Davutoğlu: Kimse bize Ankara'da oturun diyemez

İstanbul'da düzenlenen Atlantik Konseyi oturumunda Türkiye enerji ihtiyacı sebebiyle aktif oyuncu olmayı sürdüreceğini, ABD ise Rusya'nın enerji tekelinin kırılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Kasım 2014 14:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: Kimse bize Ankara'da oturun diyemez

İstanbul'da düzenlenen "Enerji Güvenliği" konulu Atlantik Konseyi oturumunda Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden konuştu. Her iki ismin de konuşması, enerjinin bir çatışma aracı değil, barış aracı olarak kullanılabileceği vurgusu üzerineydi.

Biden, özellikle Avrupa'nın enerji bağımsızlığına duyduğu gereksinime değindi ve Rusya'nın bu kıtaya enerji sağlama konusundaki hakimiyetinin Batı dünyasını sık sık sıkıntıya uğrattığını söyledi.

Davutoğlu ise Türkiye'nin etrafında sağlanacak enerji barışının tüm ülkelerin lehine olduğunu söyledi ve Türkiye'nin enerji açlığı sebebiyle bölgedeki gelişmelere sessiz kalamayacağını vurguladı. Davutoğlu ayrıca Ermenistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin taviz vermez tutumlarının da bu ülkelere zarar verdiğini ve vereceğini söyledi.

Biden: Avrupa enerji bağımsızlığını kazanmalı

ABD Başkan yardımcısı Joe Biden konuşmasına, Atlantik Konseyi oturumları için İstanbul'un stratejik anlamda en uygun şehir olduğu vurgusu ile başladı. Biden'ın konuşması Rusya'nın enerjiyi bir 'silah' olarak kullanması ve bu silahın elinden alınması gerektiği üzerineydi. Biden şunları söyledi;

"Buraya Ukrayna'dan geldim. Rusya'nın Ukrayna'daki faaliyetleri ve Kırım'daki işgali kabul edilmez ve bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Avrupa'nın vizyonu çok önemli ama bu konudaki çalışmalarımızı arttırmalıyız. NATO topraklarını savunmak için her şeyi yapacağız... Avrupa'nın enerji güvenliği de konularımız arasında. Rusya uluslararası normları çiğneyerek enerjiyi silah olarak kullanıyor. Avrupa artık enerji özgürlüğünü eline almalı. Tek kaynaklı enerji Avrupa'da çok uzun zamandır sorun teşkil ediyor. Artık harekete geçilmeli. Rusya tedarikçi olmamalı demiyorum. Avrupa kendi kaynaklarını çeşitlendirmeli. Rusya burada oyuncu olmaya devam etmeli ama uluslararası kurallara riayet ederek."

"Ülkeler birlikte hareket etmezse zayıf olmaya devam edecekler."

Biden Avrupa'nın üç büyük enerji krizinin de Rusya kaynaklı olduğunu hatırlattı ve alternatif yolları şöyle sıraladı;

"Başkan Obama da Avrupa'nın enerji bağımsızlığını sağlaması konusunda desteklerini belirtmişti. İlk olarak kritik alt yapı sağlanmalı. Avrupa ülkeleri arasında enerji bağlantısı sağlanmalı. Daha büyük, kesin kararlar alınması lazım. Önemli sorunlardan biri alt yapı. Sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ve ters akış sistemleri. Hükümetler için kısa vadede bu projeler karlı olmayabiliyor ama liderlik burada devreye giriyor. Ülkeler birlikte hareket etmezse zayıf olmaya devam edecekler. Başka önemli bir konu yeni enerji kaynaklarını araştırmak. Yenilenebilir enerji hem emisyonu azaltacak hem de maliyeti."

"Bakü-Tiflis-Ceyhan oyunun kurallarını değiştirdi"

Biden alternatif enerji yollarının öneminden ise şöyle bahsetti;

"Yüzyılın projesi Bakü-Tiflis-Ceyhan ile Hazar'ın enerjisini Avrupa'ya ulaştırma projesi çoğu kimse inanmamasına rağmen gerçek oldu. Bu oyunun kurallarını tamamiyle değiştiren bir gelişme. İsrail, Türkiye, Yunanistan, Mısır, Kıbrıs'ın bir araya gelmesi ile bu bölgede refah artırılabilir. Bu enerji güvenliğinin artırılması ile mümkün olur. Akdeniz bölgesinde Azerbaycan ve İran'ın taahhüdü ile daha güvenli bir enerji bölgesi yaratacağız. Bunun getirdiği stratejik faydadan bütün bölge faydalanacak. Türkiye bu anlamda çok önemli. Bağdat ile yapılan yeni anlaşmalar önemli. G-20'yi yakın zamanda ağırlacak Türkiye. G-20'de enerji güvenliği ve iklim değişikliği ele alınacak. ABD, Türkiye'nin enerji potansiyeline sahip olması için elinden geleni yapacak. Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda ABD ve Türkiye birlikte çalışmaya devam ediyor. Hep gözümüzü ufukta tutmalıyız. Enerjiyi önemli bir iş birliği aracı olarak görmeliyiz. Çatışma aracı olarak değil... Hepimiz için faydası olacaktır onun için haydi hep beraber harekete geçelim."

Davutoğlu: Enerji ile çevre arasında ikilem kaldırılmalı

Başbakan Ahmet Davutoğlu enerji ve çevreyi koruma arasında tercih yapmak durumunda olmadıkları ifade etti ve şunları söyledi;

"Enerji güvenliği siyasal istikrarın bir parçasıdır. Kışın Ukrayna kaynaklı bir sıkıntı olmuştu. Enerji güvenliği demokratik toplumlar için istikrarın ve insanı hayat standardının da bir teminatıdır. Burada insani boyut alanında çarpıcı hususlardan birisi de çevre konusu. Artık enerji ile çevre arasında ikilemi ortadan kaldıracak araçları bulmamız lazım. Bütün konularda ulusal çıkarlarımızı koruyor pozisyonda olabiliriz. Ama çevre konusunda başka ülkelerin dışişleri bakanları olarak değil, insanlığın içişleri bakanı olarak konuşmak durumundayız. İnsani boyutu unutan bir enerji stratejisinin ahlaki olacak kanaatinde değilim."

"Hepimiz aynı gemi içindeyiz"

Davutoğlu ülkesinin bölgesindeki gelişmelere neden sessiz kalamayacağını ise şu sözlerle ifade etti;

"Enerjiyi çatışma aracı olarak kullanacak olursak bunun kazananı olmaz. Üreticilerle tüketiciler aynı çıkarı paylaşıyor. Bu açıdan hepimizin aynı gemi içerisinde olduğumuzun farkında olması lazım. Enerjiyi insanlığı kalkındırmanın bir aracı olarak görmek zorundayız. Jeopolitik, jeoekonomi ve jeoenerji. Bunlar Türkiye için önemli. Biz etrafımızda iki şey isteriz: İstikrar ve güven. Hiçbir şey Türkiye için istikrardan daha önemli değil. Suriye, Irak, Kafkaslar, Ukrayna ve ta Yemen'e kadar giden istikrarsızlıktan Türkiye olumsuz etkilenmiştir. Çevremizdeki istikrarsızlık ve terör Türkiye'yi tehdit ediyor. Türkiye'nin enerji ihtiyacı var ve tüm bu gelişmeler olurken biz kenarda bekleyemeyiz. Kimse bize siz Ankara'da oturun aralarındaki anlaşmazlık 50 yıl sürsün diyemez. Gelin Irak'ı el birliği ile yükselen bir ekonomi haline getirelim. Irak terörle anılmasın şehirlerinin zenginliği ile anılsın."

Kıbrıs, Ermenistan ve Kırım

Davutoğlu Türkiye'nin Kıbrıs, Ermenistan ve Ukrayna konusundaki görüşlerinin yapıcı olduğunu söyledi ve uzlaşmaz bir tutum sergileyenin bölgesindeki zenginleşmenin dışında kalmak zorunda kalacağını ifade etti. Davutoğlu bu konuda şu örnekleri verdi;

"Kıbrıs'ın çevresindeki doğal kaynakların Kıbrıs'ın tamamına ait olduğu kabul edilirse burada barış olur. Güney Kıbrıs kendi başına uluslararası şirketlerle anlaşma yaparsa biz de Kıbrıs Türkleri ile aynı bölgede arama yaparız. Onun için Kıbrıs'ta hemen barış sağlanmalı. Ama şu olmaz Doğu Akdeniz Türklere kapalıdır. Bu siyaseten de olmaz Akdeniz topografını bilen için de olmaz. Kimse enerjiyi silah olarak kullanmasın. Barış için kullansın. Azerbaycan-Ermenistan meselesi. Bu da enerjinin barış için kullanılabileceği bir yer. Kimse Bakü-Tiflis-Ceyhan'a inanmıyordu. Ama bu oldu. Ermenistan tüm bu durumun dışında kaldı. Neden? Çünkü Ermenistan Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutuyor. Azerbaycan ve Ermenistan arasında kurulacak bağdan en çok memnun olacak ülke Türkiye'dir. Ukrayna'da çatışma alanı olmaktan çıkıp bir barış bölgesi olmalı. Ukrayna bizim komşumuzdur. Kırım Tatarları ile tarihi bağlarımız var. Öyle bir coğrafyaya sahip ki enerji konusunda merkez haline gelebilir. Enerji bizim için bir değerdir. Bir çatışma aracı değil barış aracı olarak kullanılmalı. Böyle bir çatışmanın kazananı olmaz. Atlantik konseyinin buna bir zemin teşkil edeceğine inanıyorum."

Davutoğlu Türkiye'nin nükleer enerjiye de sahip olmak için yatırımlarının olduğunu ve bunu sürdüreceklerini de ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber