Özgürlüklerin korunması için 'iç güvenlik reformu' yapıyoruz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HAK-İŞ toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 22 Ekim 2014 21:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Özgürlüklerin korunması için 'iç güvenlik reformu' yapıyoruz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Huzurun, istikrarın olduğu yerde özgürlükler kullanılır hale gelir, özgürlüğün olduğu yerde yaşanılabilirlik olur. Biz, huzur olsun diye 'iç güvenlik reformu' yapıyoruz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rixos Otel'de gerçekleştirilen Hak-İş 39. Yıl Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen '3. Emek Kısa Film Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Kısa film yarışmasıyla 39. yıldönümünün birleştirilmesi, sanatla emeğin birleştirilmesi ince bir düşünce. Varlıkları diğer varlıklardan iki temel özelliği var, birisi emek. Kendi emeğinin farkında olabilecek bilince sahip olmasıdır. İçgüdüyle emeklerini bir şekilde temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırlar. İradenin olduğu yerde emek, ürün vardır. İnsanoğlunun bilinci, onuru vardır. Emek, insanlığın onur sembollerinden biridir. En asli şeref unsurlarından biridir. Emeğini hakkıyla savunan Hak-İş'in mensuplarını saygıyla, hürmetle selamlıyorum. İkinci temel asli unsurlardan biri de estetik zevkine sahip olmasıdır. Estetiğin yansıması da sanattır. Sanat da insani diğer varlıklardan ayıran temel hususiyetlerden birisidir. Emek, insan bedeninin onurudur. Sanat, insan ruhunun onurudur" dedi.
Emeği onurun parçası olarak görmek suretiyle emek için örgütlenen bütün yapıları hürmetle karşıladıklarına dikkati çeken Davutoğlu, "Bizim inancımız, aynı anda insanoğluna 'alın terinden daha hayırlı bir şey yoktur' diyen inancın temsilcileriyiz. Neslimize helal yolla ikram edilmiş bir lokma ekmeği karşılığında ne servet konulursa konulsun bütün servetlerin terk edileceği yol olarak görürüz. Toprak altında, maden ocaklarında, inşaatlarda çalışan emekçilerimizi bir kez daha hürmetle selamlıyoruz. Allah, onları bütün kazalardan da azade eylesin. İnsanoğlunun bu özelliği bu topraklara Ahi Evran kültürü olarak yansımıştır" ifadelerini kullandı.
Herhangi bir sendikal kuruluşun kendi üyelerinin karşılığını alabilmeleri için ne yapması gerekiyorsa yaptığını anlatan Davutoğlu, "Bütün bunlar 21. yüzyılda hem insanın onurunu hem bu toprakların kültürel değerlerini temsil etme hem de modern şartlarda sendikal hakların takipçisi olarak 39. yıldır yürütülen çaba bugün gelenekselleşmiş bir nitelik kazanmıştır. Bu açıdan, birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu, 5. buluşmamız. Bizim hükümette 1,5 ayımız. Bu süre içinde bir Başbakan bir sendika başkanıyla neler konuşmuş olabilir? Sadece Hak-İş değil, diğer sendika temsilcileriyle de. Bu istatistik dahi, bizim sendikal faaliyetlere ve emek dünyasına verdiğimiz değeri gösterir. Her bir toplantımızın da bu çerçevede anlamı var. 8 Eylül'de Bakanlar Kurulu toplandı, ilk gündemimiz emekçilerin can güvenliği oldu. Her bir emekçimizin alın teri kutsaldır, bu sebeple bu konuya gündeme aldık. ilk ziyaretimizi hemen o hafta Cuma günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza yaptık. Öğleden sonra sendika kuruluşları, işverenlerimizle bir araya geldik. Bütün sendikal kuruluşlarımızı da işveren kuruluşlarımızı da temsil ediyorum. İş güvenliği konusunda bütün katılımcıların mutabık kaldığı bir eylem planı hazırladık. Derinlemesine bir çalışma yürütülüyor. İlk fırsatta bu düzenlemeyi tamamlayacağız. İş güvenliğini herhangi bir güvenlik tedbiri olarak görmüyoruz, insan hakları meselesi olarak görüyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde bu çalışmayı tamamlayacağız. İşverenlerimizin katıldığı toplantıda en tehlikeli gruplardan başlayarak yasal ve ekonomik boyutlarıyla bezenmiş tedbirlerle kalıcı çözüm bulacağız" dedi.
İkinci görüşmenin yine işveren kuruluşlarının temsilcisi olduğu KİK heyetiyle yapıldığını anlatan Davutoğlu, bu toplantıda da emek dünyasının Türkiye'de AB standartlarına ulaşması konusunun ele alındığı ifade etti.
Üçüncü olarak da 6-7 Ekim olayları olarak anılan (Kobani) eylemlerinin olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu temsilcileriyle TOBB'da buluştuklarını belirtti. Davutoğlu, "(Doğu ve Güneydoğu'daki eylemler) Orada yakılan her bir işyerinde, araçta, binada, ambulansta, kütüphanede yanan her bir kitapta insan onurunun temel dayanağı olan insan emeği vardır. İnsanlık onuruna da saldırmış oldular. Çünkü onların her biri insan emeğinin ürünüdür. İnsan emeğine saygı gösterenler o emeğin ürünü olan eserlere de saygı gösterirler. On binlerce insanın alın teriyle ortaya çıkmış eserleri molotofla, ateşli silahlarla yok etmek insanlık onuruna saldırmaktır" diye konuştu.

"BİZ, HUZUR OLSUN DİYE İÇ GÜVENLİK REFORMU YAPIYORUZ"
Dördüncü olarak çözüm süreci toplantısının gerçekleştirildiğini söyleyen Davutoğlu, "O emek 1071'den beri inşa etmiş, tohumunu atmış, büyütmüş bütün geçmişimizin emeğini temsil ettik. Büyük emeklerin, fedakarlıkların, acıların üstünde yükseldi. O büyük zaferler birbirine düşman kılınmış taraflarda gerçekleşmedi, mezhep farkı gözetmeyenler arasında gerçekleşti. Kim hangi fitneyi bu topraklara dikmek isterse istesin, düşmanlık tohumunu kardeşlerin arasına atmak isterse istesin emeğe saygı duyanların varlığı, aziz vatandaşlarımızın varlığı bütün bu tuzakları bozmaya yeter. Bu görüşmeler bize gösterdik ki huzurun, istikrarın olmadığı yerlerde emeğin değeri olmuyor. O bölgelerde dükkan varsa açılamadı, fabrika varsa işçiler gidip çalışamadı. Kamu sektöründeki emekçiler çalışamadılar. Şimdi Suriye'de sendika, sendikal hak var mı? Herhangi bir kamu düzeni var mı? Herhangi bir özgürlükten bahsetmek mümkün mü? Huzurun, istikrarın olduğu yerde özgürlükler kullanılır hale gelir, özgürlüğün olduğu yerde yaşanılabilirlik olur. Biz huzur olsun diye iç güvenlik reformu yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

"BU TOPRAKLARIN HELAL RIZK FELSEFESİ KORUNACAK"
"Bu toprakların helal rızk felsefesi korunacak" diyen Davutoğlu, "Sosyal duyarlılıkla Hak-İş'in Filistin'in sözcüsü olması da emek anlayışının doğal bir sonucu olarak görüyorum. Hak-İş'e de bu duyarlılığı konusunda teşekkürlerimi sunuyorum. Biz, her zaman bu gayret içinde olanların yanında olmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Davutoğlu, yarışmada 'Fıtrat' isimli filmle birinci olan Suat Eroğlu'na ödülünü verdi. Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan Başbakan Davutoğlu'na üzerinde hat sanatının bulunduğu bir tablo hediye etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber