Geçici Bakanlar Kurulunda yer almaktan neden kaçınılıyor?

Türkiye, 7 Haziran'dan itibaren koalisyon görüşmelerine yoğunlaştı ama olmadı.

Sonrasında Anayasa'ya göre iki ihtimal bulunuyordu. Birincisi Meclisin bir erken seçim kararı alması. Bunun olmaması halinde diğer seçenek ise Cumhurbaşkanının karar alması idi.

Birinci seçenekte, Meclis erken seçim kararı almış olsaydı, varolan hükümet ülkeyi seçime götürecekti.

Ancak Meclisin erken seçime gitmesi yönündeki öneriyi kilit parti konumundaki MHP kabul etmemiştir. MHP bu konudaki tavrını net bir şekilde belirtince ve ülkede bir koalisyon kurulamayınca, Cumhurbaşkanı, milletvekili seçimlerinin yenilenmesine karar vermiştir.

Cumhurbaşkanının kararından dolayı, Anayasa'nın 116. maddesi gereğince her partinden oy oranına göre, ülkeyi seçime götürmek üzere geçici bir Bakanlar Kurulu oluşturulması gerekmektedir. Bu hususlar Anayasa'nın 116. maddesinde yazmaktadır.

Şimdi tüm partilere ve en başta milletvekillerine düşen ülkeyi hep birlikte 1 Kasım'daki seçime götürmektir.

Geçici Bakanlar Kurulunda görev alıp, ülkeyi seçime götürmek, Anayasa'ya saygıdan bahseden herkesin üzerine düşen bir görevdir. Ülkenin içinde bulunduğu riskli dönemde, oluşacak görüntü üzerinden farklı siyasi hesaplar yapıp, bu oluşumda yer almamayı, Anayasal sorumluluktan kaçmak olarak değerlendiriyoruz.