THK'deki usulsüzlük davasında savunmalar tekrar alınacak

Görüntülü ve sesli sistemle ifadeleri alınan bazı sanıkların savunmalarının UYAP'a aktarılmadığını, görüntü ve seslerin kayda geçirilmediği tespit edildi - Mahkeme, bunun üzerine, sanıkların bir kez daha sesli ve görüntülü savunmaların alınmasına karar verdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 03 Eylül 2015 19:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
THK'deki usulsüzlük davasında savunmalar tekrar alınacak

THK'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin davada, UYAP sisteminde yapılan incelemede görüntülü ve sesli sistemle ifadeleri alınan bazı sanıkların savunmalarının UYAP'a aktarılmadığı, görüntü ve seslerin kayda geçirilmediği tespit edildi.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunma yapan Osman Yıldırım'ın özel kalem Müdürü İrfan Yıldız, "Hiçbir belgeden bilgim yok, Osman beyin devamlı yanındayım. İddianamede benimle ilgili olan 34 bin lira 2014'de gelmişti, Hazemoğlu kurulmadan önce. Özel kalem müdürüyüm, özel ve resmi işlerini takip ettim. Ama Emre beyin işleriyle ilgili bir şey sormadım, arkadaşımdır. Beraatimi istiyorum" dedi.

Bu arada UYAP sistemine bağlı bilgisayarda sorun olduğu, görüntü kaydı yaptığı ancak ses kaydı almadığı belirlendi. Bunun üzerine sanıkların savunmaları zapta geçirilmeye başlandı.

Sanıklardan Hülya Yıldırım, eski THK Başkanı Osman Yıldırım'ın yakını olduğunu, genel başkan olduktan sonra THK Pursaklar Şubesi'nde işe başladığını bildirdi.

Yıldırım, "Sayman olarak işe başladım. İşe ilk girişte 820, ayrılırken de 925 lira maaş alıyordum. Yaklaşık 2,5 yıl çalıştım. Daha önce bir kurumun personel ve muhasebe servisinde çalıştım. İşe başlarken insan kaynaklarından Salim Kaya ile görüştüm, beni işe aldı. Bundan Osman Yıldrım'ın haberi yok. 2013'ün Mart ayında istifa ederek ayrıldım. O zaman soruşturma başlamamıştı" diye konuştu.

Sanıklardan Selami Yıldırım da Osman Yıldırım'ın kardeşi ve emekli başkomiser olduğunu, THK'dan önce bir firmada yönetici olarak çalıştığını ve yüksek okul mezunu olduğunu kaydetti.

Yıldırım, "Kardeşim kurumun başkanı olunca İnsan kaynakları Müdürü Salim Kaya aradı ve kuruma davet eti. Müzeye direk müdür olarak atanmadım. Kurumun güvenlik müdürlüğünü kurdum, iki müdürlüğe baktım, tek maaş aldım. 1 bin 750 maaşla başladım. İşime son verildiğinde 3 bin 400 lira civarı maaş alıyordum. liyakatle çalıştım. Salim Kaya'yı kardeşimin seçim çalışmalarında tanıdım" ifadesini kullandı.

Yıldırım, THK insan kaynakları yönetmeliğinde müdür olabilmek için üniversiteden lisans derecesinde mezun olunma şartını bilmediğini ileri sürdü.

Sanıklardan İsmail Top ise Osman Yıldırım'ın eşinin kardeşi olduğunu, bir kamu kurumundan emekli olduktan sonra kuruma bağlı bir vakıfta müdür olarak çalışmaya başladığını söyledi.

Top, yaklaşık 40 gün çalıştıktan sonra sağlık nedenleriyle ayrıldığını ve 2 bin 800 lira maaş aldığını, müdürlük kadrosu için üniversite mezunu olunması gerektiğini bilmediğini kaydetti.

Sanıklardan Hüseyin Top da Osman Yıldırım'ın eşinin kardeşi olduğunu bildirerek şöyle konuştu:

"Harita Genel Komutanlığı Lojistik Saymanlığında çalıştım. Hesap uzmanı olarak emekli oldum. Ardından THK'ya CV bıraktım, Salim Kaya ile görüştüm. Lojistik şube müdürlüğü şefliği teklif edildi. Daha önce yaptığım işe benzediği için kabul ettim. Görev sürem devam ederken yönetim kurulu kararıyla depolar müdürlüğüne atandım. İki yıllık yüksek okul mezunuyum. 2010'da çalışmaya başladım, 2015'de görevden alındım. 3 bin 400 lira maaş alıyordum."

Sanıklardan Fahrettin Bayrak ifadesinde "Osman Yıldırım dayımdır. İlk okul mezunuyum. Hizmetli olarak çalıştım. İnsan kaynaklarına cv verdim. Bir süre sonra çağırdılar. 2012'de ayrıldım. Dayımın işe girmemde bir katkısı yok. Hizmetli olmak için lise mezunu olmak gerektiğini bilmiyordum" dedi.

Sanıklardan Merve Bayram da Osman Yıldırım'ın baldızı olduğunu bildirerek, "Osman Yıldırım kurumun başkanı olunca iş başvurusu yaptım. Lise mezunuydum. İnsan Kaynakları Müdürü Salim Kaya'ya ya CV verdim, şube saymanı olarak işe başladım. Bu göreve başlamadan önce saymanlık eğitimi verildi. 2015 ocak ayında işime son verildi. Bin 540 lira maaş alıyordum. Şu an üniversitede okuyorum" diye konuştu.

Bu arada söz alan sanıkların avukatı Erhan Eğilmez, müvekkillerinin akrabalık bağı ile suçlandığını, atamaların genel başkan değil yönetim kurulu tarafından yapıldığını söyledi. Eğilmez,"Müvekkillerim fiili olarak çalışmıştır. İş ve ücret konusunda bir ayrıcalık yapılmamıştır. Sanıkların beraatini talep ediyorum" dedi.

- İkinci kez ifade alınıyor

Bu arada mahkeme başkanı, UYAP sisteminde yapılan incelemede görüntülü ve sesli sistemle ifadeleri alınan Osman Yıldırım, Emre Yıldırım, Hakan Hazemoğlu ile İrfan Yıldız'ın savunmalarının UYAP'a aktarılmadığını, görüntü ve seslerin kayda geçirilmediğinin tespit edildiğini tutanağa yazdırdı.

Mahkeme, sanıkların bir kez daha sesli ve görüntülü savunmaların alınmasına karar verdi. Sanıkların, savunması devam ediyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber