama aslında biz bir çeşit 'süper-organizma'yız. Çünkü vücudumuzda bizimle birlikte 100 trilyon bakteri de yaşıyor. Yani bizim öz hücre sayımızdan daha fazlalar. Ve bu bakteriler öyle parazit falan da değiller. Onlar olmadan biz, biz olmadan onlar var olamıyor. Üstelik bu durum doğduğumuz andan itibaren geçerli. En basiti, yeni doğan bir bebekte anne sütündeki bazı önemli proteinleri işleyecek en-zimler bulunmuyor. Bu proteini yeni doğan bebek normal doğum sırasında kendisine geçen bakteriler yoluyla sindirebiliyor.

Vücudumuzdaki bu bakteri sistemine 'mikrobiyom' adı veriliyor. Sağlık bilimleri bu mikrobiyomu daha yeni yeni keşfediyor. Mesela obezite, kalp-damar hastahklan, Tip 2 diyabet gibi halk sağlığını gerçekten ciddi biçimde tehdit eden hastalıkların hepsinin vücudumuzdaki bakterilerin bazılannın bozulması veya işlevini kaybetmesiyle doğrudan ilişkisi olduğu yolunda çok ciddi bulgular var.

Bilimciler mikrobiyomu ve fonksiyonlannı inceleyedursun- lar, bizim bu aşamada yapabileceğimiz en iyi şey, kendi mikrobiyomumuzu korumaya çalışmak. Yetişkinler için geç kalınmış olabilir tabii, ama en azından çocuklarımızınkini korumaya çalışmalıyız.

Peki nasıl bozuluyor mikrobiyomuz?

En başta, normal doğumun değil de sezaryenin tercih edilmesi sorumlu. Tıbbi zaruretten kaynaklanan sezaryenlere diyecek bir şey yok ama kozmetik sebeplerle ('Kızım Boğa Burcu olsun istiyorum' diyen bile varmış) yapılıyorsa sezaryen pek hoş bir şey değil; bunu bilelim. Çünkü çocuk daha doğarken bu bakterilerden yoksun bırakılmış oluyor ve sezaryenle doğan çocukların obeziteye yatkınlıkları normal doğanlardan yüzde 26 daha fazla olabiliyor. İkinci sırada antibiyotikler geliyor. Özellikle çocuk yaşta alınanlar. Bu ilaç sadece bizi hasta eden bakteriyi hedef almıyor, yanı sıra bağırsak ve midemizdeki milyonlarca bakteriyi de öldürüyor. Halbuki onlar yaşamasını isteyeceğiniz bakteriler. Üçüncü sırada et ürünleri geliyor. Çünkü endüstriyel üretimde büyükbaş hayvan ve tavuklara o kadar çok antibiyotik veriliyor ki, mesela Amerika'da toplam antibiyotik tüketiminin üçte ikisini et endüstrisi yapıyor. Siz siz olun, çocuğunuza antibiyotik verirken bir daha düşünün.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber