'O yardımlar Bayırbucak Türkmenleri'ne gidiyordu'

Başbakan Davutoğlu: "(Durdurulan MİT tırları) Bu hükümet, Suriye Bayırbucak Türkmenleri'ne sahip çıktığı için başına bu işler geldi. Evet söylüyorum, hiç çekinmeden söylüyorum. O yardımlar Bayırbucak Türkmenleri'ne gidiyordu, Esed'in katlettiği Türkmenlere."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Mayıs 2015 16:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'O yardımlar Bayırbucak Türkmenleri'ne gidiyordu'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Siirt miting çıkışında gençlik kollarımıza mensup üç kız kardeşimizi, HDP binasının önünde barbarlar saldırdılar ve darp ettiler. Şimdi soruyorum, hani kadına karşı şiddet için hep beraber ayağa kalktık ya hani bu özgürlükçü aydınlar HDP'ye destek beyanları yayınladılar ya hiç birinden tek bir çıt, ses çıkmadı. Çünkü saldırıya uğrayan AK Parti. AK Parti saldırıya uğrasa da bunlar memnun, AK Parti zayıflasa da" dedi.

Davutoğlu, partisince Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'ndeki konuşmasına, istiklalin karargah kenti Ankara'yı, seğmenleri, yiğitleri, Ahiyanı Rum'u, Baciyanı Rum'u, Hacı Bayramı Veli'yi, Melike Hatun'u ve Ankara'yı Ankara yapan tüm manevi değerlerini selamlayarak başladı.

Hacı Bayramı Veli'den çıkarak milli iradeyi temsil eden ilk Meclisin kurucu milletvekillerine ve Gazi Mustafa Kemal'e selam gönderen Başbakan Davutoğlu, düşman Polatlı'ya kadar geldiğinde, "Ankara artık vatandır, vatanın sınırıdır" diyerek başkenti terk etmeyen yiğit milletvekillerine, İstiklal Marşı'nı burada yazan Mehmet Akif Ersoy'u da selamladı.

Ankara'nın tüm ilçelerini, Ankara'dan çıkarak Kocatepe'den İzmir'e kadar her karış vatan toprağını kurtaran istiklal şehitlerini ve gazilerini, burada milli irade mücadelesi veren ve şehitliğe kadar yürüyen Adnan Menderes ve arkadaşlarını, ilk sivil Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, onun yolundan giden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ve halkın ilk defa seçtiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da selamlayan Başbakan Davutoğlu, "Ankara'yı bilmek tarihi, inancı ve manevi derinliği bilmektir. Ankara'yı bilmek, istiklali bilmektir" dedi.

-"71 ili tamamladık, 81 ile de inşallah gideceğiz"

Ankara'da 72. mitingini düzenlediğini belirterek, tüm Türkiye'yi harmanlayıp dolaşarak başkente geldiğini, başkente 72 şehrin her köşesinden selam getirdiğini anlatan Başbakan Davutoğlu, Ankaralılara şöyle seslendi:

"Başkent demek, milletin iradesi demek. Başkent demek tüm milletini temsil edildiği yer demek. Onun için burada yüz binlerce kardeşime, yağmur altında bizi bekleyen aziz Ankaralılara hitap ederken, tüm Türkiye'ye de hitap etmiş oluyoruz, Tüm Türkiye'ye selam olsun. Bize her yer Türkiye."

Davutoğlu, 25 Nisan'dan bu yana adım adım Erzurum'dan başladıkları seçim kampanyası kapsamında, Türkiye'nin her köşesine gittiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"71 vilayet gittik. Hakkari'ye, Şırnak'a, Tekirdağ'a, Muğla'ya, Aydın'ya, Rize'ye, Artvin'e gittik. Dün de Van ve Kayseri'deydik. Aramızdaki farkın ilk doğrudan göstergesi bu. Başkent Ankara'da konuşan liderler, genel başkanlar bizim dışımızda Türkiye'nin her yerine gidebilirler mi? Gidebiliyorlar mı? Türkiye'nin her yerine giden tek parti AK Parti. Türkiye'de herkesi kucaklayan tek parti AK Parti. 71 ili tamamladık, 81 ile de inşallah gideceğiz. Allah ömür ve sıhhat verirse. Buradan diğer genel başkanlara meydan okuyorum. Türkiye partisi olmak demek, milli birliği, milli iradeyi temsil etmek demek 81 vilayete gitmek demektir. 81 vilayete gidemeyenler gelip Ankara'da başkente hitap edemezler. Edebilirler mi? Başkent, ancak tüm kentlere hitap ettikten sonra hitap edilebilecek bir şehirdir"

-" Artık Sıhhıye'nin altı da yok üstü de yok"

CHP'nin 33 , MHP'nin 45 ve HDP'nin 65 vilayette milletvekili bulunmadığını, AK Parti'nin ise 81 kenttin 78'inde milletvekili olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "İnşallah şimdi 81 vilayetin 81'inde iddialıyız. Aramızdaki birinci fark bu" diye konuştu.

Ankara'da yaşanılan bölgeye göre, "Sıhhıye Köprüsü altı ve üstü" ayrımı yapıldığını bildiğini ifade eden Davutoğlu, Sıhhıye'nin altında Anadolu'dan gelenlerin, üst bölümünde de seçkinlerin oturduğunu kaydetti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına çok güzel bir kararla Tandoğan Meydanı'nın ismini Anadolu Meydanı olarak değiştirdiği için teşekkür eden Davutoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Oraya Tandoğan Meydanı adını verilmesine vesile olan Vali Nevzat Tandoğan, Anadolu'dan gelenleri o meydana yaklaştırmazdı. Hatta bir seferinde aynen şöyle hitap etti. 'Milliyetçilik gelecekse biz getiririz, komünistlik gelecekse biz getiririz. Siz Anadolulular, siz ancak çiftçilik yaparsınız, askerlik yaparsınız' dedi. Bu tek parti zihniyetidir. Şimdi niye AK Parti'ye karşılar biliyor musunuz? Halen o seçkinci zihniyetle, tek tipçi zihniyetle istiyorlar ki bu memleketi biz idare ederiz, biz neyin doğru ve yanlış olduğunu biz biliyoruz. Ama millet te diyor ki 'söz de karar da sadece milletindir."

Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"İmtihan yeri burası. Aşık Veyseli bile şalvarlı diye Ankara'ya, seçkin semtlerine, Çankaya'ya çıkmasına izin vermeyenler şimdi şundan rahatsızlar. Baktılar ki Anadolu ve Trakya insanı artık her alanda, her yerde başarılara imza atıyor. Tüm farkları ortadan kaldırıyor. Gururla ifade ediyorum ki, artık Sıhhıye'nin altı da yok üstü de yok birleşmiş tek yürek olmuş. Aynı şekilde birleşmiş tek yürek olmuş bir Türkiye Cumhuriyeti var. Kimse, kimseye artık tepeden bakamaz kimse ben bu güce sahibim diğerleri tabiidir diyemez. Gücü, iradeyi takdir edecek olan milletin ta kendisidir. Bizden önce de şöyle diyorlardı iktidarlara, siz yol yapın, kanalizasyon yapın, hizmet yapın ama sakın ha stratejik hedef, dış politika, ekonomik ve eğitim politikaları bunları biz biliriz."

28 Şubat dönemini anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "O zaman 28 Şubat'ı perde gerisinden idare edenler 'eğitim şöyle olacak' dedi. İmam hatipler kapatıldı. 'Başörtülüler girmeyecek' dendi. Girmedi. Hatta o zaman başbakanlar hatırlarsınız, 28 Şubat'ın perde gerisindeki bazı cuntacılardan korkularından böyle sembolik dille konuşuyorlardı. Bunların hepsine kim son verdi? Milleti gerçek anlamda kim iktidar yaptı?" diye konuştu.

-"Karşılarında dimdik duran AK Parti var"

12 yıl içinde tüm yasakları tek tek kaldırdıklarını, milletin arasına sokulan fitneleri yok ettiklerini, başı örtülü, başı açık ayrımını ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Davutoğlu, "Hatırlarsınız, bir milletvekili, muhterem bir hanımefendi milletvekili seçildiğinde aynen Tandoğan zihniyeti var ya, hani Tandoğan Meydanına Anadoluluları sokmayan zihniyet... O dönemin başbakanı çıktı, 'TBMM'ye başörtülü girilmez' dedi. Tempo tuttular. 'Dışarı, dışarı' diye tempo tuttular. Aynen eski Ankara'nın Tandoğan zihniyeti" dedi.

Yasakların ortan kalktığını belirten Davutoğlu, şöyle dedi:

"Ama şimdi, inşallah başı açık, başı örtülü, bütün onurlu Türk kadınları el ele TBMM'ye girecek. Kimse 'dışarı' demeye cesaret edemeyecek. Kimse etmedi, edemeyecek. Çünkü karşılarında elif gibi dimdik duran AK Parti var."

-"Onun ikna odalarına soktuğu hanımlar Meclis'te"

Katsayı zulmü diye milyonlarca gencin istikbalinin karartıldığını anlatan Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi karartabilirler mi? Bunlar lise, bunlar meslek lisesi mezunu diye ayrım yapabilirler mi? Bunlar başörtülü, bunlar başı açık diye ayrım yapabilirler mi? İkna odalarını kuran hanımefendi şimdi dışarıda. Ama onun ikna odalarına soktuğu hanımlar Meclis'te olacak, Meclis'te. Fark bu. Buralara gelip muhafazakarlık, İç Anadolu'da belli yerlerde milliyetçilik taslayan MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye soruyorum, aynen 'Dışarı, dışarı' dedikleri dönemde olduğu gibi, kendi partisinden seçilen bir hanımefendi başörtülü olduğu için 'Açsın' diye talimat geldi. Başını açıp öyle girebildi 1996'da. Biz kimseden talimat almayız, almadık, almayacağız. Eski dönem zannettiler, demokrasi bizim dönemde gerçek hedeflerine ulaştı."

Davutoğlu, 12 Mart'ta verilen muhtıra ile dönemin başbakanın şapkasını alıp gittiğini anımsatarak, "12 Eylül'de 'Perde kapandı' dediler, bütün liderler gitti. 28 Şubat'ta savunan adam Necmettin Erbakan'a nasıl bir muamele gördüklerini hatırlıyorsunuz. Ama 27 Nisan'da, 2007'de bu sefer AK Parti'ye muhtıra vermeye kalktılar. Ne oldu? Muhtıraları aynen iade edildi, aynen" dedi.

-"Kendi mahallelerinde siyaset yapıyorlar"

Milli iradenin böyle korunduğuna vurgu yapan Başbakan Davutoğlu, "Üç büyük Kuvayımilliye hareketi vardır. İzmir'de de söyledim. Kuvayımilliye'nin başlangıç noktası Balıkesir'de de. Bir, Birinci Meclis'te Ankara'da başarıya, zafere ulaşan ve İzmir'nin işgali ile başlayan Birinci Kuvayımilliye, yani Cumhuriyetimizin kurulması. İkinci Kuvayımilliye, yani 1950'de Adnan Menderes ile demokrasinin kurulması. Üçüncü Kuvayımilliye, AK Parti ile birlikte milli iradenin egemen olması. Bunu bilerek, seçerek söylüyorum. Kuvayımilliye 'milli güçler' demek" diye konuştu.

Hakkari'de, Edirne'de, Çanakkale'de, Diyarbakır'da, Rize'de, Konya'da, Kayseri'de, Muğla'da olduklarını, AK Parti'nin bütün milli güçleri birleştirdiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Ülkenin her köşesinde al bayrağı dalgalandıran kim? Dünyanın her yerinde al bayrağı zirveye taşıyan kim? İşte fark bu. Diğerleri ise 'Biz' dediklerinde ya ülkenin doğusunu kastediyorlar ya İç Anadolu'yu ya kuzeyi. Kendi mahallelerinde siyaset yapıyorlar. Biz her şeye rağmen Türkiye'nin her yerinde al bayrakla, ak bayrakla siyaset yapıyoruz. Bunu engellemeye çalışıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

-"Hiç birinden tek bir çıt, ses çıkmadı"

Partisinin Siirt mitingi sonrasında yaşanan olaylara değinen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Miting çıkışında gençlik kollarımıza mensup üç kız kardeşimizi, üç bacımıza HDP binasının önünde barbarlar saldırdılar ve darp ettiler. Şimdi soruyorum, hani kadına karşı şiddet için hep beraber ayağa kalktık ya, hani bu özgürlükçü aydınlar HDP'ye destek beyanları yayınladılar ya, hiç birinden tek bir çıt, ses çıkmadı. Çünkü saldırıya uğrayan AK Parti. AK Parti saldırıya uğrasa da bunlar memnun, AK Parti zayıflasa da. Şimdi Ankara meydanından o saldırıya uğrayan yiğit bacılarımıza ve buradan milli birliğin adına Elif'e, Merve'ye, Yeter'e bir güçlü destek gösterelim. Siirt'te dalgalandırdıkları al bayrağı Ankara'da da dalgalandıralım. Eminim şu anda görüyorlardır. Aynı şekilde bir kardeşimiz de Malatya dönüşü konvoyda hayatını kaybetti. Ona da hepimiz Fatihalar gönderelim. Öztürk kardeşimiz."

Bütün bu şiddete, teröre, baskıya karşı doğusunda, batısında her yerde demokrasiyi hakim kıldıklarını belirten Davutoğlu, "Ama milliyetçilikten bahsedip de al bayrağı Türkiye'nin her yerinde dalgalandırmayanlar, Ankara'da konuşamazlar. Ankara'da konuşmak için yani Başkentte konuşmak için, kentlerin kentinde konuşmak için her yere gitmek lazım. Bizim birlik siyasetimiz bu" dedi.

-"Birliği, iradeyi biz temsil ediyoruz"

HDP'nin Adana, Mersin binalarına gerçekleştirilen saldırıların ardından bu olayı hemen kınadıklarını anımsatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Ama aynı anda HDP, MHP, CHP bir birleriyle paslaşarak, 'Bunu AK Parti yaptı' diye iftirada bulundular. Hem öyle bir paslaşma ki, hani birbirlerine düşman kabul edilir ama HDP dedi ki 'Bunu MHP yapmamıştır. Çıksınlar söylesinler.' MHP de dedi ki, 'Doğru, biz yapmadık AK Parti yaptı.' CHP ile HDP zaten her yerde beraber çalışıyor. Arkalarında da paralel çete. Şimdi de DHKP-C bunlara destek veriyor, Kandil destek veriyor. Bu şer ittifakına karşı milli iradeyi, milli birliği kim temsil ediyor? Hepsi bir araya gelse 7 Haziran'da milletin iradesine engel olamayacaklar. Birliği, iradeyi, kudreti biz temsil ediyoruz."

Polatlı'ya kadar düşman gelmişken, o şartlarda dahi milletin istiklalini kendi iradesiyle kazandığına işaret eden Başbakan Davutoğlu, Ankaralılara şöyle seslendi:

"Kendi tüfeğiyle kazandı. Elindeki kazmayla, baltayla savaşa hazırlandı. Ama 2002 Türkiye'sinde biz iktidara geldiğimizde Türkiye uluslararası alanda 'hasta adam' diye anılıyordu. Deniyordu ki 'Türkiye çökmek üzere.' Ekonomik olarak çökmüştük. IMF'ye borçluyuz, kapıda borç dileniyoruz. Ülkede hükümet yok. Sakarya'da deprem oluyor, buradan oraya üç, dört günde Başbakan gidemiyor. Tek bir mühimmatı üretemiyoruz. Ülke o hale düşmüştü ki tasarruf tedbirleri sebebiyle Türk Silahlı Kuvvetleri zaaf gösteriyordu. Şimdi soruyorum. Bu durumdan Türkiye'yi kim kurtardı? IMF'ye borcumuzu son kuruşuna kadar kim ödedi?Mühimmatı bile, piyade tüfeğini bile başkasından alan bir ülkeden, kendi tankını yapan bir savunma sanayisini kim kurdu? Kendi tankımızı, topumuzu kim yapıyor?"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Merkez ülke diye bir kavram ortaya attı bizim yıllarca yazdığımız, çizdiğimiz şeyler. Kitabı tersinden okuyup, yürüyen merdivene tersinden binen bir adamdan hayır olur mu? O mega proje dediği Türkiye'yi lojistik merkez yapmayı, biz gerçekleştirdik ama 2019'a kadar. O diyor ki 2035" dedi.

Davutoğlu, partisinin Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, yapımına başladıkları milli uçağın, en geç 2019'da Türk semalarında uçacağını söyledi.

Türk savaş uçağının da en geç 2023'te havalanacağını anlatan Davutoğlu, milli savaş gemisinin yapılacağını bildirdi. Davutoğlu, "Onlar konuşacaklar, biz daha neler yapacağız. İki hafta önce Ordu'da Giresun'da Avrupa'nın ilk, dünyanın üçüncü havalimanını yaptık" diye konuştu.

Davutoğlu, İstanbul'un fethinin 562. yıl dönümü olduğunu belirterek, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul surlarına geldiğinde, "Deniz yol vermiyorsa gemileri karadan yürütürüz" dediğini anımsattı.

Sözleri tekbirlerle kesilen Başbakan Davutoğlu, "Allah bu tekbirleri, bu semadan hiç eksik etmesin. Tek parti döneminde bu tekbirlere hasret kalınmıştı, şimdi aynı zihniyetle CHP'nin Kürt versiyonu HDP'de diyor ki, Eş Başkanı 'Allah Kürtçe bilmiyor mu' diyor, haşa. Allah her dili bilir de sen gönül dilini bilmezsin. Şiddete karşı duramazsın, tehdide teröre karşı sesini yükseltemezsin, Kadıköy'de başka türlü, Diyarbakır'da başka türlü konuşursun" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, "Karadeniz'in dağları yalçın burada havaalanı yapılmaz, Karadeniz'in dalgaları çılgın" diyenlere o zamanki başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fatih Sultan Mehmet gibi "Buraya biz gemiyi denizi doldurarak, havaalanı yaparız" dediğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, iktidarlarınca yapılan icraatları çözemediğini dile getiren Davutoğlu, "Merkez ülke diye bir kavram ortaya attı bizim yıllarca yazdığımız, çizdiğimiz şeyler. Kitabı tersinden okuyup, yürüyen merdivene tersinden binen bir adamdan hayır olur mu? O mega proje dediği Türkiye'yi lojistik merkez yapmayı biz gerçekleştirdik ama 2019'a kadar. O diyor ki 2035" şeklinde konuştu.

- "Türkiye AK Parti ile şampiyonluğa oynuyor"

Davutoğlu, dünyanın en büyük havalimanını İstanbul'da inşa ettiklerini, yılda 150 milyon yolcu kapasiteli bu havaalanının inşasını engellemek için Gezi Parkı odaklı olayların çıkarıldığını anlatarak, "Engelleyebildiler mi? Birileri dışarıda rahatsız oldu, İstanbul'da en büyük havalimanının yapılmasından burayı kışkırttılar, ortalığı kan revana döndürmek istediler ama karşısında dimdik duran AK Parti vardı" dedi.

İstanbul Boğazı'na inşa ettikleri dünyanın en uzun kuleli asma köprüsünü bu sene bitireceklerini, üçüncü havalimanının ilk fazının da 2017'den itibaren devreye gireceğini bildiren Davutoğlu, Kanal İstanbul ve Avrasya Tüneli projeleri hakkında da bilgi verdi.

İzmit'te dünyanın 4'üncü en uzun, Çanakkale'de ise dünyanın en geniş açıklığına sahip asma köprülerinin inşa edileceğini söyleyen Davutoğlu, "Türkiye AK Parti ile şampiyonluğa oynuyor, dünya liderliğine oynuyor" diye konuştu.

Gerede'den Ankara'ya getirilen hattın dünyanın en uzun içme suyu hattı olduğuna işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kudretli Türkiye'nin ayak seslerini duyuyor musunuz? O ayak seslerine güç verecek misiniz? Onlar, ayağa kalkmış deve diz çöktürmek istiyorlar. Biz de diyoruz ki: Bu dev bir kere ayağa kalktı, kimse diz çöktüremez. Ne IMF kapısında, ne borç kapısında, ne silah isteyerek kimse bize diz çöktüremez. Bu kudretli Türkiye'nin yürüyüşü sadece Türkiye'yi ilgilendirmiyor, bu seçim sadece Türkiye'nin seçimi gibi görünmüyor. Bütün uluslararası basında Ortadoğu'da, Balkanlarda, Kafkaslarda mazlum milletler bunları kendi seçimleri olarak görüyor. Kahire'de demokrasi isteyenler 'Arkamızda bir tek Türkiye var' diyor."

-"Mescid-i Aksa neresi deseniz bilmeyen adamlardan..."

Kılıçdaroğlu'nun, 'İsrail ile niye ilişkilerimiz bozuk, niye İsrail'de büyükelçimiz yok" dediğini aktaran Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Gazze'de ne olduğunu görmüyor. Mescid-i Aksa neresi deseniz bilmeyen adamlardan dava adamı çıkar mı? Öbür taraftan Demirtaş 'Kudüs, Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyor, bunlara bir ders verecek miyiz? Onlara söylüyorum. Gitsinler Gazze'ye, ben hava bombardımanı altında Gazze'deydim. Orada şehit babalarına sarıldım. Oradaki çocukların gözyaşlarını gördüm. 14 yaşındaki kızına sarılan kardeşimi gördüm. Onları gördükten sonra ve onlara el uzattıktan sonra tabii ki bize düşman olacaklar ama biz Gazze'yi unutur muyuz? Yarın Mavi Marmara'nın yıl dönümü. Orada verdiğimiz şehitleri unutur muyuz? Allah onlara rahmet eylesin. İman ve vicdan sahibi Kürt kardeşlerime, vatandaşlarıma sesleniyorum. Sizlerden oy isteyen Demirtaş, Mavi Marmara şehitlerine, Selahaddin Eyyubi'ye ihanet ederek, 'Kudüs Yahudilerindir' diyor. Böyle birine oy veren nasıl huzura çıkar?"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Seçim yaklaşıyor hemen bir gazete tekrar MİT tırlarını haber konusu yaptı. Milliyetçilik iddiasında bulunan, devlete sahip çıktığını iddia eden Bahçeli de bugün bunu eleştirmiş. Bizim Suriye'ye yaptığımız yardımları eleştirmiş. Ona bir devlet dersi vereyim, devlet sırrını ifşa edenle işbirliği yapılmaz, bu bir casusluktur" dedi.

Davutoğlu, partisince Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, her zaman başını dik tutmuş CHP'li samimi seçmenlere seslenmek istediğini belirterek, "İsrail ile iş tutan, Mısır'da darbecilerle iş tutan Kılıçdaroğlu'na nasıl oy vereceksiniz?" ifadesini kullandı.

Bütün lobi yanlısı uluslararası basının HDP'yi desteklediğini çünkü başı dik bir Türkiye istemediklerini dile getiren Davutoğlu, Filistin'e sahip çıkan bir Türkiye'nin istenmediğine işaret etti.

Davutoğlu, "Gitsinler Gazze sokaklarına, Sayın Bahçeli gitsin, Sayın Kılıçdaroğlu gitsin, Demirtaş gidemez. 'Kudüs, Yahudilerindir' diyeni Filistin'e sokmazlar. Gitsinler, görecekler ki Gazze'de her evde al bayrak var. Gazze'deki son katliamda Şucaiye semtinin adını o zaman Halid Meşal'e anlattığımda ağlamıştı. Bütün Filistinliler ağlamıştı. Gazze'de 200 kişinin öldürüldüğü Şucaiye semtinin adı niye verildi biliyor musunuz? Son Türk askeri orada direndi de onun için oraya 'kahramanlar bölgesi' denir" diye konuştu.

Seçimlerin yaklaştığını ve bir gazetenin tekrar MİT tırlarını haber konusu yaptığını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Milliyetçilik iddiasında bulunan, devlete sahip çıktığını iddia eden Bahçeli de bugün bunu eleştirmiş. Bizim Suriye'ye yaptığımız yardımları eleştirmiş. Ona bir devlet dersi vereyim, bir, devlet sırrını ifşa edenle işbirliği yapılmaz, bu bir casusluktur. İki, siz her yerde 'Türkmenlere sahip çıkalım' derken bu hükümet, Suriye Bayırbucak Türkmenlerine sahip çıktığı için başına bu işler geldi. Evet söylüyorum, hiç çekinmeden söylüyorum. O yardımlar, Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu, Esed'in katlettiği Türkmenlere. Şimdi dibimizde bir savaş olacak, orada da Türkmen kardeşlerimiz, Arap kardeşlerimiz katledilecek, biz de seyredeceğiz öyle mi? Bu mu büyük Türkiye?

Burada bu yayını yapanlar, tam da seçime giderken daha önce onlarca kez yayınlanan şeyleri tekrar çıkaranlar kirli bir oyunun içindeler. Türkiye'yi uluslararası topluma şikayet ederek, suçlu duruma düşürmek istiyorlar ama 'uluslararası toplum' dediklerine yaranabilirler de mazlum Suriye halkına bunu anlatabilirler mi?"

Davutoğlu, dünyada herhangi bir şekilde kim zulme maruz kalırsa, hiçbir mazlumu yalnız bırakmadıklarını ve bırakmayacaklarını kaydetti.

- "Hatay'ı Suriye sınırlarında gösteren birini Hatay'dan liste başı yaptı"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hesap vermesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, "Esed'e övgüler düzen, Esed için bir şarkı besteleyen ve Hatay'ı Suriye sınırları içerisinde gösteren bir örgütün parçası olan birini Hatay'dan liste başı yaptılar, Hatay bize Gazi Mustafa Kemal'in emanetidir, kimseye dokundurtmayız. İşte aramızdaki fark bu" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, Ankara'ya yaptıkları yatırımlara da değinerek, "Mamak eskiden iki şeyle anılırdı. Bir, çöplük ve orada yaşanan patlamalar, iki, Mamak Hapishanesi. Ankara'nın iki yüz karası vardı, Ulucanlar Hapishanesi, Mamak Hapishanesi. İşkencelerin, her türlü zulmün, idamların olduğu bu hapishanelerin yerine şimdi Mamak'ta yemyeşil parklar, dünya güzeli yeni bir Mamak var" dedi.

Sağlık hizmetleriyle ilgili bilgi veren Davutoğlu, 737 hastaneyi inşa ettiklerini, 2002'de Ankara'da toplam ambulansın sadece 24, şimdi ise 192 olduğunu söyledi. Davutoğlu, son dönemde sağlık çalışanlarına artan şiddet konusunda omuz omuza olunması gerektiği çağrısında bulundu.

Tarım sektörüyle ilgili gelişmelere de değinen Davutoğlu, iktidara geldiklerinde tarıma verilen desteğin tümünün 1,8 milyar olduğunu şimdi ise 10 milyar Türk lirası olduğunu, bütün çiftçilere sahip çıktıklarını, sahip çıkmaya da devam edeceklerini kaydetti.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun hiçbir zaman iktidara gelemeyeceğini düşünerek yaptığı bir takım palavralara kulak asmayın. Kendine güvenecek olsa notere gider mi? Biz notere gitmiyoruz, biz millete gidiyoruz, millete" dedi.

Davutoğlu, partisince Etlik Kasalar Meydanı'nda düzenlenen Büyük Ankara Mitingi'nde, bugün kamudaki işçilerle ilgili önemli bir protokolü imzaladıklarını söyledi.

Protokolle kamudaki işçilere önümüzdeki yıl, yüzde 6 artı yüzde 5 olmak üzere toplamda yüzde 11,3 artış öngören ücret düzenlemesi yaptıklarını bildiren Başbakan Davutoğlu, "Yılda da 500 Türk Lirası ek denge ödeneği ile işte biz, işçimize böyle sahip çıkarız. Memurumuza bir derece verdik, böyle sahip çıkarız" dedi.

İktidara geldiklerinde, en düşük işçi emeklisi maaşının 257 lira olduğunu hatırlatan Davutoğlu, şimdi ise bu rakamı tam dört kat artırarak bin 70 lira yaptıklarını söyledi.

İktidara geldiklerinde Bağ-Kur tarım emeklisinin maaşının 66 lira, şu anda ise 816 lira olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bütün emeklilerimize yüz lira seyyanen zam yaptık, Temmuz'da devreye giriyor. Emekli kardeşlerim, 12 yılda sizin için neler yaptığımızı en iyi siz biliyorsunuz. Daha fazla ne yapmak gerekiyorsa, ekonomik şartlarımızla birlikte seçim sonrasında ve önümüzdeki aylarda yapacağız. Ama Kılıçdaroğlu'nun hiçbir zaman iktidara gelemeyeceğini düşünerek yaptığı bir takım palavralara kulak asmayın. Kendine güvenecek olsa notere gider mi? Biz notere gitmiyoruz, biz millete gidiyoruz, millete. Biz söz verdik mi bu söz kağıtta kalmaz, bu söz anında hayata geçer. İşte taksi esnafımıza ÖTV'de özel indirim getirdik. Birçok alanda esnafımıza, çiftçimize, işçimize gereğini yaptık. Aziz kadınlarımız, bacılarımız, ülkemizin daha da bereketlenmesi için annelere doğum hediyesi vermeye başladık. Geçen hafta Sakarya'da ve Çanakkale'de verdik. İlk doğuma 300 lira, ikinci çocuğa 400 lira, üçüncü çocuğa 600 lira, annelik, doğum hediyesi devletten. Size elini uzatan kudretli devleti kim kurdu? İşçiye emekliye kim sahip çıktı? Onlar konuşur, AK Parti yapar."

-"THY uçuşları yüzde 30 indirimli"

İlk oyunu kullanacak gençlerin oylarının mübarek olmasını dileyen Davutoğlu, bu gençlerin AK Parti döneminde yetiştiğini ve eski günleri bilmeyeceklerini hatırlattı.

Gençlerden eski günlerin nasıl olduğunu aile büyüklerine sormalarını isteyen Başbakan Davutoğlu, iktidara geldiklerinde gençlerin öğrenim bursunun 45 lira olduğunu anımsattı.

Şimdi, lisans öğrencisine 330, yüksek lisans öğrencisine 660, doktora öğrencisine de 990 lira verdiklerini bildiren Davutoğlu, "Gençlerimize sahip çıkmak bu. 199 gençlik merkezi açtık. Bin 750 spor salonu açtık. Ayrıca gençlerimize geçen hafta özel de bir hediye sunduk, artık yurtdışına çıkan gençler 12 ile 25 yaş arasında ise THY uçuşları yüzde 30 indirimli. Yeter ki gençlerimiz iyi yetişsin, yeter ki geleceğe parlak bir şekilde ufukla baksın" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun "200 liranın altında yaşayan 17 milyon insan var" dediğini hatırlatan Davutoğlu, "Onlarca kez 'yalan söylüyorsun' dedim, aynı yalanı tekrar ediyor. Allah aşkına 200 liranın altında 17 milyon insan yaşasa, Türkiye'de kişi başına düşen gelir 25 bin Türk lirası olur mu, 10 bin 400 dolar?" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Yalanlarını bir daha hatırlatayım ona belki cevap verir. Bir; Türkiye'de 200 liranın altında yaşayan 17 milyon kişi yok. Hiç yok hatta. Günde 1 dolarla yaşayanlar biz geldiğimizde yüzde 1 civarındaydı, bitirdik. 2 doların altında yaşayanlar yüzde 3-5'ti bitirdik. Günde 3 doların altında yaşayanları yüzde 30'dan yüzde 2'ye indirdik, onu da tasfiye ediyoruz. İspat etsin, biz engelli kardeşimize bile 417 lira veriyoruz. Nereden çıkıyor, 17 milyon. Yalan iki; 'bin liranın altında 8 milyon emekli var.' Çalışma Bakanlığına, sendikalara girsin internet sayfasında bile görür. Söz konusu değil, 'ispat et, ben bu işi bırakırım' dedim, ses yok. Her yeri yalan, böyle birine güvenilir mi? Meydan okudum dedim ki 'biz eğer birinci parti olamazsak, ben bu görevi asil bir arkadaşıma veririm, hiç çekinmeden.' Arkama da dönüp bakmam, ama 'siz verir misiniz seçimi kaybederseniz?' Ses yok. Birisi diyor ki; 'yüzde 25'ler bana yeter', Kılıçdaroğlu. Bahçeli diyor 'yüzde 15'ten aşağı inmezsem, yerimi bırakmam.' HDP Eş Başkanı zaten şaşkın, 'barajı geçmezsem', onu da 'ben sorumlu olursam.' Millete güvenmiyorlar. Millete güvenseler, hiç tereddüt etmeden bizim gibi söylerler."

- Bahçeli 12 seçim kaybetti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 12 seçim kaybettiğini anımsatan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun ise 4-5 seçim kaybettiğini belirtti.

Davutoğlu, "Bir seçimi de nasıl kaybetti? Kendi İstanbul'da adaydı, oy vereceği sandığı bulamadı zavallı. Kağıthane'ye, 'Kağıttepe' dedi. İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacak. Böyle birine başbakanlık verilir mi?" ifadesini kullandı.

"Biz ne söylediysek, sadece doğruyu, sadece hakkı söyleriz. Sadece ve sadece millete verdiğimiz sözün gereğini söyleriz" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, alandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine yapılan sloganlar üzerine, "Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan bir selam. 'Muhtar bile olamaz' dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, halkın doğrudan oylarıyla Cumhurbaşkanı oldu" dedi.

Davutoğlu, şunları söyledi:

"12 yıl içinde ne tür badirelerden geçtik ama bizi durdurabildiler mi? Bu üç parti, arkasındaki paralel çete, onun arkasındaki DHKPC, Kandil ve uluslararası çeteler, Türkiye'nin yükselişini durdurabilirler mi? İşte hem insan onuruna, hem kudretli ve şefkatli bir geleceğe yürüyen AK Parti'yi durdurabilirler mi? Biz Ankara Meydanı'nda ne konuşuyorsak, yarın da Diyarbakır'dayız orada da aynı şeyi konuşuruz. Çanakkale'de aynı şeyi, Tekirdağ'da aynı şeyi konuşuruz. Milletle gönül dilinde konuşan kim? Bütün bu hizmetlerle, kendi vatandaşına şefkatle yaklaşan, dünyada her yerde al bayrağı dalgalandıran AK Parti kadroları, 2023'e yürüyor. "

18 bin kilometre duble yol yaptıklarını şimdi ise bu duble yollardan otoyollara geçtiklerini aktaran Davutoğlu, kara trenlerin ise artık tarihe karıştığını, sadece türkülerde kaldığını vurguladı.

"Türkülerde kara tren, istikbalde hızlı tren" açıklamasında bulanan Davutoğlu, ülkedeki havalimanı sayısını ise 26'dan 55'e çıkardıklarını kaydetti.

Davutoğlu, "Yüksekova'ya havalimanı yapılacağına kim inanırdı? Biz inandık ve yaptık. Bu HDP'liler, terör örgütü engellemeye çalıştılar ancak engelleyemediler" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber