Çözüm sürecinde tarihi eşik geçildi

Öcalan'ın 'silahlara veda' çağrısını Al Jazeera'ye değerlendiren Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Vahap Coşkun, bu çağrıyı "Tarihi eşik geçildi" ifadesini kullandı.

"Sürecin temel amacı PKK'nin silahsızlanması ve Türkiye'ye karşı silahlı mücadele vermekten vazgeçmesiydi. Bugün PKK'nin lideri, PKK'ye silahsızlanma çağrısı yaptı. Bu, süreç içerisinde tarihi bir eşiğin geçilmesi demek. Ortak açıklama yapılması, her iki tarafın da hem hükümetin hem de PKK/HDP tarafının, süreç arkasındaki iradesini gösteriyor. Bundan sonra Kandil'in Öcalan'ın bu çağrısına uyarak, 'Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleden vazgeçtiğini açıklaması' bekleniyor. Kandil, Öcalan'ın boşa çıkaracak bir siyasal pozisyon ve tavır takınmaz. Dolasıyla süreç gerçekten bu çağrı yapıldıktan sonra gerçekten bir müzakere aşamasına geçer."

Coşkun, barış yolunun uzun olduğunu ve tarafların sorumlu davranması gerektiğini söyledi.

"Önemli bir adım atıldı. Ancak önümüzde uzun bir yolun olduğunu da unutmamak lazım. Bugünden yarına bütün sorunlar kolaylıkla çözülmeyecek. Burada önemli olan tarafların siyasi iradelerini korumaları ve sorumlulukla hareket etmeleri. Üstlerine düşen görevleri vazifeleri yerine getirmeleri. Bir demokratik ortamda tarafların sorumlu davranmaları durumunda süreç çok daha rahat ilerleyecek imkanlara kavuşur."

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi: Hemen beklentiye girmemek lazım

Diyarbakır Barosu Başkanı Elçi, silahsızlanma hedefine yaklaşıldığını ancak hemen beklentiye girmemek gerektiğini belirtti.

"Öcalan'ın 2013 Newroz'unda kamuoyuna açıklanan çağrısının temel iki unsuru vardı. Silahların tümüyle devreden çıkarılması ve Kürt meselesinin Türkiye'de çözümünde demokratik siyasetin esas alınmasıydı. Bildiğimiz gibi yaşanan bir takım gelişmelerle bu iki yıl içerisinde bu çağrı yaşama geçmedi. Hükümet de zaten öteden beri barış ve çözüm sürecinin temel stratejisinin esas hedefinin silahsızlanma olarak ifade ediyor. Şimdi bu çağrıyla birlikte bu hedefe önemli ölçüde yaklaşıldığı anlaşılıyor. Dolasıyla hemen silahlar devreden çıkacak biçimde bir beklentiye girmemekle birlikte, PKK'nin yetkili organlarını toplayıp bu çağrıyı tartışacağı anlaşılıyor. Muhtemelen bu 10 maddelik listesinin somut bir şekilde yaşama geçmesine paralel şekilde, PKK'nin de kongresinde böyle bir iradeyi deklere edeceği anlaşılıyor. Bunu da Kürt meselesinin Türkiye'de barışçıl ve demokratik yollarla çözümünü kolaylaştırdığını. böyle bir hedefe yaklaşıldığını düşünüyorum."

Mehmet Emin Aktar: İç güvenlik paketi çekilmeli

Al Jazeera'ye konuşan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ise, Meclis'te görüşülmekte olan iç güvenlik paketine dikkat çekerek, atılan adımların başarılı olması için bu paketin geri çekilmesi gerektiğini söyledi.

"Kürtler tarihin hiçbir döneminde silahlı çatışmadan yana olmamışlardır. Buna zorlanmışlardır. Çatışmasızlığın kalıcı kılınması ve çatışmalı döneme son verilmesi önemlidir. Ancak bunun tarihi bir adım ve bugünün tarihi bir gün olarak anılabilmesi için Hükümetin de İç Güvenlik Paketini geri çektiğini derhal beyan etmesi, açıklaması gerekir. Aksi halde bu açıklamanın seçimlere dönük her iki tarafı da kısa dönümde rahatlatma amacı dışında bir anlamı da olmayacaktır. Çatışmaları doğuran sebepleri ortadan kaldırmaya dönük bir çözüm iradesi ortaya koymadan ve kamuoyuna da bunların neyi kapsadığı açıklanmadan, bu çağrının kamuoyunu kısa süreli umutlandırmak dışında bir anlamı olmayacaktır."

Hüseyin Yayman: Yeni bir umudun işareti

"Bu çağrı çok önemlidir. Yeni bir umudun, başlangıcın işareti. Türk siyasal hayatında gerçekten çok çok önemli bir başlangıçtır. Türkiye'de artık baharla beraber silahlı mücadele döneminin son bulacağı ve hem baharda çiçeklerin açması hem de çözüm sürecinin sona ermesi ve başarıyla sonuçlanması noktasında da çok önemlidir."

Hak-Par Eski Genel Başkanı Bayram Bozyel: Temkinli yaklaşıyorum

"İlkesel olarak olumlu buluyorum çağrıyı. Sembolik olarak ilk kez iki taraf birlikte açıklama yapılıyor. Bu da çok önemli fakat geçmişte buna benzer çok açıklamalar duyduk, tanık olduk. Dolasıyla bu açıklamaya da temkinli yaklaşma ihtiyacını hissediyorum. Çünkü gidilecek uzun bir yol görünüyor. Somut adımlarla yürümesi gereken bir süreç. Bu sürecin başarıya ulaşmasını içtenlikle diliyorum. Bunun kolay olmadığını düşünüyorum. Bu açıklamanın acaba seçimler öncesini çatışmasızlık ortamında geçirme gibi bir kaygıyla mı yapıldı yoksa çözümüne dönük bir kararlılık mı içeriyor? Bunu zaman gösterecek. HDP baraj altında kalırsa bu ciddi bir gerilime yol açar: Süreç kırılgan bir süreç. Bu bir anayasal sorunu. Anayasanın nasıl yapılacağı da şuanda oldukça belirsiz. Bu açıklamada Kürt sorununa ilişkin açık ve net vurgular yok. Daha çok silahları bırakmaya odaklanmış gibi görünüyor. Silahların susması bile tek başına önemli. Silahların tümüyle kalıcı bir biçimde susturulması, Türkiye'nin de Kürt sorununu çözümünü kolaylaştırır.