Liyakatsiz yöneticinin dikkat çeken iki özelliği

Başbakan Ahmet Davutoğlu son dönemde ısrarla bir şeyin altını çizmektedir. Davutoğlu'nun dikkat çeken sözleri şu şekilde..."Personel rejiminde nepotizm olmayacak" ve "Personel rejimi ehliyet ve liyakat esasına göre yeniden düzenlenmeli"....

Başbakanın bu sözünü bir kenarda tutarak teşkilat yapımızı özetleyecek olursak;

Üniversiteler ve belediyeler hariç olmak üzere 120 civarında kurum bulunmaktadır. Bu kurumlar 5018 sayılı Kanun eki cetvellerde tek tek yer almaktadır. Tıklayınız.

Bunlardan kimisi Müsteşarlık, kimisi Genel Müdürlük kimisi de Başkanlık şeklinde teşkilatlanmıştır. Ancak makamlar sadece bunlardan ibaret değildir. Her birinin altında ayrıca Genel Müdürlük, Daire Başkanlığı, il müdürlüğü, bölge müdürlüğü, grup başkanlığı, şube müdürlüğü, gibi dikey ara kademeler bulunmaktadır.

Ne yazık ki bu makamlara yükselme konusundaki tek kıstas 657 sayılı Kanunun 68. maddesinde yer almaktadır. Buradaki kıstas da "hizmet süresi" kıstasıdır... Yani 10 veya 12 yıl hizmeti olmak yeterlidir. Kurum içerisinden atamak veya belirli alanlarda ihtisas sahibi olmak gibi bir kriter olmadığı için herkes her makama talip olabilmektedir.

İLK ÖZELLİK, DANIŞMAN KADROSU İLE ÇALIŞMAK

İhtisas veya kurum için ara kademe yöneticiliği gerektiren yerlerde, dışardan paraşütle üst makamlara atanan liyakatsiz yöneticinin ilk yaptığı iş, kendine danışman aramak olmaktadır. Atanan üst yönetici temsil, tören ve kabul işleriyle ilgilenirken, kurumun işlerini danışmanlar çekip çevirir hale gelmektedir.

İKİNCİ ÖZELLİK, HERŞEYE BİLGİ NOTU İSTEMEK

Liyakatsiz yöneticinin ikinci dikkat çeken özelliği ise her şeye bilgi notu istemesidir. Hemen herşeye karşılaştırmalı bilgi notu isteyen yöneticiler alt kademede çalışan tüm personeli bunaltmaktadır.

Bu iki özelliğe bakarak bir yöneticinin liyakatsiz olup olmadığı çok rahat anlaşılabilir.