Okul Müdürü ve Müdür Yardımcılığına İlişkin Önemli Karar

Danıştay İkinci Dairesi, MEB Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ekinde yer alan ?Yönetici Değerlendirme Formunda? yer alan takdir puanına ilişkin kısmı iptal etti. Eğitim-Sen tarafından açılan davanın karar gerekçesinde, takdir puanının "objektif değerlendirmeden uzaklaşılmasını mümkün kılabilecek" mahiyet arz ettiği belirtildi. Söz konusu takdir puanı husus, 04.03.2006 tarihinde değiştirilmiş olmasına rağmen karar tüm müdür ve müdür yardımcısı adaylar için oldukça önemlidir.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Ağustos 2006 18:31, Son Güncelleme : 02 Ocak 2019 18:50
Okul Müdürü ve Müdür Yardımcılığına İlişkin Önemli Karar

Danıştay 2. Dairesi okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı atamalarında, idareye isteğini atama konusunda önemli üstünlük sağlayan takdir puanına ilişkin yönetmelik hükmünün yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Ancak, bu madde şu an yürürlükte değil.... Bakanlık 4.3.2006 tarihli ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, "Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"le takdir puanını düzenleyen kısmı değiştirmişti.

11.1.2004 tarih ve 25343 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin ekindeki ?Yönetici Değerlendirme Formunda? yer alan takdir puanına ilişkin kısmının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Eğitim-sen tarafından Danıştay'a dava açılmıştır. Bu davada, Danıştay 2.Dairesi müdür yardımcılığına ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı olan yönetmeliğin takdir puanına ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Bu karar anılan yönetmeliğin yürürlükte olduğu 11.1.2004 ile 3.3.2006 tarihleri arasında takdir puanı nedeniyle ataması yapılmayanların atama taleplerinin yeniden değerlendirilmesine yarayacaktır.

Özellikle takdir puanı katılmaksızın değerlendirme puanları yönetici olarak atanmalarını gerektirdiği halde atanamayan yönetici adayları bu karardan yararlanabilecektir. Bu durumdakiler bunun için yürütmeyi durdurma kararını gerekçe göstererek takdir puanı nedeniyle atamasının yapılmadığı okula atamasının yapılmasını içeren bir dilekçeyle atama yetkisini sahip kuruma(valilik/bakanlık) başvurmalıdırlar. Ancak dilekçeler olumsuz olarak cevaplanacağı için dava açmaya karar vermiş olmak gerekmektedir.

Diğer taraftan, 4.3.2006 tarihli ve 26098 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, "Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğ"in bazı maddelerinin iptali için dava açan Türk Eğitim-Sen, yeni yönetmelikte takdir puanını düzenleyen; Ek 4 eğitim kurumları yöneticilerinin yer değiştirme formundaki 15 puanlık Takdir Puanı kısmının iptali için de 13.03.2006 tarihinde dava açmıştı.

Ek-4'teki Eğitim kurumları yöneticilerinin yer değiştirme formu incelendiğinde komisyona 15 puan takdir yetkisi verilmiştir. 15 puan son derece yüksek bir takdir puanı olup bu puanın hangi kriterlere göre kullanılacağı belirtilmemiştir. Komisyon bu takdir puanını kullanarak istediği adayları atayabilir. Eğitim-Sen tarafından açılan davada, Danıştay 2 dairesinin aldığı bu yürütmeyi durdurma kararı muhtemelen Türk Eğitim-Sen tarafında açılan davada da tekrarlanacak ve şu an yürürlükte bulunan yönetmelikteki takdir puanı kavramı tarihe karışacaktır. Burada takdir edilen puanın miktarının bir önemli yoktur, bu puanın bir sebep ve gerekçe gösterilmeden verilmesidir... Bu da hukuka uygun değildir.

Diğer taraftan İdarenin sebep ve gerekçe göstermeden verdikleri takdir puanlarının geçersiz olduğuna dair verilen idari mahkeme kararları da mevcuttur.

İŞTE DANIŞTAY'IN KARARI

T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE

Esas no: 2006/449

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: Servet Kavukoğlu adına Eğitim Sen
Vekili: Av. Mahmut Nedim Eldem

Karşı Taraf: 1- Milli Eğitim Bakanlığı
2- Hatay Valiliği

İsteğin özeti: Hatay İli Antakya İlçesi Serinyol Cumhuriyet İlköğretim Okulunda öğretmen olan davacının, anılan okula müdür yardmcısı olarak atanmak amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlem ile söz konusu göreve Yesra Tarhane isimli öğretmenin atanmasına ilişkin 3.1.2006 günlü, 695 sayılı işlemin ve bu işlemin dayanağını oluşturan 11.01.2004 günlü, 25343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin ekinde yer alan Ek-2 No'lu Yönetici Değerlendirme Formunun "Diğer" başlıklı bölümünün "Takdir Puanı"na ilişkin kısmının iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik hakimi: Nafi Alantar

Düşüncesi: Dava konusu uyuşmazlıkta subjektif kullanıma yol açacak niteliği bulunan EK-2 numaralı "Yönetici Değerlendirme Formu"nda yer alan "Takdir Puanı" ibaresinden hukuka uyarlık bulunmadığından gerek "Takdir Puanı" ibaresinin ve gerekse buna bağlı olarak tesis edilen işlemler yönünden yürütmenin durdurulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay savcısı: S. Sema Kabukçu

Düşüncesi: yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği anlaşıldığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesince, davalı idarelerin savunmalarının geldiği görülerek işin gereği yeniden görüşüldü.

Davalı Milli Eğitim Bakanlığınca, iptali istenen yönetmelik eki Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formunun, 04.03.2006 günlü, 26098 sayılı resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmasına Dair Yönetmeliğin 29. maddesi hükmüyle değiştirildiğinden bahisle davanın konusuz kaldığı ileri sürülmüş ise de, iptali istenilen forma dayalı olarak tesis edilen atama işleminin de dava konusu olması sebebiyle "davanın konusuz kaldığı" iddiasına itibar edilmemiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 3. maddesinde "Sınıflandırma", "Kariyer" ve "Liyakat" ilkeleri bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlenmiş; kariyer ilkesi, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu bilgilere ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak; liyakat ilkesi ise, Devlet kamu hizmeti görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlik sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla kullanılmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmak olarak tanımlamıştır.

Görüldüğü üzere Yasa, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul etmekte ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngörmektedir. Bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevedinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramı yatmakta olup, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin tek güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinden geçeceği de tabiidir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Hatay İli Antakya Merkez Serinyol İlköğretim Okulunda öğretmen olarak görev yapmakta iken davalı valiliğin 10.10.2005 günlü, 36027 sayılı duyurusu üzerine görev yaptığı ilde açık olan müdür yardımcılığı kadrolarına, birinci tercih Serinyol İlköğretim Okulu müdür yardımcılığı olacak şekilde atanma talebinde bulunduğu, Yönetici Değerlendirme Forumu üzerinden takdir puansız 36 puan alarak Serinyol İlköğretim Okulu açısından ikinci sırada kaldığı, bu okul için ilk sırayı, 6 taktir puanı eklenmek suretiyle toplam 39 puana ulaşan Yesra Tarhane adlı öğretmenin alması neticesinde okul müdür yardımcılığına bu öğretmenin atanması üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Uyuşmazlığa konu Yönetmeliğin "Müdür yardımcılığı için duyuru ve atama" başlıklı 20. maddesinde, seçme sınavını kazanan adayların boş müdür yardımcılıklarına atanmak için valiliklerce yapılacak duyuru üzerine Ek-1'deki "Yönetici İstek Formu" ile kadrosunun bulunduğu okulda boş müdür yardımcılığı olması halinde bu eğitim kurumu da aralarında bulunmak şartıyla en fazla üç eğitim kurumu tercih etmek suretiyle istekte bulunabilecekleri, istekte bulunacak adayların Ek-2'eki Yönetici Değerlendirme Formu üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda puanı en yüksek olanların istekleri de dikkate alınarak başvuru tarihinin tamamlanmasından itibaren en geç üç ay içinde atamalarının yapılacağı kurala bağlanmış ve bu yönetmeliğe ekli Ek-2 sayılı "Yönetici Değerlendirme Formunda" "Kişisel Bilgiler ve Tercihler" bölümünden sonra "Eğitim", "Eserler, Ödüller, Sicil" ve "Hizmeti" başlıkları altında, ilerde atamaya esas alınacak olan ve salt evrak üzerinden yapılabilecek olan puanlama bölümlerine yer verildiği, dava konusu "Takdir Puanı"nın ise, "Diğer" başlıklı bölümünde yer aldığı görüülmektedir.

Söz konusu "Yönetici Değerlendirme Formunda" dava konusu takdir Puanı dışındaki diğer kısımlarda yer alan ve türlerine göre değişik oranlarda hesaplamaları içeren puanlamaların evrak üzerinden ve somut bilgilere dayalı şekilde yapıldığı ve kendi içerisinde memurun kariyer ve liyakatını da ortaya çıkaran hususları ihtiva ettiği; "Diğer" kısmında yer alan "Takdir Puanı" bölümünün değerlendirilebilmesi için ise, herhangi bir objektif ölçütün bulunmadığı, bu değerlendirmenin de bir önceki bölümlerde yer alan kriterlerin dikkate alınarak yapılmasını gerektirecek biçimde düzenlendiği, dolaysıyla objektif verilerin iki kez değerlendirilmesi gibi subjektif bir durumla karşı karşıya kalındığı anlaşılmakta olup, ilgili düzenlemede nesnel ve objektif ölçütleri ortaya konmadığına göre, evrak üzerinden hesaplama imkanının da bulunmaması karşısında, "Takdir Puanı"nın ancak, gözlem ve kanaate dayalı olarak subjektif kriterlere göre verilebilecek bir puan türü olduğu kuşkusuzdur.

Öte yandan takdir puanının, aynı değerlendirmede somut donelere göre verilen diğer puan türlerinin ortalama 5 ila 10 katı yüksekliğinde öngörülmüş olması, ödül, takdir belgesi, sicil, hizmet içi eğitim ve fiili çalışma, yöneticilik gibi başarı ve deneyimlere dayalı olarak kazanılmış puanları bertaraf etmeye olanak sağlabilecek biçimde kullanılmaya uygun bir zemin hazırlayabileceği gibi, objektif değerlendirmeden uzaklaşılmasını da mümkün kılabilecek mahiyet arz etmektedir. Takdir puanı, bu derecede sonuca etkin ölçüde kullanılabilir niteliğinin olması bakımından, puanlamadan beklenen amaca da uygun düşmemektedir. dava konusu uyuşmazlıkta olduğu gibi, davacı ile birlikte atanma isteminde bulunan kişinin diğer puanlarının üçte birine varan oranda bir takdir puanının kullanımı sözkonusu olduğunda takdir puanı dışındaki verilerin puanlamasının da bir anlamı kalmamaktadır.

Bu itibarla objektif değerlendirmeye imkan vermeyen ve subjektif kullanıma yol açacak niteliği bulunan Ek-2 numaralı "Yönetici Değerlendirme Formu"nda "takdir Puanı" bölümünün yer almasında ve buna dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının, Hatay İli Antayka İlçesi Serinyol Cumhuriyet İlköğretim Okuluna müdür yardımcısı olarak atanmak amacıyla yaptığı başvurusunun reddine ilişkin işlem ile söz konusu göreve Yesra Tarhane isimli öğretmenin atanmasına ilişkin 03.01.2006 günlü, 695 sayılı işlemin ve bu işlemlerin dayanağını oluşturan 11.01.2004 günlü, 25343 sayılı resmi gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin ekinde yer alan Ek-2 no'lu Yönetici Değerlendirme Formu'nun "Diğer" başlıklı bölümünün "Takdir Puanı"na ilişkin kısmının yürütmesinin durdurulmasına 11.07.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber