Rızaen paylaşım yoksa, cinsel görüntülerden dolayı, memur atılamaz
Anayasa Mahkemesi, GATA'da sivil memur olarak çalışan hemşireye ait olduğu cinsel içerikli birtakım görüntülerin sosyal medyada paylaşılması nedeniyle devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesini, görüntülerin rızaen paylaşılmadığı ve 'özel hayatın gizliliği' hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hak ihlali olduğuna karar verdi ve yeniden yargılamanın önünü açtı..
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde çalışan ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin tabi olduğu disiplin mevzuatına tabi olan sivil memur hakkında, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde kendi adıyla açılan hesapta cinsel içerikli görüntülerin yayınlanması üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatıldı.
Yürütülen soruşturma sonucunda memur hakkında "memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" gerekçesiyle devlet memurluğundan çıkarma cezası verildi..
Hakkında verilen disiplin cezasını yargıya taşıyan sivil memur, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde açmış olduğu davadan sonuç alamadı.
Disiplin cezasının hukuka uygun olduğuna hükmedilen karara karşı yapılan karar düzeltme başvurusu da reddedilince, memur, çareyi Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmakta buldu.
"Özel hayatın gizliliği ve mahremiyet hakkı" ile "disiplin cezalarının amacı" hakkında emsal niteliğinde olabilecek ifadelere yer veren Yüksek Mahkeme, başvurucunun devlet memurluğundan "mesleki nedenlerle yürütülen bir disiplin soruşturması neticesinde çıkarılmamış olduğu"nun altını çizdi ve "özel yaşamına ait unsurlar gerekçe gösterilerek verilen devlet memurluğundan çıkarma kararının, memurun özel hayatının gizliliği hakkına müdahale oluşturduğuna" hükmetti.. (Kararın tam metni için tıklayınız.)
Disiplin hukukunun uygulanmasına ışık tutan kararda, "özellikle kamu görevi yürüten bireyler açısından disiplin cezalarının amacı, kamu görevlisini görevine bağlamak, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini ve bu suretle kurumların huzurunu temin etmektir. " ifadelerine yer verildi.
"Özellikle kamu görevlilerinin bazı özel hayat unsurları açısından sınırlamalara tabi tutulabileceğini" de belirten Anayasa Mahkemesi; bunun mutlak bir sınırlama sebebi olamayacağına işaretle, bir temel hak olan özel hayatın gizliliğini hakkı ile kamu hizmetlerinin yürütülmesini gözetmek arasında "adil bir denge"nin kurulmasının gerektiğine vurgu yaptı.
Son olarak verilen cezanın mesleki hayat üzerinde olduğu kadar, temel geçim kaynağından yoksun kalan başvurucunun ekonomik geleceği üzerinde önemli bir etki oluşturduğuna kararında yer veren Yüksek Mahkeme, "görüntülerin rıza ile alenileştirdiğine dair bir bulgunun olmadığından" bahisle, disiplin cezasına gerekçe gösterilen eylemin, mahremiyet alanında cereyan ettiği ve özel yaşam eylemi niteliğinde olduğuna kanaat getirmiştir.
Bu çerçevede Anayasa'nın 20. Maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğine aykırılığı tespit eden Anayasa Mahkemesi, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyayı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne göndermiş ve memurun görevine tekrar dönmesinin yolunu açmıştır.
Av. Çağrı ÜNSAL-memurlar.net