Amirini şikayet eden memura ceza verilir mi?

Danıştay Onikinci Dairesi, suç isnat etme kastı olmayan veya hakaret içeren ibarelere yer verilmeyen şikayet dilekçesinden dolayı, memura ceza verilmeyeceğini belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 02 Ekim 2014 15:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Amirini şikayet eden memura ceza verilir mi?

Danıştay Onikinci Dairesi, suç isnat etme kastı olmayan veya hakaret içeren ibarelere yer verilmeyen şikayet dilekçesinden dolayı, memura ceza verilmeyeceğini belirtti.

Diyarbakır Emniyette yaşanan olayda polis memurları, görev yerlerini değiştiren amirlerini şikayet etmiştir. Şikayet edilen amir hakkında idari yönden soruşturma açılmış ancak cezaya gerek olmadığı yönünde karar çıkmıştır. Ceza soruşturması yönünden ise Savcılık iddianame düzenlemiş ancak bu kez mahkeme beraat karar vermiş ve bu karar Yargıtay'da onanmıştır. Ancak bu kez amir, şikayet hakkının "haksız yere" kullanıldığı gerekçesiyle idari başvuru yapmış ve yapılan soruşturma sonrasında Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-9 maddesi uyarınca 3 günlük aylık kesimi" cezası verilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi yaptığı incelemede;

1- Savcının, beraatla sonuçlanmış olsa da, yeterli delil olduğunu düşünerek dava açmış olması,

2- Şikayet dilekçesinde, suç isnat etme kastının veya hakaret içeren ibarelerin olmaması,

3- Şikayet hakkının, bir haksızlığa uğrayan memurun samimi olarak düşüncülerini yansıtmış olması,

gerekçelerine binaen verilen disiplin cezasını iptal etmiştir.

İŞTE MAHKEME KARARI

T.C.
DANIŞTAY
Onikinci Daire

Esas No: 2009/9102 Karar No : 2013/8032

Özeti: Davacının, yasalarla kendisine tanınan şikayet hakkını kullanmak suretiyle şikayet dilekçesi vermesinde, ilgiliyi haksız yere şikayet etmek maksadı bulunmadığından, şikayet hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyecek şekilde disiplin cezası ile cezalandırılmayacağı hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan(Davacı) :...

Vekili : Av....

Karşı Taraf (Davalı) : Diyarbakır Valiliği

Onikinci Daire

İstemin Özeti : Diyarbakır 2. İdare Mahkemesince verilen 13/07/2009 tarih ve E:2008/1492; K:2009/1535 sayılı kararın, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Safiye Uysal

Düşüncesi: İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun bulunmadığından bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava; Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan davacının, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-9 maddesi uyarınca ve bir alt ceza uygulanmak suretiyle "3 günlük aylık kesimi" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 13.03.2008 tarih ve 52 sayılı Diyarbakır Valiliği İl Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; davacının da aralarında bulunduğu polis memurlarının Emniyet Amiri...'den şikayetçi olmaları nedeniyle bu kişi hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma sonucunda amir hakkında ceza tayinine mahal olmadığı sonucuna varıldığı, adı geçen amir tarafından yapılan şikayet sonucu açılan soruşturma sonucunda ise söz konusu şikayetlerin dayanaksız olduğu ve davacının ve diğer polis şikayetçi polis memurlarının amirlerini haksız yere şikayet ettikleri kanaatine varılarak dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, söz konusu soruşturma raporlarının incelenmesinden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 6/A-9. maddesinde "Astlarını, aynı rütbedeki arkadaşlarını, üstlerini ya da amirlerini haksız yere şikayet etmek" suçu 4 ay kısa süreli durdurma cezasını gerektiren fiil ve eylemler arasında sayılmış, 15. maddesinde ise; "Kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara bu Tüzükte gösterilen cezanın bir derece aşağısı uygulanabilir." hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının da aralarında bulunduğu polis memurlarının Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü emrinde görevli iken başka birimlerde görevlendirilmeleri üzerine kendilerinin atanmasından sorumlu tuttukları Emniyet Amiri ...'den şikayetçi olmaları nedeniyle amirleri hakkında soruşturma açıldığı ve soruşturma sonucunda "Ceza Tayinine Mahal Olmadığı" yönünde karar verildiği, aynı zamanda Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/49 esas sayılı dosyasında ... hakkında görevi kötüye kullanmak suçlaması ile dava açıldığı, yargılama sonucu çıkan beraat kararının Yargıtay tarafından onandığı görülmektedir.

Her ne kadar..., hakkında yapılan yargılama sonucu beraat etmiş ise de; savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmeksizin dava açılması için yeterli delil olduğu sonucuna varılarak ceza davasının açıldığı ve davacının verdiği şikayet dilekçesinde, suç isnat etme kastı olan veya hakaret içeren ibarelere yer vermediği görülmüş olup, bir haksızlığa uğradığını samimi olarak düşünerek şikayet hakkını kullandığı sonucuna varılan davacının, şikayet dilekçesi üzerine sicil amiri hakkında yapılan inceleme neticesinde "Ceza Tayinine Mahal Olmadığına" karar verilmesinin tek başına davacının üstlerini haksız yere şikayet etmek suçunu işlediği savıyla cezalandırılmasını gerektirmediği açıktır.

Bu durumda; davacının yasalarla kendisine tanınan şikayet hakkını kullanmak suretiyle şikayet dilekçesi vermesinde, ilgiliyi haksız yere şikayet etmek maksadının bulunmadığı anlaşıldığından, davacının şikayet hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyecek şekilde disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 12/11/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber