Ali Demir: YGS soruları erişime açılacak

YGS kitapçığının yüzde 20'si telif haklarıyla yayınlanacak, geriye kalan kısmı ise sonuçların açıklandığı gün, Aday İşlemleri Sisteminden erişime açılacak.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Mart 2015 13:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ali Demir: YGS soruları erişime açılacak

ÖSYM Başkanı Ali Demir, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın sınav soruları hakkındaki kararlarına uyacaklarını belirterek, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sorularının yüzde 20'sini sınav bittikten sonra tüm telif haklarını ücretsiz devrederek yayınlayacaklarını, geriye kalan soruların ise sonuçlar açıklandığı gün Aday İşlemleri Sisteminden adayların incelemesi için erişime açacaklarını bildirdi.

Demir, AA muhabirine hafta sonu yapılacak olan YGS'ye ilişkin yaptığı açıklamada, yıl içerisinde yaptıkları en önemli sınavlardan biri olan YGS'nin 15 Mart'ta yapılacağını hatırlattı.

YGS'nin Türkiye'nin yakından ilgilendiği bir sınav olduğunu belirten Demir, geçen yıldan itibaren soru havuzu oluşturabilmek amacıyla soruların sadece yüzde 20'sinin açıklandığını söyledi.

Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın 2014 YGS sorularının açıklanması yönünde kararları bulunduğunu ifade eden Demir, basında ÖSYM'nin bu kararları uygulamadığı ve hukuku tanımadığı yönünde ithamlar bulunduğunu anımsattı.

Bu değerlendirmelerin kendilerini de üzdüğünü ifade eden Demir, bu yorumların doğru olmadığının da altını çizdi.

Bu yorumlarla, son 4 yıldır sınav güvenliği, şeffaflığı ile hak ve adaleti tesis etmek amacıyla yaptıkları faaliyetlerin görmezden gelindiğini belirten Demir, "ÖSYM asla hak arama hürriyetine engel değildir. ÖSYM'nin hiç bir kararı hak arama, bilgi edinme hürriyetine engel değildir. Bugüne kadar, soru kitapçığını görmek isteyen tüm adaylar, ÖSYM'ye geldiler ve kendi soru kitapçıklarını incelediler, sorularımız hakkında inceleme isteyen merciler, bu incelemelerini yaptılar. Dava açmak isteyenler davalarını açtılar incelemelerini yaptırdılar" diye konuştu.

Demir, adayların sınav sorularına odaklanmak yerine bilgiye ve konuya odaklanmalarını tesis ederek, bilerek ve sınava girmelerini sağlamak istediklerini belirtti.

Soruların açıklanması dershanelerin ekmeğine yağ sürüyor

Sınav sürecinden beslenen dershanelerin özel okula dönüşü çalışmalarıyla Türkiye'de eğitim açısından önemli bir adım atıldığını kaydeden Demir, bu kararın önümüzdeki dönemde uygulanacağını dile getirdi.

Soruların internet üzerinden yayınlanması ve kitaplar halinde basılarak dağıtılmasının, dershanelerin ekmeğine yağ sürdüğünü, bunları canlandırdığı ve ön plana çıkdığını anlatan Demir, şunları kaydetti:

"Biz, bu uygulamayı engellemek adına böyle bir karar almıştık. Ama asla hak arama hürriyetine ve şeffaflığa zede vuracak bir uygulama değildi. Fakat bugün görüyoruz ki daha henüz Anayasa Mahkemesi'nin, gerekçeli kararı açıklanmaksızın, daha henüz Anayasa Mahkemesi neden bu kararı verdiğini açıklamaksınız, Danıştay bir yürütmeyi durdurma kararı aldı. Bu yürütmeyi kararı bir mahkeme kararıdır. ÖSYM buna mutlaka saygı duyacaktır ve bunu uygulayacaktır. Bunun tartışması olamaz. ÖSYM'nin Danıştay'ı tanımama, Anayasa Mahkemesi'ni tanımama diye bir lüksü söz konusu olamaz. BenÖSYM Başkanı olarak buna asla müsaade etmem. Bunu kararı uygulayacağız. "

Demir, kararın, soruların doğrudan yayımlanmasını zorunlu kılmadığına da dikkati çekti.

Tüm amaçlarının ölçme kalitesini iyileştirmek olduğunun altını çizen Demir, dünyada bir çok ülkenin 20 yıldır elektronik ortamda sınav uygulamasına geçtiğini, Türkiye'nin bu konuda geri kaldığını ancak geçen yıl e-sınav uygulamasına geçebildiğini dile getirdi.

ÖSYM olarak artık e-YDS adında her ay sınav yaptıklarını anımsatan Demir, her ay hatta her hafta sınav yapmayı amaçladıklarını bildirdi.

Bu sınavların, aynı sonucu doğurduğuna, bu nedenle de eşdeğer olması gerektiğine işaret eden Demir, her gün sınav yapıldığı ve sorular açıklandığı takdirde buna soru yetiştirecek kapasitede bir soru havuzunun bulunmadığına dikkati çekti.

Göreve geldikten sonra soru havuzunu oluşturma yönünde çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlatan Demir, son yıllarda hızlandırdıkları çalışmalarla elektronik ortamda kriptolu olarak saklanan 40 bin soru hazırlandığını, yaklaşık 40 bin soruya ilişkin de çalışmaların bitmek üzere olduğunu kaydetti.

Soru hazırlama diye bir endişelerinin bulunmadığının altını çizen Demir, endişelerinin eşdeğerlilik ve ölçme kalitesinin iyileştirilmesi konusunda olduğunu ifade etti.

Dünyada, ÖSYM gibi sınav yapan kurumların, sorularının zorluğu ve kolaylığını, gerçek sınavlarda deneme yaparak elde ettiğini anlatan Demir, buradan edinilen bilgilerle soruların olgunlaştırıldığını ve yenilendiğini dile getirdi.

Sorular, açıklandığında bu tür bir uygulamayı yapma imkanlarının ortadan kalkacağını ifade eden Demir, bu nedenlerle, soruların yüzde 20'sini açıklama kararı aldıklarını hatırlattı.

İsteyen aday inceleyebiliyor

İsteyen adayın zaten soru kitapçığını ÖSYM'ye gelerek inceleye bildiğini kaydeden Demir, "Ancak bakıyoruz ki Danıştay bunun yeterli olmadığını düşünüyor. Biz buna katılmamakla beraber, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararını uygulayacağız" diye konuştu.

Demir, Danıştay'ın bu kararından dönmesini ümit ettiklerini ve nihai kararında, ÖSYM'nin soruları açıklamamadaki gerekçelerini anlayacağını düşündüklerini belirtti.

Hukukun kararına saygı duyacağız

Bunun, hak arama hürriyetini, şeffaflığı veya hesap verebilirliği engelleme olmadığının altını çizen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O kararını verinceye kadar, tabii ki biz hukukun kararına saygı duyarak bunu uygulayacağız. Bu doğrultuda, ÖSYM Yönetim Kurulu, şu kararı verdi: Saat 13.10 itibarıyla sınav bittikten sonra, telif haklarıyla beraber, ücretsiz, herhangi bir telif hakkı beklentisi olmaksızın, isteyenin görüntülü, sesli yayınlamasına müsaade eder vaziyette soru kitapçığının yüzde 20'sini yayınlayacağız. Öte yandan sonuçlar açıklandığı gün, her aday ÖSYM'nin aday işlemleri sistemine girerek, kendi cevap kağıdını ve kendi soru kitapçığını inceleyebilecek. Bu sayede yasal itiraz süresi, dava süresi boyunca da bu incelemeyi yapabilecek. Herhangi bir endişesi, düşüncesi varsa yasal yollarla düzeltme yoluna gidecek. Biz asla hak arama hürriyetine karşı değiliz, asla sorularımızı gizlemiyoruz, asla sorularımızı kamuoyu denetiminden kaçırmıyoruz."

Tek arzularının sınavlarımızdaki ölçme kalitesini iyileştirmek ve eşdeğer sınavlarda tekrar kullanabilmek olduğunu ifade eden Demir, adayların sadece soru ezberleyerek sınava hazırlanmalarını önüne geçerek eğitime katkı vermek istediklerini vurguladı.

Telif hakkı kimseye verilmiyor

ÖSYM'nin yüzde 20 dışındaki soruların hiçbirinin telif hakkını, hiç kimseye vermediğine dikkati çeken Demir, bu soruların ÖSYM'nin telif hakları kapsamında korunduğunu hatırlattı.

Soruların hiçbir yerde ve ortamda paylaşılamayacağına dikkati çeken Demir, "Sadece adayların, Danıştay'ın iddiası doğrultusunda, haklarını aramalarına imkan sağlamak, şeffaflığı tesis etmek için açıklıyoruz. Bu sorular, ÖSYM'nin telif hakları kapsamındadır. Adayların AİS'e girerek edindikleri sorular, ÖSYM'nin telif haklarıyla korunmuş sorulardır. Adayların bu soruları baslı olarak, sözlü olarak, görüntülü olarak paylaşmaları yasaktır. Telif hakları kapsamında bunları takip ederiz ve yasal işlem yaparız" şeklinde konuştu.

Demir, 2014 yılındaki soruların yayınlanıp yayınlanmamasına ilişkin Yönetim Kurulunca bir komisyon oluşturulduğunu, çalışmaların neticesinin de kamuoyuyla paylaşılacağını sözlerine ekledi.


BASIN AÇIKLAMASI

(12 Mart 2015)

Gazetelerde Yer Alan Haberler

Bugün bazı gazetelerde yer alan haberlerde Anayasa Mahkemesi kararına rağmen soruların yayımlanmadığı ve mahkeme kararına uyulmadığı gibi asılsız iddialara yer vermiştir.

Anayasa Mahkemesi 4 Aralık 2014 tarihinde vermiş olduğu karar ile sınavlarda sorulan soruların 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamından istisna sayılmasına ilişkin düzenleme hakkında iptal kararı ve gerekçeli karar yayımlayıncaya kadar da yürütmeyi durdurma kararı vermiştir. Gerekçeli iptal kararı henüz Resmi Gazetede yayımlanmış değildir. Alınan karar, sınavlarda sorulmuş olan sorulara ilişkin olarak Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında başvuru sahibine bilgi edinme hakkı tanımış olup soruların "internet sitesinde yayımlanmasını" zorunlu kılacak bir içeriğe sahip değildir. Soruların Bilgi Edinme Hakkı Kanununun gösterdiği yollardan biri ile erişime açılması gerektiği yönündeki kararın, zorunlu olarak doğrudan yayımlanması gerektiği gibi algılamak doğru değildir. Böyle bir yorum Anayasamızın 125. Maddesinde yerini bulan ve uygun görülmeyen yargının "yerindelik denetimi" anlamı taşıyacaktır.

Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun 19/02/2015 tarihli ve 2015/342 sayılı, 19/02/2015 tarihli ve 2015/387 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere "kamusal sınavlara ait soru kitapçığı ve cevap anahtarlarının güvenliği açısından özel ortamlarda muhafaza edilebileceği ve yüksek güvenlikli bu ortamlara giriş çıkışın özel usullere tabi olabileceği hususları göz önüne alındığında özel erişim yollarını tercih edebileceği" ve bu belgelere ilişkin taleplerde "özel erişim usullerinden olan belgeninyerinde incelenmesinin sağlanması"nın geçerli olacağı dikkate alındığında bilgiye erişimin, Kanunun 10. Maddesinde özel erişim yolları arasında gösterilen belgenin yerinde incelenmesi ve not alınmasına imkan sağlanması şeklinde uygulanmasında hak arama hürriyeti, açıklık ve şeffaflık açısından da bir hukuka aykırılık olmadığı açıktır.

Sınavların eşdeğerliğini tesis etmek yani her yıl tekrarlanan, yıl içinde bir kaç kez yapılan ve aynı yerleştirmeye tabi tutulan sınavlara farklı yıllarda veya farklı dönemlerde giren adaylar arasında fırsat eşitliğini zedeleyecek nitelikte bir yıl zor, diğer yıl daha kolay değil de tüm eşdeğer sınavlarda eşit güçlükte sorular yöneltebilmek, yabancı dil sınavları ile başlanıp yaygınlaştırılacak elektronik ortamda randevulu sınav sistemine uygun çok sayıda eşdeğer soru oluşturmak, artan sınavlar karşısında gerekenden çok daha fazla detay içeren güç soruların sorulmasının önüne geçmek yanında Milli Eğitim sisteminin kangren hali olan "sadece sınava yönelik" çalışmayı engelleyerek konuya odaklı çalışmayı teşvik etmek soruların yayımlanmamasının gerekçelerinden sadece bir kaçıdır. Dershanelerin ezberciliğe sevk ederek eğitim sistemimize zarar verdiği gerekçeleriyle kaldırılması sürecinde, soruların yayımlanması ile dershanelerin başka suretlere bürünerek çalışmaya teşvik edilmesi durumu ortaya çıkacaktır. Soru kalıplarını öğrenerek sadece soruyu çözmeye odaklı bir nesil yetiştirmek Ülkemizin eğitim sisteminin geleceği açısından en büyük sorunlardan birisidir. Bu soruna çözüm oluşturmak amacıyla, tüm modern dünya sınav uygulamalarında olduğu gibi sadece örnek soruları yayımlayarak başladığımız uygulamaya, lehimize sonuçlanacak nihai karar ile en kısa sürede dönebilmek ümidiyle, yargının yürütmeyi durdurma kararını uygulamaya yönelik olarak ÖSYM Yönetim Kurulu aşağıdaki kararı almıştır;

"2015-YGS'de sorulan soruların (160 soru) alanlar gözetilerek rastgele seçilen % 20'si (32 soru) sınavın tamamlanmasından hemen sonra tüm telif hakları bedelsiz devredilerek tüm adayların ve ilgililerin erişimine ÖSYM'nin İnternet sitesinden açılacaktır. Soruların geri kalan % 80'i de sınav sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra, 10 gün süreyle, ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi (ais.osym.gov.tr) üzerinden adayların TC kimlik Numaraları ve kişisel şifreleri ile adayların cevap kağıdı görüntüsü, cevap anahtarı ile birlikte adayların kişisel bilgi edinme amaçlı erişimine açılacaktır. Bu sorulara ait telif hakları bedelli ya da bedelsiz olarak hiç bir kişi veya kuruluşa devredilmeyecek ve bu soruların kişisel ya da toplu her türden paylaşımı (basımı, yayımı, dağıtımı) yasak olacak, paylaşanlar hakkında 5846 sayılı Kanun kapsamında yasal işlem başlatılacaktır. 2014-YGS soruları hakkında yapılacak uygulama hakkında ise kamuoyu daha sonra bilgilendirilecektir."

Adaylara ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

ÖSYM BAŞKANLIĞI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber