MİT'e girmek için, yalan makinesi şartı..

MİT'te yeni dönem: Eleman alırken ve yurtdışına çıkan personelin çift taraflı ajan olup olmadığının anlaşılması için yalan makinesi kullanılacak. Testi geçemeyenlerse işe alınmayacak

Haber Giriş : 01 Eylül 2014 07:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MİT'e girmek için, yalan makinesi şartı..

Bülent AYDEMİR/ Habertürk

Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı'nın Türkiye'yi dinlediğinin ortaya çıkmasının ardından gözler Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kontrespiyonaj (casusluğu önleme) adımlarına çevrildi. Bu konuyla ilgili teknik düzeydeki görüşmeleri MİT Müsteşarı Hakan Fidan Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı ile yapacak. Bu arada casusluk faaliyetlerine karşı adımlar kapsamında; son çıkarılan MİT yasasına konulan, "Personel alımında yalan makinesi kullanılabilir" düzenlemesinin ardından teşkilatın kullanımı için yalan makinesi satın alındı. Yalan makinesi, yurtdışına göreve gidip gelen personelin herhangi bir olumsuz faaliyetine karşı ve Teşkilat'a yeni katılacak personelle ilgili değerlendirmelerde kullanılacak.

YASA DIŞI DİNLEMELERE KARŞI

Bir yandan Ulaştırma Bakanlığı diğer taraftan MİT, Türkiye'nin son dönemde canını sıkan yasadışı dinlemeler ve casusluk faaliyetlerine karşı yoğun şekilde çalışmalarını sürdürürken; kısa süre önce gündeme gelen ve hukuksuz dinlemelerin odağındaki kurum olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) kapatılmasının düşünülmediği belirtiliyor. Casusluk faaliyeti kapsamındaki dinlemelerin ağırlıklı şekilde mobil telefon şebekeleri üzerinden yapıldığı göz önünde tutularak, bu alana yoğunlaşıldı. Mobil iletişimin yanı sıra fiberoptik ağlarla ilgili de çalışmalar yapılıyor.

TİB'İN YETKİLERİ

TİB'in, iletişimin takibi ve kaydedilmesiyle ilgili bazı yeteneklerinin ulusal güvenlik açısından önemli bir görevi olan MİT'e devredilmesi konusunda önemli aşama kaydedildi. Dünya örnekleri incelendi ancak şu anki TİB gibi çalışan bir kurum olmadığı görüldü. Yeni dönemde sistem; daha verimli, risklerden arındırılmış ve daha sıkı denetlenebilir bir hale getirilecek. Mahkeme kararıyla alınan dinleme yetkilerinin dahi sonuçlanması takip edilecek. Bu kayıtların nereye gittiği, kime verildiği belli olacak. TİB'in halen elinde bulundurduğu bazı imkan ve kabiliyetler üçe ayrılacak. Bazı yetenekleri MİT'e, bazıları Erişim Sağlayıcıları Birliği'ne, bazıları da BTK'ya verilecek. MİT, dinlemelerin denetim ve güvenlik boyutundan sorumlu olacak. Dinlemelerle ilgili kripto kuralların geçerli olacağı kuruma personel alınırken, aynen MİT'e yapılan alımlarda olduğu gibi sıkı güvenlik soruşturması ve takip yapılacak.

1921'DEN BU YANA KULLANILIYOR

Emniyetin elinde sınırlı sayıda bulunan ancak güvenilirliğine ilişkin itirazlar nedeniyle pek kullanılmayan yalan makinesi az da olsa mahkemeler tarafından talep edilebiliyor. Makine, yeni yasayla birlikte resmen MİT'in kullanım alanına girdi. En fazla ABD'de, özellikle de FBI ve CIA'nın aday memurlarda kullandığı yalan makinesinin doğru sonuç oranı yüzde 50 kabul ediliyor.

NASIL KULLANILIR?

Cleve Backster tarafından icat edilen yalan makinesi "Polygraph" özenle seçilmiş sorulara insan beyninin ve vücudunun verdiği tepkileri ölçüyor. Sorgulanacak kişiye 4-6 adet sensör bağlanıyor. Sensörlerden gelen sinyallerle kişinin, nefes alış hızı, nabzı, kan basıncı (tansiyonu) ve terleme miktarı grafiksel olarak kayda alınıyor. Testin başında sorulan 3-4 basit soru ile kişinin verdiği tepkiler ölçüldükten sonra gerçek sorular sıralanıyor ve sinyaller kaydediliyor. Bir uzman grafikleri sürekli kontrol altında tutarak, hangi sorularda sinyallerin değiştiğini tespit ediyor. Kalp atışının hızının artması, tansiyonun yükselmesi ve terleme yalan söylemenin ilk belirtileri olarak kabul ediliyor.


MİT'e girmek için, yalan makinesi şartı...

Okan MÜDERRİSOĞLU/ Sabah

MİT'te yeni dönem: Eleman alırken ve yurtdışına çıkan personelin çift taraflı ajan olup olmadığının anlaşılması için yalan makinesi kullanılacak. Testi geçemeyenlerse işe alınmayacak

Milli İstihbarat Teşkilatı MİT, yeni kanun değişiklikleri çerçevesinde yeniden yapılanıyor. Teşkilat, tıpkı Amerikan CIA ve İngiliz MI6 gibi, "yalan makinesi" uygulaması başlattı. MİT Kanunu'nda yapılan son değişiklikle "yalan makinesi" temin edilmesi ve bilgi sızmalarına karşı kullanılması öngörülmüştü. Yalan makinesi, kuruma personel alımlarında olduğu gibi, idari ve adli soruşturma gereken konularda veya personelin yurtdışından dönüşünde "çift taraflı ajan" olması riskine karşı kullanılıyor. Kişi şüpheli cevaplar verir ve yalan makinesi testini geçemezse işe alınmayacak. Teşkilatta bu anlamda ilk uygulama başladı bile...

GSM GÜVENLİĞİ ŞART

Telekomünikasyon alanında istihbari güvenliğin önemine de dikkat çeken uzmanlar, "MİT'in tek başına tedbir alması veya Telekomünikasyon İstihbarat Başkanlığı'nın (TİB) kontrol altına alınması yetmiyor. Cep telefonu operatörleri için de düzenleme gerekiyor. MİT, hizmetli kadrosuna eleman alırken bile güvenlik soruşturmasından geçiriyor. Ama bir GSM operatöründe çalışan kişi, yabancı istihbarat örgütlerinin faaliyetlerine açık hale gelebiliyor. İcabında o cep telefonu şebekesi üzerinden yapılan görüşmelerin temin edilmesi söz konusu olabiliyor. Bu açığın giderilmesi için konuda Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile diyalog tesis edilmesi önemli" şeklinde görüş bildirdi.

DIŞ İSTİHBARATA DÖNÜŞ

Bir diğer değişim de MİT'in faaliyet alanına ilişkin bekleniyor... MİT'in ana hedefinin dış istihbarat olduğunu vurgulayan istihbarat yetkilileri, "MİT, dış istihbarata odaklanmalı. İç istihbarat emniyet ve jandarma koordinasyonunda sürmeli. MİT ülke içinde sadece teknik takip sınırlarında kalmalı. Ama bunun için yeni bir uygulama çerçevesine ve görev bölümüne ihtiyaç var. Önümüzdeki dönemde bu noktada ciddi adımlar atılması bekleniyor" görüşünü paylaştılar.

ALMANYA TEKNİK TAKİP YAPMIŞ

Alman istihbarat kurumu BND'nin Başkanı Gerhard Schindler, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la bir telefon görüşmesi yaptı. 2 istihbarat başkanı yakın bir tarihte bir araya gelmek üzere randevulaştı. Alman istihbaratının 2009'dan itibaren Türkiye'yi dinlediğinin anlaşılması diplomatik tansiyonu yükseltmişti. İstihbarat uzmanları, Almanya ile ABD arasında istihbarat savaşları yaşandığını, Türkiye ile ilgili konunun büyük savaşının bir bölümü olduğunu belirtiyor. Ses ve görüntü uzaya çıktığında veya fiber kabloya girdiğinde takibe açık hale geldiğine işaret eden istihbarat yetkilileri, "Teknik kapasiteniz ne kadar gelişmişse bu verileri o kadar izleme ve analiz etme imkanına sahip oluyorsunuz. Türkiye ile ilgili takip tamamen teknik nitelikli. DHKP-C, PKK, Hizbullah gibi terör örgütleri kapsamında Alman istihbaratı Türkiye'yi hedef ülke seçmiş olabilir. Ancak 2 müttefik ülkenin birbirine karşı bu tür istihbarat faaliyetlerine girmesi olağan değil" değerlendirmesini yaptı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber