'Sanki Cumhurbaşkanı makamında o oturuyor'

Bakan Müezzinoğlu, "Sanki Cumhurbaşkanı makamında o oturuyor. Orada diyor ki; sen anayasal sınırlarına çekil, şununla şu şöyle yapsın. Sen 7 Haziran akşamı seçim demedin mi? Şimdi seçime de karşısın. Ama bir nedenle muhtemelen haklı, yanılmıyorsam bir ara '15 Kasım'da seçim olsun' dedi. Seçim şimdi 1 Kasım'da olacak diye herhalde karşı çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Ağustos 2015 17:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Sanki Cumhurbaşkanı makamında o oturuyor'

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bu kadrolar mazlum ve mağdurun yanında olma anlayışıyla bugünlere geldi. Biz AK Parti kadroları nefsimizin mahkumu olamayız. Vicdanımızın esiri olmak zorundayız" dedi.

Müezzinoğlu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) düzenlenen AK Parti Bursa İl Başkanlığı 36. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yaklaşık 5 aydır Bursalılarla birlikte olduğunu anımsatarak, "Sizlerle birlikte Bursa ve Bursa'nın geleceğini Türkiye ve Türkiye'nin geleceğini bu milletin duruşuna bakan mazlum ve mağdur milletlerin geleceğini paylaştık paylaşmaya da devam edeceğiz. Rabbim bu birlikteliğimizi daim kılsın. Birlikte bu millete hizmeti edebilme anlayışımızı daha da güçlü hale getirsin. İnşallah yaptığımız emeklerin, gösterdiğimiz gayretlerin rahmetini, bereketini de 1 Kasım'da sandıkta hep beraber görelim" diye konuştu.

Müezzinoğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın bir milli duruş günü olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı, bu millete tuzak kuranlara milleti tarihten silmek isteyenlere bu milletin medeniyet anlayışını darmadağın etmek isteyenlere bu milletin ideallerini ve hayallerini yok etmek isteyenlere milletin milli duruş günüdür. Şartlar ne kadar zor olursa olsun koşullar ne kadar sıkıntılı olursa olsun evet düşman binlerce tuzak kursa da düşman gök kubbeyi inleten toplarıyla gelse de 'İman dolu göğsüm gibi serhaddim var' diyen bir milletin zafer günüdür. O nedenle 1071 yılında başlayan bu toprakların vatan olma mücadelesi bugünlere yine kurtuluşla gelmiştir. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' 1071'den bu yana bu toprakları vatan yapma uğruna ölenlerin yüzü suyu hürmetine vatan olmaya devam edecektir. Ay yıldızlı bayrak Hakkari, Yüksekova, Silopi, Edirne'de, Bursa'da olduğu gibi dalgalanmaya devam edecektir. Şehit kanları pahasına olsa da."

- "Nefsimizin mahkumu olamayız"

Milletin AK Parti kadrolarından isteklerinin olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

"Mutlaka mütevazilik bekliyor. Milletin arasından çıkan, milletin evladı olduğunu iddia eden millete hizmet etmek için 'Ben bu göreve talibim' diyen, millete yukarıdan bakamaz. Milletle beraber yürüyecek, beraber oturup kalkacak, yiyip içecek, beraber hayal kuracak milletin rüyalarını görecek. Milletin hayallerinin öncülüğünü yapma derdini gayretini gösterecek. O nedenle mütevaziliğimizi yeniden çek etmek durumundayız. AK Parti kadroları milletin gözünde merhametli kadrolardır. Milletin hangi noktasında olursa olsun en zengininden en fakirine en mağdurundan en ideal noktasına olana kadar olan herkes asla merhametsizlik yapamaz. Dolayısıyla bu kadrolar mazlum ve mağdurun yanında olma anlayışıyla bugünlere geldi. Biz AK Parti kadroları nefsimizin mahkumu olamayız. Vicdanımızın esiri olmak zorundayız."

- "Şefkat elimiz 78 milyon insanımıza aynı şekilde devam edecektir"

"Ben sırtımı dağa yasladım veya tükürüğümüzle sizi boğarız" diyen bir anlayışın, bu ülkeye, millete tuzak kuranların 7 Haziran öncesinde bir barış güvercini, demokrasi havarisi, gibi sunulduğunu anlatan Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güleryüzü, sempatik yüzü ile saz çalan yapısıyla sunuldu. Ama o saz çalan el, diğer taraftan tetiklere talimat veriyordu. Diğer taraftan teröriste güç veriyordu. Bir taraftan teröristin evinde uyuyan güvenlik görevlisini kalleşçe, 'kalleş' demiyorum çünkü kalleşlik insan olana yakışır. Bunu insan yapamaz. İnsan olan birinde tuzak kurma, kalleşlik vardır. Ama bu kalleşliğin ötesinde de bir sıfat bulunması gereken... Evine sessizce gireceksin sesiz sedasız uyuyan birini öldüreceksin ve bu andan sonra da çıkacaksın meydana diyeceksin ki; 'Parmaklar tetikten çekilmeli, her iki taraf da silahtan, tetikten elini çekmeli' her iki taraf dediğin kim? Biri hain, bölücü, terörist, biri de 78 milyonun kardeşliğini güvenliğini huzurunu sağlamak zorunda olan güvenlik gücü. Nasıl aynı anda parmaklar tetikten çekilmeli dersin? Bunu bu millete demokrasi adına huzur gelecek adına veya milli irade adına güzel yüz gibi gösterenleri milletimiz iki ay içerisinde gördü. Ama ne pahasına olursa olsun şefkat elimiz 78 milyon insanımıza aynı şekilde devam edecektir."

- "Sanki Cumhurbaşkanı makamında o oturuyor"

Müezzinoğlu, CHP'nin koalisyon görüşmeleri öncesinde 14 madde sıraladığını anımsatarak, "14 maddeye baktığımda demokrasi, insan hakları, özgürlük, anayasa diyor diğerlerini saymıyor. Birlikte bu millete ve ülkeye hizmet etme gibi 2023 vizyonuna bu ülkeyi Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümüne taşıma hedefleri olan milletle beraber yürümeyi merkeze almış bir siyasi parti olarak bu ülke insanı insan hakları yanında CHP'yi bugüne kadar hiç görebildi mi? Başörtüsü zulmünde gördü mü? Yüzde 47 oy almış bir siyasi parti olarak kapatılma davası açıldığında bunu 'Demokrasinden yana bir anlayış olamaz' diye millet gördü mü? AK Parti gördü mü? Anayasa diyen CHP anayasanın emri olarak kurulan seçim hükümetine 'kapılarım kapalıdır' dedi" değerlendirmesinde bulundu.

Diğer bir siyasi partinin ise her şeye "hayır" dediğini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, "Sanki Cumhurbaşkanı makamında o oturuyor. Orada diyor ki; sen anayasal sınırlarına çekil, şununla şu şöyle yapsın. Sen 7 Haziran akşamı seçim demedin mi? Şimdi seçime de karşısın. Ama bir nedenle muhtemelen haklı, yanılmıyorsam bir ara '15 Kasım'da seçim olsun' dedi. Seçim şimdi 1 Kasım'da olacak diye herhalde karşı çıkıyor" ifadelerini kullandı.

-Bursa'daki orman yangını

Bursa'nın Mudanya ilçesindeki orman yangınına ilişkin bölge halkına geçmiş olsun dileğinde de bulunan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dün akşam Mudanya bölgesindeki vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Bu sabah Nilüfer köyünde sabahın erken saatlerinde oradaki köylülerle kahvaltı ettik. 'Geçmiş olsun' dedik. Ama Cenab-ı Rabbim telafisi mümkün olmayanları vermesin. Telafisi mümkün olanı da hep birlikte bir taraftan paylaşacağız bir taraftan da daha iyisini, güzelini ve yenisini bazen doğanın kendisi yapacak yeni ağaç ve ormanlık alanlarla. Ama mağdur olan yerler de varsa belediyesiyle yerel yönetimleriyle çözme gayreti içerisinde olacağız."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber