Çayın Türkiye tarihi ve dünya birinciliği

Türkiye'de sudan sonra en çok içilen içecek çay üzerine ne kadar düşünsek azdır. Nüfusun yüzde 96'sı çay içiyor. Kişi başı yıllık tüketim 3.5 kg. Yani dünyada birinciyiz.

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 29 Mart 2015 18:12, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Çayın Türkiye tarihi ve dünya birinciliği

Türkiye'de çayın tarihi, bu topraklara ilk gelişi üzerine farklı kaynaklarda farklı bilgiler var. Ancak Evliya Çelebi 1622 yılından başlayarak gezdiği yerleri anlattığı Seyahatnamesinin ilk cildinde çaydan söz ediyor. Ayrıca Osmanlı saray kayıtlarında da çaya rastlanıyor.

Arşivlerde yer alan gümrük defterlerine göre de 1800'lerden itibaren çay ithal ediliyor. Bazı kaynaklara göre ise Türklerin çay tanışması Anadolu'ya gelmeden çok daha öncelere Orta Asya'da döneminde oluyor. Hatta ilk kez Hoca Ahmet Yesevi'nin çay bitkisini içtiğine dair efsaneler de var.

19. yüzyılın sonlarına doğru Doğu Karadeniz halkının çay yetiştirdiği ve ilkel metotlarla işleyip elde ettikleri ürünü kullandıkları ve sattıkları biliniyor. Ancak devlet, halkın yetiştirdiği çaylardan orman vergisi almaya kalkınca itirazlar oluyor ve bu itirazlar üzerine çaydan alınan orman vergisi kaldırılıyor.

İLK ÜRETİM

Türkiye'de çay üretimine 1878'de (kimi kaynaklara göre 1894'te) Japonya'dan getirilen çay tohumlarıyla başlanır. Tohum ve fideler Bursa'ya dikilir ancak ekolojik koşulların uygun olmaması nedeniyle sonuç beklendiği gibi olmaz. Ama yine de çay içme alışkanlığı halk arasında hızla yaygınlaşır ve çaya olan talep artar.

Çayın Anadolu topraklarında yetiştirilmesi için ilk adımlar, 1917 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Okulu Müdür Vekili Ali Rıza Erten ve beraberindeki heyetin, çay tarımının geliştiği Batum'a teknik bir gezi düzenlemesi ile atılır.

Rize'de ilk çayı yetiştirenler de Batum ve Soçi gibi kentlere çalışmak için giden ve dönerken çay fidanlarını ve tohumlarını getirip bahçelerine diken işçilerdir.

Cumhuriyet döneminde çay konusunda yapılan araştırmalara çalışmalara ağırlık verilir. Türkiye'de çay konusunun önem kazanmasında en önemli isimlerin başında Zihni Derin gelir. Batum'daki çay bahçelerini ve çay fabrikalarını inceler.

1924 tarihinde ise çay, mandalina, portakal yetiştirilmesini teşvik etmek amacıyla kanun çıkarılır. Ancak ilk çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanır. Çünkü çay üreticileri yaptıkları iş konusunda eğitilmemiştir. Cumhuriyetin onuncu yılında halkın çok sevdiği ve tükettiği çayın yerli üretimle elde edilmesi gerektiğine ciddi olarak eğilme çalışmaları başlatılır.

Ve ilk ürün 1938 yılında alınır. Yine aynı yıl Rize'de Çay ve Fidanlıklar Müdürlüğü kurulur. Bu olumlu sonuçtan sonra 1940 yılında, çay tarımı ve üretimini desteklemek için "Çay Kanunu" çıkarılır. 1942 yılında çıkan kanunla da çay üretimi, işlenmesi ve pazarlanması devlet tekeline geçer. Ve ilk çay fabrikası 1947 yılında Rize'de kurulur.

Türkiye'de Tarım Bakanlığı'na sonra da Tekel'e bağlı yönetilen Çay Üretimi ve İşlenmesi 1971 yılında çaya ilişkin konuların tek elden idaresi amacıyla Çay Kurumu Genel Müdürlüğü kurulur. Çay tarihindeki önemli dönemeçlerden biri de 1984 yılında çıkarılan özel Çay Kanunu ile çay üretimin ve satışında tekel kaldırılır.

Özel sektör tarafından çok sayıda fabrika kurulur. İlk fabrika kuran marka Lipton'dur. Bugün Çaykur'un yanı sıra birçok özel marka var. Türkiye'de günümüzde tarımsal istihdamın ve üretimin yaklaşık %4'ünü çay tarımı oluşturuyor. Ancak buna karşın nüfusumuzun %96'sı çay içiyor. Ülkemizdeki kişi başına düşen yıllık çay tüketimi 3,5 kg. ve bu miktar bizi, dünya ülkeleri arasında birinci sıraya taşıyor. Çay tarımının desteklenmesi bu koşullarda ülke ekonomisi için de büyük bir gereklilik gibi görünüyor.

Çay serüvenimiz devam edecek, haftaya sıra Türkiye'de çay demleme ve içme ritüellerinde...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber