Danıştay'dan aynı konuya farklı kararlar
Özelleştirmede çelişkili yargı kararları HSYK'nın yapısının değişmesiyle yeniden gündemde. Danıştay aynı konuda farklı kararlara imza atarak yatırımcıyı endişelendirmeye devam ediyor.
Ercan Baysal
HSYK'nın yeni yapısı yatırımcıyı umutlandırırken, yargıdaki yeni döneme ilişkin beklentiler de arttı. İş dünyası özellikle özelleştirmelerde yaşanan çelişkili kararların sona ermesini bekliyor.
Danıştay'ın aynı konuda farklı kararlara imza atmasının yatırımcıyı endişelendirmeye devam ettiği belirtiliyor. Aynı mahkeme bir davada 'SİT alanı satılamaz' derken bir başka kararında 'SİT alanı olması özelleştirmeye engel değil' kararını verebiliyor. Son bir yılda bu kapsamda çok sayıda karara imza atıldı.
Bu tür uygulamalar hem yerli hem de yabancı yatırımcının yargıya mesafeli yaklaşmasına neden olabiliyor. Uzun süredir yargıda özelleştirmeler ilişkin yürütmeyi durdurma ve iptal kararı olmadığına dikkat çeken üst düzey bir ekonomi yetkilisi özellikle son dönemde çelişkili kararlar verilmeye başlandığına dikkat çekiyor. Üst düzey ekonomi yetkilisi, "Özelleştirme uygulamalarında mükemmele doğru gidiyorduk. Danıştay bizim ihaleleri örnek gösteriyordu. Son zamanlarda ise özellikle SİT alanlarının satışında çelişkili kararlar verilebiliyor. Boğaziçi öngörüm SİT'ten daha hassas olmasına rağmen satışa onay çıkarken, normal SİT alanı için sorun çıkıyor" dedi.
Satılsa da vasfı değişmiyor
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından SİT alanlarının satılması halinde vasfından herhangi bir değişiklik olmuyor. SİT alanı vasfı korunurken, süreç Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere şehirlerdeki ilgili kurullar tarafından yakından takip ediliyor. SİT alanına yönelik herhangi bir projede koruma kurullarından izin alınması gerekiyor.
Eğitimde kamu yararı yok!
Danıştay'ın ilgili dairesi Kanunla üniversite gibi kurumlara kamu yararı kapsamında bedelli ve bedelsiz devir yapılmasına herhangi bir şekilde engel olmamasına rağmen 'Eğitimde kamu yararı görmüyoruz' kararını verebiliyor. Bir başka hükmünde de eğitim hizmetlerinde kamu yararı olduğuna yönelik karara imza atıldığı belirtiliyor. Eğitim Anayasa'da güvence altına alınmasına rağmen geçtiğimiz günlerde mahkeme kamu yararı görmeyerek arazi devrinin yürütmesini durdurmuştu. Özelleştirmelere ilişkin olarak son dönemde imar planlarında çok sayıda çelişkili karara imza atıldığı belirtiliyor.