Davutoğlu: Gazze'den alarm haberleri geliyor

Turgay İPEK- Hümeyra PARDELİ

Reform İzleme Grubunun (RİG) 30'uncu toplantısı, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın ev sahipliğinde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AB Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu'nun katılımı ile gerçekleşti. Efkan Ala, Polat Renaissance Hotel'de yapılan açılış konuşmasında şunları söyledi:

"23 Temmuz 1919 tarihinde toplanan Erzurum Kongresi'nin 95. yıldönümünde, Cumhuriyetin ilanından sonra en büyük çağdaşlaşma projemiz olarak gördüğümüz Avrupa Birliği sürecinde gerçekleştirdiğimiz reformları değerlendirmek, 30'uncu RİG toplantısını ayrıca önemli kılmıştır.

Komşularımız istikrarsızlık ve krizlerle mücadele ederken hükümetimiz Avrupa Birliği üyeliği yolunda reformlara hız kesmeden devam etmekte ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayat standardını yükseltecek düzenlemelere imza atmaktadır. İtalya'nın 2014 yılının ikinci yarısında üstlendiği AB Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'nin katılım sürecine güçlü bir ivme kazandıracağı inancındayız. İtalya bu yöndeki güçlü iradesini dönem başkanlığını üstlenir üstlenmez ortaya koymuştur. Hükümetimiz, ülkemizin adeta kanayan bir yarası haline gelmiş terör problemini kökünden çözmek adına devrim niteliğindeki reformları kararlılıkla hayata geçirmektedir. Bu kapsamda son olarak Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun 10 Temmuz 2014 tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş ve 16 Temmuz 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 6 maddeden oluşan söz konusu Kanun ile terörün sona erd irilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için atılacak adımlar yasal güvenceye kavuşmaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi hedefleyen yargı reformlarımızı sürdüreceğiz."

GAZZE'DEN ALARM HABERLERİ GELİYOR

Toplantı bitiminde bir gazetecinin "Gazze'de yapılan saldırılara AB'nin tavrı nasıl? Son günlerde Avrupa halklarının protestoları bir hayli arttı. Fransa bu anlamda caydırı kanunlar, cezalar uyguluyor. Bunlar için neler söyleyeceksiniz?" sorusunu yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası örgütler gibi Avrupa Birliğinin tepkisini de 'cılız' olarak nitelendirildi. Savaş halinde bile saldırılmaması gereken masum kadınlarla çocuklarla ilgili ayrıca bir araştırma yapmaya gerek kalmayacağını savunan Davutoğlu, her gün uluslararası medyada yer alan görüntülerin bunu kanıtladığını bildirdi. Akdeniz havzasındaki her gelişmenin Avrupa Birliği'ni etkileyeceğine işaret eden Davutoğlu, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın Ankara ziyareti sonrası çok yoğun bir şekilde 'ateş kes' çabası içine girdiğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı ile dün akşamdan bu yana iki kez görüştüğüne işaret eden Davutoğlu, Katar Dıişleri Bakanı ve Hamas yetkilileri ile de sürekli temas halinde olduğunu anlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ama alandaki durum gittikçe kötüleşiyor. Yaşananlar kabul edilebilir her hangi bir şekilde mazur görülebilir tablo olmamasına rağmen hala çok çekingen bir dil kullanılması İsrailin saldırganlığı karşısında açık bir tavır alınmamasını anlamak mümkün değil. Toplantı esnasında gelen 'Gazze'de hastanaler de dahil olmak üzere stoklar neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Bu da tam bir alarm haberidir. Sadece İsrail saldırıları değil, bu saldırılarda yaralı olarak kurtulmuş olanların kaldırıldığı hastanelerin jenaratörleri dahil çalıştıracak enerji kalmamaştır."

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze'de hastaneler de dahil olmak üzere stokların neredeyse tamamen tükenmiş durumda olduğunu belirterek, "Bu gece boyu, kalıcı bir ateşkesin bir an önce sağlanabilmesi, insani amaçlı bir ateşkesi sağlayacak müzakerelere imkan tanıyıcı bir kısa süre ateşkes üzerinde çalışıyoruz. Bu ateşkesin sağlanması için de bu gece boyu, çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız" dedi.

Davutoğlu, Erzurum'daki Palandöken Dağı'nda bir otelde düzenlenen 30. Reform İzleme Grubu Toplantısı'nda, bir gazetecinin, "Gazze'de saldırılar bir hayli arttı. AB'nin Gazze'deki saldırılara tavrı nasıl?" yönündeki soruyu, şöyle yanıtladı:

"Gerçekten Gazze'deki insanlık dışı saldırılar konusunda bütün dünya büyük bir sınavdan geçiyor. Buna Avrupa Birliği de dahildir. Her şeyden önce Avrupa Birliği'nin de temel ilke kabul ettiği birçok uluslararası evrensel prensip maalesef İsrail tarafından açık bir şekilde ihlal edilmiştir. Bütün insanların, bütün uluslararası örgütlerin bu temel ilkeler etrafında, kolektif cezalandırmalar yapılamayacağı, hiçbir sivil topluluğa bu derecede bir abluka uygulanamayacağı, temel insan haklarının mahrum bırakılamayacağı dahil o kadar çok konu ihlal ediyor ki kadınların ve çocukların masum olmasına, onlara hiçbir şekilde savaş halinde dahi bir saldırıda bulunulması dahil, uluslararası bütün konveksiyonlar ve prensipler ihlal edilmiştir. Bunun için ayrıca bir araştırmaya bile gerek olmaksızın, her gün uluslararası medyada yer alan görüntüler o noktaya koyuyor."

Uluslararası örgütlerin ve Avrupa Birliği'nin tepkisinin de son derece cılız kaldığını dile getiren Davutoğlu, "Avrupa Birliği sadece bu evrensel ilkeler açısından değil, bölgeye komşu bir yapıdır. Akdeniz havzasındaki her gelişme, Avrupa Birliği'ni etkiler. Avrupa ilkeleri açısından da hem bu stratejik hem istikrar açısından bu Avrupa Birliği'nin tepkisi, son derece zayıf kalmıştır" diye konuştu.

- "Alandaki durum gittikçe ciddileşiyor"

Ferdi olarak, ülkelerin dışişleri bakanlarının bölgeye ziyarete gittiğini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Birçoğu da ziyaretler esnasında İsrail'den veya Ramallah'tan, Batı Şeria'dan bizi arayarak, istişare etme ihtiyacı hissettiler. Özellikle ateşkes doğrultusunda çoğuna oraya kadar gitmişken bir de bizzat Gazze'ye gidin, gözlemleri bizzat yapın çünkü ortada söz konusu olan şey, herhangi bir diplomatik müzakereyle sonuca ulaştırılacak bir husus değil. Bir insanlık vicdanıyla ilgili bir konu. Bütün bu dışişleri bakanlarıyla yakın temas içinde olduk. İstişare içinde olduk ama gerek ateşkes sağlanması konusunda gerekse insanlık dramının durdurulması konusunda Avrupa Birliği'nden gelen tepkilerin çözüme yönelen, netice alıcı tepkiler olduğunu söylemek çok zor."

Özellikle son günlerde Muhmut Abbas'ın Ankara ziyareti sonrasında çok yoğun ateşkes çabalarının olduğunu vurgulayan Davutoğlu, dün akşamdan bu yana ABD'de Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüştüğünü belirterek, "Dün gece, sabaha yakın, sabahın erken saatlerinde, biraz önce, toplantı esnasında da Katar Dışişleri Bakanı ile iki kez, Hamas yetkilileriyle de iki kez görüşme yaptım. Çok yoğun bir şekilde çerçeve üzerinde, kalıcı bir ateşkesi sağlayacak bir çerçeve üzerinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Alandaki durum gittikçe ciddileşiyor" diye konuştu.

Şucaiyye'de yaşananların, kabul edilebilir, herhangi bir şekilde mazur görülebilir bir tablo olmamasına rağmen, hala çok çekingen bir dil kullanılmasının ve İsrail'in saldırganlığı karşısında tavır alınmamasını anlamanın mümkün olmadığının altını çizen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Biraz önce gelen bir haber, maalesef Gazze'de hastaneler de dahil olmak üzere stokların neredeyse tamamen tükenmiş durumda. Tam bir alarm haberidir. Yani sadece İsrail saldırıları değil, bu saldırılarda yaralı olarak kurtulmuş olanların tedavisi için dahi hastanelerin jeneratörlerini çalıştıracak enerji altyapısı kalmamış durumda. Dizel ve diğer yakıtlar tükenmiş haberi geldi, Kudüs konsolosluğumuza, büyükelçiliğimize yapılan başvurularda. Bunun üzerine acil tedbir alınmak üzere, piyasadan satın alınıp, Gazze'ye gönderilmesi için TİKA'ya gerekli talimatlar verildi. Harekete geçildi. Bunu da muhataplarımla tekrar paylaştım. Bu akşam görüşmelerimiz devam edecek. Sayın Kerry'i Mısır'dan İsrail'e geçti. Ban Ki-mun dün Sayın Başbakanımızla görüşme yapmıştı. Bu gece boyu, kalıcı bir ateşkesin bir an önce sağlanabilmesi, insani amaçlı bir ateşkesi sağlayacak müzakerelere imkan tanıyıcı bir kısa süre ateşkes üzerinde çalışıyoruz. Bu ateşkesin sağlanması için de bu gece boyu, çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız."

Davutoğlu, "İnşallah en kısa zamanda Filistinli kardeşlerimizin, Gazze'deki çocukların, kadınların nefes almasını sağlayacak bir nebze olsun, temel ihtiyaçlarını karşılayacak ortamı temin edilmesini sağlayacak bir ateşkesi gerçekleştirebiliriz. Türkiye olarak biz her zaman Gazze'deki kardeşlerimizin yanında yer aldık, onun için üç günlük yas da ilan ettik. Bu konuda Filistinliler arayarak, teşekkürlerini ifade ettiler. Takdirle karşıladılar. Türk halkının ve Türkiye'nin, Gazze'nin yanında yer alması, bu şekilde milli yas ilanından duydukları derin takdir duygularını ilettiler" diye konuştu.

"Kim ne derse desin, kim susarsa susun, Avrupa Birliği veya diğerleri, bu katliamlar karşısında ne kadar sessiz kalırsa kalsın, Türkiye en gür sesle bu katliama tepki vermeye devam edecek" diyen Davutoğlu, "En etkin şekilde insani dramın durması için çaba sarf edecek En kısa sürede bir ateşkesin sağlanması için de çalmadığımız kapı, yürütmediğimiz diplomatik süreç kalmayacak" ifadelerini kullandı.

- " Avrupa Birliği, Türkiye'nin en büyük dış politika projesidir"

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin Türkiye için önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Sayın başbakanımızın da söylediği gibi Avrupa Birliği süreci, cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra Türkiye'nin en büyük çağdaşlaşma projesidir. Avrupa Birliği, Türkiye'nin en büyük dış politika projesidir. Türkiye'nin şu andaki reformlarının arkasındaki önemli bir itici güç olduğunu da söylemek lazım. Biz Avrupa Birliği'ne tam eşit bir ülke olarak üye olmak istiyoruz. Yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz. Kalanları da yerine getirmeye hazırız. Avrupa Birliği'nden de siyasi engelleri kaldırarak, adil bir müzakere sürecini birlikte yürütmeyi arzu ediyoruz."