Türk ordusunun yeni konsepti: Siber savunma

Türk ordusunun yeni konseptinde en önemli başlıklardan biri siber savunma.

Kaynak : Habertürk
Haber Giriş : 02 Mart 2015 09:48, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Türk ordusunun yeni konsepti: Siber savunma

Murat GÜRGEN

Türk ordusunun yeni konseptinde en önemli başlıklardan biri siber savunma. Öyle ki siber tehdit 'Kırmızı Kitap' olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne de girdi. 2013 yılında Genelkurmay Karargahı'nda Siber Savunma Komutanlığı kuruldu. Uzmanlara göre geleceğin savaşlarında kullanılacak iki 'bomba' türü var: Virüs ve elektronik harp...

Estonya'nın 2007 yılında karşı karşıya kaldığı siber saldırılar ve hemen ertesinde Rusya ile Gürcistan'ın 2008'deki kısa süreli savaşı, NATO için dönüm noktası oldu. Siber savaş teknikleri ilk kez askeri operasyonlarda kullanılırken, yaşanan bu tecrübe, orduların savunma ve saldırı amaçlı siber yeteneklere sahip olmalarının önemini açıkça ortaya çıkardı.

NATO, 2010 yılında Lizbon Zirvesi'nde, yeni tehdit konseptini siber saldırılar üzerine inşa etti. Yol haritası ve stratejinin belirlenmesi amacıyla Estonya'da kurulan NATO Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi'ne yeni sorumluluklar yüklendi. Merkezin bütçesi de artırıldı. Çalışmalar öyle gösteriyor ki, ülkelerin siber güvenlik yeteneklerini geliştirmeleri onyıllar sürecek.

'KIRMIZI KİTAP'A GİRDİ

NATO içerisindeki ivmelenme, Türkiye'nin bu yöndeki çalışmalarını da hızlandırdı. Konu Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gündemine geldi ve 'Kırmızı Kitap' olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde siber tehdit algılamasına da yer verildi.

Bilgi güvenliğinin sağlanması ve korunmasını yeni dönemin başlıca öncelikleri arasında değerlendiren TSK, Genelkurmay Karargahı'nda 'Siber Savunma Komutanlığı'nı 2013 yılında kurdu. Aynı günlerde, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı bünyesinde faaliyete geçti.

SİBER HUDUT NÖBETİ

TSK'yı en iyi tanıyan akademisyenlerden Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, siber dünyanın yeni bir 'harekat ortamı' olduğunu belirtirken, "Herhangi bir savaş ilan edilmeden, barış döneminde risk altındayız" diyor. Prof. Dr. Caşın, TSK'nın siber savaşlara yönelik hazırlıklarını şöyle anlatıyor:

"Bugün kullanılan iki tane bomba var, virüs ve elektronik harp sistemleri... Sadece 2014 yılında 30 ülkede 1 milyar dolar çalındı. Siber harbin küresel ekonomiye zararı 600 milyar dolar. Bunlar, deklare edilenler. Bazı devletler çok gizli olayları deklare etmiyor.

2010'da İran nükleer enerji santralının virüs yazılımlarıyla çalışmaz hale getirilmesi tehlikenin boyutunu göstermiştir. Devlet, ordu, kurumlar, özel sektör ve fertleri hedef alan saldırılar, Türkiye'deki gibi büyük devlet adamlarının dinlenmesi, ABD'de yaşanan siber casusluk, bu yöntemin devletlerin prestijlerini ve dış politikalarını çökertecek manivela olarak kullanılmasını gündeme getirdi."

NATO'nun Baltık bölgesinde kurulan Siber Komutanlığı'nda Türk subayların da görev aldığını belirten Caşın, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ayrıca milli siber savunma politikası yeniden organize edildi. Bilgi güvenliği doktrini üzerinde çalışıldı. Konu- Türk ordusunun yeni konseptinde en önemli başlıklardan biri siber savunma. Öyle ki siber tehdit 'Kırmızı Kitap' olarak adlandırılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne de girdi.

2013 yılında Genelkurmay Karargahı'nda Siber Savunma Komutanlığı kuruldu. Uzmanlara göre geleceğin savaşlarında kullanılacak iki 'bomba' türü var: Virüs ve elektronik harp... nun milli egemenlik sorunu olduğunun farkına varıldı. Pasif savunma ve bilgi harbinde 7/24 hazırlıklı nöbete geçme zorunluluğu ortaya çıktı.

TSK 2033 vizyonunda en önemli mesele, siber ordu için uzman personel yetiştirilmesidir. Bundan sonra 'Siber Mehmetçik' kavramını duyacağız. TSK, uzman personeliyle Türkiye'nin siber güvenliği için 24 saat nöbet tutacak."

'ORTAK AKIL ŞART'

Dış politika ve uluslararası güvenlik çalışmalarıyla tanınan Doç. Dr. Haldun Yalçınkaya ise yakın geleceğin tehditlerine değinirken, öncelikli ihtiyacın 'ortak akıl' olduğunu vurguluyor: "Savaşlarda teknolojinin gelişmesinden kastedilen siber güvenlik gibi kavramlar değildir. Siber güvenlik önemli bir konudur, ancak tüm savunma anlayışını siber savaş üzerine inşa etmek doğru değil.

Bundan sonra devletlerarası savaşların olmayacağı söyleniyor. Ama devletlerarası savaşlar tarih boyunca her zaman oldu ve bundan sonra da olacaktır. Türkiye'nin siber savaşlara varıncaya kadar karşılaşacağı çok sayıda tehdit var. Bunlara karşı alınması gereken önlemler, siyasiler, kamu kurumları, askerler, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinin dahil olacağı bir 'ortak akıl'la değerlendirilmeli."

'ENTEGRE MİLLİ ÇÖZÜM'

Siber savunma projelerinin koordinasyonunu Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ortaklığındaki Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) yürütüyor. Avrupa Birliği'nin siber güvenlik politikalarını belirleyen European Cyber Security Protection Alliance (CYSPA) da STM öncülüğünde Ankara'da toplandı.

STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, toplantıda, çalışmalarını şöyle aktardı: "Siber tehditler artık vatandaşlardan devletlere kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsamakta. Siber alandaki saldırılar gerçek hayattaki bir terör eylemi kadar yıkıcı olabilir. Siber savaşta düşmanın nereden geldiğini, nasıl saldırdığını bilme imkanınız yok. Saldırı veya savaş halinde insanları yönlendirme, sirenleri çalma imkanınız da yok.

Bu savaştan sonra, ne kaybettiğimizi bilemeyebiliriz de. NATO'da, Avrupa Güvenlik Organizasyonu'nda, Avrupa Siber Güvenlik Koruma İttifakı'nda ülkemizi temsil eden bir kurum olarak, yerli şirketlerimizin geliştirdiği siber güvenlik ürünlerini tek merkezde toplayarak daha güçlü, daha etkili entegre bir milli çözüme öncülük etmek bizi onurlandırır."

"ŞAH FIRAT OPERASYONU'NDA ELEKTRONİK HARP SİSTEMLERİ ÇÖKERTİLDİ"

1991 Körfez Savaşı'nda Irak'ın bilgi sistemlerinin ve radar ağlarının parçalanması sonucunda ülkenin 6 günde komple teslim alındığına dikkat çeken Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, "TSK'nın 2033 vizyonunda, siber harp kurumsal yapı içerisine oturtuldu.

Asker, sivil, özel sektör ve üniversitelerin yer aldığı 'çok taraflı siber vizyon güç projeksiyonu' oluşturuldu. Uçaklar, gemiler, denizaltılar ve Altay tankı için milli yazılımlar geliştirildi. Kamuoyuna yansımadı ama son olarak Şah Fırat Operasyonu'nda, düşmanın elektronik harp sistemleri çökertildi" diyor

'SSM 60 PROJE YÜRÜTÜYOR'

2 yıldır Ankara'da savunma sanayii sektörünün öncülüğünde Uluslararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı düzenleniyor. Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, siber saldırıları önlemeye yönelik 60 proje üzerinde çalıştıklarını bu konferansta açıklarken şunları söyledi:

"Siber güvenlik alanında Türkiye'deki sınırlı kaynakların etkin şekilde kullanılması için merkezileşmiş bir yapıya ihtiyaç duyulmakta. Bu bağlamda Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), önemli bir rol üstlendi. Siber atakların amacı kritik bilgileri ele geçirmek oluyor. Haliyle bilgileri kripto etmemiz gerekiyor. SSM, bu alanda kamu kurumlarına yardımcı olmaktadır. Bilgi güvenliği ve kriptolojiye büyük önem veriyoruz. Yaklaşık 60 proje üzerinde çalışıyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber