Hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenler, memur olabilir mi?

Ceza Mahkemelerinde haklarında "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verilenler kamu görevlisi (memur, uzman, askeri personel vs.) olabilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 03 Mayıs 2015 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenler, memur olabilir mi?

Av. Çağrı ÜNSAL- memurlar.net

Halk arasında "erteleme" veya "denetimli serbestlik" olarak anılan ancak ceza hukukunda çok daha farklı hüküm ve sonuçları bulunan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı, ceza mahkemelerince sanıklar hakkında uygulamada sıkça verilen bir karar haline gelmiştir.

Kısaca "HAGB" olarak ifade edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, herhangi bir suçtan ötürü ceza mahkemesinde yargılanan ve esasen "suçlu bulunan" sanık hakkında hapis veya adli para cezası hükmü verilecek iken, belirli şartların varlığı halinde söz konusu hükmün "açıklanmaması" anlamını taşır.

Burada kanunun güttüğü amaç, mahkumiyete ilişkin kararın hem ceza hukuku, hem de hukukun diğer alanları (idare hukuku, özel hukuk vb.) bakımından doğuracağı olumsuz sonuçlardan etkilenmemeleri adına kişilere "son bir şans" vermektir.

Nitekim haklarında daha önce ceza mahkemelerince verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunanların en sık karşılaştığı engellerden birisi de devlet kadrolarına atanmadır. Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. Maddesine göre süresi ne olursa olsun bazı suçlardan ve 1 yıldan fazla hapis cezası alınan kasıtlı suçlardan alınan mahkumiyet kararları, devlet memurluğuna engel teşkil etmektedir.

Bu noktada karşımıza şu soru çıkmaktadır: Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunanlar, devlet kadrolarına atanabilir mi?

Öncelikle belirtmek gerekir ki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının şartlarını ve sonuçlarını düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, HAGB'nin "sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmayacağını" açıkça ifade etmektedir.

Kanunun açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere HAGB kararı, sadece ceza hukuku açısından bir hukuki sonuç değil, "herhangi bir hukuki sonuç" doğurmayacaktır. Bu çerçevede HAGB kararının devlet kadrolarına atanmada engel teşkil etmesi söz konusu değildir.

Nitekim esasen bu husus, yargı kararlarıyla ve hatta Devlet Personel Başkanlığı'nın bir görüşüyle de açıklığa kavuşturulmuştur. (Tıklayınız-08.07.2013 tarihli ve 9571 sayılı Devlet Personel Başkanlığı görüşü)

Öte yandan şu hususu hemen belirtelim. HAGB'ye ilişkin hüküm, "sabıka kaydı" olarak bildiğimiz adli sicil kayıtlarına geçmez. Bu kararlar, HAGB sicili adı verilen ayrı bir sicilde tutulur. Dolayısıyla hakkınızda HAGB verilmişse dahi "sabıkanız bozulmamıştır".

Ancak buna rağmen uygulamada idari mercilerin hataya düştüğü, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını bir "mahkumiyet hükmü" gibi yorumlayıp bu çerçevede işlem tesis ettiği görülmektedir. Ancak bu yaklaşım, hukuksal temelden tamamen yoksun ve idari ve gerekirse yargısal denetim ile iptal edilir nitelikte olacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber