Okullarda 3 gün süt, 2 gün kuru üzüm dağıtılacak

MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Kocabıyık: -"Okullarda üç gün süt, iki gün üzüm dağıtılacak"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Mart 2015 15:20, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59
Okullarda 3 gün süt, 2 gün kuru üzüm dağıtılacak

-"Öğrencilere, sütün verilmediği günler olan salı ve perşembe 50 gramlık paketler halinde en kaliteli üzümleri dağıtacağız. Okul üzümü, sultani üzüm denilen kuru, sarı ve çekirdeksiz olacak"-"Süt dağıtımında olduğu gibi kuru üzüm dağıtımında da velilerden izin formu alacağız. Çünkü şeker hastası çocuklar olabilir"

ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, okullara sütün dağıtılmadığı salı ve perşembe günleri, 50 gramlık paketler halinde "sultani" denilen sarı çekirdeksiz üzümün dağıtılacağını bildirdi.

Kocabıyık, MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinin organizasyonuyla Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde eğitim muhabirlerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, genel müdürlüğün çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kocabıyık, gazetecilerin resmi ve özel anaokulu, uygulama sınıfı, ana sınıfı ve ilkokul öğrencilerine kuru üzüm dağıtımına ilişkin sorusu üzerine, konunun Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını belirterek, "Bakanlar Kurulu kararının ardından okullarda kuru üzüm dağıtımına hemen başlanacak" dedi.

Süt dağıtımında olduğu gibi kuru üzüm dağıtımında da velilerden izin formu alacaklarını ifade eden Kocabıyık, "Çünkü şeker hastası çocuklar olabilir. Sütte nasıl laktoz intoleransı problemi yaşandıysa, üzüm de de şeker sorunuyla karşılaşabiliriz. Bu nedenle üzüm dağıtırken 'veli izin formu' isteyeceğiz. Okullarda üç gün süt, iki gün üzüm dağıtılacak" ifadesini kullandı.

Pazartesi, çarşamba, cuma günlerinde süt dağıtılacağını, sütün verilmediği salı ve perşembe günlerinde ise kuru üzüm dağıtılacağını ifade eden Kocabıyık, "Öğrencilere, sütün verilmediği günler olan salı ve perşembe 50 gramlık paketler halinde en kaliteli üzümleri dağıtacağız. Okul üzümü, sultani üzüm denilen kuru, sarı ve çekirdeksiz olacak" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, Avrupa Komisyonunun "Avrupa'da Eğitimi Erken Terk Raporu'na ilişkin yayımlanan haberlerde çeviri hatalarının bulunduğunu belirterek, "Bir internet sitesinde yayımlanmış ve buradan alınıp herkes haber yapmış" ifadesini kullandı.

Kocabıyık, MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinin organizasyonuyla Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde eğitim muhabirlerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, genel müdürlüğün çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Temel eğitime ilişkin 2002-2003 eğitim öğretim dönemiyle 2013-2014 eğitim öğretim dönemindeki istatistikleri karşılaştıran Kocabıyık, 11 bin 314 olan kurum sayısının yüzde 136'lık artışla 26 bin 698'e; 18 bin 952 olan derslik sayısının yüzde 166'lık artışla 50 bin 466'ya; 320 bin 38 olan öğrenci sayısının da yüzde 231'lik artışla 1 milyon 59 bin 495'e; 18 bin 921 olan öğretmen sayısının ise yüzde 235'lik artışla 63 bin 327'ye ulaştığını söyledi.

Okul öncesi eğitime katılım oranlarında azalma olduğu yönündeki iddialara yanıt veren Kocabıyık, önceki yıllarda okul öncesi çağı olarak kabul edilen 60-72 ay arası çocuklara ilk kez 2012-2013 eğitim öğretim yılında ilkokula kayıt hakkı verildiğini hatırlatarak, "Bunun sonucunda önceki yıllarda 60-72 aylık çocuklar için öngörülen yüzde 100 okullaşma hedefi, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemine geçişle birlikte daha erken yaşları kapsar şekilde düzenlendi" dedi.

-"Okul öncesi eğitimde çok ciddi yol aldık"

2013-2014 eğitim öğretim yılında 4-5 yaş arası çocukların okullaşma oranının yüzde 37,9 olarak gerçekleştiğini, artışın 2002-2003 yıllarına göre yüzde 224 olduğunu bildiren Kocabıyık, "Okul öncesi eğitimde çok ciddi yol aldık. Resmi olmayan istatistiklere göre 60-66 ay arasında veli isteğiyle ilkokula başlayan 74 bin dolayında çocuk bulunuyor. Ortalama 140 bin dolayında çocuğun da yine veli isteğiyle ilkokul yerine okul öncesi eğitim kurumlarına başladı. Yani çocuklar sistem dışında değil. Yani çocuk, okul öncesi eğitim çağında, zorunlu eğitim çağında değil. Söylendiği gibi okul öncesinde oranlar düşmüş değil" diye konuştu.

-700 bin çocuk daha okullaştırılacak

MEB'in faaliyetleri sonucunda 2014-2015 eğitim öğretim yılında yaklaşık 95 bin çocuğun erken çocukluk eğitimine kazandırılmasının hedeflendiğini ifade eden Kocabıyık, "Bu şekilde öğrenci sayısında yaklaşık yüzde 9, brüt okullaşma oranında ise yaklaşık yüzde 22 oranında artış öngörülüyor. 2013-2014 eğitim öğretim yılı resmi istatistikler değerlendirildiğinde 10.Kalkınma Planı hedefi olan 4-5 yaşta yüzde 70 okullaşma oranına ulaşmak için 2018 yılı sonuna kadar yaklaşık 700 bin çocuğun daha okula kazandırılması gerekiyor" bilgisini verdi.

Temel Eğitim Genel Müdürlüğü'nün bütçesinin MEB bütçesinin içinde en yüksek paya sahip bütçe olduğunu ifade eden Kocabıyık, 2003'de 6 milyar lira dolayında olan bütçenin, 2013-2014 döneminde yüzde 392'lik artışla 30 milyar 118 milyona çıktığını kaydetti.

-Okul öncesinde ikili eğitimden 100 bin öğrenci faydalanıyor

Okul öncesi eğitimde ikili eğitimin çalışan anneler tarafından tepkiyle karşılandığını ancak bu dönemde daha yüksek sayıda çocuğun eğitimle buluşturulmasını hedeflediklerini ifade eden Kocabıyık, "Eğitime ne kadar yatırım yaparsak yapalım ama yine de derslik sıkıntımız var. Aslında talep çok ama talebi karşılayacak sıkıntılarımız var. İkili eğitime geçilmesiyle birlikte resmi olmayan istatistiklere göre, 100 bine yakın çocuk daha okul öncesi eğitimden faydalanıyor. Bizim MEB olarak ikili eğitimde ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösteriyor" dedi.

-Yatılı bölge okulları misyonunu doldurdu

Yatılı bölge orta okullarıyla ilgili bakanlığın yeni stratejisini de açıklayan Kocabıyık, 2002-2003 eğitim öğretim döneminde 157 bin 604 olan öğrenci sayısının 2013-2014'de 76 bin 947'ye düştüğünü belirterek, "Bu iyi bir şey. Yatılı bölge ortaokuları yavaş yavaş misyonunu doldurdu. İhtiyaç bittikce kapatıp taşımalı eğitime doğru gitmeye çalışıyoruz. Her çocuğun annesinin yanında büyümesini istiyoruz. Yatılı bölge orta okulları 5., 6., ve 7. ve 8. sınıfı kapsıyor ve o yaş grubundaki bir çocuğun en çok ihtiyacı olan şey ailesinin yanında olmak. Doluluk oranı yüzde 50'nin altına düşeni yatılı bölge orta okullarını kapatıyoruz ve öğrencileri taşımalı eğitime alıyoruz" dedi.

-"Eğitimi Erken Terk Raporu" haberleri

Kocabıyık, bazı basın yayın organlarında Kasım 2014'de Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve dün Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından duyurulan "Eğitimi Erken Terk Raporu"na ilişkin soruları da yanıtladı.

Kocabıyık, haberlere ilişkin, "Her okuduğunuza bakmayın. Olaya objektif bakmak gerekiyor. O haberlerde çeviri hataları var. Bir internet sitesinde yayımlanmış ve buradan alınıp herkes haber yapmış" değerlendirmesini yaptı.

Kocabıyık, okul terklerine ilişkin sorunları görüp buna yönelik politikalar geliştirmek için çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Haberlerde 'MEB'in stratejisi yok' denilmiş. Bizim stratejimiz olmaz olur mu? Tabii ki var. Ama biz zaten 12 yıllık zorunlu eğitime de yeni geçtik. Zorunlu eğitimi 12 yıla geçirmek bile okul terk oranlarını azaltmak için bir stratejidir. Bu yıl 12 yıllık eğitimin 3. senesi. Yani bu veriyi bir baz olarak alamazsınız. Bunun üzerinden bir polemik çevirmek olur bu. Evet sorunlar var ama haberde verildiği kadar ağır bir tablo yok" ifadelerini kullandı.

Kocabıyık, şöyle konuştu:

"2009 yılında 18-24 yaş arasında herhangi bir diplomaya sahip olmayan öğrenci oranı yüzde 44,3 iken bu oran 2013'de yüzde 37,5 olarak gerçekleşmiş. Bu veri TÜİK'e ait, MEB'in verisi değil. Rapor da bizim raporumuz değil. Bu veri, 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte okullaşma oranlarını yansıtan bir veri değil. Bu sorun bugünün sorunu değil. 18-24 yaş aralığı için 10 yıl öncesine gitmek gerekiyor. Ancak 2009 ve 2013 yılları kıyaslandığında ise aslında bir azalma da söz konusu. Bir iyiye gitmeyi gösteriyor aslında."

MEB'in okullaşma oranlarının arttırılması konusunda Türkiye genelinde çözümler geliştirdiğini, projeler ürettiğini ifade eden Kocabıyık, "Türkiye'de okul terki 8'inci sınıftan sonra başlıyor. Bazı durumlarda, çocuk kendi anne babası açısından ekonomiye katkı verilmesi gereken biri olarak görünüyor. Okul terklerinin çok farklı nedenleri var. MEB olarak okul terklerinin önüne geçebilmek için projeler yürütüyoruz" dedi.

-"Orijinal raporda sayısal veri yok, sadece oran var"

Temel Eğitim Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Binnur Uzun da orjinal rapor ile tercüme rapor arasında farklar olduğunu belirterek, "2013 verilerine göre, Türkiye'de yüzde 37,5. Şu an çağ nüfusunun 18-24 yaş grubunu oluşturanlardan yüzde 37,5'unun herhangi bir diplomaya sahip olmadığına dair bir rapor. Haberde 2013-2014 eğitim öğretim yılından bahsediliyor. Orijinal raporda bu yıllara ait bir veri yok. AB Komisyonu raporunun verileri 2009 ve 2013 yılına ait veriler. AB komisyonun raporunda, sayısal bir veri yok, ancak haberlerde sayısal bilgiler verilmiş. Raporun orijinalinde sadece yüzdelik oranlar verilmiş. Yani haberdeki bilgiler tamamen hatalı" değerlendirmesini yaptı.

-Okullara özel bütçe geliyor

Genel Müdür Kocabıyık, okul yönetimlerinin bütçe planlamasına ve kullanımına ilişkin yetki ve sorumlulukları arttırılacağını belirterek, "Bu amaçla okul bazlı bütçe oluşturma çalışma getireceğiz. Bundan sonra okulların ihtiyaçlarına göre bütçe ödeneği göndereceğiz" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber