Mahkeme yaralama suçunu vicdanıyla tespit etti!
Kendisini taciz ettiğini iddia ettiği patronuyla davalık olan kadın hakkında mahkeme, 'yaralama' suçundan para cezası verdi. Kararda kadının kavgada sadece bıçağı göstermesine rağmen 'Yaralama suçu sabit olduğu vicdani kanısına varıldı' denildi
ESRA ALUS İstanbul
Çalıştığı tekstil atölyesinde kendisini taciz ettiği ve işten attığı iddiasıyla tartıştığı patronunun fiziksel şiddetine maruz kalan kadına mahkeme "yaralama" suçundan ceza verdi.
Sahibi olduğu tekstil atölyesinde B.A. ile atölyede bulaşıkçı olarak çalışan F.Ç. adlı kadın arasındaki kavga yargıya taşındı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2010 yılının Ekim ayında B.A'nın işçisinin telefonuna mesajlar atarak tacizde bulunduğu, gördüğü yerde elle vücudunun değişik yerlerine cinsel saldırıda bulunduğu ve telefonla ayarayarak, "Abimin evini hazırladım. Yengemi evden gönderdim. Gel buluşalım" dediği belirtildi. Yaşadıklarının ardından işten atılan kadının eşi ve oğlunu alarak B.A.'nın iş yerine gittiği, çıkan kavgada, B.A'nın F.Ç.ye yumrukla vurarak, küfür ve tehditlerde bulunduğu, bunun üzerine F.Ç'nin iş yerinin mutfağında bulunan bıçağı alarak vurmak için patronuna saldırdığı ancak araya girenlerin vurmasını engellediği anlatıldı.
İddianamede, F.Ç'nin yaşadığı olay nedeniyle 'travma sonucu stres bozukluğu' yaşadığının raporuyla belgelendiğine de yer verilerek, Ç.'nin iddialarının toplumun içinde kendisini küçük düşürecek iddialar olması nedeniyle Ç.'nin asılsız iddialarda bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmayacağına dikkat çekildi ve Yargıtay içtihatlarına göre bu tür suçlarda mağdur beyanlarına itibar etmek gerektiği hatırlatıldı.
Şikayetler geri çekildi
Dava sürecinde, taraflar şikayetinden vazgeçti. Patron B.A., mahkemedeki savunmasında, "F.Ç isimli bayanla fazla samimi değilim. Zaten kendisinin yaşı da oldukça büyüktür. Kendisini taciz etmedim. Küfür ve darp da etmedim. İşken çıkardığım için iftira atmaktadır. Olay günü bıçağı sadece gösterdi. Şikayetçi değilim" dedi.
F.Ç. ise savunmasında, "Şikayetçi olduğum kişi patronumdur. Önce beni sözle taciz etmeye başladı. Tacizler telefonla da devam etti. Attığı mesajları eşimden korktuğum için sildim. Ayrıca B.A. beni her yalnız bulduğunda elle taciz etti. Yaşadıklarım nedeniyle aile huzurum bozuldu" sözleriyle yaşadıklarını anlattı. Ancak dava sürecinde F.Ç. de şikayetinden vazgeçti.
Avukattan itiraz
Davayı geçtiğimiz Mart ayında karara bağlayan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, patron B.A hakkındaki 'basit yaralama ve hakaret' suçlamasını Ç.'nin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle düşürdü. Mahkeme, "Cinsel saldırı ve tehdit" suçunu işlediği sabit olmadığından patronun beraatine karar verdi. Mahkeme, F.Ç.'yi ise "yaralama suçu sabit olduğu vicdani kanısına varıldığından" diyerek 180 gün adli para cezasına çarptırdı. Ardından da indirim uygulayarak cezayı 9 güne düşürüp, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. F.Ç.'nin avukatı Nazlı Ateş, olayda yaralama olmadığının altını çizerek karara itiraz etti.