Spor Toto'ya karşı babanın oğlu, Spor Toto Müdürü
Spor Toto, Milli Piyango gibi şans oyunlarına karşı verdiği
vaazlarla bir döneme damgasını vuran ünlü vaiz Timurtaş Hoca'nın oğlu Bekir
Yunus Uçar, Spor Toto Teşkilát Müdürü olarak görev yapıyor.
Bekir Yunus Uçar, kendisinin de gençliğinde Spor Toto oynadığını belirterek, "Timurtaş
Hoca'nın oğlu nasıl Spor Toto'ya müdür olur" eleştirilerine bir anlam
veremediğini söyledi ve "Babam yanlış tanıtılıyor. Renkli televizyonun girdiği
ilk ev bizimkiydi" dedi.
BİR zamanlar Spor Toto, Milli Piyango gibi şans oyunları aleyhine verdiği
vaazlarla ve vaazlarından yapılan kasetlerle bütün Türkiye'de tanınan Timurtaş
Hoca'nın (Uçar) oğlu Bekir Yunus Uçar, Spor Toto Teşkilát Müdürü olarak görev
yapıyor. Geçtiğimiz yıl Erdanay Oflas'ın yerine getirilen Bekir Yunus Uçar, "Timurtaş
Hoca'nın oğlu nasıl onun karşı çıktığı bir işi yapar" türünden eleştirileri
doğru bulmadığını belirterek, "Babam sağ olsaydı, aldığım maaşı hak edip
etmediğime bakardı. Babam, kendi şahsi fikrine uymasa da pek çok şeye ses
çıkarmazdı. İnsanın kendi vicdanına hesap vermesi gerektiğine inanırdı" dedi.
Uçar, kendisinin Spor Toto Teşkilát Müdürü olmasını yadırgayanların, babasını
yanlış tanıdıklarını belirtti ve kendisinin de gençliğinde Spor Toto oynadığını
vurgulayarak, "Şans oyunları bazıları için eğlenceli bir araçtır, bazıları
içinse temel bir hedef. Maçlardan aldığınız heyecanı artırmak için oynarsanız
keyifli bir iştir. Ancak aksi batağa sürükleyebilir" diye konuştu.
Uçar şunları söyledi:
"Babamın böyle konularda saplantıları yoktu. Türkiye'de ilk renkli televizyon
bizim evimizdeydi. Telesekreter, video kamera gibi şeyleri de evine ilk alan
kişi babamdır. Düşünün ki, arkadaşlarım kılık kıyafetleri konusunda ailelerinden
gelen baskı karşısında ne yapacağını bilemezken, ben bacağımda kotla, uzun
saçlarımla dolaşır ve gitar çalardım. Babamdan bir tek azar veya olumsuz laf
işitmedim. Beni gazeteci olmaya teşvik eden de babamdır."
Bekir Yunus Uçar, babasının devletin temel ilkelerine sonuna kadar bağlı
kaldığını da hatırlatarak, "Ülke menfaatlerine aykırı veya ters gelecek herhangi
bir şey benim ailemin düşünce yapısında yer almadı ve almaz da. Biz ekmek
yediğimiz, maaş aldığımız sistemin yıkılması için gayret gösterecek insanlardan
değiliz. Babam bize sürekli olarak, 'Bu devletin varlığı her şeyden üstündür.
Devletimiz ve birliğimiz olmazsa dinimizi yaşamamız mümkün değildir' derdi.
Babamın vaazlarını çarpıtarak din tacirliği yaptılar" dedi.
Başbakan'ın okul arkadaşı
1944'te Elazığ'ın Sivrice ilçesinde doğan Timurtaş Hoca, Elazığ İmam Hatip
Lisesi'nden sonra İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nü bitirdi. Öğrenciliğinden
itibaren vaazlarıyla dikkat çekti. Prof. Süleyman Ateş'in Diyanet İşleri
Başkanlığı ile birlikte istanbul Müftü Başmuavini oldu (1976). Şehzadebaşı ve
Eminönü Yeni Camii'nde verdiği vaazlar büyük ilgi gördü. 12 Eylül 1980'den sonra
vaizlikten alınıp Beykoz Çavuşbaşı köyüne imam hatip olarak tayin edildi.
1999'da emekli oldu. 20 Ocak 2000'de vefat etti. Kasetlerini çoğaltıp satan
birisinin, "Hocam kasetlerinizden kazandıklarımda beş katlı ev, bir de yazlık
aldım, Allah razı olsun" sözleri karşısında, "Tebrik ederim, ben de hakkımda
açılan davalar için avukat tutacak para bulamıyorum" dediği rivayet edilir.
hürriyet