Lice'de çözüme sabotaj teşebbüsü

'Çözüm Süreci'ndeki hızlı ilerleme ve Öcalan'ın "30 yıllık savaş sona ermek üzere" açıklaması birilerini rahatsız etti!..

Meclis'teki düzenleme ile Çözüm Süreci yasal zemine oturdu, dağdan inişler için yol haritası hazırlandı. Hafta sonu da Öcalan, görüştüğü heyete "30 yıllık savaş bitiyor" mesajı verdi. Peş peşe gelen bu olumlu açıklamalar barış karşıtlarını harekete geçirdi. Sabotaj için ilk adım Lice'de atıldı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, Lice'deki örgüt heykelinin kaldırılması sırasında çıkan olaylara ilişkin yaşananları çözüm sürecine yönelik provokasyon olarak nitelendirdi. Sosyal medya üzerinden halkın kışkırtılmak istendiği olayla ilgili konuşan Atalay, "Perşembe günü çözüm süreci ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyorum. İmralı heyeti önemli açıklamalarda bulunuyor, iş en ciddi şekilde yürüyor tam o günde bir heykel çıkıyor ortaya. Bir iki gazete hemen ertesi gün haber olarak veriyor bunu. Çözüm sürecinden mutlu olmayan bu işlerin bitmesini istemeyen kesimlerden de beyanatlar geliyor. Mülki idarenin de konuyla ilgili fazla bilgisi yok. Esas bilgisi olması gereken jandarmadır ama onların yeterli bilgisi yok. Bilgi olunca gereken yapıldı tabi. Ölen bir cana yazık oldu" dedi.

Atalay, "Bugün gereken yapıldı ve yapılır. Böyle şeylere de müsamaha edilmez. Bu, sürece provokasyondur. Provokatörler her yerde var. Siyaset içinde de maalesef basın içinde de... Sürekli 'bu tür şeyler olsa da büyütsek, çözüm süreci yürümüyor diye haber yapsak' diyen hevesliler de bulunuyor. Hepsinin işbirliği rağmen bu provokasyon böylece atlatılmış oldu. HDP kesimiyle de görüşüldü. Onların da katiyen onayladığı bir şey değil. Onların da bilgisi olan bir şey değil. Onlar açısından da bu bir provokasyondur" şeklinde konuştu. "Heykelin dikilmesi önceden engellenemez miydi?" sorusuna karşılık Atalay, "Olabilirdi ama bölgeden bize de bilgi gelmedi. Belki bölgedekilerin de bilgisi olmadı. Çünkü bu kırsal kesimde ve son anda, yani haberlere yansıdığı gün oraya dikilmiş oldu" cevabını verdi.

HEYET GENİŞLEYECEK

Süreçle ilgili bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını hatırlatan Atalay, bu süreçte görüşme heyetlerinin genişleyeceğini, MİT dışında Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığından da katılım olacağını aktardı."Oluşacak yeni heyetimizin Kandil'le de direkt görüşmesini arzu ediyorum" diyen Atalay, "Devlet kurumlarımız gerekirse Kandil'le gerekirse başka yerlerle de görüşürler. Çünkü bu işin artık son adımlarının belirlenmesi safhasındayız" ifadelerini kullandı.

PROVOKASYON TUTMADI

O HEYKEL İNDİRİLDİ

Çözüm sürecinin son safhasına geçilmesi, Öcalan'ın "savaş bitiyor" açıklaması provokatörleri yine sahneye çıkardı. Diyarbakır'ın Lice İlçesi Yolaçtı Köyü'nde PKK mezarlığına dikilen Mahsum Korkmaz heykelinin kaldırılması için mahkemenin verdiği kararı uygulamak için güvenlik güçleri dün sabah harekete geçti. 200-250 kişiden oluşan PKK'lı grup da, roketatar, piyade tüfeği ve patlayıcı maddelerle güvenlik güçlerine saldırdı. Jandarma ekipleri biber gazı ile müdahalede bulundu. Askerler, kalabalığın direnmesine rağmen PKK'lı Mahsum Korkmaz'ın heykelini dikildikten 4 gün sonra kaldırdı. Olaylarda ağır yaralanan Mehdi Taşkın, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taşkın, olayların yaşandığı mezarlıkta toprağa verildi. 24 yaşındaki gencin otopsisinde başından uzak mesafeden atılan tek kurşunla vurulduğu belirlendi. Biri asker olmak üzere 2 kişi de yaralandı. Protestocu bir grup olayların ardından Lice-Hani karayolunda biri otobüs 3 aracı ateşe verdi. Heykelin yıkılması sürecinde sosyal medya üzerinden yapılan yalan ve provokasyon dolu yorumlar da sonuçsuz kaldı. Heykelin indirilmesi operasyonuna katılan Uzman Çavuş Uğur İnal (28) ise döndüğü ilçe jandarma komutanlığında kaza sonucu ağır yaralandı. İnal, hastanede şehit oldu.

KİM NE DEDİ?

Dertleri tahrik etmek

Lice'de ortaya çıkan heykel olayının ardından bölge milletvekilleri ve stratejistler gazetemize değerlendirmelerde bulundu.

Herkes, halkın tamamına yakınının çözüm sürecinden yana olduğu konusunda hem fikir.

Güç odakları hazmedemiyor

AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner: Çözüm sürecine her kesimden darbe vurmak isteyen var. Ama bölge halkının tamamına yakını çözüm sürecinden yana. Devletin içinde de paralel yapı olarak tanımladığımız yapının kendisi de uluslararası güç odakları da çözüm sürecine karşılar. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde ülkenin nasıl küresel ve bölgesel ölçekte bir aktör olacağını görüyorlar. Dolayısıyla sorunun çözülmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. Ama biz bu provokasyonlara rağmen çözüm sürecini nihayete erdireceğiz. İnşallah silahlar da toprağa gömülecek.

Bu süreçten geri dönülmez

Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt: Örgüt içerisinde provokatif bir unsurun olduğu biliniyor. Geriye dönük incelendiğinde bütün bu evrelerde maalesef böyle bir provokatif eylemlilik başladığında dikkat etmek gerekiyor. Örgüt kanlı döneme artık dönemez. Terör, şiddet bu saatten sonra terörün siyasal bir kimliği olmaksızın taşeron bir teröre dönüşmesi ihtimali doğar. Bu da halk tarafından boğulur. Daha önce devlet terörüne karşı, siyasal şiddetin beslenmesiyle oluşan bir ortam vardı. Ama şimdi devletin bütün bu algıları değiştikten sonra böyle bir şey yapmak ancak taşeron bir terör örgütü anlamına gelir. Bu da halk tarafından yaşatılmaz.

Heykeli yıkmak gereksizdi

Eski MİT yöneticisi Mahir Kaynak: Çözüm sürecini batırmak için uğraşanlar var. Bu konuda dikkatli olmamız lazım. Yani oraya kurulmuş bir heykelin hiçbir zararı yok yani. Dursun, bir süre sonra kalkar. Bence onu yıkmak yanlıştı. O heykeli yapan da zaten tahrik etmek istiyor. Bizde o oyuna geliyoruz. Çünkü çözüm süreci bizim için son derece önemli. Türkiye'yi parçalayacaklardı fakat çözüm süreciyle buna imkan verilmedi. Şimdi tekrar bir çatışma çıkarmak istiyorlar. Birisi heykel yapıyor diğeri onu yıkıyor. Şimdi de bu ikisi düşman oluyor. Onun için bu tahriklere kapılmamak lazım. Heykeli yapanı buluruz, onun kim olduğunu anlarız hepsinden daha iyi olur.

Maksat olay çıkarmak

AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı: Çözümün hayata geçmesinden bizatihi PKK rahatsız olacaktır. En çok onlar sorun çıkartacaklar. Burada esas mesele bir heykel meselesi değil. Esasında kamuoyu kışkırtmak ve bir takım eylemlerin çıkmasına zemin hazırlamaktır. Elbette o tür bir heykelin dikilmesine devlet izin vermez ve vermeyecektir de... Bu bilinmelidir. Bunun lamı cimi yok. Bu tür provokatif şeylerin esas amacı Türkiye'de çözüm isteyen kamuoyunu değiştirmektir. Bunu PKK'da yapar başka uluslararası aktörler de yapar. Bu durum çok yönlü var olan bir şey. Bu tür çözüm süreçleri zor bir iştir.

Osman Çobanoğlu