İslam Üniversitesi için 80 dönümlük arazi tahsis edildi

"29 Mayıs Üniversitesi, Uluslararası İslam Üniversitesi hüviyetine kavuşursa bünyesinde yeni fakülteler açılacak ve bugünün dünya şartlarına uygun programlar oluşturulacak"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ekim 2014 16:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
İslam Üniversitesi için 80 dönümlük arazi tahsis edildi

- İSAM Başkanı Prof. Dr. Küçük:

- "29 Mayıs Üniversitesi, Uluslararası İslam Üniversitesi hüviyetine kavuşursa bünyesinde yeni fakülteler açılacak ve bugünün dünya şartlarına uygun programlar oluşturulacak"

- "Burada 'uluslararası veya diğer üniversitelerde okutulan ilimler olmayacak' diye bir şey yok. İslam'ı anlamaya yardımcı olabilecek sosyoloji, psikoloji, uluslararası ilişkiler, günlük ekonomi gibi modern bilimler de okutulacak. İslam'ı iyi anlayan ve anlatan bir üniversite olacak. Ayrıca İslami bilimlere ilişkin hadis, fıkıh, tefsir gibi dersler olacak"

- Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Köse:

- "Böyle bir üniversitenin açılmasında fayda var. Çünkü Türkiye merak uyandıran bir ülke"

- İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayındır:

- "Üniversite Allah'ın kitaplarını birlikte değerlendirip, aradaki bütünlüğü göstererek evrensel çözümler üretecek bir yapıda olursa herkes için hayırlı olur"

İSTANBUL (AA) - FİKRİYE SUSAM UYAR - UĞUR ASLANHAN - Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Vakfı (İSAM) Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, 29 Mayıs Üniversitesi, Uluslararası İslam Üniversitesi hüviyetine kavuşursa bünyesinde yeni fakülteler açılacağını ve bugünün dünya şartlarına uygun programlar oluşturulacağını belirterek, "Burada 'uluslararası veya diğer üniversitelerde okutulan ilimler olmayacak' diye bir şey yok. İslam'ı anlamaya yardımcı olabilecek sosyoloji, psikoloji, uluslararası ilişkiler, günlük ekonomi gibi modern bilimler de okutulacak. İslam'ı iyi anlayan ve anlatan bir üniversite olacak. Ayrıca İslami bilimlere ilişkin hadis, fıkıh, tefsir gibi dersler olacak" dedi.

Küçük, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in "İstanbul'da Uluslararası İslam Üniversitesi kurulacağına" ilişkin açıklamasını değerlendirdi.

Bu fikrin yeni olmadığını belirten Küçük, Türkiye Diyanet Vakfı'nın kurduğu 29 Mayıs Üniversitesi'nin İslam Üniversitesi'ne dönüştürülmesinin uzun zamandır konuşulduğunu, İslam ülkeleriyle ve Türk Cumhuriyetleriyle yapılan toplantıda bundan bahsedildiğini söyledi.

Mısır, İran, Pakistan gibi ülkelerde bu tarzda üniversiteler olduğunu hatırlatan Küçük, Türkiye'de böyle bir üniversite olmasının Diyanet İşleri Başkanlığı'nca sürekli dile getirildiğini aktardı.

Küçük, 29 Mayıs Üniversitesi'nin isminin değiştirilmesi amacıyla YÖK'e başvurulduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:

"Bu sadece bir isim değişikliği olmayacaktır. 29 Mayıs Üniversitesi, Uluslararası İslam Üniversitesi hüviyetine kavuşursa bünyesinde yeni fakülteler açılacak ve bugünün dünya şartlarına uygun programlar oluşturulacak. Diğer üniversitelere karşı olmayacak ama programını güncellemiş bir üniversite olacak. Çünkü bahsedilen üniversitelerden El-Ezher çok kadim bir üniversite ancak programları güncellenebilmiş bir kurum değil. Medine İslam Üniversitesi de aynı şekilde."

- "Ümraniye'de 80 dönümlük arazi tahsis edildi"

Türkiye'nin Müslüman olan veya olmayan ülkeler arasında çok iyi ilişki kurabildiğini anlatan Küçük, Türkiye'de böyle bir üniversite olmasının faydalı görüldüğünü bildirdi.

Küçük, üniversitenin nerede olacağına ilişkin soru üzerine, "29 Mayıs Üniversitesi için Ümraniye'de tahsis edilmiş 80 dönüm civarında bir arazi var. Ümraniye Devlet Hastanesi'nin yakınında. Buraya yapılabilir veya daha büyük olması için başka yer düşünülmüş olabilir. O konuda çok bilgi sahibi değilim" diye konuştu.

Üniversitede sosyal bilimlerin çeşitli alanları, İslam iktisadı, İslam ekonomisi, uluslararası ilişkiler gibi derslerin okutulacağını, bu alanda dünya standartlarında olacağını, eskide kalan bilgileri güncelleyememiş İslam dünyasının bu alandaki eksikliğini gidereceğini ifade eden Küçük, üniversitede sadece Türkçe değil, İngilizce, Arapça ve Farsça dillerinde eğitim verileceğini, dil sayısının artabileceğini söyledi.

Küçük, üniversiteye dünyanın bütün ülkelerinden öğrenci kabul edileceğini kaydederek, "Bu üniversitenin farkı, adının ve içeriğinin İslam Üniversitesi hüviyetinde olmasıdır. Burada 'uluslararası veya diğer üniversitelerde okutulan ilimler olmayacak' diye bir şey yok. İslam'ı anlamaya yardımcı olabilecek sosyoloji, psikoloji, uluslararası ilişkiler, günlük ekonomi gibi modern bilimler de okutulacak. İslam'ı iyi anlayan ve anlatan bir üniversite olacak. Ayrıca İslami bilimlere ilişkin hadis, fıkıh, tefsir gibi dersler olacak" ifadelerini kullandı.

İslam'ın sadece ilahiyat alanıyla sınırlı tutulamayacağını ve hayatın her alanıyla ilgili olduğunu vurgulayan Küçük, "Bu üniversiteyi ister matematikten, ister fizikten, ister başka bölümden olsun bitiren kişinin İslam hüviyetini temsil etmesini isterim. Bu kişiler kendi dalı yanında İslam'ın bütün bilgilerine vakıf olabilecek, insanlığa faydası dokunabilecek. Bu dünyaya İslam'ın gerçek yüzünü, terör olaylarıyla asla bağdaştırılamayacağını, insanlara bilgi yoluyla ulaştırılan barış dini olduğunu gösterebilecek" diye konuştu.

- "Türkiye merak uyandıran bir ülke"

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yaklaşık 1,5 yıl önce bu yönde bir açıklamasının olduğunu anımsattı.

Büyükşehirlerde, özellikle de İstanbul'daki ilahiyat fakültelerinin, Uluslararası İslam Üniversitesi fonksiyonunu bir nebze yerine getirdiğini dile getiren Köse, şunları söyledi:

"Böyle bir üniversitenin açılmasında fayda var. Çünkü Türkiye merak uyandıran bir ülke. Afrika'dan, Orta Asya'dan, Balkanlar'dan birçok öğrenci buraya gelip, tahsil görmek istiyor. Sadece İslami ilimler alanında değil, fen bilimleri alanlarında da. Marmara Üniversitesi'nin yabancı öğrenci sınavı oluyor, 3-4 bin kişi katılıyor ve bunlardan 300-400'ü ancak alınabiliyor. Uluslararası bir üniversiteye ihtiyaç kesinlikle var. Üniversitenin isminin, 'İslam Üniversitesi' olması belki şart değil. Üniversitenin bir kısmı İslami bilimlere tahsis edilebilir. Ama ben ihtiyacın İslam Üniversitesi'nden daha öte bir ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. İngilizce ve aynı zamanda da Arapça'da eğitim yapabilen uluslararası üniversiteye ihtiyaç var."

- "Herkes için hayırlı olur"

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, daha önce, Malezya, Pakistan ve Suudi Arabistan'da da bu amaçla üniversiteler kurulduğnu ama bugüne kadar ne insanlığın ne de Müslümanların bir problemine çözüm ürettiklerini, bugün, yüzyüze olunan sıkıntıların göz önünde olduğunu söyledi.

"Yüzünü dosdoğru bu dine, Allah'ın fıtratına çevir. O, insanları da ona göre yaratmıştır. Allah'ın yarattığının yerini tutacak bir şey yoktur. Doğru din budur ama insanları çoğu bunu bilmez" ayet-i kerimesini hatırlatan Bayındır, şunları aktardı:

"Fıtrat, varlıklarda geçerli tabiat kanunlarıdır. Allah'ın dini, bu kanunların insan hayatına uyarlanması olduğu için din ile doğa arasında uyumsuzluk olamaz. Dolaysıyla dinin, doğal çözümler üretmesi gerekir. Allah'ın yarattığı ayetler, yani varlıklar alemi tüm ilimlerin kaynağı olduğundan doğru din anlayışıyla objektif bilim arasında da tam bir uyum vardır. Bu ikisinin birlikte ele alınması halinde insanlığın bütün sorunlarına çözümler üretilebilir. Kurulacak üniversite Allah'ın kitaplarını birlikte değerlendirip, aradaki bütünlüğü göstererek evrensel çözümler üretecek bir yapıda olursa herkes için hayırlı olur. Aksi takdirde çözüm üretmeyen yapılara ilave dışında yeni bir şey yapılmış olmaz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber