İki tazminat arasındaki uçurum; birine 105 bin diğerine 1.4 milyon

İlk HIV mağduru Işıkgöz ailesi 105 bin lira tazminat ile yetinmek zorunda kalırken, Yusuf Ç. adlı çocuğun ailesine ise 1 milyon 393 bin lira ödenmesi kararlaştırıldı.

Şanlıurfa'da farklı tarihlerde yaşanan HIV'li kan verilmesi olayında Türk yargısından birbirinden uzak ara iki tazminat kararı çıktı. 1996 yılında HIV olayının ilk mağduru olan Şanlıurfalı Işıkgöz ailesinden anne Müzeyyen ve virüsü ondan kapan çocuğu Rukiye hayatını kaybetmişti. Müzeyyen Işıkgöz, 1996 yılında Şanlıurfa Doğum Hastanesi'nde sezaryenle doğum yaptığı sırada Şanlıurfa Kızılay Kan İstasyonu'ndan verilen bir ünite kandan AIDS kapmış, aynı kanı bebeği Rukiye'ye de taşımıştı. Dava daha sonra hukuka yansımış, ailenin 1 milyon lirayı bulan tazminat talebi "aşırı zenginliğe sebep olur" gerekçesiyle reddedilmiş ve Işıkgöz ailesine bugünün para miktarı ile toplam 15 bin lira ödenmesine karar verildi. Yeniden görülen dava sonrasında mahkeme bu sefer tazminat miktarını yükseltti ve Işıkgöz ailesine 105 bin lira ödenmesine karar verdi. Ne var ki bu tazminat da Işıkgöz ailesine yar olmadı. 2000 yılında önce bebek Rukiye 3 yaşında öldü, ardından anne Müzeyyen Işıkgöz 41 yaşında hayatını kaybetti.

Türkiye bu olayı henüz yeni unutmaya başlamışken yine Şanlıurfa'da ikinci HIV'li kan bulaşma olayı yaşandı. Bir köyde inşaat işçiliği yapan Mehmet Ç'nin, 2008'de 1,5 yaşında olan oğlu Yusuf Ç'nin üzerine çaydanlık devrildi. Çocuğun vücudunun sol bölümü yandı. Hastanede tedavi gördüğü sırada kendisine verilen kanda HIV virüsü tespit edilen çocuk, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir süre tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Y.Ç'ye HIV'li kan verilmesine sebep olduğu iddia edilen hemşire A.B'ye Şanlıurfa 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 5 aylık hapis cezası para cezasına çevrildi. Ailenin Sağlık Bakanlığı aleyhine açtığı tazminat davası da önceki gün sonuçlandı. Mahkeme aldı karar ile Sağlık Bakanlığının 1 milyon 393 bin lira ödemesine hükmetti. Kararda ayrıca olayın Yusuf Ç. ve ailesinde manevi zarara sebebiyet verdiğinin kabul edilmesi gerektiği de belirtildi. Baba Mehmet Ç. ise, "Davayı kazandığım için sevindim ama para alacağım için değil. Sanki çocuğumu satmış gibi hissediyorum. Keşke bu olay olmasıydı ve ben para kazanmasaydım. Parayı alırsak hacca gideceğiz" dedi.

PARA CANLARI GERİ GETİRMİYOR

Şanlıurfa'da 12 yıl arayla yaşanan iki vakada Işıkgöz ailesi iki bireyini kaybederken, 7,5 yaşındaki Yusuf Ç. (üstte) ise şimdilik hayatta.