AYM: 666 sayılı KHK'nın hukuki dayanağı yok
Büyükşehir belediyesi olmayan il'lerdeki il özel idaresi genel sekreteri ile genel sekreter yardımcısına, 666'ya göre hangi tazminat ve gösterge rakamı uygulanacaktır.
Bazı kurumlar, 5302 sayılı Kanunun 36. maddesinde yer alan hükme istinaden, 666 sayılı KHK'nın Ek II sayılı cetvelinde yer alan tazminat ve göstergeler üzerinden ödeme yapmıştır. Ancak Sayıştay, Ek II sayılı cetvelde yer alan göstergelerin uygulanabilmesi için, kurumum 666'nın ek 10. maddesi kapsamında olması gerektiğine dikkat çekmiştir. 161 sayılı DMK Tebliği de bu yöndedir. Sayıştay'ın kararına göre bu kişilere I sayılı cetvelde, unvanlarının karşısında yer alan tazminat ve gösterge rakamlarının ödenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, hesap açısından sorumlu olan memurlar, 666 sayılı KHK'da yer alan hükmün Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtmiş, Sayıştay da bu iddiayı ciddi bulup Anayasa Mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi, Sayıştay kararlarının kesin hüküm niteliğinde olduğu, mahkeme sıfatına haiz olduğunu ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağı tespitini yaptıktan sonra, hesap yargılaması kapsamında Sayıştay tarafından yapılan işlerin "Anayasa'nın 152. maddesi özelinde dava niteliğinde" olduğuna karar vermiştir.
AYM, Sayıştay'ın konumunu belirledikten sonra, itiraz konusu olan 666 sayılı KHK'ya yönelik olarak, bu KHK'nın hukuki dayanağının olmadığını belirtmiştir. AYM, KHK'nın dayanağı olan 6223 sayılı Kanunun mali konularda düzenleme yapma yetkisi vermediğini, ancak bakanlıkların kaldırılması veya birleştirilmesi durumları olması halinde mali konularda düzenleme yapılacağını vurgulamıştır. Anayasa Mahkemesi, bu bağlamda, 666 sayılı KHK hükümlerinin Bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı olmadığı gerekçesiyle, itiraz konu kuralı iptal etmiş ve yeni bir düzenleme yapılması için Kanun koyucuya 6 ay süre tanımıştır.