Bahçeli: Sayın Gül'e yapılan haksızlıkları da fark ediniz

Genel Başkan Bahçeli: "AKP'ye oy veren vatandaşlarım artık gerçekleri görünüz. Fitne fesat yuvası zihniyetin gerçek yüzünü tanıyınız. Özellikle hemşehriniz 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e yapılan haksızlıkları da fark ediniz" dedi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Mayıs 2015 19:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bahçeli: Sayın Gül'e yapılan haksızlıkları da fark ediniz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AKP'ye oy veren vatandaşlarım artık gerçekleri görünüz. Fitne fesat yuvası zihniyetin gerçek yüzünü tanıyınız. Özellikle hemşehriniz 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e yapılan haksızlıkları da fark ediniz" dedi.

Bahçeli, partisinin Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, Kayseri'de muazzam bir heyecan seliyle müşerref olmaktan, Kayserililerin milli, cesur ve kararlı iradesini görmekten mutluluk duyduğunu belirtti.

Kayseri'yi öteden beri onurlu, dik duruşlu, sözünün eri, milleti için elini taşın altına koyan cefakar insanların memleketi olarak bildiklerini vurgulayan Bahçeli, "Biz Kayseriliyi tuttuğunu koparan, işinin ehli, uzağı gören, vizyonu olan insanlar olarak tanırız. Bu kanaatimizde hiçbir eksilme yoktur ve unutmayınız ki sizlerle övünüyoruz" dedi.

Bahçeli, Kayserili kardeşlerini suçlayan, alay eden ve çarpıtan gafilleri görünce de gerildiğini ve öfkelendiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Mutlaka duydunuz, 17-25 Erdoğan'a, anasını, babasını, kendisini ve çocuklarını kurban etmek için beyanat veren bir yandaş iş adamı, rüşvet havuzunun dibine çökmüş bir tortu, geçtiğimiz günlerde Kayseri'ye hakaret etti. Havuz medyasında köşe tutmuş bu sonradan görme, Rize Güneysu'da başkanlık sistemi üzerine yaptığı konuşmada, maalesef aynen şunları söyledi: 'Karadenizliler bir şeye inandılar mı sonuna kadar giderler. Yanlış da olsa doğru da olsa giderler. Kayserililer para yoksa gitmezler.' Kayserili kardeşlerim, bu çirkin sözlere layık mısınız? Kayseri'yi hakir gören bu bayağı sözleri hak ediyor musunuz? Kayserilileri çıkarcı, paradan başka bir şey düşünmez şeklinde tasvir etmek ve tanımlamak, bu aziz şehre ve siz muhterem vatandaşlarıma en ağır bühtandır. Biz hayasız sözleri reddediyoruz. Biz iğrenç benzetmeyi elimizin tersiyle itiyor, muhatabına iade ediyoruz."

Kayserililerin çalışkan, yürekli, fedakar ve sorumluluk sahibi olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bunu çıkarcılar, hortumcular anlayamaz. Kayserili şereflidir, namusludur, samimidir. Bunlardan nasibini almayanların Kayseri'ye şaşı bakmaları bozuk fıtratlarına uygundur" diye konuştu.

"AKP'ye oy veren vatandaşlarım artık gerçekleri görünüz" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Fitne fesat yuvası zihniyetin gerçek yüzünü tanıyınız. Özellikle hemşehriniz 11. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e yapılan haksızlıkları da fark ediniz. İster beğenelim, ister beğenmeyelim, ister takdir edelim, ister etmeyelim, Sayın Gül üstlendiği Cumhurbaşkanlığı görevini yasa ve Anayasa'ya bağlı kalarak yürütmüştür. Polemiklerden nispeten uzak kalmıştır. Şeklen da olsa siyasi tarafsızlığını muhafaza etmek için azami çaba göstermiştir. Elbette kendisini çok defa eleştirdik, çok defa yerdik ve pek çok kez haklı olduğumuz konularda tepkimizi koyduk. Fakat Sayın Gül, Cumhurbaşkanlığı makamının ağırlığını sabırla taşımayı bilmiştir. Kayseri'ye hakaret edenleri yanında gezdiren ve başkanlık sistemi amacıyla her türlü hukuksuzluktan, her türlü kanunsuzluktan fayda uman bir Erdoğan'a bakınız, bir de Sayın Gül'ü değerlendiriniz. İnanıyorum ki sizler mukayeseyi en iyi şekilde yapacak, vicdan terazinizde gerekli ölçümü de gerçekleştireceksiniz. Kardeşim dediği kişiye çalım atan, dirsek çeviren, el altından yıpratmaya çalışan Erdoğan'ın vefası mezara kadar değil, menfaati bitene kadardır."

- Kazanan Erdoğan'dır, kaybeden sizlersiniz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gözünde Kayseri'nin bir hükmü olmadığını savunan Bahçeli, şunları söyledi:

"Nitekim Kayseri sorunlara teslimdir. Fakat Kayseri'yi kötüleyen havuzcular sizin hakkınızı çalarak köşeyi dönmektedir. 12 yıl Türkiye'yi Başbakan olarak yönetmiş Erdoğan hala sizden, hala AKP'ye oy veren vatandaşlarımdan yetki istiyor, yeni yeni unvanlar bekliyor. Kazanan Erdoğan'dır, kaybeden sizlersiniz. 1 milyar 370 milyon liraya mal olan kaçak ve karanlık sarayda oturan Erdoğan'dır, kirayı ödemede zorluk çeken, ömür boyunca banka kredisine mahkum olan sizlersiniz. Şu işe bakınız ki yükselen Erdoğan'dır, düşen sizlersiniz. Dolar milyarderi olan, villaları, gemileri, kupon arazileri sıra sıra dizen gene Erdoğan'dır, umutsuzluğun pençesinde inim inim inleyen ise sizlersiniz."

"Kayserili mazlumu, Kayserili mağduru, Kayserili işsizi, Kayserili yoksulu hatırlayan, önemseyen, derdiyle dertlenen var mıdır, varsa nerededir" diye soran Bahçeli, şöyle devam etti:

"Emin olunuz şunları söylerken bile içim acımaktadır. Çalışan sizsiniz, çalan onlardır. Vergi ödeyen sizsiniz, aşıran onlardır. Emek veren sizsiniz, alın teri hırsızları onlardır. Onları uzaklarda aramayın, onları görmek için başka yerlere bakmayın. Millete küfreden havuzcular, devletin malını deniz gören asalaklar onlardandır. 30 yaşındaki bir İranlı kara paracı ve bu karanlık simanın eline düşen eski bakanlar onlardandır. Cuma günleri ayet salladığını söyleyen ve Bakara Suresi ile dalga geçen, sonra da saraya danışman olarak alınan yezit kalıntıları onlardandır. Ayakkabı kutularına milyon dolarları koyan, yatak odalarına servet saklayan hırsızlar onlardandır. Haberiniz olsun, Ankara'da hırsız vardır. Rüşveti bağış gören, yolsuzluğu kapatmak için fetvalar düzen sahte alimler onlardandır. Hırsızlığı günah işleme özgürlüğü olarak tevil eden arsızlar onlardandır. Bir kolunuzdaki saate bakın, bir de 700 bin liralık saat takanları düşünün; işte bunlar ve elbise kılıflarında, çikolata kutularında rüşvet alan onlardandır. 17-25 Aralık'ta ele geçen soygun paralarını, paralel polisler koydu diyerek hayasızca iftira atan, sonra da faiziyle birlikte geri alınca ses çıkarmayan haramzadeler onlar arasındadır. Onların gücü ve güvencesi saraydadır. Onların sevk ve idaresi sarayda oturmaktadır."

- "Kayseri'de sanayi zordadır, esnaf perişandır, tarım açmazdadır"

Bahçeli, vatandaşın su, elektrik, mutfak, ulaşım, eğitim ve ısınma faturalarını zar zor ödediğini söyleyerek, "Biliniz ki aylık elektrik faturası 700 bin lirayı aşan, ısınma bedeli ise 10 milyon lirayı bulan bir sarayın maliyetini de sizler karşılıyorsunuz. Sizler kıt kanaat geçiniyorsunuz. Din diyen, Kuranı meydanlarda sallayan, diyanet sömürüsü yapan ne var ki Allah'tan da korkmayan müsrifler, münafık niyetler saraylarda lüks ve şatafat içinde yüzmektedir. Kayserili kardeşim bu hak mıdır, bu adalet midir, bu insanlık mıdır?" ifadelerini kullandı.

"Maliyeti 410 milyon lira olan ve tamamen halkın cebinden çıkan paralarla karşılanan uçan sarayın birilerine dünya turu attırdığını" öne süren Bahçeli, "Aç kalan sizsiniz, açıkta kalan sizsiniz, muhtaç olan sizsiniz, ihtiyaç sahibi sizlersiniz. Buna karşılık doyan bellidir, yiyen bellidir, dolaşan, dolandıran, milli iradeyi dolmuşa bindiren, servetine servet ekleyen de bellidir. Kayseri'de sanayi zordadır, esnaf perişandır, tarım açmazdadır" dedi.

Kayseri'nin başta Pınarbaşı, Sarız ve Akkışla ilçeleri olmak üzere pek çok ilçede göç patlaması yaşandığı öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Çaresiz kalan çiftçilerimiz yavrularının nafakasını Kayseri'de aramakta ancak bu kez de işsizliğe mahkum olmaktadır. Kayseri'nin ilçeleri yatırımlardan mahrum bırakılmakta, tabir yerindeyse üvey evlat muamelesi görmektedir. 54 havaalanı yapmakla övünen AKP, Kayseri'nin hava ulaşımını sürekli göz ardı etmiş, sivil havaalanı ihtiyacını kayda değer bulmamıştır. Hızlı tren Kayseri'nin talebidir; fakat Yerköy-Kayseri arasına yapılacağı vadedilen hattın seçim rüşveti olmaktan öte bir anlamı yoktur. Kayserili esnaf ve sanayicilerimiz borç çıkmazındadır. Karşılıksız çek ve protesto edilmiş senetlerde tırmanış vardır. Geçen yıla kıyasla bu yılın ilk üç ayında protesto edilen senet tutarı yüzde 66,2 oranında artmıştır. Kayseri'de 2014 yılında kapanan şirket sayısı 195, bu yılın ilk üç ayında da 57'dir."

- Kayseri'nin sorunları

Bahçeli, küçük esnafın kan ağladığını vurgulayarak, Kapalı Çarşı, Yeraltı Çarşısı ve diğer cadde esnaflarının derin derin iç çektiğini, Kayseri'de yanlış şehircilik planlarından dolayı şehir içi trafiğin kabusa döndüğünü, yandaşları kayırma pahasına Kayseri'nin geleceğinin yok sayıldığını kaydetti.

Geçen yıllarda çevre iller için lokomotif işlevi gören Kayseri'nin hızla içe kapandığını, eski cazibe ve çekimini kaybettiğini savunan Bahçeli, bir dönem ağır sanayinin önemli kavşak noktalarından birisi olan Kayseri'nin, artık yalnızca mobilya ve tekstil sektörlerinde tutunmaya, rekabet etmeye çalıştığını anlattı.

Bahçeli, Kayseri'nin bir diğer önemi sorununun ise yurt meselesi olduğunu dile getirerek, "Kayseri'de 4 üniversite bulunmasına rağmen, evlatlarımız için yeterli sayıda barınma imkanı yoktur ve hepsinden önemlisi gençler arasındaki işsizlik felaket boyuttadır. Şimdi siz söyleyiniz; Kayseri'nin bu karamsar tablosunda istikrar var mıdır, umut var mıdır, gelecek var mıdır?" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Davutoğlu şimdi çıkmış, 'Anayasal çoğunluğu sağlarsak tereddüt etmem, başkanlık için koltuğu bırakırım' demektedir. Bu söz bir defa AKP'nin varlığına, siyasetin doğasına hakarettir. Bu söz bir defa millete nankörlük, demokrasiye ihanettir" dedi.

Bahçeli, partisinin Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası ile "kavga etmesi" sonucu dövizin yükseldiğini, bunun ceremesini de halkın çektini savundu.

"Erdoğan paralel bahanesiyle iş aleminde hedef seçtiği ve biat etmeyen şirketlerle didişti, sonucuna sizler katlandınız" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin ihracat ufkunu kapattı, yalnızlıktan medet umdu, maliyeti sizler karşıladınız. Erdoğan zenginleşti, Davutoğlu el etek öptü; sizler borçlandınız, geleceğinizi ipotek ettirdiniz. Bugün Türkiye'de ne ibret verici bir gerçektir ki 44 milyon vatandaşımız iki günde bir kap et yemeği yiyememektedir. 26 milyon insanımız kendine yeni bir elbise almaktan uzaktır. 58 milyon insanımız evinde mobilyasını değiştirmekten acizdir. 42 milyon insanımız borçlarını ödemekte zorlanmaktadır. 2014 yılında, 2002'ye göre; kırmızı etin fiyatı yüzde 700, tavuğun fiyatı yüzde 161, ekmeğin fiyatı yüzde 400, çayın fiyatı yüzde 238, yumurtanın fiyatı yüzde 200 zamlanmıştır. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2002 yılında 380 lira iken, bugün bin 287 liraya çıkmıştır. Kişi başına düşen gelir yıllardır yerinde saymakta, hatta artan dövizden dolayı düşmektedir. Dış borç 2002'ye göre yüzde 206 oranında artmıştır. İthalat 250 milyar dolar sınırına dayanmıştır."

Türkiye'nin dünyada enflasyonu en yüksek ilk 8 ülkeden birisi olduğunu öne süren Bahçeli, işsizliğin felaket sınırında olduğunu ve gerçekte yüzde 20'ye adım adım yaklaştığını savundu.

Bahçeli, ekilebilen tarım alanlarının her yıl daraldığını, çiftçilerin takipteki kredi miktarının 1 milyon 365 milyon lirayı aştığını, vatandaşların bankalara borcunun 2002 yılında 6,6 milyar iken şimdilerde 357 milyar liraya ulaştığını ifade etti.

2002'ye göre bugün tüketici kredilerinin 127 kat, kredi kartı borçlarının 17 kat, takipteki tüketici kredilerinin 137 kat, takipteki kredi kartı borcunun 25 kat arttığını belirten Bahçeli, kredi kartını ödeyemeyen vatandaşların sayısının 12 yılda 618 bin sınırını geçtiğini söyledi.

Bahçeli, 949 lirayla geçinen asgari ücretlinin bu yılın ocak ayından nisan ayına kadar dolardaki artıştan dolayı gelirlerindeki azalmanın 142 lirayı bulduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"10 milyon 875 bin 380 emeklimiz aç, yoksul ve ümitsizdir. İcra dosyaları 2002'ye göre yaklaşık 4 kat yükselmiştir. 12 yılda 271 bin esnafımız işinden olmuştur. 2014 yılı sonunda yardıma muhtaç insan sayımız 30 milyon 500 bine dayanmıştır. Özetle Türkiye'nin tablosu budur. Bu gerçekler karşısında hangi vicdan sahibi AKP hükümetine başarılı diyecektir? Hangi vatan evladı geliştik, kalkındık, büyüdük masallarına inanacaktır? Sizler inanıyor musunuz? Sizler sosyal ve ekonomik hezimeti normal görüyor musunuz? Erdoğan'a sorarsınız, bunlar fasa fisodur, fuzuli şikayetlerdir veya dış güçlerin oyunu, ekonomik operasyon, paralelcilerin yeni bir kumpasıdır. Erdoğan'a bakarsanız, mesele başkanlık sistemidir, tüm meseleler, tüm sorunlar başkanlık sistemi gelince birden bire çözülecektir. Bu zihniyete göre, bugüne kadar parlamenter sistem hep engel çıkarmış, hep ayak bağı olmuş, hızlı karar almayı kösteklemiştir."

- "Sen mevsimlik Başbakansın"

"Davutoğlu şimdi çıkmış, 'Anayasal çoğunluğu sağlarsak tereddüt etmem, başkanlık için koltuğu bırakırım' demektedir" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bu söz bir defa AKP'nin varlığına, siyasetin doğasına hakarettir. Bu söz bir defa millete nankörlük, demokrasiye ihanettir. İlk kez uçak yaptık diyerek Kayseri'de kurulan ilk uçak fabrikasını bile duymayan ümmi yuvası Davutoğlu'nun balonu 17-25 çuvaldızıyla patlamıştır. Başbakanlık koltuğundan madem kalkacaktın, niçin meydan meydan gezip de milletimizin zamanını çalıyorsun? Ne hakla umutlarla oynuyor, sabahtan akşama MHP'ye iftiralar atıyorsun? Davutoğlu, şunu kesinlikle kabul et ki hem kendini yaktın hem senden beklentisi olanları yıktın. Omurgalı davranmak varken, gittin 17-25 Erdoğan'ın paryası oldun. Sayın Davutoğlu, Başbakanlığı esasen bırakmana gerek yok, kaldı ki sahip olmadığın, olamayacağın ve hak etmediğin koltukta zaten oturmuyordun, zaten bulunmuyordun. Sen mevsimlik Başbakansın. Sen taşeron Başbakansın. Sen tembihlenmiş, terbiye edilmiş, süklüm püklüm bir Başbakansın. Sen selin getirdiği bir Başbakansın. Çok yakından tamamen gideceksin, yerinde yel bile esmeyecektir ve sen emanetçi bile değilsin. Dahası sen Başbakanlıkta rehin tutulan, elleri kelepçeli, vicdanı hacizli, iradesi prangalı bir saray sömürgesisin."

"Kayserililerin ne yediğinin ne içtiğinin, nasıl geçindiğinin ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne de Başbakan Davutoğlu'nun umurunda olmadığını" savunan Bahçeli, "Şimdi AKP'ye oy veren kardeşlerim Allah için söylesin, Allah için itiraf etsin; bu zulüm düzenine, bu karanlık serüvene nereye kadar destek vereceklerdir? Yetmedi mi hırsızlıklar, yetmedi mi kötü yönetim anlayışı, yetmedi mi yolsuzluklar, yetmedi mi ihanet ve melanetler? Bu kara kış, bu kabus gece, bu fukaralık depremi, bu gelir dağılımı adaletsizliği nereye kadar hazmedilecektir?" ifadelerini kullandı.

- MHP'nin tek başına iktidarı Türkiye'yi kurtaracaktır"

"Haram sultası sürsün deniliyorsa, AKP doğru adrestir. Buyurun devam edin" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İhanet kervanı ilerlesin deniliyorsa, AKP makul bir seçenektir. Durmayın devam edin. Türkiye federasyona gerilesin, İmralı canisi ev hapsine çıksın, PKK'lılar affedilsin, Türk milleti kardeş kavgası yaşasın isteniyorsa AKP ve başkanlık sistemi bulunmaz Hint kumaşıdır. Onlar konuşur, AKP yapar demeyi sürdürün. Türklük ağır bir ameliyata alınsın, millet çıkamayacağı komaya sokulsun diyorsanız, AKP işinin ustasıdır, Davutoğlu ve Erdoğan ehildir; sizlere kolay gelsin. AKP'nin sırdaşı, karındaşı, ikizi ve aslında kanlı bir sureti olan PKK-HDP Türkiye'yi harabeye çevirsin noktasındaysanız, AKP aranılan çaredir, bundan iyisi Şam'da kayısıdır."

AK Parti'nin Türk milletine de Kayseri'ye de vereceği bir şey kalmadığını ileri süren Bahçeli, "AKP aldatmasının arkasında açlık vardır, yoksulluk vardır ve yolsuzluk vardır. 'Geliştik' nutuklarının arkasında işsizlik vardır, kayırma vardır, yağma vardır. Bayrak istismarının ardında, onursuz dış politika, korkak ve teslimiyetçi zihniyet vardır. Ve bu zilletten milletimizi kurtaracak yegane güç Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Milliyetçi Hareket Partisi'nin tek başına iktidarı Türkiye'yi kurtaracaktır" diye konuştu.

- "Yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz"

Bahçeli, Kayseri'den Başbakan ve yandaşlarına seslendiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Artık sonunuz geldi. Yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Kaygınız bundan, korkunuz bundandır. Milli hesaplaşmadan kaçamayacak, kurtulamayacaksınız. Mağdur yaptıklarınız, çaresiz bıraktıklarınız, umutsuz kıldıklarınız 16 gün sonra hesap sormak üzere geliyor. Milliyetçi hareket mazlumun, işsizin, yoksulun, şehidin hesabını sormak için 7 Haziran'ı bekliyor. Soruyorum sizlere; AKP iktidarının teslimiyetçi ve gayri milli politikalarına sandıkta dur diyecek misiniz? Milli kıymetlerimize, milli ve manevi değerlerimize yönelik saldırılara sandıkta cevap verecek misiniz? İnançlarımızı istismar edenlere, başkanlık için ruhunu satanlara ve sizi yok sayanlara demokratik tepkinizi verecek misiniz? Mutlu, huzurlu ve onurlu bir Türkiye kurmak için milliyetçi hareketi tercih edecek misiniz? AKP iktidarını geri gelmemek üzere sandıkta tasfiye edecek misiniz? 7 Haziran günü mührünüzü üç hilale vuracak mısınız? O halde bizimle yürü Kayseri, bizimle yürü Türkiye. Allah hepinizden razı olsun, işte Kayseri budur, işte milli tavır böyledir, işte asil duruş bu olacaktır."

Seçim beyannamelerini "Toplumsal Onarım ve Huzurlu Gelecek" adıyla 3 Mayıs'ta açıkladıklarını anımsatan Bahçeli, beş ana projeleriyle milletin tüm sıkıntılarını çözmek için yola koyulduklarını anlattı.

Bahçeli, yoksullukla savaşacaklarını, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceklerini, devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceklerini, ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceklerini söyledi.

Üreten ekonomi programlarıyla sanayinin, iş adamlarının, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşın sorunlarını gidereceklerini vurgulayan Bahçeli, ekonominin büyüyeceğini, halkın refah ve zenginliğe ulaşacağını kaydetti.

Bahçeli, Türkiye'nin, MHP iktidarıyla milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkıp bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacağını ifade ederek, "Ülkemizi 2023'de bölgesel güç ve küresel aktör, 2053'te de küresel güç mertebesine çıkaracağız. Kaynaklarını hesaplayarak açıkladığımız plan ve projelerimiz bir yönüyle iktidar programıdır. Hedeflediğimiz toplumsal onarım döneminin ilk etabında emeklilerimize mart ayında bin 400 ve eylül ayında bin 400 lira olmak üzere yılda toplam 2 bin 800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz. Bunda kararlıyız" dedi.

Bahçeli, seçim beyannamesinde yer alan vaatlerini yineleyerek, bölücülüğün ve terörün kökünü kazıyacaklarını sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber