Piyasalardaki belirsizlik et ve süt ürünlerine yansıyor
TÜRKİYEM-BİR Yönetim Kurulu Başkanı Karakuş: "Et ve süt fiyatlarındaki artış, piyasalardaki belirsizlikten kaynaklanıyor. Yatırımcı şu anda ürkek, ürkek piyasada her şey dalgalı olur"
Türkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği (TZYMB) Genel Başkanı Fehmi Kiraz, 11 aylık süreçte, et fiyatlarında yaklaşık yüzde 26-27'lik değişiklik gördüklerini belirtti.
Bera Otel'de, Türkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliğince "Et ve Süt Ürünleri Fiyatları Paneli" düzenlendi.
Kiraz, burada yaptığı konuşmada, Ramazan ayına yaklaşık bir ay kala et ve süt ürünleri fiyatlarının gündem olmaya başladığını söyledi. Et fiyatının 38 lira civarında olduğunu belirten Kiraz, "Geçen yıl haziran ayının başında bildiri yayınlamıştık, bu yıl bu ay başında yayınladık. Aradan geçen 11 aylık süreçte, et fiyatlarında yaklaşık yüzde 26-27'lik değişiklik görüyoruz. Süt ürünleri fiyatlarında da buna paralel olarak değişiklik var" diye konuştu.
Kiraz, tarımsal arazilerin planlı kullanımının önemine işaret ederek, "2005 yılında 27 milyon hektar tarım alanımız varken, son 10 yılda 23 milyon 600 bin hektara düşmüşüz. Tarım alanlarımızda yüzde 13-14'lük bir azalma var. Şu anda nüfusumuz 77 milyon ve her yıl 1 milyon daha artıyoruz. Nüfus istatistik bilimine göre, 2035-2050 yılları arasında 100 milyona dayanacağız ve orada sabit kalacağız. Bu hızla tarım alanımız azalırsa, 100 milyonu nasıl doyuracağız?" ifadelerini kullandı.
- "Gıdaya karşı oluşturulan para politikaları işlemiyor"
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEM-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Karakuş da et ve süt fiyatlarındaki artışın piyasalardaki belirsizlikten kaynaklandığını söyledi. Et ve süt fiyatlarındaki artışa çeşitli hususların neden olabileceğine dikkati çeken Karakuş, "2014-2015 yıllarında bizi sarhoş eden bir kur artışı var. Yüzde 6-7 enflasyon hedefi olan bir ülkede, 3 ayda yüzde 25-30 civarındaki artış, azalış tüccarı, sanayiciyi sarhoş ediyor. 2015 yılının ilk çeyreğinde enflasyon ortalama yüzde 8 oldu ancak gıda ürünlerinde yüzde 14 gibi bir rakam var" dedi.
Karakuş, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı önderliğinde Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kurulduğunu belirterek, gıdaya karşı oluşturulan para politikalarının işlemediğini söyledi. Karakuş, enflasyon sepetinde gıda ve içeceklerin payının yüzde 25 olduğunu, bunun 3'te 1'lik kısmının ekmek, dana eti, peynir ve domatesten oluştuğunu kaydetti.
- "TTIP Anlaşması sonuçlandığında başka bir dünya çıkacak"
Karakuş, Türkiye nüfusunun 1980 yılında 44 milyon iken hayvan sayısının 85 milyon adet olduğunu ifade ederek, ülke nüfusunun 80 milyona ulaştığını, hayvan varlığının ise yaklaşık 60 milyon adet olduğunu bildirdi. Karakuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim önümde bir ithalat sopası var. Bana 2009'da bir vurdu, bir kişi çıktı dedi ki, '77 milyona pahalı et yedirmem'. Yüzde 225 ile korunan hayvancılık bir gecede sıfıra indi, perişan olduk, 600-800 bin hayvan kesime gitti. Anası olmayınca da danası olmadı, bugünleri yaşıyoruz. Görüşmeleri devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması var, bittiği an çok başka bir dünya çıkacak. Çünkü dünyada toplam üretimin yüzde 60-65'ini yapan AB ve ABD anlaşmak üzere. Anlaştığı zaman hepimiz için başka bir dünya çıkacak. Türkiye nerede durmalı? Türkiye tarım ülkesi, bunu asla unutmayacak çünkü biz teknoloji üretemiyoruz."
Karakuş, yatırımcı şu anda ürkek olduğunu, ürkek piyasada da her şey dalgalı olacağını söyledi. Merkez Bankası'nın hedeflediği ve gerçekleşen olayların sadece 2010'da tuttuğunu söyleyen Karakuş, "Bu yılda ilk 4-5 aya baktığımızda yüksek bir enflasyon rakamı geleceğini görüyoruz ama hedef 5'te duruyor. Yüzde 5 hedef ama onun yüzde 60 üstünde bir gerçekleşme bunlar çok büyük makroekonomik dengesizlikler" değerlendirmesinde bulundu.
- "Kredi kullanan bir sektör haline geldik"
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BESD-BİR) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sait Koca ise piliç eti fiyatlarının enflasyonun ve yem fiyatlarının altında seyrettiğini ifade etti. Sektörün son yıllarda para kazanamadığını savunan Koca, üretim yapılabilmesi ve mevcut çarkın döndürülmesi için devamlı kredi kullanan bir sektör haline geldiklerini dile getirdi. Koca, piliç eti tüketimin arttırılması için çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Ulusal Kırmızı Et Konseyi Genel Sekreteri Kerem Demirel, 2014 yılı itibarıyla kırmızı et fiyatlarında belirgin artış görüldüğünü söyledi. Canlı besi hayvanı tedariki güçlüğü nedeniyle yaşanan fiyat artışının, tüketiciye yansıdığını belirten Demirel, "Nisan 2014 ile 2015 dönemini kıyasladığımızda, dana fiyatlarında yüzde 26,09'luk bir artış görülmektedir" dedi.
Demirel, et fiyatlarındaki artışın uzun vadede dengelenmesi için kombine ırkların ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini savundu.
- "Süt Eylem Planı hazırlanmalı"
Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Derneği (ASÜD) Genel Sekreteri İsmail Mert de halen 18,5 milyon ton civarında süt üretildiğini ve bu oranın dünya üretiminin yüzde 2,3'üne tekabül ettiğini söyledi.
Süt ürünlerini sadece Çin'e ihraç etmenin yasak olduğunu belirten Mert, 2015 yılı içinde Çin'e ihracat yasağının kalkmasını beklediklerini dile getirdi. Mert, sektördeki sorunların giderilebilmesi için Süt Eylem Planı hazırlanması gerektiğini savundu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Özcan ise et ve süt üretim istatistikleri ve hayvan varlığı rakamları hakkında bilgi verdi. Özcan, okul sütü için 5 yıllık bir kararname için çalıştıklarını da ifade etti.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Akman'ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelin ardından, meslekte 30. yılını dolduranlara plaket verildi.