Mesleki ve Teknik Eğitim Programlarına ilişkin dava açıldı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Ağustos 2006 10:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mesleki ve Teknik Eğitim Programlarına Türk Eğitim-Sen dava açtı.


Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın "Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarının 42 alan/194 Dalına Ait Haftalık Ders Çizelgeleri ile Modüler Çerçeve Öğretim Programları" nın 2006-2007 Öğretim Yılından itibaren tüm mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarının 9 ve 10.; Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) kapsamında pilot uygulama yapılan okulların ise 9. 10. ve 11. sınıflarından başlamasına ilişkin 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı kararının İPTALİ ve YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İle İlgili Türk Eğitim-Sen Dava Açtı. Dava dilekçesi için tıklayınız.

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA


GÜNLÜDÜR : SON GÜN : 18 EYLÜL 2006
YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEPLİDİR

DAVACI : Türk Eğitim Sen
(Türkiye Eğitim,Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası)

VEKİLİ : Av.Ömer SARPDAĞ Tel/Faks: 0312-309 76 45-44
Anafartalar Cad.Yüce Han İş Hanı K:4 No:78/65 Ulus/ANKARA

DAVALI :Milli Eğitim Bakanlığı /ANKARA

DAVANIN KONUSU :
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın "Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarının 42 alan/194 Dalına Ait Haftalık Ders Çizelgeleri ile Modüler Çerçeve Öğretim Programları" nın 2006-2007 Öğretim Yılından itibaren tüm mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarının 9 ve 10.; Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) kapsamında pilot uygulama yapılan okulların ise 9. 10. ve 11. sınıflarından başlamasına ilişkin 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı kararının(Ek-1) öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve İPTALİ dileklerimizin sunulmasından ibarettir.

TEBLİĞ (İLAN) TARİHİ : 02.06.2006

İZAHAT :

1) Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı dava konusu 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı kararı ile "Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarının 42 alanına/194 Dalına ait Haftalık ders çizelgeleri ile Modüler Çerçeve Öğretim Programları" nın 2006-2007 öğretim yılından itibaren tüm mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarının 9 ve 10. sınıflarında ve Mesleki eğitim ve öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) kapsamında pilot uygulama yapılan okulların ise 9. 10. ve 11. sınıflarından başlamasına ve kademeli olarak uygulanmasına karar vermiştir. Bu çerçevede sözkonusu programlara göre; derslerde ders kitabı yerine modüllerin kullanılması ve modüllerle ilgili iş ve işlemlerin Bakanlık ilgili birimlerince yapılması kararlaştırılmıştır.

2) Davalı İdare, bir taraftan Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında 2006-2007 öğretim yılından itibaren uygulanmak üzere haftalık ders çizelgelerinde değişiklikler yaparak, Modüler Çerçeve Öğretim Programlarını kabul ederken, bir yandan da dava konusu kararla iptal ettiği programlara göre bu yıla kadar okutulmuş bulunan ve modüler sisteme geçildiğinde kullanılmayacak olan ders kitaplarına ilişkin değişiklik ve kabul kararları almış ve ilgili yayınevlerine bildirmiştir. Örneğin 10.02.2006 tarih ve 13 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı kararında "Başkanlığımız Öğretim Materyallerini Geliştirme, İnceleme Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğünün 23.01.2006/392, 25.01.2006/474 tarih ve sayılı yazıları üzerine Kurulumuzda görüşülen Ticaret ve Turizm Öğretimi Okullarına ait "Turizm" ile "İnsan İlişkileri" dersleri öğretim programlarında ekli örneğinde belirtilen değişikliklerin yapılması kararlaştırıldı" denilmektedir (Ek-2) Bu durum, Bakanlığın sistem değişikliğine acele ve ani bir kararla geçtiğini ve buna ilişkin ayrıntılı bir hazırlığının ve planlamasının bulunmadığını göstermektedir.

3) İş dünyasının ve Avrupa Birliğinin önem ve öncelik verdiği mesleki eğitimde uygulanan sistem, ciddi bir hazırlık olmadan ani bir kararla değiştirilmekte, ders kitapları uygulamadan kaldırılarak, hazırlanacak modüller çerçevesinde eğitime geçilmektedir.

4) 2006-2007 Öğretim yılı 18 Eylül 2006 tarihinde başlayacaktır. Modüler sisteme geçişle birlikte Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında mevcut 42 alan ve 194 dal için hazırlanması gereken modül sayısı 5.256'dır. Ayrıca, 5.256 modülde takip edilmesi gereken programlar; bir proje desteğinde yapılmış, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından gerekli inceleme yapılmaksızın kabul edilmiştir. 5.256 modülün; öğretim yılının başlayacağı 18 Eylül 2006 tarihine kadar hazırlanarak öğrenci ve öğretmenlere sunulması mümkün olmadığı gibi, Talim ve Terbiye Kurulu'nun kabul etmiş bulunduğu programlar Kurulun onayına sunulmaksızın değiştirilmektedir. 30.04.1992 tarih ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 13, 14, 15, 16, 17 ve 18. maddeleri ile Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüklerine; eğitim ve öğretim programlarını, ders kitapları ile eğitim araç ve gereçlerini hazırlamak ve Talim ve Terbiye Kurulu'na sunmak görevi verildiği halde (Ek-3), ilgili eğitim materyallerini hazırlayan ve sunan; MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığı yetkisizdir. Bu durum, sistem değişikliğine ne kadar hazırlıksız olarak gidildiğini ortaya koyduğu gibi, ayrıca da yetki tecavüzü suretiyle hukuka aykırıdır.

5) Modüler sistemle birlikte Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği değişmemiştir. Oysa, bu konuya ilişkin bir mevzuat hazırlanması gerekirken, mevcut Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durum, bir karmaşaya yol açacağı gibi adı geçen yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu sistemde nasıl not verileceği de bilinmemektedir. Ayrıca ara sınıflardan ayrılan öğrenciler içinde bir düzenleme yapılmamıştır. Örgün ve yaygın eğitim kurumlarının tamamını 2006-2007 öğretim yılında tam bir kargaşa beklemektedir.

DAVA KONUSU İŞLEM AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR

Davalı idare; uygulamaya koyduğu program değişikliği ile, öğretim programlarının uygulanması ve sınıf geçme sistemi için yürürlükteki mevzuatta hiçbir değişiklik yapmamıştır. Bu durumuyla uygulama 1739 ve 3797 sayılı yasalar ve ilgili yönetmeliklere aykırıdır.

Hiçbir ciddi hazırlık yapılmadan mesleki eğitim kurumlarındaki yüzbinlerce öğrenciyi ilgilendiren, yeni bir sisteme geçişi öngören dava konusu işlem, birçok yönüyle hukuka aykırıdır.

İşlem, her şeyden önce AMAÇ UNSURU BAKIMINDAN hukuka aykırıdır: Her idari işlemin genel amacının "kamu yararı"nı gerçekleştirmek olduğu hususu tartışmasızdır. Verilen bu karar hem kamu desteğinden hem de bilimsel veri desteğinden yoksundur.

Eğitim öğretimle ilgili her türlü kararı almak, planlama yapmak yetki ve görevi 3797 sayılı "Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun" uyarınca Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Aynı Kanunun "Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı" başlıklı 8. maddesi Kurulun görevlerini sıralarken;
a) bendinde "Eğitim sistemini, eğitim plan ve programlarını, bütün ders araç ve gereçlerini araştırmak, geliştirmek ve uygulama kararlarını onaylatmak üzere Bakanlık makamına sunmak"

b) bendinde ise "Bakanlık birimlerince hazırlanan öğretim programları ile ders kitapları, yardımcı kitaplar, öğretmen kılavuz kitapları, bilgi iş ve işlem yapraklarını incelemek, geliştirmek ve uygun görülenleri karara bağlamak" demektedir.

Bakanlık ve Bakanlığa bağlı Talim ve Terbiye Kurulu, Kanunun kendilerine verdiği takdir yetkisini mevzuatın çizdiği sınır ve esaslar içerisinde kullanacaktır. Birçok Danıştay kararında veciz bir şekilde ifade edildiği gibi, "İdareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı amacı ile sınırlıdır". Oysa olaylar kısmında ifade edildiği gibi, Davalı idare hiçbir ciddi inceleme ve araştırma yapmaksızın köklü bir değişikliğe gitmiştir. Bu durumun kamu yararı amacını gerçekleştirmekten ziyade, deneme yanılma yöntemi ile sonuç almaya yönelik bir çaba olduğuna kuşku yoktur.

2006-2007 öğretim yılına çok kısa bir süre kala öğrenciye verilecek modüller hazırlanmamıştır. Üyemiz bulunan öğretmenlere hiçbir bilgi verilmemiş, programın uygulayıcıları modüllerden habersizdir.

Bu sistemde uygulanacak sınav, not ve sınıf geçme belirlenmiş değildir. Bu idari işlemin kamu yararı amacına aykırı olduğu açıktır.

Ayrıca Talim ve Terbiye Kurulu, 3797 sayılı Kanunun 8/b maddesine göre, Bakanlık birimlerince hazırlanan öğretim programlarını, ders kitaplarını incelemek, geliştirmek ve bu aşamadan sonra uygun görülenleri karara bağlamakla yükümlüdür. Çerçeve Öğretim Programları; MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanlığı tarafından 10 Mayıs 2006 tarihinde teklif edilmiş ve 02 Haziran 2006 tarihinde kabul edilmiştir. 22 gün gibi kısa bir sürede 42 alan ve 194 dal için geçerli 5.256 modülü kapsayan programlar nasıl incelenebilmiştir?

Kurul tarafından kabul edilen modül programlarına uygun olarak hazırlanacak modüllerin yukarıda ifade edilen 3797 sayılı Kanunun 8/b maddesi uyarınca Talim ve Terbiye Kurulunun onayına sunulması gerekirken bu güne kadar hiçbir modül onay için Kurul'a sunulmuş değildir. Kurul tarafından incelemeye tabi tutulacak 5.256 adet modül dikkate alındığında bunun fiilen mümkün olamayacağı da açıktır. Esasen ilgili yönetmeliğe göre de inceleme süreci bitmiştir. Hazırlanacak modüllerin Talim ve Terbiye Kurulunun onayına sunulmaksızın uygulamaya konulması durumunda ise açıkça bir hukuka aykırılık oluşacaktır.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, hazırlanacak modüllerde içerik ve değişiklikler konusunda ilgili okullara yetki verildiği belirtilmiştir. Bu durumda aynı alan ve dallarda farklı okullarda farklı uygulamalar olacaktır. Bu durum, başta Anayasa olmak üzere, Milli eğitime ilişkin mevzuatta ifade edilen eğitim ve öğretimin bütünlüğü prensibinin ihlalidir. Farklı okullarda aynı alan ve aynı dalda farklı modüllerin uygulanması, bu modüllere bağlı olarak verilecek sertifikalar arasındaki denkliklerde problemler yaşanacaktır.

Mesleki eğitim gibi hayati bir konuda kapsamlı bir inceleme, araştırma yapılmadan gerçekleştirilecek değişikliklerin telafisinin mümkün olamayacağı açıktır.
Dava Konusu işlem KONU UNSURU BAKIMINDAN hukuka aykırıdır: Bilindiği üzere idari işlemlerin konusu Kanun tarafından belirlenir. Dava konusu işlem, mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarında ders kitapları yerine modül uygulamasını öngörmektedir. Oysa, gerek 1739 sayılı "Milli Eğitim Temel Kanunu" ve gerekse bu Kanuna bağlı "Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği" nde "modül" kavramı mevcut değildir (Ek-4). Nitekim 1739 sayılı Kanunun Eğitim araçları ve gereçleri başlıklı 5. kısımda yer alan 52. madde, eğitim araç ve gereçlerinin kapsamını "eğitim kurumlarında kullanılacak ders kitapları ile öğretmen ve öğrencilere kaynak ve yardımcı olacak basılı eğitim malzemesini, milli eğitimin genel amaçlarının gerçekleşmesine yararlı olacak diğer eserleri ve eğitim araç ve gereçlerini kapsar" şeklinde düzenlemiştir(Ek-5). Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği'nde ise Tanımlar başlıklı 4. maddede eğitim aracı şu şekilde tanımlanmıştır; "Ders kitabı, öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci çalışma kitabı, bilgi iş ve işlem yaprakları, temel ders kitabı dışında kalan ve derslerin öğretiminde yararlanılan diğer basılı eserler ile film, çizgi film, film şeridi, slayt, video kaseti, resim, fotoğraf, tablo, plak, ses kaseti, disket, CD (Kompakt disk) atölye makine teçhizatı, laboratuar araç-gereci ve benzeri basılı olmayan araçları" şeklinde düzenlemiştir.

Dava Konusu işlem ŞEKİL UNSURU BAKIMINDAN hukuka aykırıdır; Müfredat ve sistem değişiklikleri Milli Eğitim Bakanlığının uzun yıllardır yerleşmiş bulunan uygulamasına göre, belirli geçiş dönemleri öngörülmek suretiyle uygulamaya konulmaktadır. Oysa dava konusu işlem, böyle bir geçiş dönemi öngörmemektedir. İdarenin yerleşik uygulamalarının, idare için uyulması gerekli bir şekil kuralına dönüştüğü, ilgililerde haklı beklentiye yol açtığı ve bu sebeple de aksi uygulamanın bir hukuka aykırılık oluşturacağı bilinen bir husustur. Aynı çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı "Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü" bünyesinde yer alan okullarda (otelcilik ve turizm meslek liseleri hariç) ve Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü ile Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda (bazı alanlar hariç) pilot uygulama yapılmamıştır. Özellikle, muhasebe, pazarlama gibi alanlarda modüler sistemin işleyişine ilişkin hiçbir uygulama, veri mevcut değildir. Meslek derslerinde modül uygulaması, fen ve sosyal derslerinde ise ders kitapları okutulması sistemde kargaşaya neden olacak ve öğrenciyi ikilemde bırakacaktır.

Meslek derslerinde modül uygulaması, fen ve sosyal derslerinde ise ders kitapları okutulması sistemde kargaşaya neden olacak ve öğrenciyi ikilemde bırakacaktır.

Yüksek Öğretime giriş sisteminde mesleki ve teknik orta öğretim kurumu mezunlarının aleyhine bir durum sözkonusu olabilecektir.

Mesleki Teknik Ortaöğretimin devamı olan yükseköğretimde fakültelerin ilgili bölümleri modül program dışında bölüm esasına ve normal programa göre öğretim yağmaktadır. Dolayısıyla bu uygulama ortaöğretimden yükseköğretime geçiş bütünlüğünü zedeleyecektir.

GECİKMEKSİZİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR

Yukarıda ayrıntılarıyla ifade edildiği gibi, hazırlıksız olarak yapılan sistem değişikliği, mesleki teknik ortaöğretimde yaratacağı karmaşıklık sebebiyle, telafisi mümkün olamayacak zararlar doğuracaktır.

2006-2007 öğretim yılı için hazırlanması gereken modül sayısı 5.256 olup, bu modüllerin 18 Eylül 2006 tarihine kadar hazırlanması ve okutulması mümkün değildir. Bu taktirde muhtelif unsurların devreye girmesinden sendika olarak endişemiz vardır.

Modüller konusunda öğretmenler bilgilendirilmediği gibi, hiçbir modül de kendilerine teslim edilememiştir. Mesleki teknik eğitim alanında örgün eğitimde okuyan 962.996 Öğrenciyi, 82.736 öğretmeni, 3220 okul ve kurumu (Ek-6) ilgilendiren sistem değişikliğinden veliler ve sivil toplum örgütleri bilgilendirilmemiştir.

Ayrıca modüler sisteme uygun sınav, not ve sınıf geçme sistemi belli değildir.

Modüler sistem uygulaması ile yüzbinlerce öğrencinin mağduriyeti sözkonusu olacak, eğitim ve öğretim faaliyeti fiilen uzunca bir süre aksayacaktır. Bu vahim durumun önlenmesi için idarenin savunması alınıncaya kadar geçici olarak yürütmenin durdurulmasına ve bilahare savunma alındıktan sonra yürütmenin durdurulmasının devamına karar verilmesini arz ve talep etmekteyiz.

SONUÇ VE İSTEM :

Yukarıda açıklanan sebepler ve RE'SEN araştırılacak hususlarda dikkate alınarak;

1-. Öncelikle, 2577 sayılı kanunun 27.maddesi ve idare ve idari yargılamada içtihat hukuku dikkate alınarak davalı idareden savunma beklenmeden ve gerektiğinde memur eliyle elden tebligat yaptırılarak YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA,

2- Açıkça hukuka aykırı olan dava konusu İŞLEMİN İPTALİNİ,

3- Yargılama harç ev masrafları ile ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına,
KARAR verilmesini,

Bilvekale,Saygılarımla arz ve talep ederim.


31/07/2006
Davacı Vekili
Av.Ömer SARPDAĞ

EKLER : Vekaletname Örneği (Harçlı-Pullu)
Davalı yanın 02/06/2006 gün ve 269 sayılı kararı
İlgili karar ve belgeler

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber