Erdoğan: Üniversite soruları için de tezgah kurmuşlar

Saraybosna dönüşü konuşan Erdoğan: Terör örgütü bölgede evlere tehdit mektubu bırakıyor. Oy vermezseniz bedelini ödersiniz diyor. Bunlar terör örgütlü çalışıyor. Baktılar ki iş terse gidiyor. Barajın altında kalırsak bu işi nasıl tutturacağız endişesindeler.

MURAT KELKİTLİOĞLU

Bir dizi açılış için Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Terör örgütü PKK'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde halkı tehdit etmesini ve bu yönde evlere mektup bırakmasını değerlendiren Erdoğan şunları söyledi:

SAĞLIKLI SEÇİM İSTEMİYOR

Bunların terör örgütü HPG evlere tehdit mektupları gönderiliyor. "Verdiniz verdiniz, vermediniz bunun bedelini size ödeteceğiz" diyorlar. Siz hangi çözüm sürecinden bahsediyorsunuz. Bunlar terör örgütü destekli çalışıyorlar. Benim genel başkanlığım döneminde Hakkari Yüksekova'da ilçe teşkilatı binasını bombaladılar. Kimse bize bina vermedi. Hakkari'de aynı şekilde yine bombaladılar. Yine kimse bize bina vermedi. En sonunda biz satın almak zorunda kaldık. Batı'ya gelip beyefendi pozlarında adeta böyle oralarda farklı bir şekilde bir rol. Doğu, güneydoğuya da gittiğinde de bakıyorsun oralarda da esiyorlar, gürlüyorlar. Bunları yaptığı bu. Bunlar sağlıklı bir seçimden yana değiller. Baktılar iş terse gidiyor. Terse gider biz de barajın altında kalırsak. Bundan sonra biz bu işi nasıl tutturacağız. Bunun endişesi içerisindeler. Böyle bir yorum yapmak istemezdim. Böyle bir yorum yapmak durumundayım.

SENİN ALDIĞIN OY BELLİ

Benim başkan olup olmamam senin elinde değil ki. Ona ancak millet karar verir. Karşıma cumhurbaşkanı adayı olarak çıktın. Aldığın oy belli. Bu milletin bize verdiği oy da belli.

TERÖR ÖRGÜTLERİ İÇ İÇE

Değerli arkadaşlar şunu diyebilir misiniz? DHKP-C ile PKK hiçbir zaman işbirliği yapamaz. Mümkün müdür? Olay bu kadar basit. El Kaide, DAEŞ işbirliği yapmadı diyebilir misiniz? DAEŞ, El Kaide'den ayrılmış, adeta onun bir uzantısı. Bunlar iç içe. Medyayla alakalı olarak her şeyden önce mevcut kurumların atabileceği adımlar var. Bunların başında da RTÜK geliyor. Yargı sürecinde, iş sizin dediğiniz türden bir el koymaya kadar uzanır mı, o yargının bilebileceği bir konu.

Hürriyet tazminat ödeyecek

Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, Hürriyet Gazetesi ile Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı ve yazar Mehmet Yılmaz'ı, Erdoğan'a hakaret ettikleri gerekçesiyle tazminata mahkum etti. Mahkeme Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırıda bulundukları gerekçesiyle Sabancı ve Yılmaz'ın, Cumhurbaşkanı'na 20 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Türkiye'nin ilk Uzay Merkezi açıldı

Türkiye'nin ilk "Uzay merkezi" Ankara Akıncılar'da açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, TUSAŞ Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. TUSAŞ tarafından işletilecek olan tesis ile birlikte, Türkiye dünyanın bu sistemlere sahip ülkeleri arasına da girmiş oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da beraberinde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile steril giysiler giyerek tesisi gezdi ve açılışı "hep birlikte milletçe butonlara basıyoruz" diyerek gerçekleştirdi. Eroğan ayrıca tesisteki araç gereçler hakkında bilgi aldı. Savunma sanayi ve Türksat tarafından 100 milyon euroluk kaynakla kurulan merkezde uyduların teknolojik yapıları test edilecek. Uluslararası uzay projelerine de hizmet verecek olan Merkez, ilk olarak Göktürk 1 uydusunun çevresel testleri yapılacak. Tesiste, Göktürk-3 ve Türksat 6-A'nın yapımı da milli yeteneklerle gerçekleştirilecek.

Ordu mehteri 562 kişi olacak

Nasip olursa ayın 30'unda İstanbul'daki Fetih Şöleni'nde çok ciddi bir protokol davet ediliyor. Halkın yanında bu protokol de olacak. Belediye başkanı, vali, başbakan burada olacak. Konuşmalarımız olacak. Ordu mehterimiz sürpriz yapacak. 562 kişiyle gösterisini yapacak. Çünkü 562'nci yılında olduğu için.

Görmez'e zırhlı araç

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in makam aracı tartışmalarına son noktayı Erdoğan koydu: Cumhurbaşkanlığı makamından bir Mercedes'i ben başkanımıza tahsis edeceğim. Hem de zırhlı olacak.

Bu hassas konularla ilgili olarak hiç sağa sola bakmaya gerek yok. Bir üst akıl var. Çünkü bunlar Türkiye'yi dizayn etmek istiyorlar. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Acaba bu içerden nasıl böleriz, nasıl birbirlerine düşürürüz bunun gayreti içerisindeler. Şu ana kadar bunu başaramadılar. İçimizde malum bir terör örgütü var. Bu terör örgütünü çoklu bir hale getirmek. İkinci bir terör örgütünü devreye soktular malum. Bunlara karşı güvenlik güçlerimiz ellerinden geleni tüm gayretle çalışmalarını sürdürüyorlar. Tabii Diyanet İşleri Başkanımızın şahsına yönelik bu atılan adımı inşallah ben bu dönüşten sonra kendisiyle de görüşeceğim Cumhurbaşkanı makamından bir Mercedes'i ben Diyanet İşleri Başkanımıza tahsis edeceğim. Hem de zırhlı olacak.

ONLARDA DAHA LÜKSÜ VAR

Başbakanlığım dönemimde yargıda birçok başkana bu tür tahsisler yapmıştım. Şimdi de cumhurbaşkanı olarak bu tahsisi kendisine yapacağım. Çünkü o makam bunlara fazlasıyla layıktır. Zaten aslına bakarsanız, makam araçlarını eleştiri konusu yapanların altında, çok daha lüks arabalar var. Çocuklarının altında spor arabalar var. Neler var neler var.

Erdoğan, Adıyaman'da kendisine 'Sultan' yakıştırması yapanlara seslendi:

Ben hizmetkarım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine yüzde 95,7 oranında oy veren 'şampiyon ilçe' Adıyaman'ın Sincik İlçesi'nde vatandaşlara hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman'da kendisini eleştiren HDP'li Dengir Fırat'a yanıt verdi. Erdoğan şunları söyledi: "Birileri gelip buralarda benim sultan olmak gibi bir derdimin olduğundan bahsediyor. Kardeşlerim bu fakir hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içerisinde olmadı. Tam aksine her zaman meydanlarda şunu söylemişimdir. Biz millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz demişizdir. Bu kardeşiniz için sultanlık derdi olduğunu iddia edenler, yıllarca burada ağalık postu sattılar. Ağa, ben ne ağayım, ne sultanım. Ben hizmetkarım. 7 Haziran bir dönüm noktasıdır. Sizleri tehdit etmek isteyen, korkutmak isteyenler olabilir. 6-7 Ekim olaylarında 50'ye yakın kardeşimizin ölümüne neden oldular. Yasin Börü'yü 5'inci kattan attılar. Sonra da başını ezdiler. Yasin Börü de Kürt'tü. Biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz. Terör örgütünün arkasında olduğu parti ağaların partisi olmuşlar. Onlara gereken dersi vereceğinize inanıyorum."

Benim kanıma dokunuyor

Başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleriyle istişarelerimiz, Dışişleri Bakanımızın Avrupa'daki çalışmalar sürdürüyor. ABD'den ve AB üyesi ülkelerden olumlu mesajlar da yok değil. Mesela Almanya Meclis Başkanı Almanya'yı ziyareti sırasında kendisiyle görüşmeyeceğini açıkladı. Açık ve net söylüyorum, bu benim kanıma dokunuyor. Menderes'in olayını hatırlatıyor bize.

Gemi gönderip yardım edelim

Malezya Başbakanı'yla görüştüm. Bölgede Andaman Denizi'nde mahsur kalan Rohingyalılar ve Bengalliler için neler yapabileceğimizi konuştum. "Onları orada ölümle baş başa bırakmayalım. Hatta gerekirse gemiler kiralayalım içinde gıdasıyla bu gemileri gönderelim, onları oradan gemilere yüklemek suretiyle hiç olmazsa bunların ölüm riskini azaltalım" dedim. "Bizi de çağırın biz de gelelim" dedim.

Köşe yazarları iş takip ediyor

Daha önce bunlar hükümet kuruyorlar, hükümet indiriyorlardı. Bunların köşe yazarları Ankara'da iş takip ederlerdi bilir misiniz? Bakanlıklarda patronun işlerini bunlar takip ederlerdi. Şimdi köşesinde mektupta bu ne diyor, "Şerefsizliktir" falan. Tehditleri yutacak değiliz. Onlar hükümeti nasıl götürürüz çalışmaları için paralelle lobi yaptılar. Bağlantıların nasıl olduğu bizlerce malum.

Kitapçıktan soru almışlar

Bekledikleri neticeyi alamayacaklar. Olayın başlangıcı tamamıyla dershane olayıdır. Biz göreve geldiğimizde Hüseyin Bey'in Milli Eğitim Bakanı olduğu zaman ders kitaplarının içinden üniversite imtihan sorusu hazırlanmıyordu tamamıyla dershanelerdeki verilerden bu kitapçıklar içinden üniversite soruları hazırlanıyordu. Yani tezgah daha ne zaman kurulmuş. Ben buna isyan ettim. Çok ilginç şeyler oluyor, ama çok da pişkinler.

Başkanlık'la çift başlılık biter

Cumhurbaşkanı Erdoğan, atv-A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 'Başkanlık sistemi'ne ihtiyacı olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: Rusya'da Medvedev Cumhurbaşkanı'ydı ancak güç Putin'deydi. Putin Cumhurbaşkanlığı'nı aldı, Medvedev ortada yok. Türkiye'de partili olmayınca oradaki güç burada olamıyor. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini söylediğimde muhalefet karşı çıktı. Partili Cumhurbaşkanlığı'nın olduğu ülkelerde daha seri karar alabilme imkanı var. Türkiye'nin seri kararlar alabilen bir yapıya kavuşması lazım. Yapamazsak çift başlılık alır başını gider.