Anadolu'da bir dünya üniversitesi olmayı hedefliyoruz

İlyas Çapoğlu: "Anadolu'da Bir Dünya Üniversitesi" olmayı hedefliyoruz."

Kaynak : Türkiye
Haber Giriş : 01 Nisan 2015 09:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Anadolu'da bir dünya üniversitesi olmayı hedefliyoruz

Erzincan güzel ve şirin bir ilimiz. Anadolu'da "Bir dünya üniversitesi" hedefiyle kurulan Erzincan Üniversitesi özülküsünün bir gereği olarak bilimde, eğitimde ve toplumsal hizmetlerde evrensel değerleri esas alarak yola çıkmış bir eğitimi ve öğretim yuvamız. Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İlyas Çapoğlu, üniversitenin çalışanları birbirlerine ve hizmet sundukları tüm bireylere karşı insan merkezi olarak çalışmayı kendilerine rehber edindiklerinin altını çiziyor. Rektör Profesör Çapoğlu yardımcıları Prof.Dr.Adnan Özel, Prof.Dr.Adım Başıbüyük, genel sekreteri Prof.Dr.Abdülkadir Çoban ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Recep Polat ile tanıştırdı. Rektör Çapoğlu tıp kökenli çalışkan, esprili ve ekip anlayışı çalışma yöntemiyle üniversiteye kısa zamanda önemli bir ivme katmış. Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.İlyas Çapoğlu ile yaptığım söyleşinin soru cevaplarıyla aziz okurları baş başa bırakıyorum.

Sayın Hocam, rektör olarak üniversiteyi nereden nereye getirdiniz?

Öncelikle, üniversitemizin kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen tüm kurum ve kuruluşların personellerine, akademik ve idari yol arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.

Erzincan Üniversitesi, kısa sürede emsalleri arasında eğitim, araştırma ve fiziki yapısındaki hızlı büyümesiyle öne çıkmıştır. Üniversitemiz 2000 yılından sonra kurulan 51 üniversite arasında ise 8. sıradadır. Bu durum, Üniversitemizde geliştirilen altyapı imkanlarının yanında, öğretim elamanlarımız tarafından yayınlanan bilimsel yazı ve yayınları ile açılan yüksek lisans ve doktora programlarının katkılarıyla verimli çalışma çarkının dönmeye başladığının da bir göstergesidir.

Yalnızbağ yerleşkemiz inşaatlarının önemli bir kısmı tamamlanarak 2012-2013 Akademik Yılı'nda 6 fakülte, 2 Yüksekokul ve 2 enstitü buraya taşınmıştır. Göreve başladığımız 2010 yılında 487 öğretim elemanı olan akademik kadromuz 800'ü geçmiş, 9 bin öğrenci sayısı 20 bine ulaşmıştır.

Üniversiteniz Türkiye için ne ifade ediyor?

Üniversitemiz, Büyük Türkiye'nin ilim havuzunu doldurmaya çalışan damlalardan biridir. Bu damla, düştüğü yerde pınar olup fışkıran ve Türkiye'nin aydınlık geleceği, umut ışığıdır. Çünkü gelecek, bilim ve fenni rehber edinenlerin olacaktır. Üniversitemiz de bu hedefe uygun bireyler yetiştirme çabası içinde olan güzide bir kurumdur.

Sizce üniversitelerin temel acil sorunları ve çözüm yolları neler olabilir?

Her olayın kendine göre bileşenleri vardır. Bu nedenle her üniversitenin kendine özgü meselelerinin bulunduğunu kabul etmek gerekir. Herkes aynı elbiseyi giyemez. Dolayısıyla problemi yerinde görmek ve orada çözüm üretmek esas olmalıdır. Üniversite yönetimlerine olabildiğince özerklik verilmeli ve arkasından sorunlara cevap verecek düzenlemeyi getirmeliyiz. Denetleyici kuruluş, konulan hedeflerin zamanında yerine getirilip getirilmediğini takip etmeli, yapılan uygulamalardan doğabilecek eksikliklerin giderilmesi için gerekli öneri ve ikazları yapmalıdır.

Üniversitelerin sanayi, bilim ve teknik iş birliğini yeterli buluyor musunuz?

Hiçbir zaman yapılan işler yeterli değildir. Bu kavramla Türkiye üniversiteleri yeni yüzleşmekte olup, bu yolda çok mesafe alınması gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca; üniversite sanayi iş birliği yanında üniversite kamu işbirliği de geliştirilmelidir. Erzincan Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımızdan biri olarak gördüğümüz üniversite-kamu-sanayi işbirliğini 2013 yılından itibaren başlatmış bulunmaktayız.

Üniversitenizin yakın ve uzak hedef olarak Türk bilimindeki vizyonunu ve yerini nerede görmek istiyorsunuz?

Sosyal ve fen bilimlerinde çağın gereklerine uygun araştırmalarını yapan ve bu araştırmaları bilim dünyası ile paylaşan, aynı zamanda bilimsel faaliyetlerini toplum hayatını kolaylaştıracak biçimde uygulamaya koyabilen "Anadolu'da bir dünya üniversitesi" özülküsüyle hareket eden bir üniversite olmaya çalışmaktayız. Dünyanın önde gelen üniversiteleri ile etkili iş birliği; öğrencilerin en az yarısının bir yabancı dili iyi derecede kullanarak mezun olması; farklı gelir kaynakları oluşturarak üniversitenin öz kaynak kapasitesini artırmak da uzak hedeflerimiz arasındadır.

Yükseköğretim kurumlarında görmek istediğiniz öğrenci profili sizce nasıl olmalıdır?

Üniversite öğrencisi olmak, bireylerin ayakları üzerinde durabilmeyi test edecekleri bir durumdur. Sadece hazır öğrenmeyi değil, araştırma yapabilen, zamanını iyi kullanabilen, gelecek planlaması olan, ülke ve dünya gerçeklerinin farkında olan bir öğrenci; hayata dair özülkü sahibi, özgüveni yerinde, motivasyon ve başarıyı hedefleyen ahlaklı bir fert olmalıdır. Kısacası, milletinin muasır medeniyeti yakalaması için maddi ve manevi donanımlarını oluşturmuş çalışkan bir gençlik olmalıdır.

Türkiye'deki üniversitelerin bilim, teknik ve üretime katkı bakımından dünya üniversiteleri ile rekabet edebilecek düzeye gelmeleri için neler yapılmalıdır?

Dünya ile rekabet edecek üniversitelerin, öncelikli olarak kendi ülkesindeki üniversitelerle rekabet edebilmesi gerekir. Bunun da başarılabilmesi için akademisyenlerin rekabet edebilir olabilmesi lüzumludur. Bu bakımdan akademisyenler için makul performans kriterleri belirlenerek her türlü başarıyı teşvik edecek katkılar sağlanmalıdır.

Rektörlüğünüz sırasında unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?

Yeni yerleşkeye taşınmamız 2012-2013 akademik yılında gerçekleştirilmiştir. Derslerin başlamasına az bir zaman kala başlatılan taşınma işlemi sırasında çalışmaları yerinde görmek üzere yetersiz sayıdaki elemanların güçlerinin tükenme noktasına geldiği bir gün, yerleşkeye gittik. Kamyon tüm yüküyle kapıda bekliyor, etrafta birkaç kişi bitkin bir biçimde kah dolaşıyor, kah dinleniyordu. Çare, ceketi çıkarmaktaymış. Üst yönetici arkadaşlarımla kamyona çıkıp her biri bir masa veya dolabın kenarından tutmaya başlayınca bitkinlik içerisinde olan arkadaşların işe yeni başlamışlar gibi bir enerjiyle çalışmaya başladıkları görülmeye değerdi.

Öğrenciler neden Erzincan Üniversitesini tercih etsin, diğer üniversitelerden farkınız nedir?

Üniversitemiz, alanında uzman nitelikli akademik personeli, başarıya katkı yapabilecek fiziki öğrenme ortamları, mezuniyet sonrası lisansüstü programları, çift ana dal ve yan dal uygulamaları, aktif öğrenci kulüpleri, öğrencilerimizi başarıya götürecek akademik altyapısı ile güvenli ve huzurlu bir aile ortamı sunmaktadır. Bunun yanında, çağın gereklerine ve geleceğe yönelik bölüm ve programlar, sosyal ve kültürel faaliyetler, kişisel gelişim ve sosyal yetenekleri geliştirme imkanları yanında fırsat sağlayan, motivasyonu yüksek dinamik bir üniversite hizmeti verme çabası içerisindeyiz.

Yıllar itibariyle vizyona olan katkılarınızı sıralar mısınız?

Tıp öğrencilerinin üniversitemiz bünyesine katılması, ulusal, uluslararası akademik gelişmelere yapılan katkılar bilim politikaları eksenli eğitim ve öğretim açısından Anadolu'da Bir Dünya Üniversitesi olmaktır. Dünya üniversiteleri arasında ilk iki binde yer alma, uluslararası ikili anlaşmalar, araştırmalara altyapı desteği, Üniversitemiz dergileri, veri tabanlarına üyelikler, fiziki mekanlar ve insan kaynağı genel olarak bu katkılar içerisinde sayılabilir.

Yeni Türkiye'nin yeni üniversitesi ve yeni rektörü nasıl olmalıdır?

Ülkesinde ve özellikle gelişen ve değişen dünyada yerini ön saflarda alabilen bir üniversite ve buyrukçu değil, yönlendiren, çalışanına kılavuzluk yapan, onların önünü açan, bir beyin takımıyla yöneten şeffaf ve inisiyatif alabilen rektör olmalıdır.

Üniversiteniz Yalnızbağ yerleşkesinin kurulduğu Kuşkonmaz'ı neden tercih ettiniz?

Kuşkonmaz yerleşkesi daha önceki rektör döneminde tespit ve tercih edilmiştir. Şehrimize 10 km uzaklıktaki üniversitemiz Yalnızbağ yerleşkesi bitki örtüsünden yoksun, çakıl ve taş kaplı bir dere yatağı üzerinde yer almaktaydı. Halk arasında "kuşkonmaz" mevkii olarak adlandırılan 800 dönümlük bu alan; tamamlanan alt yapısı, özgün mimarisi, çevre peyzajı ve sosyal mekanları ile 10 bin öğrencinin eğitim-öğretim gördüğü çağdaş bir yaşam merkezi haline dönüştürülmüştür. Ekilen ve ürün getirilen bir araziye üniversite yapılmamış. Adeta 'kuş konmaz kervan geçmez' diyebileceğimiz bir alanda üniversite inşa edilerek kıymetli duruma getirilmiştir. İsabetli bir seçim yapılmıştır.

Kimdir?

Trabzon'da 1960 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi Trabzon'un Of İlçesi'nde tamamladı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1987 yılında mezun oldu. 1987-1989 yıllarında 2 yıl Şırnak ili Uludere ilçesinde çalıştı. 1989-1991 yılarında Yedek Subay olarak askerlik görevini yerine getirdi. Mart 1997 yılında İç Hastalıkları Uzmanı, 2001 Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları dalında yan dal uzmanı oldu. 2003 yılında Doçent, 2009 yılında Profesörlüğe atandı. 3 yıl Fakülte Yönetim Kurulu Üyeliği, iki buçuk yıl Atatürk Üniversite Tıp Fakültesi Araştırma Hastaneleri Başhekim Yardımcılığı görevinde bulundu. 2010 yılı Temmuz ayında Erzincan Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ KÜNYESİ:

Genç ve dinamik

Kuruluş: 2006

Fakülte Sayısı: 9, Yüksekokul Sayısı: 5

Meslek Yüksek Okulu: 11, Enstitü: 3

Uygulama ve Araştırma Merkezi: 8

Akademik Personel: 849

İdari Personel: 367

Öğrenci Sayısı: 19 bin

Öğrenci Kulübü: 59

Kampüs Toplam Alanı: 1 Milyon 957 bin metrekare

Misyon: İnsan merkezli bir eğitim anlayışıyla, bilimi ve aklı esas alarak ülkemizin değerleri ve hedefleri doğrultusunda üstün nitelikli bireyler yetiştirmek; uluslararası ölçekte bilim ve teknoloji üreterek bölgenin ve ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak ve toplumun sorunlarını çözmeye yönelik çalışmalar yapmaktır.

Vizyon: Anadolu'da bir dünya üniversitesi olmak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber