AYM: YSK'nın kararını değerlendirme yetkimiz yok
GENEL seçim öncesinde yapılan itiraz sonrası Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı ile milletvekilliği adaylığı düşürülen İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Gazeteciler Federasyonu eski Başkanı CHP'li Atilla Sertel'in itirazını değerlendiren Anayasa Mahkemesi (AYM) oy çokluğu ile YSK kararına karışmayacağını vurguladı. 89 gün sonra karar veren AYM, YSK'nın kararını değerlendirmede yetkisiz olduklarını belirterek, YSK kararının geçerli olduğunu ifade etti.
İzmir'de yapılan önseçimde üçüncü sıra çıkmasına rağmen, Genel Seçim öncesi CHP adayı Atilla Sertel'in Basın İlan Kurumu Üyeliği'nden istifa etmediği için kamu görevi sürdüğü vurgusu yapıldı ve bu itirazı değerlendiren YSK, adaylıktan düşürdü. YSK, gerekçeli kararı açıkladıktan sonra Sertel'in yerine listenin 4. sırasında bulunan Bornova eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır milletvekili olmaya hak kazandı.
YSK'ya itiraz eden Atilla Sertel, kamu görevlisi olmadığını ifade ederek kararın düzeltilmesini istedi. Sertel'in talebi reddedildi. Bunun üzerine Sertel, avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaparak hakkının yenildiğini ifade etti. Anayasa Mahkemesi, itirazı görüşerek karara bağladı. Kararda; "Anayasa'nın 79. maddesi uyarınca aleyhine başka bir merciye başvurulamayan YSK kararlarının bireysel başvuruya konu olamayacağı sonucuna varmış ve başvurunun 'konu bakımından yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir" denildi. Anayasa Mahkemesi, YSK'nın kararının sorgulanamayacağını ve itiraz edilemeyeceğini belirtti.
Sertel'in avukatı Murat Ergün zaman kaybetmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini belirterek şunları söyledi, "Anayasa Mahkemesi Sertel'in başvurusun esastan incelemedi. Oy çokluğuyla bir kısım üyelerin muhalefetine rağmen bir karar aldı. 'Ben YSK'nın kararına bakmam' dedi. YSK'nın kararına bakmayacaktıysa o zaman neden AİHM ile protokol imzaladı? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılıkları 'Ben inceleyeceğim' diye neden taahhütte bulundu? Çünkü bu davanın konusu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde güvence altına alınmış bulunan seçilme hakkıdır. AİHM bu hatayı düzeltecek ama çok geç olacak."