'Ak Parti vekillerinin % 80'ini Erdoğan belirleyecek'

Ömer Şahin- ankarareview.com

Sabah internetten haberlere bakınca gözüme ilişti.

Hürriyet Gazetesinin manşete taşıdığı önemli bir haber vardı.

Aralarında Bakanların da olduğu bazı AK Parti'liler Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Saray'da yemek yemiş ve orada " 3 dönem kuralı kalksın" demişler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'da, "Bu konuyu Başbakan ile konuşun" demiş ve eski katı tutumuna nazaran daha yumuşuk bir yaklaşım sergilemiş.

Orada özetle parti içerisinde bazı "odak"ların bu kuralın kaldırılması için harekete geçtiğini anlatmıştım.

Nihayet o adım atıldı. Süreç başladı.

Şimdi olayın arka planına bakalım.

Bir defa bu olaya "eski" lerin yeniden milletvekili olma "heves"i olarak bakmak gelişmeleri 'nefis' boyutuna indirgemek olur.

Şüphesiz bu 'heves' i taşıyan çok insan vardır ama itici gücün "parti" ve "ülke" nin geleceği olduğu söylenebilir. En azından söylemler o yönde.

Bu gelişmeyi iki gündür ülkeyi sarsan Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı odaklı tartışmadan ayrı düşünmeyin.

"Saray" ile "Hükümet "arasında tercih farklılığına dikkat!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelecek planlamasında Başkanlık Sistemi, yeni kadrolarla farklı bir ekonomi modeli, yeni siyasi kadrolar olduğunu biliyoruz.

Erdoğan'ın son günlerde akıllara düşürdüğü "Meksika Modeli" nde "Başbakanlık" makamı olmadığını da biliyoruz.

Başbakan Davutoğlu ve AK Parti'nin önemli bir kesimi( 3 dönemlikler ağırlıklı) ise kategorik olarak karşı çıkmasa da Başkanlık Sistemi ısrarcısı değiller.Ekonomi

modeli ve kadrolarından şikayetçi de görünmüyorlar. Yeni siyasi kadrolara kimsenin itirazı yok ama "gelenek ile gelecek" arasında güçlü bağların korunmasını istiyorlar.

En çok duyduğum rahatsızlıkları "nevzuhur" dedikleri partinin "kodları" ile hiçbir bağı olmayan isimlerin "Yeni Türkiye" söylemiyle vitrinde yer kapma çabası.

3 dönem kuralı gereği açılacak boşluğa bu tür isimlerin girebilme ihtimalinden müthiş derece rahatsızlar. "Yenileşme" arayışının "başkalaşma" ya dönüşmesi endişesini görüyorum bu isimlerde.

Dışarıya yansımadığına bakmayın. Ülkenin bu denli "gergin" olmasından, kavga ortamından, siyasi üsluptan rahatsız olan çok sayıda isim var. Bir "sükunet" arayışı,beklentisi var. En azından 7 Haziran sonrası için arzulanıyor bu.

7 Haziran kritik bir tarih. Seçimde alınacak oy kadar kadroda kimlerin olacağı da önemli.

O kadroyu yani milletvekili aday listesini kim belirleyecek?

İşte seçimlere kadar iktidar partisinin "bamteli" tam da burası

Genel kanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük etkisi olacağı hatta en az yüzde 80'inin bizzat belirleyeceği yönündeydi.

Son günlerde sanki hava biraz değişiyor.

Bir arkadaşım şu espriyi yapmıştı: "Hükümet, Saray'a karşı demokratik özerklik istiyor"

Hakan Fidan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arzusu hilafına aday olması önemli bir gelişmeydi.

İkinci hamle olarak " 3 dönem kuralı" değişsin talebiyle Köşk'e yapılan ziyareti görüyorum.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 3 dönem kuralının değişmesine "sıcak" bakar hale geldiğini söylemek abartı olmaz bu saatten sonra.

Sanırım Davutoğlu'nun düşüncesi Hakan Fidan, yeni isimler ve bazı "3 dönem" lik kadrolarla birlikte yola devam etmek istiyor.

Mesela ekonomi yönetimini yeniden Ali Babacan ve ekibine bırakmak istediği çokça konuşuluyor.

Bülent Arınç, Beşir Atalay gibi isimleri mutlaka yanında tutmak istediği de...

Bunlara maksimum 5-6 isim daha ekleyebiliriz.

Burada sayıdan çok "özgül ağırlık" önemli.

O isimlerin devam ettiğini düşünelim ve soralım:

Davutoğlu, Arınç, Fidan, Babacan, Atalay'lı AK Parti'de mesela Yiğit Bulut'un 'nüfuz' alanı ne olur?

3 dönem kuralının kaldırılma olasılığını sorarsanız...

Bana göre halen kolay değil. Hukuken 1 saatte çözülebilecek bir sorun ama çok derin ve kalıcı siyasi yansımaları olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda o kadar kararlı ki, kararından nasıl dönecek?

Erdoğan'a rağmen böyle bir hamle mümkün değil!

Son bir not daha...

Yeni bir "hamle" daha gelebilir mi iktidar cehanından?

11'nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şimdilik oyun dışı.

AK Parti'ye üye olmadı. Milletvekili adayı da olmuyor gibi.

Peki, AK Parti'den "davet" giderse...

Abdullah Bey'e bizzat Davutoğlu gider ve aday olun diye ısrar ederse...

Abdullah Gül'ün Kayseri'den milletvekili seçilip yeni dönemde TBMM Başkanı olacağı konuşulursa...

Olur mu?

Bilemeyiz...

Bildiğimiz birşey var. Burası Türkiye.

Süleyman Demirel'in dediği gibi, "Siyasete 24 saat bile uzundur"