Terörle mücadeleye 70 Marmaray gömdük

Önceki gün PKK'ya yapılan "silahlara veda" çağrısının ardından AK Parti'nin en büyük projelerinden biri olan 'Çözüm Süreci'nde sona yaklaşılması; sadece siyasi ve sosyal anlamda değil, ekonomide ve iktisadi hayatta da ciddi fırsatlar barındırıyor. Yaklaşık 400 bin kişinin topraklarından vazgeçip köyünü terketmesine sebep olan terör problemi, tarım alanlarının terkine, hasat veriminin düşmesine, işsizliğin yükselmesine, yatırımcıların bölgeden kaçmasına sebep olmuştu. Ayrıca Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde 360 bini aşkın başvuru yapılmış, sadece bunun için 3 milyar TL'ye yakın ödenek kullanılmıştı.

350 MİLYAR $ GİTTİ!

Terörle mücadele için bugüne kadar toplam harcanan bütçe ise 350 milyar doları buluyor. Sürecin neticelenmesi durumunda Türkiye'nin kredi notunun arttırılmasından, bölge başta olmak üzere istihdamda iyileşmeye; yatırımların ve ihracat oranının yükselmesinden turizme kadar birçok alanda pozitif yansımalar hissedilecek. Örneğin son yıllarda imza atılan dev projelere bakıldığı zaman; bugün 350 milyar dolarla 15 tane nükleer santral, 85 tane Atatürk Barajı, 100 tane Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 70 tane Marmaray yapılabiliyor. Çözüm Sürecinin 30 ay önce ivme kazandığı dönemlerde de Türkiye'nin kredi notu Fitch ve Moody's tarafından "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltilmiş, faiz oranları yüzde 4.5 ile tarihin en dip seviyelerine gerilemişti.

Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen; "Çözüm Sürecinin simgelediği problemin siyasi, sosyal, ekonomik ve uluslararası dinamikleri var. Son derece karmaşık, çok katmanlı ve entegre bir mesele. Uzun devam eden askeri-siyasi şiddet ve iç çatışmalar, Türkiye'nin ekonomisi, demokrasisi ve toplumsal yapısı üzerinde ağır tahribatlara yol açtı. İktisadi ve sosyal faaliyetlerin verimliliği düştü, ekonomik değer kayıpları arttı, toplumsal mutabakat zarar gördü. Üretim, tüketim ve yatırım miktarları üzerinde hala negatif etkileri devam ediyor" dedi. Şiddet ve iç çatışmaların güvensizlik algısını tırmandırdığını, bunun da yatırımların ve kalkınmanın en temel engelleyicisi olduğunu vurgulayan Ökmen şöyle devam etti:

Çözüm sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde önemli problem haline gelen işsizlik düşecek, işgücü verimliliği artacak

ÜLKE NOTU DA ARTAR

"Bugüne kadar şiddet, doğrudan doğruya kalkınmayı ve bölgesel gelişmeyi sınırlamıştır. Çözüm Sürecinin tam anlamıyla başarıya ulaşması halinde Türkiye'nin takılı kaldığı orta gelir seviyesini aşması ve tasarruf eksikliği engelleri azalacak. Sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayanlar için değil, tüm Türkiye toplumu için sosyo-ekonomik faydalar sağlayacak, kamu maliyesi üzerinde yükler hafifleyecektir. Bir bütün olarak Türkiye'nin ekonomik büyüme dinamikleri pozitif olarak etkilenecektir. Bölgenin turizm alanları yerli ve yabancı turistler için bir cazibe merkezi olabilme potansiyeli taşıyor. Dolayısıyla hayvancılık ve tarımla birlikte turizm de ivme kazanarak bölge halkına yeni gelir ve iş alanları doğacaktır. Yatırımcı güveni arttıkça yabancı doğrudan yatırımlar yükselecektir. Şiddet ve çatışma ortamı, Türkiye'nin kredibilitesini sınırlayan politik belirsizlik alanlarında en temel problemdi. Bu belirsizliğin ortadan kaldırılması, kredi notunu da yukarı yönlü ivmeleyecektir."

Sık sık hedef oluyordu

Şırnak Havalimanı 250 bin yolcu taşıdı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne son yıllarda yapılan en büyük yatırımlardan biri de, 26 Temmuz 2013 tarihinde açılışı yapılan Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı... 2014 sonuna kadar yaklaşık 250 bin yolcunun taşındığı havalimanından haftada 16 sefer düzenleniyor. Bu seferlerin 6'sı Ankara'ya, 10'u İstanbul'a gerçekleşiyor. 500 bin nüfuslu şehre havalimanının açılmasının, bölgenin hem turizmine hem sosyoekonomik yapısına olumlu katkı sağladığını belirten yerel yöneticiler, "Çocuğunu buraya memur olarak gönderen bir aile, bunları artık çok rahat bir şekilde ziyaret edebiliyor, çalıştığı mekanları görebiliyor. Batıdan uzman doktorlar bölgemize rahatlıkla gelip hasta bakabiliyor. İş adamlarımız yatırım fırsatlarını değerlendirmek üzere çok daha rahat bölgemize ulaşabiliyor" diyor.

ÖZELLİKLE TEKSTİLCİLER AKIN EDECEK

'Emek yoğun' çalışan sektörlere gün doğdu

Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin; Türkiye'nin doğu ve güneydoğusuna kalıcı bir barış gelmesinin, bölgede uzun zamandır yatırım yapmayı düşünen tekstil, hazırgiyim, orman ürünleri, inşaat malzemesi başta olmak üzere emek yoğun teknolojiyle çalışan sektörler için büyük fırsat olacağını söyledi. Alkin, söz konusu yatırımların bu coğrafyaya yönelmesi durumunda sektörlerin Uzakdoğu ekonomileriyle rekabet gücüne kavuşacağını vurguladı. Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de, "Sürecin hayata geçmesiyle artık esnaf ve sanatkarımız kepenklerini kapatmayacak. En önemlisi bölgeye huzur ve güvenin yanı sıra dış yatırımlar da artacak" diye konuştu. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Sadık Ünay ise şunları söyledi: "Sürekli işleyen ve Türkiye'nin genel ekonomik yapısıyla entegre bir ekosistemden bahsedemiyoruz. Ama Çözüm Sürecinin ilerlemesinin asayişte getireceği rahatlama ile birlikte üretim süreçlerinde, dağıtımda, pazarlamada kesintiler olmayacaktır."

Feribot çilesini Nissibi bitirdi

Yıllarca feribotla Atatürk Barajı üzerinden geçmek zorunda kalan bölge halkı, Nissibi Köprüsü ile karadan kesintisiz ulaşım ağına kavuştu. Adıyaman'ın Kahta ilçesi ile Şanlıurfa'nın Siverek ilçesini birbirine bağlayan Nissibi Köprüsü, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden sonra Türkiye'nin üçüncü büyük asma köprüsü oldu. Orta açıklığı 400 metre, toplam uzunluğu 610 metreden oluşan Nissibi Köprüsü'nün yapımına 2011 yılında başlanmıştı.

Habur-Nusaybin 81 DAKİKA

Hükümet'in bölgeye yapacağı önemli projelerin başında, Habur'a kadar uzanacak hızlı tren yatırımı yer alıyor. Projeye 1 milyar 770 milyon liralık yatırım yapılması öngörülüyor. Demiryolu Nusaybin İstasyon çıkışından başlayacak, Cizre ve Silopi'ye yapılacak istasyonlardan geçerek Habur üzerinden Irak'a ulaşacak. Proje kapsamında, yaklaşık 133.3 kilometre uzunluğunda demiryolu hattı inşa edilecek. Demiryolu çift hatlı olacak. Bir tren seferi yaklaşık 81 dakikada tamamlanacak.