4/B'li Öğretmenliğin İptali İstendi

Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu öğretmenlik dışında, önce kısmı statüde öğreticilik yoluyla, 657 sayılı Kanunun 4/C maddesi kapsamında öğretmen alımı yaptı. Buna ilişkin düzenleme Danıştay tarafından iptal edilince 657 sayılı Kanunu değiştirdi, daha sonra da, 4/B kapsamında sözleşmeli öğretmen alımı yoluna başvurdu. Türk Eğitim Sen, Danıştay'a yaptığı başvuru ile hem 2006/58 nolu genelgenin 4 bölümünün iptalini, hem de 657'de yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesine götürülmesini talep etti. Detaylar için başlığa tıklayınız.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Ağustos 2006 14:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Memurlar.net'in notları

- Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan bir genelgenin üst hukuk normlarına aykırılığı iddiası ile başvurulacak merci Danıştay'dır. Bu nedenle sözleşmeli öğretmen alımımına ilişkin 2006/58 nolu genelgenin iptali için Danıştay'a başvurulmuştur.

- Ancak, bir Kanun maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmalıdır. Anayasa göre, sadece Cumhurbaşkanı, iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler ve mahkemeler Kanun maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilmektedir. (Anayasa/ madde 150) Bu nedenle dava dilekçesinde, 657'nin 4. maddesinin (B) bendine eklenen ve sözleşmeli öğretmen alımına imkan veren Kanuni düzenlemenin iptali istemiyle, Danıştay'dan, Anayasa Mahkemesine başvurması talep edilmiştir.

İşte Dava dilekçenin tam metni

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI'NA

*ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİASI VARDIR.
* YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ VARDIR.
* DURUŞMA İSTEMLİDİR

DAVACI : Türk Eğitim-Sen (Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası)

VEKİLİ : Av.Ömer SARPDAĞ Tel/Faks: 0312-309 76 45-44
Anafartalar Cad.Yüce Han İşhanı K:4 No:78/65 Ulus/ANKARA

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı/Ankara

TEBLİĞ TARİHİ : 04/07/2006

T.KONUSU : Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan 04/07/2006 gün ve 2174/54132 sayılı ''Sözleşmeli Öğretmen' 'konulu 2006/58 no'lu Genelgenin 2005-2006 öğretim yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/C maddesi kapsamında kısmi zamanlı geçici öğretici olarak görev yapanlardan;
- madde:11 ''Sözleşmeli öğretmenlere sürekli görev yolluğu ödenmeyecektir.'' maddesinin İPTALİ ve
- Hizmet Sözleşmesi'nin Madde:13-Sözleşmenin Feshi başlıklı (c) ''Taraflar, bir ay önce ihbar etmek şartı ile, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir.'' Bendinin İPTALİ ve
- (d) ''Personelin sözleşmesi, norm kadronun gerektirdiği kadrolu öğretmen temin edildiğinde veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşme feshedilir.''ve (ğ) ilk cümle
- ''Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulmaması durumunda sözleşme feshedilir.'' bendinin İPTALİ ve
- görülmekte olan bir dava sebebiyle 5453 sayılı madde: 3 (a) ile 14/07/1965 tarihli 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun madde: 4 (B) bendinin üçüncü fıkrasına ''Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin:' 'ibaresinin Anayasanın Başlangıç dahil, 1, 2, 10, 11, 42, 49, 51, 70, 128, 161, 162'inci maddelerine AYKIRIDIR. ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİALARIMIZ CİDDİ GÖRÜLEREK ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURADA BULUNULMASI , YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve İLGİLİ HÜKÜMLERİN İPTALİ İSTEMİDİR.

İZAHAT :

ÖĞRETMENLİĞİN MESLEKTEN ÖĞRETMENLİK OLMASI ESASTIR.

1) T.C.Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim kurumlarında ''KAMU HİZMETİNİ'' yerine getirmek için Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereği ''SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN'' alımı yapmaktadır.

2) Davalı yarı kamu hizmetinin ifası dolayısıyla yetkilerini kullanırken ''Tek yanlı'' ve karşılıklı iradelerin ''İki Yanlı Sözleşmeler'' yapabilir. Bu husus tartışmasızdır. Ancak ''İDARENİN SÖZLEŞMELERİ'' ile '' İDARİ SÖZLEŞMEYİ'' ayırtetmek gereklidir. İdarenin sözleşmelerinin bir kısmı tamamen özel hukuk hükümlerine tabidir. İdari sözleşmeler ise idare hukuku kural ve ilkelerine tabidir.

Kısaca öğreti dahil, Anayasa mahkemesi ve Danıştay içtihatları uyarınca ''İdarenin yaptığı ve karşı tarafın bir kamu hizmetini yürütmesini veya böyle bir hizmetin yürütülmesine katılmasını öngören sözleşmeler'' idari sözleşme sayılmaktadır.

3) Milli Eğitim Bakanığı Genel İdareye dahil olmakla Genel Bütçe ile idare edilen kurumdur. Dolayısıyla davalı yan ''KAMU PARASINI-BÜTÇE'' ve ''KAMU YARARINI'' birlikte gözetmesi gereklidir.

4) Diğer taraftan idare, 657 sayılı yasanın kapsamına giren kurumlarda ''Genel İdari Hizmetler Sınıfına'', ''Teknik Hizmetler Sınıfına'','' Avukatlık Hizmetleri Sınıfına'',''Yardımcı Hizmetler Sınıfına'' v.b.hizmetler sınıfına ''Sözleşmeli Personel ''alımı yapılmasında kamu zarar göremez. Ancak 657 Sayılı Yasaya tabi kurumlarda eğitim öğretim görevleri ile görevlendirilen öğretmenlerin ''Sözleşmeli Öğretmen" olarak alımı nedeniyle ''KAMU PARASI ve KAMU YARARI gözetilmemekte ve Eğtim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfının ilkelerinden ''Meslekleri ile ilgili görevleri fiilen yapma'' ve''asli'' ve ''süreklilik'' ilkeleri bertaraf edilmektedir.

5) TOPLUMSAL GEREKSİNİM SÖZLEŞME İLE SATIN ALINAMAZ.

Eğitim ve Öğretim toplumsal bir gereksinimi ve kamu yararını gerçekleştirmeye yöneliktir. Ve kamu hizmetlerine egemen olan temel ilkelerden ''SÜREKLİLİK (KESİNTİSİZLİK) ve DÜZENLİLİK '' ilkelerini birlikte değerlendirmek Anayasanın ruhuna ve sözüne uygun olacağı düşüncesindeyim.

Eğitim Öğretim Hizmeti kamu hizmetidir. Ve kamu yararı gözetilerek tesis edilmesi ve SÜREKLİ-DÜZENLİ bir biçimde yürütülmesi gereklidir.

''Kesintisizlik'' ve ''Düzenlilik'' Eğitim Öğretim sınıfında BİRLİKTE Değerlendirilir.

6) Diğer taraftan bu hizmetleri yerine getiren eğitim çalışanlarında geleceğe yönelik DEDİRGİNLİK oluşmaktadır.

Kısaca sözleşmeli öğretmenlik hususu sadece eğitim çalışanlarını ve idareyi ilgilendirmemektedir. Bunun yanında hizmeti talep eden ÖĞRENCİLERİ'DE ilgilendirmektedir.

Dolayısıyla aynı öğrencinin karşısına her ay veya her yıl değişik öğretmenlerin çıkarılması ÖĞRENCİDE DE MOTİVE EKSİKLİĞİNİ, ÖĞRETMENE ADAPTE SORUNLARINI BERABERİNDE GETİRİR.

Diğer taraftan eğitim çalışanının SÜREKLİ TEDİRGİN BIRAKILMASI VERİMSİZLİĞİ BERABERİNDE GETİRİR. Geleceğini öngöremeyen, her an HİZMET SÖZLEŞMESİ SONRASINI düşünen bir öğreticiyi BELİRSİZLİK ile karşı karşıya bırakmak Uluslararası Sözleşmelere ve Anayasaya aykırıdır.

7) Diğer taraftan 04/07/2006 gün ve 54132 Sayılı 2006/58 no'lu genelge 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun ''GENEL ŞARTLARINI'' zaten aramaktadır. Bu durumda GENEL ŞARTLARI TAŞIYAN ÖĞRETİCİNİN ATANMASI VE NORM KADROYA ALINMASI İDARENİN YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEDİR.

Diğer taraftan Sözleşmeli Öğretmen alımı Genel Bütçeden de fazla harcama gerektirir.

8) 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun öğretmenlik başlıklı 43.maddesinin 1. fıkrasında, öğretmenliğin, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü oldukları , 4. fıkrasında, öğretmenlik mesleğinin, Adaylık Döneminden Sonra Öğretmen, Uzman Öğretmen ve Başöğretmen olmak üzere 3 kariyer basamağına ayrıldığı ve ADAYLIK DÖNEMİNİ BAŞARI İLE TAMAMLAYANLARIN MESLEĞE ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARI, kariyer basamaklarında yükselmenin koşulları belirlenmiş, öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi başlıklı 45.maddenin 1.fıkrasında ise öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedogojik fermasyon bakımından aranacak niteliklerin Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olnacağı ve anılan maddenin 4.fıkrasında da hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçileceklerinin yönetmelikle düzenleneceği, 47.madde de ise örgün ve yaygın eğitim kurumlarında hizmet içi yetiştirme, kurs, seminer ve konferanslarında uzman ve usta öğreticilerin de geçici veya sürekli olarak görevlendirilebileceği, öğretim tür ve seviyelerine göre uzman ve usta öğreticilerin seçimlerinde aranacak şartların, görev ve yetkilerinin yönetmelikle tespit edileceği hükmü yer almaktadır.

9) Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin atama çeşitleri başlıklı 9. maddesi, öğretmen kadrolarına atananların İlk Defa Atama ve Yeniden Atama, Yer Değiştime suretiyle atama v.b. yolu ile yapılacağı belirtilmiştir.

10) Aynı yasanın tanımlar başlıklı 4.maddesi'nin (i) bendinde ilk defa atamanın Bakanlığın Eğitim Öğretim Sınıfı içindeki öğretmen kadrolarına aday öğretmen olarak (özel öğretim okullarında öğretmenlik adaylığı kaldırılanlar dahil) alınacakları, (k) bendinde ise yeniden atamanın bakanlık ve diğer kamu kurumlarının Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı içindeki öğretmen kadrolarında çalışmış olup adaylıklarının kaldırılmasından sonra bu görevlerinden çeşitli nedenlerle ayrılmış olanların tekrar öğretmenliğe atanacakları hükme bağlanmıştır.

11) Diğer taraftan boş bulunan kadrolara mevzuat hükümleri ile getirilen ilkeler doğrultusunda uygun kişileri atamak ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmak konusunda İDAREYE KAMU YARARI VE HİZMET GEREKLERİ İLE SINIRLI OLMAK ÜZERE TAKDİR YETKİSİ TANINMIŞTIR. ANCAK TANINAN TAKDİR YETKİSİ MUTLAK DEĞİLDİR.

12) Bir başka husus, 21/03/2006 gün ve 5473 Sayılı Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara Ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un Madde-3 :14/07/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun;

a) 4 üncü maddesinin (B) bendinin üçüncü fıkrasına ''tercumanların;''ibaresinden sonra gelmek üzere ''Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin;''ibaresi eklenmiş.

657 Sayılı DMK'nun 4/(b) fıkrasına eklenen söz konusu husus ANAYASAYA AYKIRIDIR. Anayasaya aykırılık ciddidir.

Anayasa Başlangıç (4.bend) gereği : ( Değişik:3.10.2001-4709/1 md.) ''Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin Türk varlığının, Devleti ve ülkesi ile bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkilapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği...............

(5.bend) Her Türk vatandaşının bu anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

(6.bend) Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu,birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duyguları ile ve ''Yurtta sulh, cihanda sulh''arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;'' denilmektedir

Durum odur ki;

SİYASİ AMAÇLARA GÖRE KANUN ÇIKARTILAMAZ

somut olayımızı değerlendirdiğimizde görülecektir ki, Milli Eğitim Bakanlığı 5473 sayılı kanunun madde 3/(a) fıkrası gereği 657 sayılı 4.maddesinin (b) bendinde yapılan değişiklik dayanak gösterilerek eğitim çalışanlarının HUZUR ve SUKUNU BOZULMAKTA, EŞİTLİK ve SOSYAL ADALET YERİNE GELMEMEKTEDİR.

ÇİFTE STANDART, FARK GÖZETMEK TOPLUMSAL BİR SORUN YARATIR. BU HUSUSTA ANAYASACA GÜVENCE ALTINA ALINAN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR.

Bilinen bu gerçek KANUNLARIMIZIN ARKA PLANINA ALINMIŞTIR.

5473 sayılı kanunla 657 sayılı kanuna getirilen ''SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK''statüsü bu gerçeklerden birisidir.

Yapılan değişiklikle Milli Eğitim Bakanlığı hak ve yetkilerini kullanarak ÖĞRETMENLERİMİZİ ayrıma tabi tutmaktadır. Çıkarılan bu yasa ANAYASAYA AYKIRIDIR. Kısaca öğremenlerimize ''sen sözleşmeli olacaksın istediğimizi yapacaksın ve işimize yaramazsan seni çıkarabiliriz. Diğer öğretmenimize ''seni kadroya alacağım, hayatla ilgili korku ve endişeye kapılmana gerek yoktur. Sen benim işime yararsın''denilmektedir.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK müessesesinde DEVLETİN MEMURUNDAN VAZGEÇİLEREK İKTİDARIN MEMURU YAPMA ÇABASI VARDIR.

13) Diğer taraftan Anayasa ''Kanun önünde eşitlik'' madde 10:''Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din meshep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun öünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitliklik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar''
denilmektedir.''

Anayasamızda bulunan söz konusu metin ''Kanun önünde eşitlik''başlıklı 10.maddesinin anlam ve kapsamı Anayasa Mahkememizin de kararlarında vurgulanmıştır. Yüce Mahkememize göre ''Anayasanın 10.maddesi, aynı hukuksa durumda bulunan kişiler arasında haklı bir nedene dayanmayan ayrımı önlemeye amaçlamıştır. Bu madde eylemli eşitliği değil, hukuksal eşitliği öngörmekte aynı durumda olanların ayrı kurallara bağlı tutulmasını sakıncalı kılmamaktadır. Eşitliklik ile güdülen amaç, aynı koşullar içinde özdeş nitelikte olanların yasalarca aynı işleme tabi tutulması, başka bir deyişle, eşitler arasında eşitliğin sağlanmasıdır. Anayasanın 10.maddesinde yer alan eşitlik kavramıyla kanun önünde eşitlik yani hukuki eşitlik kasdedilmiştir.''

Görüldüğü gibi aynı hukuksal durumda bulunan (Kadrolu Öğretmenlik ile Sözleşmeli Öğretmenlik) müessesesi Anayasamızın 10.maddesi gereği kanun önünde eşitlik ilkesine aykırıdır. Dolayısıyla 5473 sayılı kanunun Madde 3/(a) gereğince 657 sayılı DMK'nun 4/(b) maddesine getirilen ''Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmenihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamı ile kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin.' 'ibaresinin Anayasa Mahkemesince İptali gereklidir.

14) Anayasa madde :42 '' Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi'' başlıklı kanun incelendiğinde görülecektir ki, fıkra (8) ''Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, araştırma veinceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür.Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.''denilmektedir. Durum odur ki, Milli Eğitim Bakanlığı sisteme yeni adapte etmeye çalıştığı ''Sözleşmeli Öğretmelik''kurumu ile eğitim öğretim kesintiye uğratılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Sözleşme hükümleri incelendiğinde görülecektir ki Hizmet Sözleşmesi'nin ''Sözleşmenin Feshi''başlıklı madde :13/(c) ''Taraflar bir ay önce ihbar etmek şartıyla, sebep göstermeksizin sözleşmeyi her zaman feshedebilir.''denilmektedir.

Sözleşmeli öğretmenlik müessesesi norm kadro sunucu ortaya çıkan boşluğun kapatılmasına yöneliktir. Asıl olan; ''Norm Kadro Sonucu Boşluğun Oluşturulmamasıdır.'' Şayet Devlet üzerine düşün yükümlülüğü yerine getirecek olursa Ülke şartları, sosyal, ekonomik, insan kaynakları, konjöktürel yapı v.b. unsurlar değerlendirildiğinde görülecektir ki; norm kadro sonucu boşluk oluşturulmaz ve dolayısıyla ne istahdam edilecek öğretmenler mağdur duruma düşürülmüş olacak ne de Türk Eğitim sistemi kesintiye uğratılmış olacaktır. İş bu sebeple de 5453sayılı kanun madde 3/(a) ile getirilen düzenleme anayasaya aykırıdır. İptali gereklidir.

15 ) Anayasa Madde:51 ''Sendika Kurma Hakkı''

''Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendika ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme hakkına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz...............''denilmektedir.

Diğer taraftan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalar Kanunu madde:18 ''Güvenceler'' başlıklı madde içeriği ile değerlendirme yapıldığında görlecektir ki Sözleşmeli Öğretmenler sırf sözleşmeli öğretmen olması sebebiyle Kamu görevlileri , iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatlari içinde sendika veya konfederasyonların bu kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulmaktadır ve görevlerine son verilmektedir ve hatta sendikalara üye olunmaması husunda baskılar yapılmaktadır.

Diğer taraftan Sözleşmeli Öğretmenler sendikalara üye olamadıkları için sendika üyesi olmaları ve veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapılmaktadır.

Dolayısıyla Sözleşmeli Öğretmenlik müessesi ''Hukuka Aykırılığı Teşvik Etmektedir''

İdareye tanınmış bulunan kamu gücünü kullanma hak ve yetkisi gereği bir öğretmenin, sözleşmeli öğretmen olması dolayısıyla SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASI ENGELLENMEKTEDİR, İş bu hususda anayasaya aykırılık teşkil eder.

Eğitim çalışanları sırf sendikalı olmalarından dolayı sözleşmeli öğretmelik kapsamına alınmaktadır. Bu hususta uluslararası sözleşmelere ve anayasaya aykırıdır. 657 sayılı DMK'nun 4/(b) bendine eklenen kısmın iptali gereklidir.

16) Anayasa madde:70 '' Her Türk, kamu hizmetine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez.''denilmektedir.

Her şeyden önce öğretmen, öğretmenlik mesleğini isteyerek ve severek tercih etmiş bir kişidir.

1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, öğretmenlik başlıklı 43.maddesinin 1.fıkrasında öğretmenliğin, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlerin bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlü oldukları ve dolayısıyla söz konusu yükümlülük sözleşme ile yerine getirilemez. Borçlar Kanununda ana ilkelerden biri olan ''SÖZLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜ'' EŞİTLER ARASINDA GEÇERLİDİR. Görüldüğü gibi bir tarafta kamu gücü ve bir tarafta Özel Hukuk kişisi olduğu müddetçe sözleşme özgürlüğünden bahsedilemez.

Diğer taraftan öğretmenlik mesleğinin ADAYLIK DÖNEMİNDEN SONRA, ÖĞRETMEN, UZMAN ÖĞRETMEN VE BAŞÖĞRETMEN olamak üzere üç kariyer basamağına ayrıldığı ve adaylık dönemini başarı ile tamamlayanların MESLEĞE, ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARI, kariyer basamaklarında yükselmenin koşulları belirlenmiştir. Ve devamında kariyer basamaklarında yükselebilmek için belirli süreler ve ön sartların oluşması beklenilmektedir. Sözleşmeli öğretmenlik müessesesi öğretmenin kariyer basamaklarında yükselmesini de elinden almaktadır. İş bu sebeple de Sözleşmeli Öğretmenlik anayasa ve kanunlarımıza aykırıdır.

Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi başlıklı 45.maddesinin 1.fıkrasında ise öğretmen adaylarında genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik fermasyon bakımından aranacak niteliklerin Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunacağı ve aynı maddenin 4.fıkrasında hangi gerece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçileceklerinin yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Aynı yasanın 47.maddesinde ise örgün ve yaygın öğretim kurumlarında ve hizmet içi yetiştirme, kurs, seminer ve konferanslarında uzman ve usta öğreticilerin de geçici veya sürekli olarak görevlendirilebileceği ve (fakat ASLİ VE SÜREKLİ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN SÖZLEŞME İLE YAPILMASI TEHLİKELİDİR.) seçimlerinde aranacak şartların, görev ve yetkilerinin yönetmelikle tespit edileceği hükmü yer amaktadır.

Diğer taraftan Resmi Gazete 26098 ve değişikli 26193 sayılı Resmi gazete Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Öğretmenlerinin Atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin madde:5 ''Temel İlkeler'', madde:6 '' Atama şartları'', madde:7 ''Atama çeşitleri'', madde:13 ''kontenjan'' ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Diğer tarftan göreve başlamada istenecek belgeler ve ihtiyaç fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri düzenlemeler içine alınmıştır. Öğretmen kadrolarına atamaların İlk Defa ve Yeniden Atama yolu ile yapılacağı belirtilmiştir.

Aynı yasanın 4.maddesinin (i) bendinde ilk defa atamanın Bakanlığın Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı içindeki öğretmen kadrolarına aday öğretmen olarak (özel eğitim kurumlarında öğretmenlikte adaylığı kaldırılanlar dahil) alnacakları, (k) bendinde ise yeniden atamanın Bakanlık ve diğer kamu kurumlarının Eğitim ve Öğretim Hizmeleri sınıfı içindeki öğretmen kadrolarında çalışmış olup adaylıklarının kaldırılmasından sonra bu görevlerinden çeşitli nedenlerle ayrılmış olanların tekrar öğretmeliğe atanacakları hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan boş bulunan kadrolara mevzuat hükümleri ile getirilen ilkeler doğrultusunda uygun kişileri atamak ve bu kanuda gerekli düzenlemeleri yapmak kanusunda İDAREYE, KAMU YARARI VE HİZMET GEREKLERİ İLE SINIRLI OLMAK ÜZERE TAKDİR YETKİSİ TANINMIŞTIR. ANCAK TANINAN TAKDİR YETKİSİ MUTLAK DEĞİLDİR.

17) Anayasa made:128, Kamu Hizmeti görevlileri ile ilgili genel ilkeleri belirlemiştir.

Bu madde gereğince değerlendirme yapılacak olursa ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ ''Memurluk''mudur? Yoksa ''Diğer Kamu Görevlileri'' mi dir?

657 sayılı DMK'nun 4 maddesi gereği Kamu Hizmetleri, memurlar, sözleşmeli personel geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür.

Aynı yasada memur,sözleşmeli personel, geçici personel ve işçinin tanımı yapılmıştır.

''Memur : Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın,devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idari esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu kanun uygulanmasında memur sayılır.

Yukarıdaki tanımlamalar dışındaki kurumlarda genel politika tespit, araştıma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlarda memur sayılır.''denilmektedir.

''Sözleşmeli Personel : Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığının görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir..............''denilmektedir.

Tanımlar değerlendirildiğinde görülecektir ki;

Memur, asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilmekte,

Sözleşmeli Presoneli ise, istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde çalıştırılmak üzere alım yapılmaktadır

Bilindiği üzre eğitim ve öğretim hizmeti Kamu Hizmetidir. Kamu hizmetine egemen olan bir takım ilkeler vardır. Bunlardan SÜREKLİLİK(KESİNTİSİZLİK) , DÜZENLİLİK,NESNELLİK VE EŞİTLİLİK ilkeleri gereğince hizmete alınmada ve hizmetin devamında söz konusu ilkelerin gözetilmesi gereklidir.

Eğitim ve öğretim asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilen MEMURLAR eliyle yerine getirilmesi KAMU YARARINA'dır.

Durum bu olunca öğretmene ''memur'' denilmesi karşısında sözleşme yapılamaz. Ancak ''diğer kamu görevlileri'' tanımı yapılırsa sözleşme yapılabilir. Dolayısıyla yapılan tanımlar çerçevesinde hareket edilecek olursa EĞİTİM ÖĞRETİM İSTİSNAİ HALLARE MÜNHASIR OLMAYIP, GEÇİCİ İŞLERDEN DE DEĞİLDİR. İş bu sebeple DMK.madde: 657/(4)bendinin üçüncü fıkrasına gelen ''Milli Eğitim Bakanlığında norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin''ibaresinin Anayasaya Aykırılığı Ciddi görülerek İptali Anayasa Mahkemesine Başvuruda bulunulması KAMU YARARINADIR. Söz konusu düzenlemenin iptali hak, adalet ve kamu yararınadır.

18) Anayasa madde: 161 ''Bütçenin Hazırlanması ve Uyguanması'' başlıklı hüküm gereğince Milli Eğitim Bakanlığının harcamaları GENEL BÜTÇEDEN karşılanmaktadır.

Mali yıl başında genel ve katma bütçelerin nasıl hazırlanacağı kanunlarla belirlenmektedir.

Eğer söz konusu bütçelerin hazırlanması gerektiği zaman dilimlerinde Milli Eğitim Bakanlığının ne kadar norm fazlası ve ne kadar norm açığı bilinmeyek olduğu ve devamında norm açıklarının sözleşmeli öğretmenler ile giderilmesi yoluna başvurulduğu durumlarda DEVLET BÜTÇESİ'DE AÇIK vereceği kesindir

Bütçe Kanunlarına,bütçe ile ilgili hükümler dışında hiç bir hüküm konulamayacağı son cümlede hükümaltına alınmıştır.

Durum gereği Milli Eğitim Bakanlığına da genel bütçeden mali (parasal) aktarım yapılması sebebiyle ve bütçe hazırlanırken sözleşmeli öğretmen giderlerinin bütçe kanunlarına girmemesi gerekçesi ile sözkonusu düzenleme (657 sayılı DMK.4/B fıkra 3) anayasaya, normlar hiyerarşisine ve kamu hak ve manfaatlerine aykırıdır.

19) Anayasa madde:162 (Değişik:29/10/2005-5428/4 md)''Bütçenin görüşülmesi''başlıklı hüküm gereğince ''Bakanlar Kurulu, merkezi yönetim bütçe tasarısı ile milli bütçe tahminlerini gösteren raporu, mali yılbaşından en az yirmi beş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar

Anayasa madde-163 (Değişik:29/10/2005-5428/5md) Merkezi yönetim bütçesi ile verilen ödenek, harcanabilek miktarın sınırını gösterir. Harcanabilecek miktarın sınırının Bakanlar Kurulu Kararı ile aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz. Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname ile bütçede değişiklik yapma yetkisi verilemez................'' denilmektedir.

Durum bu olunca Milli Eğitim Bakanlığı SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN uygulaması ile BELİRSİZLİĞE sebebiyet vermekte ve devamında ÜLKE EKONOMİSİNE AĞIR KÜLFETLER YÜKLEMEKTEDİR.

YÜCE MAHKEMENİN ANAYASA MADDE 9 ''Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.'' hükmü gereği,; DEVLETİMİZİN BÜTÇESİ DE KAMU YARARI İLKESİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE görülecektir ki; SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK KURUMU BİR TARAFTAN EĞİTİM ÇALIŞANLARINI ZARARA UĞRATMAKTA DİĞER TARAFTAN ANAYASAMIZA AYKIRI OLMAKLA DEVLET BÜTÇESİNİ ZARARA UĞRATMAKTADIR.

Kısaca ; ÖĞRETMENLİĞİN MESLEKTEN ÖĞRETMENLİK OLMASI ESASTIR. Durum bu olunca meslekten eğitim çalışanının sözleşme ile istihdam edilmesi EŞİTLER ARASINDA ADLETSİZLİĞE SEBEBİYET VERMEKTEDİR. AYNI KARİYER VE LİYAKAT ESASLARINA GÖRE HİZMET İFA EDEN EĞİTİM ÇALIŞANLARI ARASINDA AYRIMA GİDİLMESİ ANAYASAMIZIN SOSYAL HUKUK DEVLETİNE VE KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR.

Yüce Mahkemece Anayasaya Aykırılığın CİDDİ görülerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4.maddesinin (b) bendinin 3.fıkrasının ''MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA NORM KADRO SONUCU ORTAYA ÇIKAN ÖĞRETMEN İHTİYACININ KADROLU ÖĞRETMEN İSTİHDAMIYLA KAPATILAMAMASI HALLERİNDE ÖĞRETMENLERİN'' ibaresinin İPTALİ İÇİN ANAYASAMAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ HAK, KANUN , TOPLUMUN HUZURU, MİLLİ DAYANIŞMA VE ADALET GEREĞİDİR.

20) Yukarıda bahsedilen madde hükümlerinin ve RE'SEN nazara alınacak hükümlerde dikkate alınarak tüm hususların birlikte değerlendirmesi sonucu öğretmenlik mesleğine atamaların ilk defa ve yeniden atama yolu ile yapılacağı ''SÖZLEŞME YOLU İLE YAPILAMAYACAĞI'' ilk defa atamanın adaylık dönemi ile başlayacağı, öğretmenliğin, öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen olarak üç kariyer basamağına ayrıldığı, ancak uzmanlık, beceri ve uygulama gerektiren alanlar gibi konularda geçici olarak uzman ve usta öğretici görevlendirileceği anlaşılmaktadır.

Söz konusu düzenlemeler ile özel bir ihtisas mesleği, ASLİ ve SÜREKLİ -DÜZENLİ bir kamu hizmeti olan öğretmenliğin SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN (Belli Süreli, Kısıtlı Süreli,Geçici Süreli) görevlendirme suretiyle yürütülmesine imkan tanınması dava konusu genelge (04/07/2006 gün ve 2006/58 no'lu) genelge ile getirilen düzenleme NORMLAR HİYERARŞİSİNE VE HUKUKA AYKIRIDIR.

Kısaca; ÖĞRETMENLİĞİN MESLEKTEN ÖĞRETMENLİK OLMASI ESASTIR. Durum bu olunca meslekten eğitim çalışanının sözleşme ile istihdam edilmesi EŞİTLER ARASI ADALETSİZLİĞE SEBEBBİYET VERMEKTEDİR. AYNI KARİYER VE LİYAKAT ESASLARINA HİZMET İFA EDEN EĞİTİM ÇALIŞANLARI ARASINDA AYRIMA GİDİLMESİ ANAYASANIN SOSYAL HUKUK DEVLETİ VE KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİKLİK İLKESİNE AYKIRIDIR.

Yüce Mahkemece ANAYASAYA AYKIRILIK CİDDİ GÖRÜLEREK 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4.maddesinin (b) bendinin 3.fıkrasının ''MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA NORM KADRO SONUCU ORTAYA ÇIKAN ÖĞRETMEN İHTİYACININ KADROLU ÖĞRETMEN İSTİHDAMI İLE KAPATILAMAMASI HALLERİNDE ÖĞRETMENLERİN'' ibaresinin İPTALİ İÇİN ANAYASA MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ ADİL YARGILANMA, HAK, KANUN, TOPLUMUN HUZURU, MİLLİ DAYANIŞMA VE ADALET GEREĞİDİR.

Yukarıda kısaca izah edilen hususları Yüce Mahklemenizin Takdirine bırakıyorum.

HUKUKİ SEBEPLER : Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa, 657 Sayılı DMK, 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, İYUK, HUMK, Bakanlar Kurulu Kararnameleri, ilgili kanun, yönetmelik ve tüzükler

DELİLLER : 04/07/2006 GÜN VE 21/54132 sayılı ve 2006/58 no'lu genelge

NETİCE-İ TALEP :

Yukarıda arz ve izah edilen ve RE'SEN (Takdir Yetkiside dahil) göz önünde bulundurulacak hususlarda dikkate alınarak;

1) Öncelikli olarak , 2577 sayılı Kanun 27.maddesi ve İdare ve İdari Yargılamada İçtihat Hukukuda dikkate alınarak Davalı İdareden Savunma beklenmeden ve gerektiğinde memur eliyle tebligat yaptırılarak YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR veirlmesini,

2) ANAYASAYA AYKIRILIK İDDİASI CİDDİ GÖRÜLEREK 657 Sayılı Kanunun 4.maddesinin (b) bendi 3.fıkrasına 21/03/2006 gün ve 5473 sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen ''MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA NORM KADRO SONUCU ORTAYA ÇIKAN ÖĞRETMEN İHTİYACININ KADROLU ÖĞRETMEN İSTİHDAMIYLA KAPATILAMAMASI HALLERİNDE ÖĞRETMENLERİN'' ibaresinin İPTALİ İÇİN ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASINI,

3) 04/07/2006 gün ve 2174/54132 sayılı ''Sözleşmeli Öğretmen''konulu 2006/58 no'lu Genelgenin İPTALİNE,

4) Yargılama harç ve masrafları ile Ücreti Vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına KARAR verilmesini,

Bilvekale, Saygılarımla arz ve talep ederim.

09/08/2006

Davacı Vekili

Av.Ömer SARPDAĞ

EKİ : Vekaletname Örneği (Harçlı-Pullu)

Davalı İdarece yayımlanan 2006/58 No'lu Genelge

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber