Bir lider olarak, tarzınız 8 tipten hangisi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 18 Ağustos 2014 14:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bir lider olarak, tarzınız 8 tipten hangisi?

Bir liderin etkili olabilmesi için

Aşağıdaki makale, insead.edu adresinden, memurlar.net tarafından çevrilmiştir.

Önce Kendinizi Tanıyın, Daha Sonra Ekibinizi

Bir kuruluşun nasıl işlediği anlıyor olmak, tek başına yeterli değildir. Bir liderin, gerçekten etkili olabilmesi için, kişileri çevreleyen ve bilinçaltlarında yer alan motivasyonları iyi anlaması gerekir.

Tim her zaman hızlı düşünüp, hızlı hareket eden bir kişilikti. Bir Ivy League mezunu olan Tim, önde gelen danışmanlık şirketlerinden birine yardımcı danışman olarak göreve başladıktan sonra, INSEAD'taki MBA programına devam etti ve bölümü birincilikle tamamladı. Bu başarısının ardından Tim, bir eczacılık şirketine katıldı ve bu şirkette başarı basamaklarını birer birer tırmanarak, rekor sayılabilecek bir zaman içerisinde yönetici ekibin bir parçası oldu.

Şirkete dahil olmasından yalnızca 8 yıl sonra, şirketin CEO'su olmayı başardı. İşte bu noktadan sonra işler ters gitmeye başladı. Meslektaşları çok geçmeden, Tim'in önemli kararları vermede anlamsız şekilde isteksiz davrandığının farkına vardılar. Sürekli olarak büyük projeleri ertelediği ve küçük sorunlar üzerinde gereğinden fazlaca vakit harcadığı dikkatleri çekti. Bu zaman diliminde, Tim'in davranışları da giderek artarcasına endişe verici bir hal aldı. Yönetim kurulu bu esnada Tim'in çok üzerine gitmese de, Tim'in ihmalleri göz ardı edilemeyecek kadar gün yüzüne çıkmıştı. Bardağı taşıran son damla ise Tim'in önemli toplantılara gözle görülür şekilde alkollü katılması oldu. Bu davranışından sonra işine son verildi.

Peki, yanlış giden neydi?

Görünen o ki Tim, birinci adam olmadığı süre zarfından oldukça iyi çalıştı. Ne zamanki ilgi odağına girdi, işte o anda daha hassas oldu ve kendini yıpratıcı davranışlarının önüne geçemeyerek etkinliğini yitirdi. Okyanusları geçip derede boğulma konusunda uzmanlaştı ve defalarca kendi ayağına sıkmış oldu. Bu tarz davranışlar içerisinde bulunmasının en önemli sebeplerinden biri de, başarısı hakkında bilinçsiz bir suçluluk hissiyatına kapılmış olması ve ileri derece başarılı oluşunun, iş hayatında sürekli olarak başarısız olmuş babasının kıskançlık duygularını kabartacağı yönünde yersiz düşünceleri olmuştu.

Başarı korkusu olarak adlandırılan bu oldukça yaygın görünen durum, ilk aşamalarda uygulanacak uygun bir yönlendirme ve koçluk ile üstesinden gelinebilecek bir durumdur. Tim'in bu şekilde davranmasının ardında yatan nedenlerin anlaşılması, yönetim kuruluna, durum ile baş edebilme konusunda daha fazla fikir verebilirdi.

Psikodinamik yaklaşım

Belki Tim uç bir örnek olabilir, ancak her birimiz karmaşık, kendine has ve çelişkili bireyleriz. Günlük yaşantımız, ki buna iş yaşantımız da dahil, "rasyonel" davranış ve tercihlerin altında yatan ve sürekli olarak değişim halinde olan düzensiz güçlerle örülmüş ağlardan oluşmaktadır. Yalnızca farklı durumlara karşı verecek olduğumuz tepkiler değil aynı zamanda da etrafımızdaki kişilerin tepkilerini anlamaya başlamak ve ona göre davranmak, ancak bu konunun anlaşılması ile mümkündür.

Liderlik metodolojilerine ait birçok tanım, gözlemlenebilir, bilinçli ve rasyonel fenomeni konu alır. Tarihsel olarak araştırmacılar, duygusal ve psikolojik alana girmemeye çalışmışlar ve bu nedenle de bir çok örgütsel fenomen çözüm bulamamıştır. Ancak, liderlik tarzı ve gelişimine psikodinamik bir yaklaşım benimsenmesiyle yöneticiler, anlaşılması en zor olan insan davranışlarının dinamiklerine odaklanabilirler.

Takipçilerinin ihtiyaçlarını karşılayan ve grup süreçlerine özel önem gösteren etkin liderler, endişeleri dindirebilme, umut uyandırma ve insanları pozitif eylemler noktasında özgür kılmayı ve etkileme becerisine sahiptirler. Etkin bir kuruluş oluşturma veya yönetebilme için, liderlerin ve takipçilerinin davranışlarının ardında yatan karmaşıklığı anlamamız ve insanların tek boyutlu varlıklar olmadığını aksine zengin ve sayıca oldukça fazla itici güce ve karar verici dokulara sahip karmaşık varlıklar olduğunu kabul etmemiz gerekir.

"İç tiyatro"

Psikodinamik Yaklaşık isimli akademik makalemde de belirtildiği gibi (çoğunlukla stratejik olarak kuruluşlarının en tepesinde yer alan gerçek liderlerin gözlemlendiği bir çalışma), bireylerin diğer bireylere karşı davranışları ve bu bireylerle olan etkileşimleri, yaşantılarının erken dönemlerinde karşılaştıkları lider kişiliklerle olan ilişkiler, önemli yaşam deneyimleri, diğer yöneticilerin ortaya koyduğu örnekler ve liderlik eğitimlerinden oluşan bir harmandan etkilenen bir "iç tiyatro"nun karmaşık bir sonucudur.

Bu etkiler zamanla ortadan kaybolduğu için insanlar, bir kuruluş içerisindeki etkinliklerini etkileyen ve sürekli olarak tekrarlayan bir dizi davranış görür. Tim'in durumunu örnek vermek gerekirse, Tim, babasının, sürekli olarak kendisine, başarılı olmak için gerekli olan şeylerin kendisinde yer almadığını söylemesinden etkilenmiş durumdadır. Yıllar geçtikçe, Tim bu eleştirileri içselleştirmiş ve kendini alçaltıcı olan hissiyat sürekli olarak arka planda sessizce kalmış ve CEO oluşuyla birlikte adete canlanmıştır. Kendisi bu bilinçsiz güçlerin etkisinin farkında değildi. Etkili olabilmek için liderlerin, kuruluşlarındaki fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyebilecek bu biliçsiz dinamiklere önem vermesi gereklidir. Bahsi geçen psikodinamik güçlerin, yöneticilerin hayatında nasıl bir tahribata yol açtıklarının güzel bir örneğidir.

Gelişimsel deneyimlerine bağlı olarak liderler (psikodinamik etkenlerin gücünü gösteren diğer bir örnek ele alınacak olursa), bir kuruluşta alabilecek oldukları en etkin rolleri hakkındaki bilinçli ve aynı zamanda bilinçsiz tercihler yaparlar. Bunu yansıtan belirli prototip yapılandırmaları içselleştirirler. Bir liderin prototip rolü ile işleyişi içerisindeki bağlamı arasındaki uyum eksikliği, ekip ve kuruluşun işlevselliğini yitirmesindeki ve idarecilikteki başarısızlığın en büyük sebebidir. Bahsini etmiş olduğum prototipler içerisinde en önemli olduğunu düşündüğüm sekiz tanesini şu şekilde sıralıyorum:

.Stratejist: bir satranç oyunu olarak liderlik. Bu kişisel, örgütsel ortamdaki gelişmelerle baş etme konusunda iyidirler. Yeni örgütsel şekillerin oluşturulması ve ileriye dönük büyümenin sağlanması için vizyon, stratejik yön ve yenilikçi düşünceler sağlarlar.

.Değişim katalizörü: bir darboğaz faaliyeti olarak liderlik. Bu idareciler iplik yumağına dönmüş durumları severler. Yeniden mühendisliğin yapılması ve yeni örgütsel "modeller" oluşturma konusunda uzmandırlar.

.Uzlaşıcı: uzlaşı yapıcı olarak liderlik. Bu idareciler uzlaşma konusunda harikadırlar. Yeni imkanların belirlenmesi peşinde gidilmesi konusunda beceriklidirler ve anlaşmalar konusunda çok iyidirler.

.İnşa edici: bir girişimcilik faaliyeti olarak liderlik. Bu idarecilerin bir şeyler oluşturma hayalini kurarlar ve bu hayallerini gerçeğe dönüştürme konusunda ihtiyaç duyulan güce sahiptirler.

.Yenilikçi: yaratıcı fikir üreten liderlik. Bu kişiler sürekli olarak yenilik üzerinde yoğunlaşırlar. Son derece güç sorunların çözülmesi için yüksek kapasiteye sahiptirler.

.İşletimci: liderliğin verimli bir şekilde kullanımı. Bu idareciler, kuruluşların sorunsuz şekilde, tıpkı iyi yağlanmış bir makine gibi çalışmasını isterler. Bir kuruluşun hedeflerinin desteklenmesi için gerekli olan yapıların ve sistemlerin kurulumu konusunda oldukça etkilidirler.

.Yönlendirici: kişilerin gelişimine adanmış bir liderlik. Bu idareciler, insanlardan en iyi verimi nasıl almaları gerektiğini bilirler ve yüksek performanslı kültürler yaratırlar.

.İletişimci: aşama yönetimi olarak liderlik. Bu kişiler etki altına alma konusunda oldukça başarılıdırlar ve etrafındakiler üzerindeki etkileri son derece fazladır.

Ne tarz bir lider olduğunuz hakkında kafa yormak ve ekibinizde ne tarz insanlar yer aldığını biliyor olmak, ekibinizin etkinliği üzerinde harikalar yaratabilir. Kendinizin ve meslektaşlarınızın en iyi katkı verebileceği şekli belirlemeye yardımcı olur. Etkili bir idareci rolünün oluşturulması yoluyla, karşılıklı güven ve desteğe dayalı kültür oluşturulabilir, takım stresi ve karmaşası azaltılabilir ve sorunların çözümü konusunda sizi daha yaratıcı yapabilir. Dolayısıyla, psikodinamik yaklaşım sayesinde, bireyler, ekipler ve örgütler kendilerini daha da iyi bir konuma getirebilirler.

Manfred Kets de Vries

http://knowledge.insead.edu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber