Davutoğlu: Ortağının ellerini sağlam tutacaksın

"Bizde hükümeti kurma iradesi var" diyen Davutoğlu: Karşı tarafın iradesinden emin değilim. Önce birbirimizin elini tutmalı ve kavrayabilmeliyiz. Parmakların ucundan tutmakla olmaz

Kaynak : Sabah
Haber Giriş : 13 Temmuz 2015 07:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: Ortağının ellerini sağlam tutacaksın

OKAN MÜDERRİSOĞLU

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Serebrenitsa soykırımının 20. yılı anma törenlerinden dönüşte, bugün başlayacak koalisyon görüşmelerine ilişkin önemli mesajlar verdi. Davutoğlu, "güven" dedi, "parmakların ucundan tutmakla bu iş olmaz" dedi, Cumhurbaşkanı'nın tartışmaya açılmasının görüşmeleri sabote edeceğini söyledi ve ekledi: "Elini taşının altına yarım koyan taraf kaybeder!"

* Sayın Kılıçdaroğlu kabineye girmeyebileceğini söyledi...

(Kılıçdaroğlu'nun) 'Kabineye girmeyeceğim' demesi, netice almak isteyen siyasetçinin yapmaması gereken şeyler. Söylediğiniz her söz kamuoyu önünde sizi bağlıyorsa kendi alanınızı daraltıyorsunuz.

* Yöntem olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru görmediğimi ifade ediyorum. Ciddi ortaklık kurmaya yönelen taraf, kendini bir sonraki adımda bağlayacak söz söylemez.

* Muhtemel CHP koalisyonunda, 'Kılıçdaroğlu'nu yanımda görmezsem olmaz' der misiniz?

Ciddi ortaklık birlikte yürümeyi gerektirir. Elini taşın altına yarım koyan taraf kaybeder. İlkesel söylüyorum. Yarım tutulan işten hayır gelmez.

* 'Koalisyona en az ihtiyaç duyan parti AK Parti' dediniz. Neden?

Sağlıklı işleyecek hükümet ihtiyacını karşılamak bizim sorumluluğumuz. Ama diyelim koalisyon olmadı ve erken seçim gerekti. Tek parti iktidarına yakın en kim? Diğerleri koalisyona mahkum. Ama yeni bir seçimde tek başına iktidar şansına sahip olan biziz.

* Kaç turda hükümet kurabilirsiniz veya 'bu iş olmayacak' deyip, Cumhurbaşkanı'na görevi iade edersiniz?

Bazı pozisyonlar var ama arada o kadar farklı iniş çıkış da var ki gerçek pozisyonun ne olduğunu anlamaya çalışacağım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun, 'Sayın Başbakanı dinleyeceğiz ona göre karar vereceğiz' sözü pasif bir tutum. Ülkenin aktif bir tutuma ihtiyacı var. Ben anlatacağım, onlar kanaat belirtecek. Böyle bir şey yok. Bizde hükümeti kurma iradesi var. Karşı tarafın iradesinden emin değilim. Önce birbirimizin elini tutmalı ve kavrayabilmeliyiz. Elini tutacaksın karşı tarafı yoklayacaksın, tokalaşacaksın, sağlam duracaksın. Ondan sonra bir netice hasıl olacak. İradenin dozuna göre ikinci adım (ikinci tur demiyorum) psikolojik bariyerlerin kaldırılması. Müzakerenin yüzde 60-70'i psikolojik faktörlerle yüzde 20-30'u teknik detayla ilgilidir. 'Davutoğlu'na, AK Parti'ye güvenemiyoruz' deniliyor. Güvenmeyi öğrenmesi lazım. Güvenmeyi öğrenmek de beraber yaşanan bir süreç.

* Psikolojik bariyeri nasıl aşacaksınız?

Müzakerelerle aşılacak psikolojik bariyerler vardır. Müzakere ile aşılamayacak ön yargılara, yanlış anlaşılmalara dayalı olanlar vardır. Mesela Suriye konusu. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli sorarsa yaşadıklarımızı anlatırım. Türkiye'nin çıkarları gereği onların da bilmesi lazım. Bütün detaylara vakıf olunca ortak bir yerde buluşulabilir. Ancak, 'AK Parti- DAEŞ ile işbirliği yapıyor' diye bir kanaat var da anlatmamıza rağmen bu aşılamamışsa bu bir önyargıdır. Bu algı ile bu koalisyonun ortağı olmaz.

* Baş başa görüşme de yapacak mısınız?

Psikolojik bariyerler baş başa görüşmelerle çözülecekse 'hayır' demem.

* Önce bir heyetle gideceksiniz herhalde?

Evet, heyetle gideceğim.

* Bütün partilerin kırmızı çizgileri var, AK Parti'den böyle şeyler duymadık...

İktidar olursak olduğumuzda yapacağımız ilk işleri 10 maddede saydım. Tek başına yapacağımız şeyler koalisyonla da yapacağımız şeylerdir. Bunlar katı maddeler değil. Müzakereler başlamadan katı şartlar ortaya koymayı doğru görmem.

* Protokol yaklaşımınız nasıl olur?

Görüşmeler uzun sürebilir. Şirket kurmuyoruz nihayetinde hükümet kuruyoruz. Detaylandırılmış protokol metinden ziyade şüphelerin giderildiği süreci önemsiyorum. Anayasadaki gibi her şeyi kural olarak yazarsınız yarın ayağınızı bağlar. Konjonktür dinamik. Bu şartlarda buralarda protokolde anlaştığımız şeyleri değiştirme iradesi de olmalı. Bir ay sonra bir bakarsınız tablo değişir.

'HDP DENKLEMDE YOK'

* HDP'li seçeneğe neden kapalısınız?

Demirtaş, 'AKP'ye kapımız kapalı. AKP dışındaki seçenekleri konuşabiliriz' dedi. HDP'ye bizim tarafta da olumlu yaklaşım yok. 8 Haziran'da HDP, Kandil'i övmeyip, 'Biz artık Türkiye'nin önemli partisinden biriyiz. 80 vekilimiz var. Şiddetin Türkiye sınırları içinde yeri yoktur' deseydi o zaman kamuoyunda algısı değiştiği için koalisyon bağlamında olumlu bir atmosfer oluşabilirdi. Bunu duymak isterim. İletişimi kesmem ama ortaklığın da asgari şartları var.

* Çözüm süreci nasıl devam edecek?

HDP'nin, ilgili tarafların 2013 Mayıs'ında verdiği söz, silahlı grupların Türkiye'den terki ve Türkiye'de hiçbir silahlı unsurun kalmaması. Bunun için güçlü irade görmemiz lazım. Çatışmasızlık değil. Silahlı gruplar olsun ama çatışma olmasın 'hayır.' Artık silahsızlanma ve silahlı grupların ülkeyi terki konuşulmalı. Buna ne CHP ne MHP 'hayır' der ne de HDP karşı çıkar.

* Diyarbakır'da miting alanında patlayan bomba ile ilgili pek çok iddia ortaya atıldı. Ne düşünüyorsunuz?

Zanlı yakalandı, bağlantıları çıkarılıyor. Ayrıca ihmal konusunda da soruşturma yapılıyor. Kimin ihmali varsa gereğini yapacağız.

'KONGRE KAYGIM OLMAZ'

* "Davutoğlu kongre sebebiyle hükümet kurmak istiyor" deniyor...

Bundan daha yanlış, bunu söyleyen kişiden beni daha az tanıyan kişi olamaz. Yok ben kongre istiyormuşum, Cumhurbaşkanımız erken seçim istiyormuş... Bunların bir karşılığı yok. Benim kongre diye kaygım yok. Ülkenin acil hükümete ihtiyacı varken kongreyi, Allah şahit zihnimin ucuna bile getirmem. Zihnimin ucuna getirsem önce tövbe istiğfar edip kendi kendimi sorgularım.

* Bu hava yayılıyor ama...

Birileri bunu pompalıyor. Burada kasıt, Cumhurbaşkanımızla aramda görüş ayrılığı var kanaatini yerleştirmek veya benim hedeflerimin farklı olduğu kanaatini göstermek. Görüş ayrılıkları, farklı kanaatleri olabilir Cumhurbaşkanımızla aramızda ama bu hiçbir zaman ülke çıkarının önüne geçmez. Ne onda ne de bende.

* Muhalefetin Cumhurbaşkanı ile ilgili şartlarına ne diyorsunuz?

Dış politikada ne yapacağız, siyasette ne yapacağız, eğitimde ne yapacağız, bunları konuşuruz. Anayasa bağlamında her şeyi konuşuruz. Ama Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini ya da cumhurbaşkanının makamının saygınlığını tartışmaya açmak koalisyon müzakerelerini saboteye dönüştürür.

SINIRDA BİR OLDU-BİTTİ GÜVENLİĞİ TEHDİT EDER

*Türkiye ve ABD, Suriye'de yeni bir sayfa mı açıyor?
ABD ile askeri, diplomatik heyetlerle sürekli temas halindeyiz. Her türlü şarta hazırlıklı olmamız lazım. Suriye halkını rejimin baskısından ve terörden kurtaracak formülleri beraber çalışmamız gerekiyor. Kuzey-Güney'de Hercele-Mare Hattı, Doğu-Batı'da Cerablus-Hercele hattının DAEŞ veya PYD tarafından oldu-bittiye getirilmesi Türkiye'nin güvenliğini tehdit eder. Göç dalgası ve demografik temizliği andıran bir tablonun ortaya çıkmasını istemeyiz.

*İncirlik açılıyor mu? Eğit-donatta tıkanma mı var?

Eğit-donat devam edecek. Ilımlı muhalefetin eğitilmesi lazım ki DAEŞ'e de rejime karşı da direnebilsin.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber