2018'de bitecek, Yozgat hızlı treni fırsata dönüştürülmeli

Yozgat Yeni Gün Gazetesinden alınmıştır.

7 Haziran tarihinde yapılacak olan seçimler öncesinde AK parti'den aday adaylığını açıklayan Salim Kahramanoğlu yapacakları çalışmaları sıraladı.

Ak Parti Milletvekili Aday adayı Salim Kahramanoğlu gazetemizi ziyaret etti.

Gazetemiz sahibi İnan Soyer ile bir süre sohbet eden Kahramanoğlu, siyaset ve milletvekilliğini hiçbir zaman amaç olarak görmediklerini sadece hizmet etme aracı olarak değerlendirdiklerini söyledi. Yozgat'ta ezberleri bozarak potansiyeli belirlemek durumunda olduklarını belirten Kahramanoğlu, "Hangi kurumun hangi işi yaptığını bilmezsek önereceğimiz her öneri bizleri komik duruma düşürür" dedi.

7 Haziran tarihinde yapılacak olan seçimler öncesinde AK parti'den aday adaylığını açıklayan Salim Kahramanoğlu yapacakları çalışmaları sıraladı.

BİRİKİMİMİ BU TOPRAKLARA HİZMET İÇİN KULLANACAĞIM

Maliye Bakanlığı, Başbakanlık, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında geçen 18 yıllık bürokratik bilgi birikim ve deneyimini bu toprakların hizmetine sunmak için bu göreve soyunduğunu belirten Kahramanoğlu, "Yozgat'ın kangren olmuş sorunlarını çözeceğiz. Bunun içinde projelerimizi, programlarımızı hazırladık. Bürokratik gücü siyasi güçle birleştirerek Yozgat'a fayda sağlar hale getireceğiz" dedi.

POTANSİYELİMİZİ İYİ BELİRLEMELİYİZ

Kahramanoğlu, "Öncelikle ezberleri bozarak potansiyelimizin analizinden başlamalıyız. Yine teşekkür ve takdiri öncelemek zorundayız. Eleştirilerimizde dahi yapıcı olmak zorundayız. Eleştirilerimizi önerilerimizle yapmak zorunda olduğumuzu bilmek zorundayız. Yitik değerlerimizi başka yerde aramamalıyız. Hangi kurumun hangi işi yaptığını bilmezsek önereceğimiz her öneri bizleri komik duruma düşürür. Bunun yanında kurumlarımızın sıkıntılarını bilmezsek, sadece işimiz düştükçe onları arar ve onlarla birlikte olursak hiçbir mesafe alamayız. Hızlı Tren Projesi son derece önemli bir proje olup, 2018 yılında biteceğini düşündüğümüzde bunu büyük bir fırsata çevirmeliyiz. Özellikle istasyonların bulunduğu alanları büyük bir pazara çevirebiliriz ve bunların çalışmasına şimdiden analiz çalışmalarıyla başlamalıyız" diye konuştu.

TARIM MÜDÜRLÜĞÜNE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne büyük işler düştüğünü belirten Kahramanoğlu, şu açıklamaları yaptı: "Özellikle büyük şehirlerdeki zengin kesimin rağbet ettiği organik tarım ürünleri büyük bir Pazara sahiptir. İlimizin bu alandaki potansiyelini İl Müdürlüğümüzün bu konudaki çalışmalarını ve merkez teşkilatındaki karşılığını analiz etmek zorundayız. Nüfusun giderek yaşlanması şuan bütün dünyada en büyük sorun haline gelmiştir. Özellikle AB ülkeleri yaşlı nüfus kıskacında kıvranmaktadır. Sosyal güvenlik sistemleri çatırdamaya başlamıştır. İşte bu noktada sağlık turizminde nerelerdeyiz? Jeotermal kaynaklarımız ne kadar etkin kullanılıyor? Bu alanda verilen teşvikler ne kadar biliniyor? İşverenlerin mali konularda danışmanlığını yapan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerimiz bu işlerin neresindedir?

KURUMLAR ARASI KOORDİNE ARTMALI

Sivil Toplum Kuruluşlarıyla kamu kurumlarımızın ilgili birimleri ne kadar koordineli çalışıyor ve Yozgat kalkınmasında ne kadar etkin? İl Valiliğimizin ne tür sıkıntıları var? Koordinasyonda ne kadar etkin ve ne tür sıkıntılarla karşılaşıyorlar?

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı bırakmak zorundayız. Her öneri, eleştiri ve analizimizin ayaklarının yere basmasına önem vermek zorunda olduğumuzu bilmek zorundayız.

GÖNÜLLÜ TANITIM NEFERLERİNE İHTİYAÇ VAR

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüze çok büyük işler düşmektedir. Bu Müdürlüğümüzün STK'lar ve Mahalli İdarelerle çok yakın çalışması gerekiyor. Yozgat'ın tanıtımında çok büyük sorumluluğu var? Ankara'daki STK'larımızla çok yakın çalışması gerekiyor. Gönüllü tanıtım neferlerini harekete geçirmek zorundadır.

Parçalanmış tarım arazilerinin üzerinde durulması gerektiğini düşünüyorum. Köylerimizde 10 traktörün yapacağı işi 100 traktörle yapıyorsak bir yerlerde yanlış yaptığımızı bilmek zorundayız. İl Müdürlüğümüzün bu konuda çalışma yapıp yapmadığını ve analizlerini bilmek zorundayız. Eğer köylümüz yiyeceğini şehirden alıyorsa burada bir sorun var demektir.

Sulanabilir tarım arazilerimizin sulanamamasının önündeki engelleri nasıl kaldıracağımız üzerinde ihtisas birimlerimizle kafa yormak zorunda olduğumuzu ifade etmek zorundayız. Göletlerimizin ve barajlarımızın sulama alanını nasıl genişletmemiz gerektiği üzerinde düşünmek zorundayız. Eğer bürokratlarımızın projeleri varda bu projeler bürokratik kazalara uğruyorsa ve bizler bir şey yapamıyorsak kendimizi gözden geçirmek zorundayız.

Toplu tarım arazileriyle büyük firmaların yatırım yapmasına zemin hazırlamalıyız. Binlerce hemşehrimize bu yöntemle iş imkanı sağlamamız mümkün olabilir mi diye düşünmeliyiz. Kadışehri örneğini çoğaltmalıyız. Bir arada iş yapmayı öğrenmek zorunda olduğumuzu düşünmek zorundayız. Ne kazanırım ne de kazandırırım mantığını bir kenara itmek zorunda olduğumuzu ifade etmek isterim. Kuru inatların bizleri bir yerlere götürmeyeceğini bilmek zorundayız.

YATIRIMCI NİÇİN GELMİYOR

Yatırımcının niçin gelmediğini irdelemek zorunda olduğumuzu belirtmek zorundayız. Prosedürler mi uzun yoksa başka etkenler mi var? Gerekirse sırtımızda yatırımcıyı getirmenin yollarını aramak zorunda olduğumuzu bilmenizi isterim.

İş-Kur İl Müdürlüğümüzün istihdam da aranan iş gücünü teminde hangi durumda olduğunu analiz etmek zorundayız diye düşünüyorum. Özellikle nitelikli işgücü temininde eğitim çalışmalarında seferberlik başlatmak zorunda olduğumuzu ifade etmek zorundayız.

Kuru hayaller peşinde koşmak yerine gerçekçi analizler yapmak zorunda olduğumuzu ifade etmek zorundayız."