Konsolosluk personeli ailelerine kavuştu

Başbakan Davutoğlu'nun beraberinde Ankara'ya gelen konsolosluk personeli ailelerine kavuştu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Eylül 2014 08:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Konsolosluk personeli ailelerine kavuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurtarılan rehineleri, özel uçak "TUR" ile saat 11.30'ta, Şanlıurfa GAP Havaalanından Ankara'ya getirdi.

Musul'da rehin alınıp daha sonra kurtarılan diplomatlar ve aileleri, Esenboğa Havalimanında aileleri tarafından Türk bayraklarıyla karşılandı. Karşılayanlar arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bazı milletvekilleri ile diğer ilgililer de yer aldı.

Başbakan Davutoğlu, rehinelerle buluşmak üzere Bakü'den Şanlıurfa GAP Havaalanına geçip, burada serbest kalan rehinelerle bir araya gelmişti.

Davutoğlu, kurtarılan rehinelerle uçakta buluştu

Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan'daki programını yarıda keserek geldiği Şanlıurfa'da, kurtarılan Türk vatandaşlarıyla buluştuktan sonra birikte Ankara'ya gitmek üzere özel uçak "TUR"a geçti.

Uçağa alınan Türk vatandaşlarıyla tek tek tokalaşan Başbakan Davutoğlu, IŞİD'in alı koyduğu rehineler arasında yer alan küçük bir bebekle de bir süre yakından ilgilendi. Davutoğlu, kendi eliyle hurma yedirmeye çalıştığı bebeği kucağına alarak sevdi.

Uçakta, kurtarılan Türk vatandaşlarına da hitabep eden Davutoğlu, sözlerine, "Tekrar vatanınıza hoşgeldiniz, diyorum. Bugün bizim için bayram günü" diyerek başladı.

"Bu bayramı bize yaşatan öncelikle Allah'ın lütfudur, sizlerin metanetli, basiretli tutumunuzdur" diyen Davutoğlu, "Ayrıca bu uçağımız da yeni uçak. İlk özel misafirleri sizler oldunuz. Allah bir daha böyle bir ayrılık sizlere, alilerinize göstermesin" ifadesini kullandı.

Davutloğulu, yaşananların, böyle bir durumla karşılaşıldığında milletin tek bir bütün haline gelidiğini gösterdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yaşananlar göstermiştir ki böyle bir durumda karşılaşıldığında tüm millet tek bir bütün haline geliyor, zor şartlarda olan devlet görevlilerimiz omuz omuza veriyorlar. Allah bir daha acı göstermesin. Ankara'da Esenboğa'da ailelerinizle buluşacaksınız, ben de görüşmek istiyorum da olur ki hepsiyle görüşemeyiz, gittiğinizde ailelerinize, yakınlarınıza selamlarımı, metanetli tutumları dolayısıyla teşekkürlerimi ifade edin. Sabrınız için teşekkür ediyorum. Bir kez daha Allah böyle bir ayrılığı göstermesin diyorum. Allah'a emanet olun."

Başbakan Davutoğlu eşi Sare Davutoğlu ile daha sonra uçaktaki Türk vatandaşlara çiçek dağıttı ve sohbet etti. Davutoğlu'nun sohbet ettiği rehinelerden biri, özel harekatçı olarak konsoloslukta görev yaptığını, kendisinin aynı zamanda ilahiyat fakültesi öğrencisi olduğunu belirterek, "Orada bulunduğum sürede hep namazları ben kıldırdım. Arkadaşlarımızla hep şöyle dua ederdik, 'Allahım buradan kurtulursak biz hacca gitmek istiyoruz. Bize hac nasip eylesin' diye. Sizden isteğimiz arkadaşlar adına konuşuyorum, 30 kişiyiz, bizi ailelerimizle hacca gönderin" dedi. Davutoğlu, bunun üzerine, "Önce bu sene bir ailelerinizle buluşun daha sonra bakarız. Elhamdullilah sağ geldiniz ya. Hepsi kolay" yanıtını verdi.

Davutoğlu, rehineler için adak adadı

Davutoğlu, kendisinin de Türk rehinelerin kurtulduğu gün adak kurban kesmeye niyetlendiklerini belirterek, " Kesiyoruz, öğrenci yurtlarına dağıtılmak üzere kurbanlarımızı" diye konuştu.

Konsoloslukta memur olarak çalıştığı öğrenilen Mesut Aktaş isimli genç de Başbakan Davutoğlu ile sohbetinde, Musul'a nişanlı olarak gittiğini, 2 hafta sonra Kırşehir'de düzenlenecek düğünlerine tüm Türkiye'yi beklediğini söyledi. Davutoğlu, Ahi Evran günü, 10 gün sonra düğünün yapılması durumunda katılabileceğini belirterek, "Söyleyeyim, Belediye Başkanına 27'sine nikahını ayarlasın. Beraber bayram düğün yaparız" dedi. Aktaş'ın, "tamam herkesi bekliyoruz" sözlerine, Davutoğlu'nun "Ağasın herhalde" sözleri gülüşmelere neden oldu.

"Bundan sonra eşimle güzel günler yaşamayı istiyorum"

Türkiye'ye getirilen konsolosluk görevlilerinden Emin Ercan (29) ile eşi Sümeyye (27) ve 8 aylık kızları Ela Ecrin Ercan, akrabaları Mesut Taşkıran (24) memleketleri Kırşehir'in Mucur ilçesine geldi.

Ankara'dan karayolu ile Mucur ilçesine gelen Ercan ailesini ve Taşkıran'ı akrabaları ilçe merkezindeki evlerinin önünde alkışlarla ve kurban keserek, karşıladı.

Akrabaları ile tek tek hasret gideren Emin ve Sümeyye Ercan çifti ile Mesut Taşkıran daha sonra dua etti.

8 yıldır Konsolosluk'ta çalışan Emin Ercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok mutlu olduğunu söyledi.

Geçmişte yaşadıklarını unutup yeni bir sayfa açacaklarını belirten Ercan, "Aileme kavuştum çok mutluyum şu an. İnşallah bundan sonra eşimle birlikte güzel günler yaşamayı istiyorum" dedi.

Emin Ercan'ın babası Nevzat Ercan ise Cumhurbaşkanı, Başbakan ve MİT Başkanı'na teşekkür etti.

"Allah devlete, millete zeval vermesin" diyen baba Ercan, şöyle konuştu:

"Çok mutluyuz. Allah devletimizden bin kere razı olsun. Bu sevinci bize yaşattılar bayramdan önce. Çok mutluyuz. İlçemizde ve tüm Türkiye'de çocuklarımız için dua edenlere teşekkür ediyoruz. Allah bizim sıkıntımızı giderdi. Başkanlarının da sıkıntısını gidersin. Allahımıza binlerce şükürler olsun. Torunuma, gelinime ve çocuğuma kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hepsi de sağ salim geldi. Büyük liderlerimiz var, onlar olduğu müddetçe devletimiz kimseye boyun bükmez."

3 yıldır Konsolosluk'ta görev yapan Mesut Taşkıran ise kurtarılmalarında emeği geçen herkese teşekkür etti.

3 ay süren çalışmanın ardından kurtarıldıklarını ifade eden Taşkıran, "Uzun bir aradan sonra bizi gönderen devlet geri getirdi. Gece gündüz çalışarak çok şükür sağ salim bütün ekibimizi kurtardı. Anaların, babaların yüzlerini bir daha güldürdüler. Allah razı olsun" dedi.

"Devletimize güvenimiz her zaman tamdır"

Konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı Yalçın Bakır da Kırklareli'ndeki evine geldi.

Ankara'dan karayoluyla babası Nazmi, annesi Ayşe, eşi Zehra ile çocukları Esat ve Enes Mert Bakır, kent girişinde polis ekiplerince karşılandı.

Emniyet müdürlüğüne ait midibüs ve Türk bayrağının asılı bulunduğu polis araçlarının siren sesleriyle İstasyon Mahallesi'ndeki evine getirilen Bakır'a Kırklareli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdür Vekili Ragıp Tunç tarafından çiçek verildi.

Ellerinde Türk bayraklarıyla bekleyen yakınları da Bakır'ın üzerine güller attı. Bakır, daha sonra yakınları ve meslektaşlarıyla hasret giderdi.

Bakır, gazetecilere yaptığı açıklamada, tekrar Türkiye'ye döndüğü için mutlu olduklarını söyledi.

Heyecanını kelimelerle anlatamadığını belirten Bakır, ailesine kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

Zor günler geçirdiğini dile getiren Bakır, ''Bütün teşkilatım burada hepsinden Allah razı olsun. Diyecek bir şey yok. Şu manzara benim için yeterli. Geldik, vatanımızdayız. Devletimize her zaman güvenimiz tamdır. O konuda hiçbir zaman şüphe duymadık" diye konuştu.

Konsolosluk görevlilerinden özel harekatçı Ömer Çil, Hatay'ın Hassa ilçesindeki evine geldi.

Üzerinde Türk bayrağı asılı otomobille Hassa ilçesi Girne Mahallesi'ndeki baba evine gelen Çil'i, eşi, anne, babası ve akrabaları karşıladı. Ailesine sarılarak hasret gideren Çil, kaçırıldığı gün dünyaya gelen üç aylık kızı Miray Erva'yı ilk kez kucağına aldığında gözyaşı dökerek öptü.

Babası Ali Çil'e sarılarak uzun süre ayrılmayan Ömer Çil, 3 yaşındaki kızı Zeynep'i ise kucağından indirmedi. Çil, eşi Hanife, annesi Sultan Çil ve akrabalarıyla da sarılarak hasret giderdi.

Türk bayrakları asılı babaevinin önünde adeta bayram havası yaşayan aile, oğullarının sağ salim geldiği için kurban kesti. Kurbanın kanından da Çil'in alnına sürüldü.

Evin önünde oluşturulan çadırdakilerle tek tek tokalaşan Çil, "Söyleyecek bir şey yok. Allahıma hamdolsun bu anı bana yaşattı. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Allahım kimseye bu acıyı yaşatmasın" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber