Savcı yönlendirdi biz de dinledik...

Dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ile Narkotik ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mahir Çakallı'nın da bulunduğu şüpheliler, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar'a ifade verdi.

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 03 Eylül 2014 08:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Savcı yönlendirdi biz de dinledik...

VELİ SARIBOĞA

ALİ OKTAY

Hükümeti devirmeye yönelik 25 Aralık operasyon girişimi kapsamında önceki gün gözaltına alınan 33 polisten emniyet sorguları tamamlanan 17'si savcılığa sevk edildi. Aralarında dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ile Narkotik ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mahir Çakallı'nın da bulunduğu şüpheliler, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar'a ifade verdi. Soruşturmanın başını çeken Saygılı ile yardımcıları Kazım Aksoy ve Yasin Topçu, kendilerine yöneltilen soruları, "Biz kolluk kuvvetiyiz. Soruşturmanın savcısı talimat verip yönlendirdi, biz de dinleyip takip ettik" diye yanıtladı.

7 SAATLİK İFADEDE 70 SORGU

Yakup Saygılı, emniyette 7 saat ifade verdi. Avukatı eşliğinde 70'in üzerinde soruyu cevapladı. İfadesinde "Soruşturmanın her aşamasından bilgim ve haberim vardır. Soruşturma savcı talebi ve yönlendirmesiyle yapılmıştır" diyen Saygılı ve yardımcılarına sorulan sorularla yanıtları şöyle: (Devlet büyükleri neden ve nasıl dinlenip takip edildi?) Dinlemeleri savcı talimatı ve yönlendirmesiyle yaptık. Bizzat başbakan, bakan ve milletvekili dinlemedik. Dinlediğimiz kişilerin devlet büyükleri ile olan dinlemelerini soruşturma dosyasına koyduk.

(Dinleme için neden hep aynı 2 hakimden izin alındı?) Savcının yönlendirmesiyle yaptık. Dinleme izinlerinin hep aynı 2 hakimden alınmasının kanunsuz olsa savcılar tarafından talep edilmezdi.

(2 yıl takip ettiniz. Neden zamanında soruşturma başlatmadınız?) Operasyon talimatı savcıdadır ve savcının dinlemelerin her aşamasından bilgisi vardır.

(Dinleme ve görüntülerin internete servis edilmesi...) Dinlemelerden TİB'in de bilgisi vardı. Biz servis yapmadık, TİB yapmış olabilir.

(Casusluk suçlaması...) Biz herhangi bir yere, örgüte ve servise bilgi-belge servisi yapmadık, yapanları da tanımıyoruz.

KONUYU BİLMEDEN İMZALAMIŞ

Erdoğan'ın Haliç Kongre Merkezi'ndeki programının görüntülerini kamuoyuna montajlayarak sunan yapı, görüntüleri merkezden "Narkotik bir şüpheliyi takip ediyoruz" talebiyle aldı. Bunu da Mahir Çakallı'nın imzaladığı resmi yazıyla sağladı. Çakallı, görüntü isteme yazısının altında imzasının bulunduğu ancak konunun içeriğinden haberinin olmadığını belirtip, kendisine altları tarafından narkotik yönden şüpheli bir şahsın takip edildiğinin söylendiğini aktardı. Çakallı savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

İZİNLİ AMİRDEN FEZLEKEYE

Dinleme ve takip için sürekli 2 hakimden izin alınmasıyla ilgili HSYK'nın görüşünün sorulduğu ortaya çıktı. İzinleri olağan durumun dışında bulan HSYK da "Takip ve dinlemeler için herhangi bir ret kararının önüne geçilmek için bu yönde bir uygulama yapıldığı görülmüştür" dedi.

Soruşturma fezlekesinin altında, o dönemde izinde olan 2 emniyet amirinin parafı, imza hanesinde ise müdür yerine müdür yardımcısının imzası vardı. Fezleke, emniyet içinde değil dışarıda hazırlandı.

Polisler, Savcı Muammer Akkaş tarafından aynen iddianameye dökülen fezlekedeki takip, dinleme, belge ve bulguları, Mali Şube'nin bilgisayarından sildikleri ve taşıdıkları suçlamalarını kabul etmedi. Ancak Fatih kod adlı itirafçı polis, yalanı bozdu.

Dinleme ve izleme talebi bulunulmayan bir şahsı, örgütün lideri olarak önce fezlekeye ardından iddianameye yazan yapı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı MİT krizi sonrasında 2 yıl süreyle devamlı şekilde danışmanları ve yakın çevresi üzerinden dinleyip arşivledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber