Bankacılık Kanun tasarısı TBMM'de

Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 20 Ekim 2014 10:40, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58
Bankacılık Kanun tasarısı TBMM'de

BANKACILIK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI

MADDE 1- 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 98 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Rekabet Kurulunun, bankalar hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında resen veya ön araştırma sonucunda soruşturma açılmasına karar vermesi halinde, bu durum Kuruma bildirilir. Soruşturma sonucunda oluşturulan rapor, Rekabet Kurulunca karara bağlanmadan önce görüşünün alınmasını teminen Kuruma tebliğ olunur."

MADDE 2- 5411 sayılı Kanunun 106 ncı maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye mevcut onuncu fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Fon, faaliyet izni kaldırılan bankaların uygun göreceği varlık ve yükümlülükleri ile sözleşme ve kanundan doğan her türlü hak ve alacaklarını kuracağı bankaya ya da mevcut bankalara devretmeye, devredilen varlıkların toplamının, devredilen yükümlülüklerin toplamını karşılamaması halinde aradaki farkı, bankanın nezdindeki sigortalı mevduat ve katılım fonunu aşmamak kaydıyla ödemeye veya banka nezdindeki sigortalı mevduatı ve sigortalı katılım fonunu doğrudan veya ilan edeceği başka bir banka aracılığı ile ödemeye yetkilidir. Bu fıkra çerçevesinde devredilen hak, alacak ve varlıkların toplam değerinin devre konu yükümlülüklerin toplamından fazla olması halinde, aradaki fark ilgili bankaya veya bu bankanın iflas ya da tasfiye masasına ödenir.

Fon, sigortalı mevduatı ve sigortalı katılım fonunu hak sahiplerine ödemesi veya kuracağı bankaya ya da mevcut bankalara devretmesi halinde, mevduat ve katılım fonu sahipleri yerine bankanın doğrudan doğruya iflasını ister. Bu görev ve yetki münhasıran Fona aittir. Bu şekilde yapılacak iflas isteminde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 179 uncu maddesinin iflasın ertelenmesine ilişkin hükümleri uygulanmaz."

"İflas eden bankalarda tüm kanuni yükümlülüklerin ifasından sonra tasfiye bakiyesi kalması halinde bu tutarın hissedarlara dağıtımında, iflasına karar verilen bankaların hakim ortakları ve yöneticileri, yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları ile yönetim ve denetimine sahip olduğu iştirakleri, hakim ortağı olan tüzel kişiler, gerçek ve tüzel kişi hakim ortaklarının hakim ortak olduğu şirketler, bu gerçek kişilerin kan ve kayın hısımları ile bu kişilerin hisselerini ciro, devir veya temlik suretiyle edinen üçüncü kişiler bu dağıtımdan pay alamaz. Bunlara diişen pay Fon ile diğer hissedarlar arasında hisseleri oranında garameten taksim olunur."

MADDE 3- 5411 sayılı Kanunun 107 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine "pasifte yer alan karşılık kalemlerini" ibaresinden soma gelmek üzere "ve diğer pasiflerini" ibaresi eklenmiş ve aynı fıkranın (b) bendinde yer alan "Hisselerine sahip olmak kaydıyla ve" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- 5411 sayılı Kanuna 109 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 109/A ve 109/B maddeleri eklenmiştir.

"Fon tarafından kurulacak banka

MADDE 109/A- Fon, bu Kanunun 106 ncı ve 107 nci maddeleri kapsamında devredilen bankalarla ilgili olarak bu Kanunda belirtilen tedbirlerin alınması amacıyla Kurul tarafından verilecek izne gerek olmaksızın banka kurma yetkisini haizdir. Banka kurulmasına ilişkin Fon Kurulu kararı, Resmi Gazetede yayımlanır ve kurulan^bj^a Fonun talebi üzerine

Ticaret Siciline tescil ve ilan edilir.

Kurulacak bankanın kuruluşunda ve Fon tarafından yapılan devir ve birleşme işlemlerinde bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve 10 uncu maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu bankanın Fon tarafından gerçekleştirilen kuruluş, devir ve birleşmesine dair işlemler harçlar ile sisteme giriş ve devir paylarından, bu işlemler için düzenlenecek kağıtlar ise damga vergisinden istisna tutulur.

Bu madde hükümleri uyarınca kurulan banka, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir yıl süreyle bankacılık faaliyetlerinde bulunma yetkisine sahiptir. Bu süre içerisinde bankanın devir, birleşme veya satış işlemlerinin gerçekleştirilememesi halinde izin süresi Fon Kurulu tarafından bir defaya mahsus olmak ve bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir. Bu sürenin hesabında, kurulan bankanın devir, birleşme ve satışına izin verilmesi amacıyla Kurula başvurulmasından itibaren Kurul kararına kadar geçen süreler dikkate alınmaz. Bu Kanunun 18 inci, 19 uncu ve 20 nci maddeleri hariç olmak üzere, 2 ila 6 ncı Kısımlarında yer alan hükümler, bu madde kapsamında kurulan banka hakkında uygulanmaz. Banka hisselerinin Fona ait olduğu dönemde banka sigorta primi ödemez. Yukarıda belirtilen süre içerisinde bankanın devir, birleşme yahut satışının gerçekleşmemesi halinde bankanın faaliyet izni Fon Kurulu kararı ile kaldırılır ve banka bu Kanunun 106 ncı maddesi çerçevesinde tasfiye edilir.

Fon, bankanın satışı halinde satış bedelini, banka kuruluşuna ilişkin koyduğu sermayeyi, devir farkım ve bu bankadan olan her türlü alacağını mahsup ederek bakiye tutarı tasfiye halindeki bankanın iflas veya tasfiye masasına verir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Kurulun görüşü alınmak suretiyle Fon tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Fon bankaları ile hisseleri haczedilen bankaların satış usulü

MADDE 109/B- Fonun, bu Kanun hükümlerine göre faaliyet izni kaldırılan ve/veya ortaklarının temettü haıiç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi kendisine devredilen veya intikal eden bankalar ile hisselerinin çoğunluğu kendisine ait olan bankaların, zararlarının devralınması, mali bünyelerinin güçlendirilmesi veya yeniden yapılandırılması maksadıyla bu bankalara aktardığı kaynaklar, Fon alacağı mahiyetinde olup, bu alacakların bankadan ve/veya hakim ortaklardan takip ve tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

Bu alacakların takip ve tahsilinde, Fonun yetkilerine ilişkin olarak bu Kanunun diğer maddelerinde yer verilen yetkileri saklı olup, hakkında yukarıdaki fıkra uyarınca işlem yapılan bankalar dahil Fon bankalarının uygun görülecek hak ve varlıkları, Fon Kurulunca verilecek ticari iktisadi bütünlük oluşturulmasına dair karar çerçevesinde, bu Kanunun 134 üncü maddesinde belirtilen hükümler kıyasen uygulanmak suretiyle satılabilir.

Satışın Fon Kurulunca onaylanmasına ilişkin bildirimin Kuruma ulaşmasından itibaren altı ay içerisinde Kurul, alıcının kurucularda aranan şartları haiz olup olmadığına ilişkin değerlendirmelerini tamamlar. Bu şartların mevcut olduğunun tespiti halinde, varlıkları satışa konu edilen bankanın var olan kuruluş ve/veya faaliyet izinleri, alıcının bu amaç için kuracağı şirket için de geçerlilik arz eder. Satışı müteakip alıcının, hak ve varlıklarını satın aldığı bankanın faaliyet konusuna ilişkin değişiklik talebi olması halinde, bu talep Kurulca bu fıkrada belirtilen aynı süre içinde ayrıca değerlendirilir.

Gerekli gördüğü hallerde Kurul, aynı süre içerisinde, izin kapsamındaki faaliyetlerin sağlıklı bir biçimde yürütülebilmesi bakımından herhangi bir eksikliğin mevcut olup olmadığının tespiti amacıyla söz konusu şirket ile satışa konu edilen varlıklar hakkında bu Kanunun 7 nci ve 10 uncu maddeleri çerçevesinde bir inceleme yapabilir. İnceleme neticesinde tespit edilen eksiklikler alıcıya ve/veya şirkete bildirilerek bunların giderilmesi için makul bir süre verilir. Eksikliklerin verilen süre içerisinde giderilmemesi durumunda Kurul, bu Kanunun ilgili maddeleri çerçevesinde gerekli işlemleri tesis eder.

Faaliyet iznine sahip olmayan bankaların hak ve varlıklarının bu şekilde satılması halinde, bu Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen süre, alıcının kurucularda aranan şartları taşıdığının tespitine dair Kurul kararının ilgililere tebliği ile başlar."

MADDE 5- 5411 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.

"Kamu sermayeli katılım bankası kurulması

EK MADDE 2- Bu Kanunun 109/B maddesi kapsamında belirtilen satışın, katılım bankası kurmak amacıyla. 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanuna tabi kamu sermayeli bankalara, 6219 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığına ve/veya bu bankaların kuracakları bağlı ortaklığa yapılması halinde ihale düzenlenmesi zorunlu olmayıp alıcının kurucularda aranan şartlan haiz ve faaliyet konusu katılım bankacılığı Olan bir banka kuruluş izninin mevcut olduğu kabul edilir. Bağlı ortaklığın kuruluşu ile ilgili olarak bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddeleri ve 6102 sayılı Kanunun anonim şirketlerin kuruluş sermayesi ve ödenmesine dair maddeleri ile 4054 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunun 109/B maddesi kapsamında varlıkları satışa konu edilen bankaların sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak üzere yetkilendirilmiş yatırım kuruluşlarında sahip oldukları payların ticari iktisadi bütünlük kapsamına alınması durumunda, ticari iktisadi bütünlük satışı nedeniyle kamunun hakim olduğu bir kuruluşa devredilmesi halinde ilgili yatırım kuruluşlarında gerçekleşecek olan pay devirleri, Sermaye Piyasası Kuruluna bildirim yapılmakla herhangi bir izin almaya gerek olmaksızın sonuçlandırılmış sayılır.

4603 sayılı Kanuna tabi kamu sermayeli bankalar veya 6219 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı doğrudan katılım bankası kurabilir. Bu suretle katılım bankası kurulması halinde kurucu banka ve kurulacak katılım bankası, bu maddenin birinci fıkrasında ifade edilen muafiyetler ve istisnalardan aynen yararlanır.

İhbar ikramiyesi

EK MADDE 3- Fon alacaklarının tahsilini temi nen, Fona borçlu olan gerçek ve tüzel kişilere ait, Fonun bilgisi dahilinde olmayan haczi kabil malvarlığının bulundukları yerleri doğru olarak haber verenlere, ilgili tutarın talısil edilmesinden sonra Fon tarafından ikramiye verilebilir. Hangi hallerde ikramiye verileceği ve verilecek ikramiyenin miktar ve nispeti Fon Kurulu kararı ile tespit olunur. Ancak verilecek ikramiyenin miktarı, tahsil edilen tutarın yüzde kırkını geçemez. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Fon Kurulu tarafından belirlenir."

MADDE 6- 5411 sayılı Kanunun geçici 26 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Bu maddenin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirlenen kanuni temsilciler kusurlu bulunmaları halinde sorumludurlar."

MADDE 7- 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununun 6 ncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"Banka hisselerinden, Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ve temsil ettiği (A) ve (B) grubu hisselerden diğer mülhak vakıflara ait olanları hariç olmak üzere, yüzde 58,50946 oranındaki payın tamamı, Banka tarafından üç ayrı firmaya yaptırılan değerleme çalışmasının sonuç bölümlerinde belirtilen değerlerin ortalaması gözönünde bulundurularak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek beher hisse değeri üzerinden hesaplanacak bedel karşılığında Hazineye devredilir. Devir bedeli olarak, Hazine Müsteşarlığı bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak üzere nakit, kira sertifikası, taşınmaz, tesis, özelleştirmeye konu varlıklar ve/veya benzeri gayri nakdi değerler hisse sahibi vakıflara hisseleri nispetinde verilir.. Ödemenin ne şekilde yapılacağı ve buna ilişkin usul ve esaslar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan ile Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın müşterek teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.

Hazineye devredilecek hisselerin bedeli olarak taşınmaz ve/veya tesis verilmesi halinde söz konusu taşınmaz ve/veya tesisin mülkiyeti, hisse sahibi vakıflara hisseleri nispetinde başka bir karar ve işleme gerek olmaksızın devredilir. Hazineye devredilecek hisseler, taşınmazların veya tesislerin mülkiyetinin, hisse sahibi vakıflara hisseleri nispetinde tapuda tescilinin yapılmasını müteakip on işgünü içerisinde, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, Hazine adına Banka pay defterine kaydedilir. Hisse sahibi vakıflar adına tescil edilen taşınmazlar ve/veya tesisler ile ilgili mülkiyetin devrinden önceki döneme ait anlaşmazlıklar nedeniyle açılacak davalarda husumet Maliye Bakanlığına yöneltilir. Devredilen taşınmazların (kamulaştırma hariç) vakfının mülkiyetinden Vakıflar Genel Müdürlüğünün rızası dışında çıkması halinde Maliye Bakanlığı tarafından taşınmazın bu tarihteki rayiç değeri esas alınmak kaydıyla başka bir taşınmaz ilgili vakfa bedelsiz devredilir. Taşınmazların devrinden önceki döneme ait olan vergi, resim, harç, yargılama gideri ve benzerleri ile mahkeme kararı gereği yapılması zorunlu her türlü ödeme Maliye Bakanlığı tarafından yapılır.

Mülkiyeti Hazineye ait iken bu madde kapsamında vakfı adına tescil edilen taşınmazların, sosyal ve teknik altyapı alanları da dikkate alınarak çevre ve imar bütünlüğü ile uyumlu konut, toplu konut, ticaret, özel eğitim, özel sağlık, pazarlama, sanayi, depolama, konut dışı kentsel çalışma, akaryakıt istasyonu, konaklama, turizm alanı ile bu amaçlara yönelik etüt, harita, her tür ve ölçekteki çevre düzeni planı, nazım ve uygulama imar planlan, parselasyon planlan ve değişiklikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılır veya yaptırılır ve onaylanır.

Bankanın (C) grubu hissedarlarından Vakıfbank Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfı (Sandık)'nın, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren yüzyirmi gün içinde Bankaya müracaat etmesi halinde, ikinci fıkraya göre Bakanlar Kurulu tarafından Sandık için tespit edilecek beher hisse değeri karşılığında Sandığın sahip olduğu hisselerin Hazine tarafından devralınmasma Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilidir. Sandık tarafından devredilecek hisselerin devir bedeli Hazine Müsteşarlığı tarafından özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilmek suretiyle Sandığa ödenir.

Bankanın (B) grubu hisselerinden diğer mülhak vakıflara ait olan hisseler ile (C) grubu hisselerinden diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan hisselerin hissedarlarının bu maddenin yayımı tarihinden itibaren yüzyirmi gün içinde Bankaya müracaat etmeleri halinde, sahip oldukları hisselerin ikinci fıkraya göre Bakanlar Kurulu tarafından Sandık için tespit edilecek beher hisse değeri üzerinden Hazine tarafından devralınmasma Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilidir. Söz konusu hisselerin devir bedeli, ilgili gerçek ve tüzel kişilere Banka tarafından ödeme yapılmasını müteakip Bankanın talebi üzerine Hazine Müsteşarlığınca nakit olarak defaten ödenir. Bu kapsamda yapılacak ödeme Hazine Müsteşarlığı bütçesinin ilgili tertibinden karşılanır.

Hazineye devredilen hisseler 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından idare ve temsil edilir.

Devir ile ilgili işlemlere, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri uygulanmaz.

Devir bedelinin tespitine ilişkin değerleme hizmetlerinin masrafları ile diğer her türlü masraf Banka tarafından karşılanır.

Devir ile ilgili yapılacak işlemler harçlardan, düzenlenecek kağıtlar damga vergisinden müstesnadır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin çıkabilecek tereddütleri gidermeye Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yetkilidir."

MADDE 8-6219 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 15- Bankanın Yönetim Kurulu dokuz üyeden oluşur. Yönetim Kurulu üyeleri Genel Kurulca seçilir. Yönetim Kurulu, 5411 sayılı Kanuna göre Genel Müdür vasıflarını haiz bir üyeyi Genel Müdür olarak tayin eder. Yönetim Kumlu üyelerinin görev süreleri, yetki ve sorumlulukları esas sözleşmede gösterilir. Bunlara verilecek ücret miktarları Genel Kurulca tespit edilir."

MADDE 9- 6219 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "Vakıflar Umum Müdürlüğüne" ibaresi "Hazine Müsteşarlığına" şeklinde, 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Ancak bu Kanun ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu" ibaresi "Bu Kanun ve 5411 sayılı Kanun" şeklinde ve 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu" ibaresi "yapım ihaleleri hariç 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanım Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 3 üncü maddesi, 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- 6219 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, üçüncü fıkrası ve dördüncü fıkrasının birinci cümlesi, 20 nci maddesi, ek 2 nci maddesi ve 16/11/2000 tarihli ve 4604 sayılı Kanunun 6219 sayılı Kanuna İşlenemeyen geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 11- 6219 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 5- Sermayesindeki kamu payı %50'nin altına düşünceye kadar, kredi alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci, 23 üncü ve 29 uncu maddeleri ile 30/6/1934 tarihli ve 2548 sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkümlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1 inci maddesi Banka hakkında uygulanmaz. Bankanın her türlü ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz."

MADDE 12- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"EK MADDE 43- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinde görev yapan memurlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda görev' yapan uzman personel; Dışişleri Bakanlığınca bildirilecek uluslararası kurum ve kuruluşların Türkiye'de yerleşik bulunan merkez veya temsilciliklerinde, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından (YDS) İngilizce, Fransızca veya Almanca dillerinin birinden veya bunların dışında uluslararası kurum veya kuruluşların resmi dillerinden herhangi birinden (A) düzeyinde puan almaları veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye sahip olmaları şartı ve ilgili bakanın onayı ile 80 inci madde uyarınca belirlenen kontenjanlar dahilinde ve 78 inci maddede belirtilen amaçlarla iki.

yıla kadar stajyer memur olarak görevlendirilebilir. Gerekirse bu süre bir katma kadar uzatılabilir. Bu şekilde görevlendirilenler, mali ve sosyal haklarım kurmalarından almaya devam ederler. Bunlara, mali ve sosyal haklar kapsamında bir ayda yapılan toplam net ödeme tutarı ile 104.000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar arasındaki fark, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın kuramlarınca ayrıca her ay ödenir. Bunlar hakkında ek 34 üncü maddenin birinci fıkrası ve 79 uncu maddenin dördüncü ve beşinci fıkraları ile 80 inci madde hükümleri uygulanır. Bu madde uyarınca memuriyet mahalli dışına görevlendirilenlere ilk gidişleri ve kuramlarına dönüşleri için 6245 sayılı Harcırah Kanununun sürekli görevle atananlara ilişkin hükümleri uyarınca kuramlarınca harcırah ödenir."

MADDE .13- 14/i 0/1999 tarihli ve 4456 sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştiril m i şiir.

"Bankanın merkezi, sermayesi, organları ve faaliyet konuları ile karın dağıtımına ilişkin esaslar esas sözleşme ile belirlenir."

MADDE 14- 4456 sayılı Kanunun 4 iincü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"b) Yabancı kaynaklar

1. Türk Lirası veya döviz mukabili çıkarılacak tahviller,

2. Hazine tarafından dış borcun ikrazı yolu ile sağlanan krediler ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca açılacak krediler, verilecek avanslar,

3. Gerektiğinde Hazine geri ödeme garantisi verilmek suretiyle yabancı kuruluşlardan sağlanacak krediler,

4. Diğer kaynaklar."

MADDE 15- 4456 sayılı Kanunun 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 15- Banka personeli 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre istihdam edilir. Çalıştırılacak personelin sayısı, unvanı, ücret ve sair mali haklan ile istihdama ilişkin diğer hususlar Banka Genel Kurulunca tespit olunur. Genel Kural, bu yetkilerini Yönetim Kuruluna devredebilir. Banka ile personel arasında çıkabilecek ihtilaflarda iş mahkemeleri görevlidir."

MADDE 16- 4456 sayılı Kanunmı 17 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

"Banka ve iştirakleri; yapım ihaleleri hariç 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununa, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanununa, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanuna, 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Ortak Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanuna, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnameye ve 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi değildir."

p'%

MADDE 17- 4456 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin başlığı "Bankanın amacı" ve birinci fıkrasında yer alan "anonim şirket statüsündeki teşebbüslere" ibaresi "gerçek ve tüzel kişilere" şeklinde değiştirilmiş, 23 üncü maddesinde yer alan "Bu Kanunda" ibaresinden sonra gelmek üzere "hüküm" ibaresi eklenmiş ve aynı maddede yer alan "Bankalar Kanununun" ibaresi "5411 sayılı Bankacılık Kanununun" şeklinde değiştirilmiş, 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 6 ncı, 8 inci, 9 uncu, 10 uncu, 11 inci, 12 nci, 13 üncü, 14 üncü, 16 ncı, 18 inci, 19 uncu, 20 nci, 21 inci, 22 nci ve 24 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 18- 4456 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 3- Bankada, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yüzsekseninci günden itibaren 4857 sayılı Kanım hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılmaz.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihteki Bankanın mevcut personelinden 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre Bankada çalışmak isteyenler bu Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince bir pozisyona atanıncaya, ücret ve mali hakları belirleninceye kadar Bankanın ihtiyaç duyduğu uygun işlerde görevlendirilir ve mevcut ücret ve mali haklarını almaya devam ederler. Bankanın bu maddenin yürürlüğe girdiği talihteki mevcut personelinden, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi uyarınca haklarında 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulananların Bankada 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak otuz gün içinde 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı olma talebinde bulunmamaları halinde, emekli kesenekleri kendilerince, kurum karşılıkları Banka tarafından karşılanmak suretiyle 5434 sayılı Kanım ile ilgileri devam ettirilir. Bu şekilde 5434 sayılı Kanunla ilgileri devam ettirilenlerin emeklilik hak ve yükümlülüklerinin tespitinde, 4857 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmayı kabul ettikleri tarihten önce emeklilik hak ve yükümlülüklerine esas alınmakta olan kadro, görev veya pozisyonları aynı şekilde dikkate alınmaya devam olunur. Ayrıca, bu şekilde ilgi devamında geçen süreleri, emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabına esas aylık tutarının belirlenmesine esas alman kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin yükseltilmesinde ve ilerletilmesinde dikkate alınır. 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi gereğince 5434 sayılı Kanuna göre emekli keseneği ve kurum karşılığı ödenenlerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılık haline geçiş talebinde bulunanların sigorta primleri ile sosyal güvenliğe ilişkin diğer hak ve yükümlülükleri ise, 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta iken 4857 sayılı Kanuna tabi olarak çalışmaya başlayanlardan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olanların, sözleşmeli personel statüsünde geçmiş hizmet süreleri kıdem tazminatına hak kazanmada ve hesabında dikkate alınır. 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra göreve başlayan ve aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılmak suretiyle sigorta primine esas kazançları aynı Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenenlerden, bu Kanun hükümlerine göre işçi olarak atananlar halikında ise 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanır. Aylıksız izinde bulunanlar, aylıksız izin halinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde talepte bulunmaları kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlandırılır.

4857 sayılı Kanuna tabi çalışmak istemeyen personel bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kırkbeş gün içinde Bankaya bildirimde bulunur.

4857 sayılı Kanun hükümlerine göre çalışmak istemeyen personel bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yüzseksen gün içinde Devlet Personel Başkanlığına

bildirilir. Bu personel, Devlet Personel Başkanlığınca 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22 nci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. Ancak, 4046 sayılı Kanunun 22 nci maddesi uyarınca Özelleştirme Fonundan karşılanması öngörülen ödemeler, Banka tarafından karşılanır.

Personelin nakledileceği kadrolar-; Devlet Personel Başkanlığınca kamu kurum ve kuruluşlarına atama tekliflerinin yapıldığı tarih itibarıyla diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın ihdas, tahsis ve vize edilmiş sayılır. İhdas edilmiş sayılan memur kadroları, 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. Atama işlemi yapılan personele ilişkin bilgiler ve bu bilgilerdeki değişiklikler en geç onbeş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Bu madde kapsamında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, gerekli bilgi ve belgeleri istemeye, araştırma ve inceleme yapmaya, uygulamayı yönlendirmeye ilgisine göre Devlet Personel Başkanlığı ve Banka yetkilidir.

GEÇİCİ MADDE 4- Bankanın esas sözleşmesindeki gerekli değişiklikler bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde yapılır. Mevcut Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerinin görevleri Genel Kurulca yenileri seçilinceye kadar devam eder.

5411 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin yönetim kurulu üyeleri için öngörülen şartlar ve sürelere ilişkin hükümleri Bankada 1/1/2017 tarihinden itibaren uygulanır.

GEÇİCİ MADDE 5- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görev yapan Banka personelinden emeklilik hakkını kazanmış olanlara bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay, bu hakkı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde kazanacak olanlara da kazandıkları tarihten itibaren iki ay içinde emeklilik başvurusunda bulunmaları halinde, emekli ikramiyeleri yüzde 30 fazlasıyla ödenir. Bu madde uyarınca yapılan emeklilik başvuruları herhangi bir kayda bağlanamaz ve geri alınamaz. Bu kapsamda emekli olan personel Bankada yeniden istihdam edilemez.

Bu maddede belirtilen başvuru sürelerini iki katma kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."

MADDE 19- 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun geçici 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan "Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle" ibareleri yürürlükten kaldırılmış, (b) bendinde yer alan "Hazinece" ibaresi "bu amaçla Bakanlığa tahsis edilen ödenekten" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"İkinci fıkra hükümleri, mahsup ve ödeme işlemleri tamamlanmamış parsel bedelleri için de uygulanır."

MADDE 20- 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 10- Türkiye Emlak Bankası nezdinde mevduat niteliğinde olup, her ne sebeple olursa olsun Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketi ile yapılan devir protokolünün kapsamı dışında kalan ve sonradan mahkemelerce mevduat alacağı olduğu tespit olunan alacaklar ile Bankanın faal olduğu dönemde ilgilisine ödenmek üzere geçici hesaplara alman, ancak muhtelif nedenlerden dolayı ödenemeyen emanet niteliğindeki alacaklar, Tasfiye Kurulu tarafından sıra cetveli kaydına gerek olmaksızın, ilgili mahkeme hükümleri çerçevesinde alacaklılarına ödenir."

MADDE 21- 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. "Katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarındaki fon paylarına ilişkin tedbir, haciz, iflas, rehin ve benzeri her türlü idari ve adli talepler münhasıran şirketler tarafından yerine getirilir."

MADDE 22- 4632 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde yer alan "ikibin Türk Lirası" ibaresi "ikibin Türk Lirasından onbin Türk Lirasına kadar" şeklinde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Bu madde çerçevesinde uygulanacak idari para cezalarının toplamı, mevzuata aykırılık oluşturan her bir eylem için ayrı ayrı olmak üzere, tespit için ilgili hükümde yer alan üst sınırın yirmi katını, bir takvim yılında ise anılan üst sınırın elli katını aşamaz."

MADDE 23- 4632 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "İşveren tarafından ödenenler hariç katılımcı" ibaresi "İşveren tarafından ödenenler hariç, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcılar ile 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 24- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"Müsteşarlık, risk yönetimi kapsamında yap-işlet-devret, yap-işlet, yap-kirala-devret ve benzeri finansman modelleri ile gerçekleştirilen yatırını ve hizmetler için verilen taahhütler ile gerçekleşmesi gelecekteki bir koşula veya olaya bağlı olan taahhütlerin kamuya muhtemel mali yüklerini takip etmek amacıyla bilgi ve belge istemeye yetkilidir. Müsteşarlığın, yasal zorunluluklar dışında söz konusu bilgi ve belgelere ilişkin üçüncü taraflara yönelik olarak gizlilik ilkelerine uyması esastır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça hazırlanan yönetmelik ile belirlenir."

MADDE 25- 4749 sayılı Kanunun 14/A maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

"ı) 12 nci maddenin onikinci fıkrasında belirlenen usul ve esaslara uyulmaması,"

MADDE 26- 4749 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "eş finansman" ibaresi "eş ve ilave finansman" şeklinde değiştirilmiş, aynı maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve aynı maddenin mevcut beşinci ve altıncı fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Aşağıda sayılan durumlar ile sınırlı olmak kaydıyla mali işbirliği kapsamında yürütülen projeler için ihtiyaç duyulacak ilave finansman, proje ve/veya program yararlamcısınm talebi ve ilgili uygulama biriminin onayı üzerine, proje ve/veya program yaraıianıcısmm Ulusal Fona bu amaçla aktaracağı tutarlardan karşılanır.

a) Proje sözleşme bütçesinde yer almamakla birlikte, projenin uygulanması sırasında ortaya çıkan, projenin amacına ulaşması için gerekli olan ve sözleşme bütçesinin yüzde onbeşini aşmayan tutar.

b) Komisyonun herhangi bir nedenle finansman kararını durdurması veya geri çekmesi durumunda sözleşmeye bağlanan projenin tamamlanmasına yönelik zorunlu harcamalar için ihtiyaç duyulacak finansman.

c) Projelerin uygun harcama dönemi dışına sarkması nedeniyle Komisyon tarafından karşılanmayan kısmı için ihtiyaç duyulan finansman."

"Mali işbirliği kapsamında program ve projelerin uygulanması sırasında uygulama birimleri tarafından yüklenicilerden tahsil edilen her türlü ceza ve gecikme faizi tutarları, ile :

geçici teminat mektuplarının nakde çevrilmesinden elde edilecek tutarlar, bu program ve projelere ilişkin sözleşmelerin tatbiki kapsamında ortaya çıkan ve Avrupa Komisyonu tarafından finansman sağlanmayan işler için kullanılır. Bakiye tutarlar söz konusu program ve projelerin tamamlanmasını müteakip uygulama birimi tarafından genel bütçeye gelir kaydedilir.

Ulusal Fon adına açılan Avrupa Birliği ve Ulusal Katkı hesaplarından elde edilen nemalar; birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarda belirtilen hallerde ortaya çıkacak finansman ihtiyacı için kullanılır. Ulusal katkı hesaplarından elde edilen nemaların bakiye tutarları ilgili program veya projenin tamamlanmasını müteakip bütçeye gelir kaydedilir."

MADDE 27- 4749 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 27- Vakıfbank Memur ve Hizmetlileri Emeldi ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfına ait (C) grubu hisselerinin Hazine Müsteşarlığına devredilmesi karşılığında devir bedeli olarak ihraç edilen özel tertip Devlet iç borçlanma senetleri bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen net borç kullanımı hesabına dahil edilmez. Ayrıca, Vakıfbank Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfına ait (C) grubu hisselerinin Hazine Müsteşarlığına devredilmesi karşılığında ihraç edilen özel tertip Devlet iç borçlanma senetleri için bu Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uygulanmaz."

MADDE 28- 16/6/2005 tarihli ve 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "Hazine Müsteşarlığı" ibaresi "Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi" ve "yetkilendirme ücretinin" ibaresi "kullanım hakkı ücretlerinin" şeklinde, aynı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan "Merkez Saymanlık Müdürlüğü" ibareleri "Merkez Muhasebe Birimi" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 29- 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.

"r) Katılım sigortası: Sigortalılar ile bu Kanunda öngörülen işletme türlerine göre teşkilatlanabilen sigortacının, katılım ilkelerine göre sigorta güvencesi sağladığı ve faaliyetlerinin anılan ilkelere göre yürütüldüğü sigortayı,

s) Yönetici şirket: Sigorta veya reasürans teminatı sağlayan yurtiçinde veya yurtdışında yerleşik kişiler adına sigorta ve reasürans sözleşmeleri dahil tüm sigortacılık faaliyetlerinin gerçekleştirileceği sigorta piyasaları kurmak ve yönetmek üzere kendisine Müsteşarlıkça faaliyet izni verilen anonim şirketleri,"

MADDE 30- 5684 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(6) Bu maddede belirtilen ticari işletme türlerinin dışında, Bakan tarafından bu Kanun hükümleri dikkate alınarak belirlenecek esaslara göre sigorta piyasaları dahilinde sigortacılık faaliyeti yürütülmesi mümkündür. Sigorta piyasaları bu amaçla faaliyette bulunmak üzere Müsteşarlıktan faaliyet izni almış yönetici şirket tarafından kurulur ve yönetilir. Yönetici şirket için verilen faaliyet izni bu fıkra kapsamındaki sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişiler için bu Kanunda düzenlenen ruhsat yerine geçer ve ruhsat ile aynı hükümlere tabidir. Bu fıkra kapsamında aracılık faaliyetinde bulunanlar halikında, sigortacılık mevzuatı bakımından, bu Kanunun acentelere ilişkin hükümleri uygulanır. Yönetici şirket, sigortacılık mevzuatında sigorta şirketleri için aranan yükümlülüklerin Müsteşarlıkça belirlenecek esaslar dahilinde bu fıkra kapsamındaki sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişilerce yerine getirilmesinden sorumludur. Bu Kanunun İkinci Bölümünde yer alan hükümler yönetici şirket hakkında uygulanır. Bu fıkra çerçevesinde faaliyet gösterecek sigorta piyasası için ödenmiş sermaye, bu Kanunda sigorta şirketleri için öngörülen asgari sermaye tutarının üç katından az olmamak üzere Müsteşarlıkça belirlenecek tutardır. Bu fıkra uyarınca sigorta veya reasiiraps';,'

teminatı sağlayan kişiler adına gerçekleştirilecek sigorta veya reasürans sözleşmeleri dahil tüm sigortacılık faaliyetlerine ilişkin mevzuattan kaynaklanan her türlü idari, cezai, hukuki, vergisel yükümlülüklere ilgisine göre yönetici şirket ve/veya yönetici şirket sorumluları taraftır. Bu fıkra kapsamında gerçekleştirilen sigorta faaliyetlerinden dolayı sigorta veya reasürans teminatı sağlayan kişiler lehine her ne ad ile olursa olsun nakden veya hesaben alınan paralar, 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu uyarınca banka ve sigorta muameleleri vergisine ve yangın sigortası nedeniyle alman primler 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca yangın sigortası vergisine tabidir. Bu işlemler üzerinden alınacak vergilerin tahakkuk ettirilerek ödenmesinden yönetici şirket sorumludur."

MADDE 31- 5684 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(4) Zorunlu sigortalar kapsamındaki tazminatlar ilgili genel şartlarla tespit edilen teminat içeriği ve hesaplama esaslarına göre belirlenir. Zorunlu sigorta sözleşmelerinin feshine ilişkin esaslar ilgili genel şartlarda düzenlenir."

MADDE 32- 5684 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin onsekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve ondokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(19) Sigorta eksperinin, sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından atanması, eksperin iş kabulü, asgari ücret tarifesinin tespiti de dahil olmak üzere ekspertiz ücretinin belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar- Birlik ve Sigorta Eksperleri İcra Komitesinin görüşleri alınarak yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 33- 5684 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği

MADDE 24- (1) Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri ve 4632 sayılı Kanuna göre kurulan emeklilik şirketleri merkezi İstanbul'da bulunan ve kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğine giriş aidatını ödeyerek üye olmak zorundadır. Bu zorunluluk sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri için sigortacılık ruhsatı, emeklilik şirketleri için emeklilik ruhsatı almalarından itibaren en geç bir ay içinde yerine getirilir. Ancak, Bakanlar Kurulu, üye olma zorunluluğunu kaldırmaya yetkilidir. Sigorta şirketleri, reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri hakkında 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9 uncu maddesinin yedinci fıkrası hükmü uygulanmaz. Birlik nezdinde biri sigorta şirketleri ve reasürans şirketleri, diğeri emeklilik şirketleri için olmak üzere iki ayrı Levha tutulur ve Birliğe üyelik işlemlerini tamamlayan ilgili sigorta şirketi, reasürans şirketi ve emeklilik şirketi Birlik Yönetim Kurulu tarafından derhal ilgili olduğu Levhaya kaydedilir.

(2) Birliğin görev ve yetkileri şunlardır:

a) Mesleğin gelişmesini sağlayıcı önlemler almak, bu amaçla araştırma kuruluşları tesis etmek ve bu konudaki araştırma ve çalışmaları desteklemek.

b) Türkiye'de sigortacılığı ve bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemini temsil etmek ve tanıtmak için gerekli girişimlerde bulunmak, yurt içi ve yurt dışındaki ilgili kuruluşlara gerektiğinde üye olmak ve delege göndermek.

c) Uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemek, üyelerinin mesleğin gerektirdiği disiplin içinde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak çalışmalarını sağlamak, üyeleri arasındaki haksız rekabeti önlemek amacıyla gerekli her türlü tedbiri almak ve uygulamak.

(3) Birlik, ilgili olduğu meslekler konusundaki mevzuat ile almış olduğu karar ve önlemlerin uygulanmasını takip eder ve Müsteşarlıkça alınması talep edilen tedbirleri ve diğer işleri yerine getirir. Birliğin bu madde uyarınca aldığı karar ve tedbirlere zamanında ,,ye; tarrr

olarak uymayan üyeler hakkında Yönetim Kurulunca beşbin Türk Lirasından ellibin Tiiık Lirasına kadar idari para cezası uygulanır.

(4) Birliğin tüm faaliyetleri Müsteşarlık tarafından denetlenir."

MADDE 34- 5684 sayılı Kanunun 25 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Birlik organları ve Birlik statüsü

MADDE 25- (1) Birliğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetleme kuruludur.

(2) Birlik organlarının seçimleri bu Kanunda öngörülen esaslar çerçevesinde gizli oyla ve yargı gözetimi altında gerçekleştirilir. Birliğin organlarının seçiminin yapılacağı genel kurııl toplantısından en az onbeş glin önce, seçimlere katılacak Birlik üyelerini ve temsilcilerini belirleyen liste, toplantının gündemini, yerini, gününü, saatini ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha olarak Yüksek Seçim Kurulunca belirlenecek seçim kurulu başkanı hakime tevdi edilir. Hakim gerekli incelemeyi yaparak listeyi ve diğer hususları onaylar, bir sandık kurulu başkanı ve iki sandık kurulu üyesi ile bunlar için birer yedek üye atar. Oy verme işlemi, gizli oy ve açık tasnif esasına göre yapılır. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçlan tutanakla tespit edilip, sandık kurulu başkam ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanağın düzenlenmesinden itibaren iki iş günü içinde seçimlere yapılacak her türlü itiraz hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.

(3) Birlik organları, çalışma esasları, faaliyetlerinin kapsamı, gelirleri, giderleri, levhaya kayıt, levhadan silinme, üyeliğe kabul, üyeliğin düşmesine ilişkin usul ve esaslar Birliğin görüşü alınarak Müsteşarlığın önerisi ve Bakanlığın uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak Birlik statüsünde gösterilir. Üyeler, Birliğin statüsüne ve Birlik tarafından alınacak karar ve tedbirlere uymak zorundadır. Birliğin yetkili organlarınca alman kararlara karşı, kararın ilgiliye tebliğini izleyen on iş günii içinde Müsteşarlık nezdinde itiraz edilebilir. İtiraza ilişkin olarak Müsteşarlıkça verilecek kararlar kesindir. Birlik giderleri, statü gereğince tespit olunan esaslara göre üyelere dağıtılır. Üyeler, kendilerine düşen masraf paylarım statülerde belirtilen süre içinde yatırmak zorundadır. Masraf iştirak payları belirlenen süre içinde ödenmediği takdirde Birlik tarafından icra yoluyla tahsil olunur. Masraf iştirak paylarının ödenmesine dair kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinde, yazılı resmi belge niteliğindedir.

(4) Bakan veya Müsteşarlığın bu Kanun uyarınca Birlik organları tarafından yürütülen işlemler hakkında verdiği kararlan, Birlik organları aynen yerine getirmekle yükümlüdür. Bu kararlan kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya eski kararda direnme niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun zorunlu kıldığı işlemleri uyarılmasına rağmen yerine getirmeyen Birlik organlarının görevine Bakanın veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir. Milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, Bakan, Birliği faaliyetten men edebilir. Bakanın karan yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde bu İdari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar. Görevlerine son verilen organ üyelerinin ve tüzel kişi temsilcilerinin cezai sorumlulukları saklıdır. Bu organların görevlerine son verilmesine sebep olan tasarrufları hükümsüzdür. Birlik yönetim ve denetiminde yer alanlar ile Birlik çalışanları, işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgi ve sırları ilgililerin izni olmaksızın açıklayamaz. Ancak, suç teşkil eden hallerin yetkili mercilere duyurulması zorunludur."

MADDE 35- 5684 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin onyedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(17) Taraflar aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir."

MADDE 36- 5684 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(4) Bu madde çerçevesinde uygulanacak idari para cezalarının toplamı, mevzuata aykırılık oluşturan her bir eylem için ayrı ayrı olmak üzere, tespit için ilgili hükümde yer alan üst sınırın yirmi katını, bir takvim yılında ise anılan üst sınırın elli katını aşamaz."

MADDE 37- 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 11 inci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(6) Kullanım hakkı ücretleri, 5369 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere Bakanlık Merkez Muhasebe Birimine yatırılır. Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi katkı payının yatırıldığını Kuruma bir yazı ile bildirir. Zamanında ödenmeyen kullanım hakkı ücretleri, Kurumun bildirimi üzerine, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca ilgili vergi dairesince tahsil olunur."

MADDE 38- 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan "kullanılacak kredilere" ibaresi "ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen fmansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinden sağlanacak finansmana" şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 39- 18/10/2012 tarihli ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasına "bankacılık hizmetlerinde;" ibaresinden sonra gelmek üzere "Resmi Gazetenin basım ve dağıtım hizmetlerinde;" ibaresi eklenmiştir.

MADDE 40- 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 27 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

"Bu kişiler, Kurulca belirlenen süre içinde, azınlıkta kalan ortakların paylarının iptalini ve bunlar karşılığı çıkarılacak yeni payların kendilerine adil bir bedel karşılığında satılmasını ortaklıktan talep edebilirler."

"(4) Bu maddenin uygulanmasına ve adil bedelin hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir."

MADDE 41- 6362 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(10) Bankalar tarafından gerçekleştirilen türev işlemlerin oluşturacağı risklerin banka mali bünyelerine etkileri açısından denetimi ve gözetimi 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri çerçevesinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yürütülür. Kurul, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurununum uygun görüşünü almak suretiyle belirleyeceği türev araçların münhasıran borsalarda işlem görmesini zorunlu tutabilir."

MADDE 42- 6362 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Fon, tapuya tescil ve tescile bağlı değişiklik, terkin ve düzeltme işlemleri ile sınırlı olarak tüzel kişiliği haiz addolunur."

MADDE 43- 6362 sayılı Kanunun 83 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

"(7) YTM, alacaklarının takip ve tahsilini 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yapar.

(8) YTM giderlerinin, YTM gelirleri ile karşılanması esastır. YTM. bu Kanun çerçevesinde kendisine tahsis edilen kaynaklarım görev ve yetkilerinin gerektirdiği ölçüde, serbestçe kullanır. YTM mal varlığının kullanımı ve giderlerinin yapılması ile iç denetimine ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından hazırlanacak yönetmelikte belirlenir. YTM personelinin yurt içi ve yurt dışı geçici görevlendirilmesinde 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun Kurul personeli için geçerli olan hükümleri uygulanır.

(9) YTM, Hazine Müsteşarlığından izin almak kaydıyla borçlanabileceği gibi ihtiyaç hasıl olduğunda YTM'ye ikrazen verilmek üzere Hazine Müşteşarlığmca özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilir. Özel tertip Devlet iç borçlanma senetlerinin faiz oranları ve geri ödeme şartlan da dahil olmak üzere tabi olacağı usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığı ile YTM tarafından müştereken belirlenir. Mali yıl bütçe kanunlarında yer alan borçlanma ile ilgili hükümler ile 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunim 5 inci ve 6 ncı maddeleri hükümleri bu senetler için de geçerlidir. YTM, Kurul görüşü alınmak suretiyle yatırım kuruluşlarından ileride doğacak aidat

yükümlülüklerine mahsuben bir önceki yılda ödedikleri yıllık aidat tutarına kadar avans alabilir."

MADDE 44- 6362 sayılı Kanunun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasına "yönetilen" ibaresinden ve 85 inci maddesinin üçüncü fıkrasına "karşılanmayan" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve Kurulca belirlenen" ibareleri eklenmiştir.

MADDE 45- 6362 sayılı Kanunim 92 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"(3) Bu madde kapsamında Kurul tarafından açılan dava ve takipler ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde Kurul her tiirlii harç ve teminattan muaftır."

MADDE 46- 6362 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrası ile 107 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "iki yıldan" ibareleri "üç yıldan" şeklinde değiştirilmiş ve 107 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"(2) Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle kendisine veya bir başkasına doğrudan yahut dolaylı bir menfaat sağlayanlar üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar."

MADDE 47- 6362 sayılı Kanunun 138 inci maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aym fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiş ve sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

"c) Borsa İstanbul Anonim Şirketine ait paylar gerektiğinde stratejik ortaklıklar kurulması karşılığında ilgili taraflara ve/veya teknoloji, teknik bilgi ve yetkinlik aktarılması karşılığında diğer borsalara ve piyasa veya sistem işleticilerine Kurulun onayı ile devredilebilir."

"d) (c) bendine uygun olarak devredilen paylar karşılığında Borsa İstanbul Anonim' Şirketinin nakit bedel tahsil etmesi halinde, bu bedel Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından ayrı hesaplarda izlenir; ait olduğu takvim yılının içerisinde şirket faaliyet konulan ve/veya borsacılık faaliyetleri ile ilgili olarak başka şirketlerde iktisap edilecek iştirak paylan için ödenecek miktar ve payların nakit bedel mukabili ilk satışı ile başka şirketlerde iştirak edinimi işlemlerinden kaynaklanan her türlü vergi, resim ve harç ile üçüncü taraflara ödenenler dahil,.?

olmak üzere sair ücret, komisyon ve masraflar düşüldükten sonra, bakiyenin tamamı ait olduğu takvim yılının sonunda Hazineye nakden ödenir, (c) bendine uygun olarak devredilen payların (ç) bendinde belirtilen sürenin geçmesinden sonra her ne suretle olursa olsun Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından iktisap edilmesi halinde; iktisap tarihi itibarıyla söz konusu paylar üzerinde, Şirket tarafından yemden elden çıkarılmasına kadar Hazine lehine intifa hakkı vardır. İntifa hakkı, paylar Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından iktisap edildikçe iktisap tarihinden itibaren bir ay içinde Şirket pay defterine işlenir ve MKK'ya bildirilir. Söz konusu intifa hakkı Hazine Müsteşarlığı tarafından kullanılır. Bu payların ve/veya (c) bendine uygun olarak Borsa İstanbul Anonim Şirketinin kendi payları veya bu bendin ilk cümlesi kapsamında nakit bedel karşılığında iktisap ettiği payların elden çıkarılması halinde elde edilecek her türlü gelir ve diğer menfaatler ile (c) bendine uygun olarak Şirketin kendi payları veya bu bendin ilk cümlesi kapsamında nakit bedel karşılığında iktisap ettiği paylardan doğacak temettü/kar payı tutarları bu paylar elden çıkarılıncaya kadar Hazineye aittir. Bu gelir ve menfaatler Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından ayrı hesaplarda izlenir; her türlü vergi, resim ve harç ile üçüncü taraflara ödenenler dahil olmak üzere sair ücret, komisyon ve masraflar düşüldükten sonra, bakiyenin tamamı ait olduğu takvim yılının sonunda Hazineye nakden ödenir.

e) Borsa İstanbul Anonim Şirketi payları hakkında, 6İ02 sayılı Kanunun 379 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki oran sınırlaması ve üçüncü fıkrası ile 384 üncü, 385 inci ve 520 nci maddeleri uygulanmaz, (c) bendine uygun olarak devredilen payların (ç) bendinde belirtilen sürenin geçmesinden soma her ne suretle olursa olsun Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından iktisap edilmesi halinde Şirket, sermaye artırımına katılabileceği gibi yönetim kurulu, sermaye artırımı neticesinde kullanılmayan rüçhan haklarının Şirketin kendisi tarafından kullanılabileceğine de karar verebilir. Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından iktisap edilen paylar, genel kurul toplantı nisabının hesaplanmasında ve kar payı gibi hakların dağıtımında dikkate alınır."

MADDE 48- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 6- 1. Yönetim kurulu yedi üyeden oluşur.

2. Genel müdür, yönetim kurulu üyesidir ve ilgili bakanın teklifi üzerine ortak karar ile

atanır.

3. Genel müdür dışında kalan yönetim kurulu üyelerinden dördü ilgili bakanın, ikisi Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakanın teklifi üzerine ortak karar ile atanır.

4. Yönetim kurulu üyelerinden biri, ilgili bakanın teklifi üzerine ortak karar ile başkan olarak belirlenir. Yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri arasından bir başkanvekili seçer.

5. Genel müdür dışındaki yönetim kurulu üyelikleri için yapılacak atamalar, teşebbüs personeli dışından yapılır.

6. Yönetim kuruluna, yönetim kurulu başkanının ve başkanvekilinin bulunmadığı hallerde, yönetim kurulu başkanının yönetim kurulu üyeleri arasından görevlendireceği bir üye başkanlık yapar."

MADDE 49- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.'

"3. 13/1/2011 taıihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca teşebbüslere ilişkin yapılacak denetimlerde bağımsız denetçinin üst üste iki yıl olumsuz görüş vermesi durumunda mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevleri kendiliğinden sona erer. Bağımsız denetçinin görüş vermekten kaçınması olumsuz görüşün sonuçlarını doğurur.

4. Birinci ve üçüncü fıkra uyarınca görev süresi biten veya görevi kendiliğinden sona eren üyeler yerlerine yeni üyeler atanıncaya kadar bir yılı aşmamak üzere görevlerine devam ederler ve tekrar atanabilirler."

MADDE 50- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına (8) numaralı bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

"9. Teşebbüs ve bağlı ortaklıklar için bağımsız denetçiyi seçmek,"

MADDE 51- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"MADDE 10- 1. Yönetim kurulu, yönetim kurulu baş kanının daveti üzerine ayda iki defadan az olmamak üzere üye tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını üye tamsayısının salt çoğunluğu ile alır. Oylarda eşitlik halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır."

MADDE 52- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 24 üncü maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"1. Bağlı ortaklıkların yönetim kurulu, sayısı ana statüde belirtilmek üzere genel müdür dahil en az beş, en fazla yedi üyeden oluşur."

"3. Genel müdür, ilgili bakanın teklifi üzerine ortak kararla atanır. Yönetim kurulu üyelerinden biri, ilgili bakanın teklifi üzerine ortak karar- ile başkan olarak belirlenir. Yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri arasından bir başkanvekili seçer."

"5. Yönetim kurulu üye sayısının beş olarak belirlenmesi durumunda yönetim kurulunun genel müdür ile özel kesim temsilcilerinin dışında kalan ve teşebbüsü temsil edecek üyelerinden biri Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğa bakan, diğerleri ilgili bakan tarafından atanır. Üye sayısının beşin üzerinde belirlenmesi durumunda Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu bakanın atayacağı temsilci sayısı iki olur."

"7. 6102 sayılı Kanun uyarınca bağlı ortaklıklara ilişkin yapılacak denetimlerde bağımsız denetçinin üst üste iki yıl olumsuz görüş vermesi durumunda mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevleri kendiliğinden sona erer. Bağımsız denetçinin görüş vermekten kaçınması olumsuz görüşün sonuçlarını doğurur. Görevi kendiliğinden sona eren üyeler yerlerine yeni üyeler atanıncaya kadar bir yılı aşmamak üzere görevlerine devam ederler ve tekrar atanabilirler."

MADDE 53- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"7. Teşebbüsler, Hazine Müsteşarlığının görüşü alınarak Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan usul ve esaslar çerçevesinde stratejik planlarını hazırlar."

MADDE 54- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"1. Teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıkların fınansal tabloları, ait oldukları yılı izleyen üçüncü ayın sonuna kadar hazırlanır ve faaliyet raporlariyla birlikte Sayıştay Başkanlığına gönderilir. Teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıklar, fınansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartlarına göre düzenler."

MADDE 55- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"İç kontrol sistemi:

EK MADDE 1- 1. İç kontrol; teşebbüs ve bağlı ortaklıkların amaçlarına, belirlenmiş politikalara ve mevzuata uygun olarak faaliyetlerinin etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde yürütülmesini, varlık ve kaynaklarının korunmasını, muhasebe kayıtlarının doğru ve tam olarak tutulmasını, mali bilgi ve yönetim bilgisinin zamanında ve güvenilir olarak üretilmesini sağlamak üzere teşebbüs ve bağlı ortaklıklar tarafından oluşturulan organizasyon, yöntem ve süreçler ile iç denetimi de kapsayan kontroller bütününden oluşan bir yönetim sistemidir.

2. İç kontrole ilişkin olarak;

a) Faaliyetlerin, görev, yetki ve sorumlulukların belirlendiği uygun bir kurumsal yapı içerisinde, etik değerleri benimsemiş, yeterli ve yetkin personel tarafından etkin, etkili ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini,

b) Amaç ve hedeflerin gerçekleşmesini etkileyebilecek risklerin belirlenmesini ve bu riskleri yönetmek için uygun kontrol yöntemlerinin geliştirilmesini ve uygulanmasını,

c) Zamanında ve doğru karar alınmasını, personelin görevini doğru bir şekilde yerine getirmesini, ilgililerin ve kamuoyunun zamanında ve doğru bilgiye erişmesini sağlamak üzere etkin bir bilgi ve iletişim sisteminin tüm faaliyetleri destekleyecek yeterlikte kurulması ve işletilmesini,

d) Yılda en az bir kez ilgili teşebbüs veya bağlı ortaklığa ilişkin kontrol öz değerlendirme yapılmasını,

e) Tüm bu faaliyetlerin sürekli ve sistemli bir şekilde izlenmesi ve geliştirilmesini,

sağlamak üzere iç kontrol sisteminin oluşturulmasından teşebbüs ve bağlı ortaklıkların

yönetim kurulları ile görev ve yetkileri çerçevesinde her düzeydeki yönetici sorumludur.

3. İç denetim teşebbüs ve bağlı ortaklıkların faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacıyla yapılan bağımsız nesnel güvence sağlama ve danışmanlık faaliyetidir. İç denetim, sistematik ve disiplinli bir yaklaşımla, teşebbüs ve bağlı ortaklıkların kurumsal yönetim, risk yönetimi ve kontrol süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirilmesine yönelik öneriler getirmek suretiyle teşebbüs ve bağlı ortaklıkların amaçlarına ulaşmasına yardımcı olur.

4. Teşebbüs ve bağlı ortaklıklar, kurumsal yönetim ilkelerini dikkate alarak, denetim faaliyetlerini yürütecek organizasyonları oluşturmak ve yeterli sayıda iç denetçi istihdam etmekle yükümlüdür.

5. Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda; iç kontrol sisteminin oluşturulması ve iç denetim faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar ile iç denetçilerin görevleri, iç denetçi olarak atanabileceklerin nitelikleri ve diğer hususlar Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca hazırlanan yönetmelikle düzenlenir."

MADDE 56- 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla teşebbüs yönetim kurullarında görev yapmakta olan ilgili teşebbüs genel müdür yardımcıları, yönetim kurulundaki görev sürelerinin sonuna kadar yönetim kurulu üyeliğine devam ederler."

MADDE 57- 8/6/1984 tarihli ve 234 sayılı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına ikinci cümlesinden soma gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Ancak, Darphane altım ve Cumhuriyet altım üretimi işlemlerinden doğan ve altın olarak alınan tutarlardan oluşan gelir ve karlar, Hazineye yatırılacak tutarlar ile diğer kurumlara aktarılacak tutarların hesaplanmasında dikkate alınmaz."

MADDE 58- 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanını Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"İç denetçilerin mali hakları

EK MADDE'3- Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarında iç denetçi (K.İT) unvanlı kadrolarda istihdam edilenlere; aynı dereceli kadrolarda çalışan bakanlık iç denetçisine uygulanan mali ve sosyal haklar ve yardımlara ilişkin hükümler ile 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) fıkrası hükmü aynen uygulanır."

MADDE 59- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Tasan ile temel olarak bankacılık, sermaye piyasaları ve sigortacılık sektörlerinde meydana gelen gelişmelerin ilgili mevzuata yansıtılması ve güncellenmesi, uygulamaya yönelik ihtiyaçların karşılanması ve tereddütlerin giderilmesi amaçlanmış, bu kapsamda çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapılmıştır.

5411 sayılı Bankacılık Kanununa ilave edilen 109/A ve 109/B maddeleri ile Fona devredilen veya faaliyet izni kaldırılan bankaların çözümleme süreçlerinin hızlandırılması, satışlara talebin arttırılması ve tasfiyelerinin kısa sürede tamamlanması öngörülmüş ve bu çerçevede köprü banka ile kamu sermayeli katılım bankalarının kurulması için yasal çerçeve oluşturulmuştur. Yine aynı Kanun kapsamında Fona borçlu bulunanların varlıklarının üçüncü kişilerce ihbar edilmesinin teşvikine yönelik düzenleme getirilmiş, ayrıca kişilerin mağduriyetinin giderilmesine yönelik olarak kusur sorumluluğu açıkça düzenlenmiştir.

6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununda yapılan değişiklikler ile, Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ve temsil ettiği Vakıfbank hisselerinin Hazineye devrine ilişkin koşullar belirlenmiştir. Bu şekilde, Vakıflar Genel Müdürlüğünün asli faaliyetlerini daha etkin yerine getirebilmesi için belirli ve sürekli bir gelir kaynağına sahip olması amaçlanmıştır. Ayrıca, Vakıfbankm (C) grubu hissedarlarından Vakıfbank Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfına ve Vakıfbankm (B) grubu hisselerinden diğer mülhak vakıflara ait olan hisseler ile (C) grubu hisselerinden diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan hisselerin sahiplerine, sahip olduğu hisselerin belirtilen koşullarda Hazine tarafından devralınmasını talep etme imkanı tanınmıştır. Diğer taraftan, Vakıfbankm devir sonrası tabi olacağı hukuki rejimde değişiklikler yapılmak suretiyle kamu sermayeli diğer mevduat bankalarına ilişkin esaslarla uygulama birliği sağlanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen madde ile, ülkemizde merkez veya temsilciliği bulunan uluslararası kuruluşlarda, kamu kurumlarında istihdam edilen personelin görevlendirilebilmesi amaçlanmış; ayrıca, bu suretle görevlendirilecek personele ödenecek aylığın nasıl tespit edileceği belirlenmiştir.

Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin kuruluşuna ilişkin 14/10/1999 tarihli ve 4456 sayılı Kanunda yürürlüğe girdiği tarihten bugüne, ülkemiz ve Dünyadaki bankacılık sisteminde ve anlayışında meydana gelen gelişmeler ve Bankanın büyüme hedefleri doğrultusunda ortaya çıkan ihtiyaçlar nedeniyle bazı düzenlemelerin yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda, çağdaş kalkınma ve yatırım bankacılığı araçlarını kullanarak, rekabetçi ve dinamik bir sektörde etkin ve verimli bankacılık faaliyeti yapılabilmesi, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile uyum sağlanması ve mevduat kabul eden kamu bankalarındaki iyileştirmelerin Bankada da sağlanması ve uluslararası bankacılığın gereklerine göre çalışılabilmesi için gerekli yasal altyapının oluşturulması amaçlanmıştır.

4562 sayılı Kanunda yapılması öngörülen değişiklik ile, Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğünün Ekonomi Bakanlığına bağlanması sebebiyle, organize sanayi bölgelerindeki tahsis edilen parselin değerinin belirlenirken Hazinenin uygun görüşünün alınmasına ihtiyaç kalmadığından bu hususta düzenleme yapılmıştır.

4603 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle; mevduat alacağı olduğu mahkeme kararları ile sabit olan Tasfiye Halindeki Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin mudilerinin mağduriyetlerinin giderilerek alacaklarını tahsil edebilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.

4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununda yapılan düzenlemelerde genel itibarıyla uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve daha yalın ve pratik uygulamanın tesisi amaçlanmıştır. Bu bağlamda bireysel emeklilik sisteminde Devlet katkısının kimlere ödenebileceğine açıklık getirilmiş, birikimlerin haczi, rehni gibi durumlarda operasyonel kolaylık sağlanması , ile-'

caydırıcı ve hakkaniyetli bir ceza sisteminin hayata geçirilmesi öngörülmüştür. Sigortacılıkla ilgili olarak ülkemiz uygulamasında mevcut olmayan piyasa ve sigorta modellerine hukuki zemin hazırlanmış, zorunlu sigortalarda uygulama birliğinin temini, idari para cezalarının etkinliğinin arttırılması, Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeldilik Şirketleri Birliği yapılanmasının diğer fınans sektörleri meslek kuruluşlarında olduğu gibi esnek bir hukuki zemine kavuşturulması amaçlanmıştır.

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yapılan değişiklik ile, Türkiye-Avrupa Birliği mali işbirliği çerçevesinde yürütülen program ve projelerin uygulanması sırasında çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ilave finansman ihtiyacı sorununun giderilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca aynı Kanunda yapılan değişiklikle kamu yatırım ve hizmetlerinin özel sektör işbiıiiğiyle gerçekleştirilmesinde yaygın bir şekilde kullanılan yap-işlet-devret, yap-işlet, yap-kirala-devret ve benzeri finansman modellerine yönelik olarak Hazine Müsteşarlığı tarafından talep edilecek bilgi ve belgelerin temin edilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır:

5369 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle kullanım hakkı verme sürecinin etkinleştirilmesi amaçlanmıştır.

5809 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle yetkilendirme karşılığı ödenmesi gereken kullanım hakkı ücretlerinin Hazine Müsteşarlığı hesaplan yerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurununum ilişkili olduğu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Merkez Muhasebe Birimi hesabına yatırılmasının sağlanması amaçlanmıştır.

6306 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle anılan Kanun kapsamında sağlanması öngörülen krediler ile dönüşüm faaliyetleri kapsamında yapılacak konutlara ilişkin, hak sahiplerinin bankaların yanı sıra finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinden sağlayacakları finansmana da faiz desteği verilebilmesi düzenlenmiştir.

6356 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle Resmi Gazetenin basım ve dağıtım hizmetlerinde aksama yaşanmaması amaçlanmıştır.

6362 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ile Hazine menfaatlerinin korunmasını teminen Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından 30/12/2015 tarihi somasında stratejik ortaklık amacıyla kullanılan payların geri dönüşü neticesinde iktisap edilen Şirket payları üzerinde Hazinenin intifa hakkının olduğunun ve Şirketin iktisap ettiği paylar ile Şirketin kendi payları karşılığında iktisap ettiği payların elden çıkarılması halinde her türlü gelir ve menfaatin Hazineye ait olduğunun hüküm altında alınması amaçlanmıştır.

19/12/2012 tarihli ve 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) ve bağlı ortaklıkları 1/1/2015 talihinden itibaren bağımsız denetime tabi olacağından, KİT'lerin ve bağlı ortaklıkların bağımsız denetime uyum sağlaması amacıyla düzenlemeler yapılmaktadır. Ayrıca, KİT'lerin kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak iç kontrol sistemi kurması ve iç denetçi istihdam etmesine ilişkin de düzenlemeler öngörülmüştür.

234 sayılı Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yapılan düzenleme ile rayiç değerler üzerinden kayıtların yapılabilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 1- Bankacılık sektörünün mali bakımdan güven veren bir yapıda olmasının arz ettiği önem dikkate alınarak, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki soruşturmalarda hazırlanan raporun konuya ilişkin görüşünün sunulmasını temiııen ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna sunulması uygun görülmektedir. Zira, ceza uygulanması düşünülen kuruluşların mali bünyelerinin ve sair hususların değerlendirilmesi bağlamında Rekabet Kurumuna görüş verilmesi öngörülmektedir.

MADDE 2- Diğer ülkelerde mevduat sigortacılarının uygulamakta olduğu yöntemlerden birisi olan ve uluslararası alanda "satmalma ve üstlenme modeli" olarak adlandırılan yöntemin, faaliyet izni kaldırılmak suretiyle Fona devredilen bankalarda da uygulanabilmesine imkan vermek üzere maddede düzenleme yapılmıştır. Ayrıca, iflas eden bankalarda tasfiye bakiyesi kalması halinde bu tutarın, bankayı zarara uğratan hakim ortaklar ile bunlarla bağlantılı diğer kişiler yerine, bu sürece hiç dahil olmamış ve aynı zamanda mağdur olmuş küçük hissedarlara dağıtılması amacıyla maddeye hüküm ilave edilmiştir.

MADDE 3- Madde ile, temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Fona devredilen bankaların çözümlenmesi sürecinde Fonun, sigortalı tasarruf mevduat ve katılım fonu yanında banka pasiflerini de kurulacak köprü bankaya ya da mevcut bankalardan birisine devretme yetkisi ile donatılması amaçlanmıştır. Ayrıca, banka zararının Fon tarafından devrahnabilmesi için Fonun o bankada hissedar olması zorunluluğu kaldırılarak uygulamada doğabilecek sorunların giderilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 4- Madde ile 5411 sayılı Kanuna 109/A ve 109/B maddeleri eklenmektedir.

Banka çözümleme ve tasfiyesinde uluslararası uygulamalarda kullanılmakta olan köprü banka modelinin banka çözümlemesinde/tasfiyesinde alternatif olarak 5411 sayılı Kanun kapsamına alınması amaçlanmıştır. Bu değişiklikle Fonun, faaliyet izni kaldırılan ya da Fona devredilen bankalar hakkında 5411 sayılı Kanunun 106 ncı ve 107 nci maddelerinde belirtilen tedbirlerin alınması amacıyla hisselerinin tamamı kendisine ait olan, geçici süreli, kuruluş ve faaliyet döneminde maddede belirtilen istisnaları haiz bir banka kurabilmesi imkanı verilmektedir. Kurulan bankanın varlık ve yükümlülüklerinin tasfiye halindeki bankadan devralınması nedeniyle banka satış bedelinden, bu bankanın kuruluş ve faaliyet döneminde Fon tarafından yapılan masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın tasfiye halindeki bankanın iflas veya tasfiye masasına verilerek alacaklıların haklarının korunması sağlanmaktadır..

Öte yandan madde ile, Fona devredilen bankalara Fon tarafından aktarılacak kamu kaynaklarının 6183 sayılı Kanun kapsamında takibine imkan verilmesi ile buradan doğacak kamu alacaklarının hızlı ve etkin bir şekilde tahsil edilebilmesi sağlanmak istenmektedir. Ayrıca, Fon tarafından haczedilen varlıkların satışında uygulanan ve alıcıların, satışa konu varlıkların geçmişe ilişkin hukuki sorunları ile muhatap olmamaları nedeniyle etkili sonuçlar elde edilen "Ticari İktisadi Bütünlük" modelinin, Fon bankalarının hak ve varlıklarının satışında da uygulanabilmesi ve bu yolla çözümleme işlemlerinin süratle tamamlanabilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 5- Madde ile, 5411 sayılı Kanuna iki ek madde eklenmektedir.

Ek 2 nci madde ile, 5411 sayılı Kanunun 109/B maddesi ile ticari iktisadi bütünlüklerinin satılması amaçlanan Fon bünyesindeki bankaların, hak ve varlıklarının katılım bankası kurulması amacıyla 4603 sayılı Kanuna tabi kamu sermayeli bankalara veya 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı Kanununa göre kurulan bankaya veya bu bankaların kuracağı bağlı ortaklıklara satılması veyahut bu bankaların doğrudan katılım

bankası kurması halinde, kurucu banka ya da kurulacak katılım bankasıyla ilgili olarak bazı muafiyetler getirilmek suretiyle, ülkemizde katılım bankacılığının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik imkan yaratılması amaçlanmıştır.

Ek 3 üncü madde ile, Fon alacaklarının tahsilinin sağlanmasında Fona borçlu bulunanların varlıklarının üçüncü kişilerce ihbar edilmesinin teşvikine yönelik düzenleme getirilmesi amaçlanmıştır.

MADDE 6- Madde kapsamına giren ve kusurlu bulunmadıkları halde madde düzenlemesi nedeniyle sorumluluğuna gidilen kişilerin korunması amacıyla kusur sorumluluğu getirilmiştir.

MADDE 7- Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı (Vakıfbank) :nın hisselerinin yüzde 25,2'sinin halka arzı 2005 yılında gerçekleştirilmiştir. Bankanın mevcut hisse yapısına göre, (A) ve (B) grubu hisselerden diğer mülhak vakıflara ait olanlar hariç olmak üzere yüzde 58,50946 oranındaki Vakıfbank hisseleri Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ve temsil edilmektedir.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun son yıllarda uygulamaya koyduğu, bankaların sermaye yapılarını güçlü tutma ve bu hedefle uyumlu olarak temettünün bankaların bünyelerinde bırakılması politikası, Vakıflar Genel Müdürlüğünün Vakıfbanktan elde etmekte olduğu temettü gelirlerini ve dolayısıyla vakfiyelerde yazılı olan hayri, sosyal, kültürel, ekonomik şart ve hizmetleri yerine getirme faaliyetlerini sınırlandırmaktadır.

Bu çerçevede, madde ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ve temsil ettiği (A) ve (B) grubu hisselerden diğer mülhak vakıflara ait olanları hariç olmak üzere, yüzde 58,50946 oranındaki payın tamamının Vakıfbank tarafından üç ayrı firmaya yaptırılan değerleme çalışmasının sonuç bölümlerinde belirtilen değerlerin ortalaması gözönünde bulundurularak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek beher hisse değeri üzerinden hesaplanacak bedel karşılığında Hazineye devredilmesi ve devredilecek hisselerin değeri olarak yine usul ve esasları aynı Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek nakdi ve/veya gayri nakdi değerlerin hisse sahibi vakıflara hisseleri nispetinde verilmesi düzenlenmiştir. Devir ile birlikte Vakıflar Genel Müdürlüğünün üzerinde tasarruf edebileceği kaynaklar, asli faaliyetlerini daha etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlayacaktır. Böylece, Vakıfbankın ortaklık yapısı ve hukuki statüsündeki belirsizlikler ortadan kalkacak ve Vakıfbankın kamu sermayeli banka niteliği açıklık kazanacaktır.

Buna ilaveten, Vakıfbankın (C) grubu hissedarlarından Vakıfbank Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sağlık Yardım Sandığı Vakfı, yüzyirmi gün içinde Vakıfbanka müracaat ederek, sahip olduğu hisselerin Vakıfbankta çoğunluk hissesine sahip olmanın karşılığı olarak yüzde 58,5 oranındaki hisselerin birim fiyatından farklı olarak bu hisse grubuna münhasır olarak ikinci fıkraya göre Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek beher hisse değeri üzerinden hesaplanacak bedel karşılığında özel tertip Devlet iç borçlanma senedi verilerek Hazine tarafından devralınmasını talep edebilecektir. Vakıfbankın (B) grubu hisselerinden diğer mülhak vakıflara ait olan hisseler ile (C) grubu hisselerinden diğer gerçek ve tüzel kişilere ait olan hisselerin sahipleri ise, yüzyirmi gün içinde Vakıfbanka müracaat ederek, sahip olduğu hisselerin Sandık için belirlenen beher hisse değeri üzerinden ve nakit karşılığında Hazine tarafından devralınmasını talep edebilecektir.

Hisse bedeli karşılığında taşınmaz ve/veya tesis verilmesi halinde, Hazineye ait iken vakıflara devredilen taşınmazların, sosyal ve teknik altyapı alanları da dikkate alınarak çevre ve imar bütünlüğünü bozmadan akar niteliğini koruyacak şekilde; konut, toplu konut, ticaret, özel eğitim, özel sağlık, pazarlama, sanayi, depolama, konut dışı kentsel çalışma, akaryakıt istasyonu, konaklama, turizm alanı ile bu amaçlara yönelik etüt, harita, her tür ve ölçekteki çevre düzeni planı, nazım, ve uygulama imar planlan, parselasyon planları ve değişikliklerinin:.^

Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılması veya yaptırılması ve onaylanması, ayrıca, bahse konu planlar doğrultusunda yapılacak inşaatın ruhsat ve yapı kullanma izinlerinin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilmesi öngörülmekte olup, böylece bu taşınmazların üzerinde düzenli kentsel gelişmenin ve dönüşümün sağlanması amaçlanmıştır.

6219 sayılı Kanunun 6 ncı maddesine eklenen diğer hükümler ile, devir işlemlerinin etkin bir şekilde yerine getirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 8- 6219 sayılı Kanunun 15 inci maddesi, devir sonrasında Vakıfbankm hukuki rejiminin 4603 sayılı Kanuna tabi Bankalar ile uyumlu olmasım sağlamak amacıyla değiştirilmiştir.

MADDE 9-6219 sayılı Kanunda yer alan bazı ibareler, mevzuatta yaşanan değişiklikler veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ve temsil edilen Vakıfbank hisselerinin Hazineye devredilmesinin sonucu olarak değiştirilmiştir. Ayrıca, devir sonrasında Vakıfbankm hukuki rejiminin 4603 sayılı Kanuna tabi Bankalarla uyumlu hale getirilmesi amacıyla, 6219 sayılı Kanunda değişiklik yapılmıştır.

MADDE 10- 6219 sayılı Kanunun bazı maddeleri uygulama kabiliyetini kaybetmesi veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından idare ve temsil edilen Vakıfbank hisselerinin Hazineye devredilmesinin sonucu olarak yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 11- Devir sonrasında Vakıfbankm hukuki rejiminin 4603 sayılı Kanuna tabi bankalarla uyumlu olmasım sağlamaya yönelik olarak, 4603 sayılı Kanunda tanınan istisnalar sermayesindeki kamu payı %50'nin altına düşünceye kadar Vakıfbank için de öngörülmüştür.

MADDE 12- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen madde ile, ülkemizde merkez veya temsilciliği bulunan uluslararası kuruluşlarda kamu kurumlarında istihdam edilen personelin görevlendirilebilmesi amaçlanmış; ayrıca, bu suretle görevlendirilecek personele ödenecek aylığın nasıl tespit edileceği belirlenmiştir.

MADDE 13- Madde ile, Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin merkezi, sermayesi, organları ve faaliyet konuları ile karın dağıtımına ilişkin hususların esas sözleşmeyle düzenlenmesi öngörülmüştür.

MADDE 14- 4749 sayılı Kanun kapsamında Hazine Müsteşarlığı, dış borcun ikrazı yolu ile finansman sağlamaktadır. Hazine Müsteşarlığının bunun dışında kendi kaynaklarından herhangi bir kredi sağlama ya da avans verme imkanı bulunmadığından, ilgili hükümde yer alan "Hazinece açılacak krediler" ibaresi yerine "Hazine tarafından dış borcun ikrazı yolu ile sağlanan krediler" ibaresi kullanılmıştır. 4749 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan "Hazine, kamu ve/veya özel kurum ve kuruluşlarının yurt içi piyasalardan yapacağı borçlanmalarda garanti veya kefalet veremez." hükmü bulunmaktadır. Buna ilave olarak, "kefalet" ibaresi yerine "geri ödeme garantisi" ibaresinin kullanılmasının 4749 sayılı Kanun ile paralellik sağlayacağı düşünüldüğünden, söz konusu ibare "Gerektiğinde Hazine geri ödeme garantisi verilmek suretiyle yabancı kuruluşlardan sağlanacak krediler" olarak değiştirilmiştir.

MADDE 15- Bankanın sektördeki mevcut rekabet ortamında etkin ve verimli şekilde çalışmasını sağlamak ve Sayıştay Başkanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından gerçekleştirilen denetimler sonucunda belirtilen hususlar da dikkate alınarak, diğer birçok kamu sermayeli bankadakine benzer şekilde personel rejimi açısından 4857 sayılı ,İş.-

Kanunu hükümlerine göre istihdamı öngören düzenleme getirilmiş, sayısı, unvanları, ücret ve sair mali haklan ile istihdama ilişkin diğer hususların Bankanın genel kurulunca tespit edilmesi öngörülmüştür. Kendi Kanunu dışında, tamamıyla Bankacılık Kanunu ve 4857 sayılı İş Kamunu hükümlerine göre çalışan bir Banka ve bu yapıya uygun personel yapısı hedeflenmiş; Banka personel yapısının günümüz bankacılık gereklerine uygun hale getirilmesi için düzenlemeler yapılarak bankacılık sektörü ile uyumlu bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.

MADDE 16- Bankanın; kalkınma amaçları doğrultusunda temin ettiği kaynaklan, uygun koşullarda yatırımcıya aktannası hedeflendiğinden, zaman içerisinde değişen veya mevcut Kanundan sonra yürürlüğe giren bir kısım mevzuat hükümleri, uygulamada karşılaşılan problemler, diğer önemli kamu sermayeli bankaların halihazırdaki benzer istisna ve muafiyetleri dikkate alınmış, Bankanın halen yürütmekte olduğu ve ileride üstlenmesi öngörülen kamusal nitelikteki yeni görevleri de gözönünde bulundurularak ilgili hüküm yeniden düzenlenmiştir. Diğer taraftan, uygulamada yaşanan tereddütleri gidermek amacıyla, Bankanın 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelere tabi olmadığına dair hususa açıklık getirilmektedir.

MADDE 17- Bankanın merkezi, sermayesi, organları, faaliyet konuları ile karın dağıtımı esas sözleşme ile düzenleneceğinden, bu hususlara ilişkin maddeler ile güncelliğini yitiren maddeler yürürlükten kaldırılmıştır.

Ayrıca, sadece anonim şirketlere kredi verilmesi Bankanın faaliyet alanını daralttığından, tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi verebilme imkanı tanınmıştır.

MADDE 18- Madde ile 4456 sayılı Kanuna üç geçici madde eklenmiştir.

Geçici 3 üncü madde ile, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bankanın mevcut personelinden, 4758 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışmak istemeyenlere diğer kamu kurumlarına geçme imkanı tanınmış, söz konusu işlemler için uygulamalarda bütünlük sağlanmasını teminen 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 22 nci maddesinde belirlenen usul ve esasların temel alınması öngörülmüştür. Bu durumda söz konusu Kanuna göre yapılması gereken ödemelerin de Bankaca karşılanması planlanmıştır. Bankanın mevcut personelden 4758 sayılı İş Kanununa tabi olarak çalışmak isteyenlerin emeklilikle ilgili statüleri hüküm altına alınmıştır.

Geçici 4 üncü madde ile, yapılacak ilk genel kurula kadar bir boşluğa meydan verilmemesini teminen mevcut yönetim kurulu üyelerinin görevlerinin devam etmesi ve Kanunun 11 inci maddesinin iptali dolayısıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 23 üncü maddesinin yönetim kurulu üyeleri için aranan şartlar ve sürelerle ilgili hükümlere uyumu için süre öngörülmüştür.

Geçici 5 inci madde ile, maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bankada emeklilik hakkını kazanmış ve kazanacak personelin emekliliğe teşvik edilmesi amacıyla düzenleme yapılmıştır.

Ayrıca, bu kapsamda emekli olan personelin, Bankada yeniden istihdam edilmemesi ve başvuru sürelerinin Bakanlar Kurulu karan ile iki katma kadar uzatılabilmesi hükme bağlanmıştır.

MADDE 19- 4562 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinde yer alan "Hazinece ödenir" ibaresi ile kurum olarak münhasıran Hazine Müsteşarlığı değil, devlet tüzel kişiliği içinde genel" bütçe kastedilmekte olup, bu hususun açıklığa kavuşturulması amacıyla, maddedeki "Hazinece ödenir" ibaresi "bu amaçla Bakanlığa tahsis edilen ödenekten ödenir" şeklinde yeniden düzenlenerek uygulama ve ödemeyi gerçekleştiren birimin açıkça ifade edilmesi amaçlanmıştır.

Öte yandan, 3/6/2011 tarihli ve 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede yapılan değişiklikle, Hazine Müsteşarlığı Teşvik1'

Uygulama Genel Müdürlüğünün Hazine Müsteşarlığından Ekonomi Bakanlığına bağlanması sebebiyle, organize sanayi bölgelerindeki tahsis edilen parselin değeri belirlenirken Hazinenin uygun görüşünün alınmasına ihtiyaç kalmadığından maddede yer alan "Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. Esasen maddede yer alan "parsellerin mahsup işlemlerine esas değeri, Hazine Müsteşarlığının uygun görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça her organize sanayi bölgesi için tespit edilecek yılı metrekare fiyatı üzerinden hesaplanır" hükmü uyarınca, parsel işlemlerine ilişkin hesaplama yöntemi halihazırda Bakanlıkça belirlendiğinden, bu konuda başka bir kurumun görüşünün alınmasına ihtiyaç bulunmamaktadır.

Yapılan değişiklikler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu çerçevesinde, uygulamayı yürüten kurum ile ödemeyi gerçekleştiren kurumun aynı olması gerektiği ilkesine de uygun olacaktır.

Bu madde değişikliği ile birlikte, henüz işlemleri tamamlanmamış parsel bedellerinin kapsam dışında kalmamasını teminen maddeye bir fıkra eklenmiştir.

MADDE 20- 4603 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi ile Türkiye Emlak Bankası nezdinde bulunan tüm mevduatlar devir protokolü kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası veya Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketine devredilmiştir. Bu tarihten sonra da mudiler ile mevduat ilişkisi, devralan bankalar arasında devam etmiştir. Ancak, devir tarihi itibarıyla bazı mevduatlar muhtelif nedenlerle devir bilançolarında yer almamıştır.

Mahkeme kararları ile mevduat olduğu tespit olunan bu alacaklar devir bilançolarında yer almadığı gerekçesiyle devralan bankalar tarafından ödenmemekte, Türkiye Emlak Bankasınca da 4603 sayılı Kanunun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa yaptığı atıf nedeniyle İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesi gereğince değerlendirilerek sıra cetvelinin 4. sırasına kaydedilmektedir. Bu durum, mevduat alacağı olduğu mahkeme kararları ile sabit olan mudilerin mağduriyetlerine sebebiyet vermektedir. 4603 sayılı Kanuna eklenen geçici 10 uncu madde ile söz konusu mudilerin mağduriyetinin giderilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 21- Madde ile, uygulama kolaylığının sağlanmasını teminen katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarındaki fon paylarına ilişkin tedbir, haciz, iflas, rehin ve benzeri her türlü idari ve adli taleplerin ilgili katılımcının bireysel emeklilik hesabımn bulunduğu emeklilik şirketlerince yerine getirileceği hükme bağlanmaktadır.

MADDE 22- Mevcut Kanunda açıkça müeyyidesi belirtilmeyen mevzuata aykırı işlemler için öngörülen ikibin Türk Lirası idari para cezası uygulamada yetersiz kalmaktadır. Bu yaptırım hem gerçek kişilere hem de şirketlere yönelik uygulanabilmektedir. Bu nedenle söz konusu idari para cezasının, sigortacılık mevzuatındakine benzer biçimde, işlenen fiilin ağırlığına göre ikibin ila onbin Türk Lirası arasında uygulanmasına olanak sağlanmaktadır. Ayrıca madde ile, mevzuata aykırılık oluşturan işlemin birden çok emeklilik sözleşmesi ile ilişkili bir şekilde oluşması durumunda, idari para cezasının uygulanmasında mevcut durumda Vergi Usul Kanunu uygulamasına paralel olarak tespit ve takvim yılı limitleri getirilmektedir.

MADDE 23- Bireysel emeklilik sisteminde Devlet katkısının kimlere ödeneceği ve nasıl hesaplanacağı hususu, 4632 sayılı Kanunun verdiği yetkiye istinaden çıkarılan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelikte detaylı olarak düzenlenmiştir. Madde ile,'Devlet' katkısının "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına" ve "Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamında vatandaşlıktan çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve kendileri ile birlikte işlem gören çocukları" için ödenebileceği hususuna açıklık getirilerek uygulamaya ilişkin oluşabilecek tereddütlerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.

MADDE 24- Ülkemizde kamu yatırım ve hizmetlerinin özel sektör işbiıiiğiyle gerçekleştirilmesinde yap-işlet-devret, yap-işlet, yap-kirala-devret ve benzeri finansman modelleri yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bu modeller kapsamında ilgili kamu idareleri tarafından doğrudan veya koşula bağlı taahhütler verilebilmektedir. Mevcut kamu mali yönetimimiz içinde, bu ve benzeri mali yüklerin bütüncül bir şekilde izlendiği bir yapı bulunmamaktadır. Söz konusu mali yüklerin izlenmesi kamu mali varlık ve yükümlülük yönetimi ile risk yönetiminin etkinliğinin arttırılması açısından büyük önem arz etmektedir.

Diğer yandan 4059 sayılı Hazine Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince Müsteşarlık, kamu borç portföyü ile ilgili her türlü analiz ve risk değerlendirmesini yapmak ile görevlendirilmiştir. Bu kapsamda madde ile, söz konusu mali yüklerin Müsteşarlık bünyesinde oluşturulacak bir sistem aracılığıyla izlenmesi ve analizi amaçlanmaktadır.

MADDE 25- Madde ile, Müsteşarlık tarafından talep edilecek bilgi ve belgelerin teinin edilmesi hususunda belirlenen usul ve esaslara uymayan taraflara idari para cezası uygulaması getirilmektedir.

MADDE 26- Türkiye-Avrupa Birliği mali işbirliği çerçevesinde yürütülen program ve projelerin uygulanması sırasında çeşitli nedenlerle, eş finansmanın dışında, ilave finansman ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Madde ile gerekli olan ilave finansmanın program ve proje sahibi idarelerin bütçelerinde yer alan ödeneklerden Ulusal Fona transfer edilmesi suretiyle karşılanması, imzalanmış ve halihazırda devam eden sözleşmelere ilişkin ödemelerinin sözleşme makamları tarafından yapılmaya devam edilmesi öngörülmektedir.

Ayrıca madde ile; mali işbirliği kapsamında program ve projelerin uygulanması sırasında uygulama birimleri tarafından yüklenicilerden tahsil edilen her türlü ceza ile gecikme faizi tutarlarının öncelikle bu program ve projelere ilişkin sözleşmelerin tatbiki kapsamında ortaya çıkan ve Avrupa Komisyonu tarafından finansman sağlanmayan işler için kullanılması öngörülmekte; böylece genel bütçe üzerindeki muhtemel yüklerin asgariye indirilmesi ve kaynakların etkin kullanımının sağlanması amaçlanmaktadır.

Avrupa Birliği mali işbirliği çerçevesinde program ve projelerin yürütülmesi sürecinde ortaya çıkabilecek eş finansman, köprü finansman ihtiyaçlarının zamanında karşılanamaması veya komisyona yapılacak iadeler ile ödemeler dolayısıyla oluşabilecek kur farkı ve gecikme faizlerinin karşılanması için Ulusal Fon hesaplarından elde edilecek faiz gelirlerinin kullanılması öngörülmektedir.

MADDE 27- 6219 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler sonucunda uygulamaya ilişkin oluşan ihtiyacın giderilmesi amacına binaen, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna geçici 27 nci madde eklenmiştir.

MADDE 28- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Hesap verme sorumluluğu" başlıklı 8 inci maddesi uyarınca, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, bu kaynakların elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve yetkili kılınmış mercilere hesap verilmesinden sorumlu kılınmıştır. Hazine Müsteşarlığının doğrudan bir sorumluluğunun olmamasına ve iç kontrol süreçleri içinde de bulunmamasına karşın, yetkilendirme karşılığı ödenmesi gereken kullanım hakkı ücretlerinin Hazine Müsteşarlığı hesaplarına yatırılması, bu tutarların.takibi, mutabakatı ve gerekli olduğunda iadesi sürecini uzatabilmektedir. Bu kapsamda, madde ile yetkilendirme karşılığı ödenmesi gereken kullanım hakkı ücretlerinin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ilişkili olduğu Ulaştırma,,

Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Merkez Muhasebe Birimi hesabına yatırılmasının sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 29- Ülkemizde sigortacılık faaliyetinde bulunmak 5684 sayılı Kanuna göre anonim şirket, şube veya kooperatif tesis etmek suretiyle mümkündür. Bu modellerin hepsinde sigortacı anılan kurumlar olup sigorta sözleşmesi bu kurumlar adına akdedilmekte, ilgili mevzuat kapsamında sigortacılara tahmil edilen yükümlülüklere anılan kurumlar taraf olmaktadır. Uluslararası sigorta uygulamasında sigorta piyasası modeli de önemli bir yere sahiptir. Madde ile, ülkemizde anılan uygulamalara imkan verilmesini teminen bu kapsamda faaliyette bulunacak şirket tanımlanmıştır.

Ayrıca, çağdaş sigortacılık uygulamasında giderek yaygınlaşan katılım sigortacılığının ülkemiz sigortacılığında hukuki mesnede kavuşturulmasını teminen katılım sigortası tanımı eklenmiştir.

MADDE 30- Uluslararası sigorta uygulamasında mevcut olan sigorta piyasası modelinin ülkemizde de hayata geçirilmesini teminen madde ile, bu kapsamda faaliyette bulunacak yönetici şirkete verilen iznin sigortacılık ruhsatıyla 5684 sayılı Kanunda düzenlenen kurallara tabi olduğu, yönetici şirketin madde kapsamındaki faaliyetlerden kaynaklanan kamu ve özel hukuk kapsamındaki yükümlülüklere taraf olduğu hükme bağlanmaktadır.

MADDE 31- Madde ile, zorunlu sigorta uygulamasında hak sahipliğinin aynı kurallara tabi olması, uygulama birliğinin sağlanması amaçlanmıştır. Diğer taraftan zorunlu sigorta sözleşmelerinin sosyal yönü olan rizikolara karşı güvence sağladığı dikkate alınarak sonlandırılmalarımn kurallara bağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 32- Madde ile, uygulama olanağı kalmayan hüküm yürürlükten kaldırılmakta, eksper tayinine bağlı hususların işin mahiyetine uygun olarak esnek bir hukuki zeminde düzenlenmesini teminen yönetmelik istihsaline imkan verilmektedir.

MADDE 33- Madde ile, bankacılık ve sermaye piyasası meslek teşekküllerinde mevcut olan usul ve esaslar sigortacılık uygulamasına aktarılmak suretiyle aynı hukuki müesseseleri düzenleyen mevzuatla paralellik sağlanmaktadır.

MADDE 34- Madde ile, bankacılık ve sermaye piyasası meslek teşekküllerinde mevcut olan usul ve esaslar sigortacılık uygulamasına aktarılmak suretiyle Birlik organları ve statüsü aynı hukuki müesseseleri düzenleyen mevzuatla uyumlu hale getirilmektedir.

MADDE 35- 5684 sayılı Sigortacılık Kanununda, sigortacılık uyuşmazlıklarının seri çözümü için tesis edilen tahkim usulündeki davalarda her iki taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin beşte biri olması hükme bağlanmıştır.

MADDE 36- Sigorta uygulamasında poliçe sayısının artmasına bağlı olarak özellikle poliçe üretimi aşamasında mevzuatta yer alan usule aykırılık sebebiyle öngörülen idari para cezalarının uygulanmasında, Vergi Usul Kanununa paralel olarak, tespit ve takvim yılı limitleri getirilmektedir.

MADDE 37- Madde ile, 16/6/2005 tarihli ve 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanununun "Evrensel hizmetin gelirleri" başlıklı 6 ncı maddesine uyum sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, Kurum tarafından frekans ya da numara tahsisine ilişkin kullanım hakkı verilmesi sürecinde, kullanım hakkı ücretlerinin ödendiğine ilişkin dekontun aslının ya da banka onaylı

suretinin Kuruma gönderilmesi zorunluluğu zaman zaman işletmeciler tarafından eleştirilmektedir. İlaveten, yanlış ödeme ya da ödemenin yanlış hesaplara yapılması gibi sorunlar ortaya çıktığında söz konusu duruma müdahale edilememekte ve bu durum kullanım hakkı tahsis sürecini olumsuz etkilemektedir. Madde ile kullanım hakkı verme sürecinin etkinleştirilmesi amaçlanmaktadır.

MADDE 38- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında sağlanması öngörülen krediler ile dönüşüm faaliyetleri kapsamında yapılacak konutlara ilişkin, hak sahiplerince bankalardan kullanılacak kredilere dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere faiz desteği verilebileceği düzenlenmiştir. Bankaların yanı sıra finansman şirketleri ile finansal kiralama şirketlerinin de konut finansmanı sağladığı dikkate alınarak, faiz desteğinin hak sahiplerince söz konusu şirketlerden sağlanacak finansmana da verilebilmesi amacıyla 6306 sayılı Kanunun ilgili maddesinde değişiklik yapılmaktadır.

MADDE 39- Resmi Gazetenin basım ve dağıtım hizmetlerinde aksama yaşanmaması amacıyla madde tanzim edilmiştir.

MADDE 40- 6362 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca

ortaklıktan çıkarma hakkı kullanımında satım bedelinin işlemin kamuya açıklandığı tarihten önceki otuz gün içinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması olarak belirlenmesi azınlık pay sahiplerinin olumsuz yönde etkilenmelerine yol açmaktadır. Bu nedenle, ortaklıktan çıkarma hakkının "adil bedel" üzerinden kullanılması ve adil bedelin Sermaye Piyasası Kurulunca yapılacak ikincil düzenlemelerle belirlenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 41- Bankaların yaptıkları türev işlemlerin diğer faaliyetleri ile bütüncül bir şekilde değerlendirilerek denetim ve gözetim altında olması, ülkemizdeki sistemik riskin yakından takip edilmesi bakımından özel önem taşımaktadır. Bu nedenle, konuyla ilgili denetim ve gözetimin bankacılık alanındaki temel düzenleyici otorite olan Bankacılık

Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yapılmasının daha uygun olacağı

değerlendirilmiştir. Ayrıca, türev işlemlerin organize borsalara kaydırılmasına ilişkin Finansal İstikrar Kurulu tavsiyeleri çerçevesinde Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilmesi

öngörülmüştür.

MADDE 42- Yatırım fonu portföyünde yer alan taşınmazların, taşınmazlara dayalı hakların ve taşınmaza dayalı senetlerin tapu kütüğüne fon adına tescil edileceği 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 52 nci maddesinin beşinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte, fon portföyüne yapılacak işlemlerin sadece tescil ile sınırlı olmayacağı, tescil sonrası değişiklik, terkin ve düzeltme gibi ek işlemlerin de yapılması gerektiği hallerde fonun sadece tapuya tescil işlemleri ile sınırlı olarak tüzel kişiliği haiz kılınmasının uygulamada problem yaşanmasına sebep olabileceği gözönünde bulundurularak madde metninin tapuya tescil, tescile bağlı değişiklik, terkin ve düzeltme işlemlerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi amaçlanmıştır.

MADDE 43- Madde ile, YTM'nin alacaklarının takip ve tahsilinin hangi hükümlere göre yapılacağı hususunda düzenleme yapılmıştır. Ayrıca maddede, YTM'nin mal varlığına ve harcamalarına ilişkin hususlar ile YTM'nin borçlanabilmesi ve ihtiyaç halinde YTM'ye ikrazen verilmek üzere Hazine Müsteşarlığınca özel tertip Devlet iç borçlanma senedi ihraç edilebilmesi ile YTM'nin yatırım kuruluşlarından avans alabilmesine ilişkin hususlar düzenlenmiştir.

MADDE 44- Maddede tazmine konu olacak sermaye piyasası araçlarına bir sınır getirilmemiş olması ve tezgahüstü türev araçları da içerecek şekilde çok geniş bir kapsam belirlenmiş olması, YTM'yi öngörülemeyecek kayıpları telafi etmek durumunda bırakabilecektir. Bu nedenle 6362 sayılı Kanunun 84 üncü ve 85 inci maddelerinde yapılan değişiklik ile Sermaye Piyasası Kuruluna tazmin şemsiyesi içerisine girecek nakit ve sermaye piyasası araçlarını belirleme imkanı tanınması amaçlanmıştır.

MADDE 45- 6362 sayılı Kanunun 92 nci maddesi ile ihraççıların hukuka aykırı işlemleri ile sermayeyi veya malvarlığını azaltıcı işlemlerinde uygulanacak kamusal amaçlı tedbirlere ilişkin açılacak dava ve takiplerde Kurulun harç ve/veya teminat ödemekten muaf olmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.

MADDE 46- Bilgi suiistimali ve piyasa dolandırıcılığı fiillerine ilişkin, Kurul tarafından yapılan suç duyuruları mahkümiyet hükmüyle sonuçlansa dahi, cezanın alt sınırının iki yıl olması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesi uyarınca mahkümiyet hükmünün açıklanması geri bırakılmaktadır. Söz konusu suçun piyasa ve yatırımcılar bakımından taşıdığı önem nazara alındığında, iki yıllık ceza alt sınırının üç yıla çıkarılması caydırıcılık sağlayacaktır. Diğer taraftan, 107 nci maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen bilgi suiistimali suçunun, sermaye piyasası aracının fiyatım, değerini veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileme amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin somut olay bazında tespiti güç olduğundan, söz konusu amacın, fiili gerçekleştirenin kendisine veya başkasına doğrudan ya da dolaylı menfaat temin etmesi şartı ile somutlaştırılması hedeflenmiştir.

MADDE 47- Madde ile, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 138 inci maddesinin altıncı fıkrasına ilave edilen (d) bendi ile Borsa İstanbul Anonim Şirketi tarafından 30/12/2015 tarihi sonrasında stratejik ortaklık amacıyla kullanılan payların geri dönüşü neticesinde iktisap edilen Şirket payları üzerinde Hazinenin intifa hakkının olduğunun ve Şirketin iktisap ettiği paylar ile Şirketin kendi payları karşılığında iktisap ettiği payların elden çıkarılması halinde her türlü gelir ve menfaatin Hazineye ait olduğunun hüküm altında alınması amaçlanmaktadır. Yine aynı fıkraya eklenen (e) bendi ile Borsa İstanbul Anonim Şirketinin kendi paylarının iktisabı ve elden çıkarmaya ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun bazı maddelerinden muafiyet sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 48- Madde ile, KİT'lerde yönetim kurulunun teşkili, kurumsal yönetim ilkeleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş ve bu kapsamda yönetim kurulu başkanının genel müdür dahil olmak üzere yönetim kurulu üyeleri arasından seçilmesine,imkan tanınmıştır.

MADDE 49- 13/1/2013 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa paralel bir şekilde 1/1/2015 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi olacak teşebbüsler açısından bağımsız denetçinin üst üste iki yıl olumsuz görüş vermesi veya görüş vermekten kaçınması durumunda ilgili teşebbüs yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevlerinin kendiliğinden sona ermesi, görevi kendiliğinden sona eren üyelerin yeni üyeler atanıncaya kadar söz konusu görevlerine bir yıla kadar devam edebilmesi ve bahse konu üyelerin tekrar atanabilmesi düzenlenmiştir. Bağımsız denetçinin teşebbüsler için üst üste iki yılın birisinde olumsuz görüş vermesi, diğerinde de görüş vermekten kaçınması sonucu değiştirmeyecek olup, teşebbüs yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevleri kendiliğinden sona erecektir.

MADDE 50- 1/1/2015 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi olacak KIT'ler ve bağlı ortaklıklarda bağımsız denetçinin seçimi yetkisinin KİT yönetim kuruluna verilmesi düzenlenmiştir.

MADDE 51- Maddede yapılan değişiklik ile, yönetim kurulu toplantılarına davetin yönetim kurulu başkanı tarafından yapılması düzenlenmiştir.

MADDE 52- Madde ile, bağlı ortaklıklarda yönetim kurulunun teşkili, kurumsal yönetim ilkeleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş ve bu kapsamda yönetim kurulu başkanınm genel müdür dahil olmak üzere yönetim kurulu üyeleri arasından seçilmesine imkan tanınmıştır.

13/1/2013 taıihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa paralel bir şekilde 1/1/2015 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi olacak bağlı ortaklıklar açısından bağımsız denetçinin üst üste iki yıl olumsuz görüş vermesi veya görüş vermekten kaçınması durumunda ilgili bağlı ortaklık yönetim kurulu üyelerinin tamamının görev sürelerinin kendiliğinden sona ermesi ve üyelikler için yeniden atama yapılması düzenlenmiştir. Bağımsız denetçinin bağlı ortaklıklar için üst üste iki yılın birisinde olumsuz görüş vermesi, diğerinde de görüş vermekten kaçınması sonucu değiştirmeyecek olup, bağlı ortaklık yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevleri kendiliğinden sona erecektir.

MADDE 53- Modem işletmecilik anlayışı gereği, KIT'lerin hazırlanacak usul ve esaslara bağlı olarak stratejik plan hazırlamaları düzenlenmiştir.

MADDE 54- Madde ile; teşebbüs, müessese ve bağlı ortaklıkların fınansal tablolarım, bağımsız denetime tabi oldukları tarihten itibaren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi çerçevesinde Türkiye Muhasebe Standartlarına göre hazırlamaları düzenlenmiştir.

MADDE 55- Madde ile, KIT'lerin ve bağlı ortaklıkların 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak iç kontrol sistemi oluşturmaları amaçlanmıştır.

MADDE 56- Kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak, genel müdür yardımcılarının yönetim kurulu üyesi olmasına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldığından, mevcut genel müdür yardımcılarının yönetim kurulu üyeliği görevlerini, üyelik sürelerinin sonuna kadar sürdürmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır.

MADDE 57- Madde ile, Darphane altını ve Cumhuriyet altını üretimi işlemlerinden doğan ve altın olarak alman tutarlardan oluşan gelir ve karların, Hazineye yatırılacak tutarlar ile diğer kurumlara aktarılacak tutarların hesaplanmasında dikkate alınmaması amacıyla düzenleme yapılmaktadır.

MADDE 58- Madde ile, KIT'ler ve bağlı ortaklıklarda istihdam edilen iç denetçilerin mali ve sosyal haklarının bakanlık iç denetçilerine denk olması amaçlanmıştır.

MADDE 59- Yürürlük maddesidir.

MADDE 60- Yürütme maddesidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber