Davutoğlu: IMF'ye 23,5 milyar dolar borç ödedik

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, 13 yıl önce IMF'nin kapısında bekleyin bir Türkiye olduğunu anımsatan Davutoğlu, bu süre içinde IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini, artık IMF'ye borç veren bir Türkiye'nin olduğunu kaydetti

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ekim 2015 18:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: IMF'ye 23,5 milyar dolar borç ödedik

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çocuklarımız, gençlerimiz, bu özgür ülkede bugün geleceğe umutla bakıyorsa, yanan o ilk meşalenin ışığı vatan sathını aydınlattığı için bu meşale Samsun'da yakıldı, ilelebet bu topraklar hür ve özgür olacaktır" dedi.

Davutoğlu, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlendiği mitingde vatandaşları hitap etti.

"İstiklalin ve istikbalin meşale kenti" olarak nitelendirdiği Samsun'u ve ilçelerini selamlayarak konuşmasına başlayan Davutoğlu, Samsun Balıkçı Barınağı'na gittiğini belirterek, balıkçılarla "vira bismillah" dediğini, şimdi ise "haydi bismillah" dediğini söyledi.

Ezan okunması nedeniyle konuşmasına ara veren Davutoğlu, tekbir getirilmesi üzerine "Allah bu meydanlardaki tekbirleri de minarelerdeki tekbirleri de bu vatandan hiç eksik etmesin" temennisinde bulundu.

Seçim çalışmalarını "haydi bismillah" diyerek Samsun'dan başlatmaya karar verdiklerini söyleyen Davutoğlu, Samsunluların kendilerini hiçbir zaman utandırmadığını belirterek teşekkür etti.

Samsun'daki uzun ırmakları milletin uzun şanlı tarihine benzettiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Milletim de tarih boyunca gittiği her yere bolluk bereket götürmüştür" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, Samsun'un tarihin sembol şehirlerinden biri olduğunu vurguladı.

Meydanda "Samsun, seninle gurur duyuyor" sloganları atılınca Davutoğlu, "Siz 1 Kasım'ın meşalesini şimdiden yakmışsınız. 1 Kasım'ın meşalesini yakmaya hazır mıyız? 1 Kasım'da yeniden 'tek başına AK Parti iktidarı' demeye hazır mısınız? İşte istiklalimizin meşalesinin, istikbalimizin meşalesinin bağladığı bu aziz şehirdeyiz. İstiklal mücadelemizin ilk adımlarının atıldığı noktadayız" diye konuştu.

- Ak beyannamede ak gençlerin yeri

"AK Gençlik seninle" sloganları üzerine Davutoğlu, kendilerinin de AK Gençlikle beraber olduklarını söyledi. AK Gençlikle yürümenin güzel olduğunu vurgulayan Davutoğlu, hem AK Parti'nin AK Gençliğine, hem bütün ülkenin ak gençlerine birçok yenilikler getireceklerini belirtti.

Gençlere yapılacak yenilikleri miting alanında paylaşacağını dile getiren Davutoğlu, "Ak beyannamemizin, ak sayfalarının en parlak köşeleri ak gençliğe, gençlerimize ayrılmıştır" dedi.

"İstikbalimizin, özgürlüğümüzün temeli olan aziz Samsunlular" diye seslenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu nedenle meşaleyi yeniden Samsun'dan yakmaya karar verdiklerinin altını çizdi.

Samsun'un 19 Mayıs günü Gazi Mustafa Kemal'in gelişiyle istikbal ve istiklal meşalesinin yakıldığı şehir olduğunu kaydeden Davutoğlu, buradan atılan adımların ülkenin her yöresine gittiğini anlattı.

O dönem istikbal ve istiklal yürüyüşü olmasaydı Türkiye'nin başka milletler gibi bir dönem sömürü ve işgal altında yaşamak durumunda kalabileceğini ifade eden Davutoğlu, bugün Türkiye'de insanların özgürce yaşayabiliyorsa bunda Samsun'dan başlayan hareketin rolü olduğuna dikkati çekti.

- "(Haydi bismillah) demeye var mısınız"

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeniden öncü olmaya var mısınız Samsunlular? Yeniden bu sefer kalkınan, büyüyen Türkiye'nin meşalesini yakmaya var mısınız? 'Haydi bismillah' diyerek ilk adımı atmaya var mısınız? İşte çocuklarımız, gençlerimiz, bu özgür ülkede bugün geleceğe umutla bakıyorsa, yanan o ilk meşalenin ışığı vatan sathını aydınlattığı için bu meşale Samsun'da yakıldı, ilelebet bu topraklar hür ve özgür olacaktır. Bu millet hep başı dik olacaktır. Bu ilk adımın hatırasını her yıl 19 Mayıs günü kutluyor, yad ediyoruz."

Bu nedenle Samsun'un özgürlük ve gençlik demek olduğuna işaret eden Davutoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın, Samsun'dan çıkmasının tesadüf olmadığını kaydetti.

Samsun'un her zaman dik, genç, harekete, binlerce bayrakla yürümeye hazır olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu aziz gençlerimiz, bizim için çok değerli. Çünkü Türkiye'yi onlar her geçen büyüyen yeni hedeflere taşıyacaklar" diye konuştu.

Ali Fuat Başgil'i Samsun'un çıkardığı bir yiğit, bir bilim adamı olarak nitelendiren Davutoğlu, bugünün gençlerine çok şey ifade ettiğine inandığı Başgil'in Samsun'da yaktığı meşalenin yanmaya devam ettiğini belirtti.

İstiklalin, istikbalin ve demokrasinin bu meşale şehrinde 1 Kasım yürüyüşü için yeni bir meşale yaktıklarını vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Samsun'dan yeni bir demokrasi şölenine var mısınız Samsunlular, var mısınız? 1 Kasım'da bir demokrasi meşalesi yakmaya ve bu demokrasi meşalesiyle Türkiye'yi aydınlatmaya var mısınız" diye sordu.

Başbakan Davutoğlu, Ali Fuat Başgil'e de rahmet diledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi daha 9 Haziran günü 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Sonra yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Yüzde 60'lık blok üzerinden bir blok siyaseti geliştirdiler. Biz o blok siyasetini TBMM Başkanlık seçiminde çökerttik. Gösterdik ki AK Parti'nin iradesi olmadan Türkiye'de siyaset dizayn edilemez, siyasete şekil verilemez" dedi.

Davutoğlu, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde, Samsun'un darbe anayasasına "hayır" dediğini belirterek, bundan dolayı Samsun'un milli iradenin sembol şehri olduğunu söyledi.

Samsun'un her zaman demokrasiye güç veren şehir olduğunu ifade eden Davutoğlu, kendilerinin de her zaman Samsun'dan güç aldıklarını ve Samsun'dan yola çıkarak zafere ulaştıklarını vurguladı.

Davutoğlu, 7 Haziran'da yapılan seçimlerin ardından Türkiye'nin meselelerini çözecek bir hükümetin çıkmadığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Bu sebeple yeniden seçime gidiyoruz. Milli irade için yeniden huzurunuzdayız. İnanıyorum ki bu sefer bu düğümü millet çözecek, Samsun çözecek. 1950'de tek partiye karşı düğümü siz çözdünüz, 1960'dan sonra darbeye karşı düğümü siz çözdünüz, 1980'de düğümü siz çözdünüz, 2002'de Sayın Cumhurbaşkanımız yola çıktığında düğümü siz çözdünüz. Şimdi 1 Kasım'ı 2015'i de inşallah 3 Kasım 2002 gibi bir zafer günü yapacak mıyız? Millet iradesine ram olanlar, sizin hizmetinize amade olanlar, sizinle aynı kumaşa sahip olanlardır. Siz onları tanıyorsunuz, onlar da sizi tanıyor. O kadro biziz. Biz halkız, halk biziz. O kadro AK Parti kadrosudur."

-"Milletimize ne dediysek gereğini yaptık"

Seçim akşamı AK Parti Genel Merkezinde yaptığı konuşmasında milletin iradesinin üzerinde hiçbir irade olmadığını, gereğini yapacaklarını ve Türkiye'yi biran dahi hükümetsiz bırakmayacakları söylediğini belirten Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"7 Haziran'da dört farklı siyaset gördünüz. Biri AK Parti'nin takip ettiği birlik ve uzlaşma siyaseti, biri CHP'nin ilan ettiği blok siyaseti, diğeri MHP'nin daha doğrusu Sayın Bahçeli'nin takip ettiği hayır siyaseti, her şeye 'hayır' diyen siyaset, biri de HDP'nin takip ettiği terör siyaseti. Gelin birer birer bir muhasebe yapalım. Bunu yapmamız önemli, çünkü 1 Kasım'da aynı tabloyla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Biz 7 Haziran akşamı milletimize ne dediysek gereğini yaptık. Dedik ki 'hükümetsiz bırakmayacağız.' Bakın etrafımız ateş çemberi, küresel ekonomik kriz var. Her gün Suriye'de çok önemli gelişmeler oluyor. Türkiye'de terörle mücadele var. Allah için şahit olun, biz bu ülkeyi 7 Haziran'dan sonra hükümetsiz ve yönetim boşluğunda bıraktık mı? Ülkenin istiklaline ve istikbaline sahip çıktık mı? Buna şahit misiniz? İşte bu birlik ve uzlaşma siyasetidir. Herkese kapımızı açtık mı? Herkesle konuştuk mu? Ülkeyi daha iyi bir geleceğe yöneltmeye çalıştık mı? Bakın onlar ne yaptı. Bakın onlar ne yaptı, Cumhuriyet Halk Partisi daha 9 Haziran günü 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Sonra yüzde 60'lık bloktan bahsettiler. Yüzde 60'lık blok üzerinden bir blok siyaseti geliştirdiler. Biz o blok siyasetini TBMM Başkanlık seçiminde çökerttik. Gösterdik ki AK Parti'nin iradesi olmadan Türkiye'de siyaset dizayn edilemez, siyasete şekil verilemez."

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun AK Parti ile koalisyona karşı açıklamalar yaptığını ama "blok siyaseti" tutmayınca AK Parti ile koalisyon müzakerelerine yanaştığını bildirdi.

Davutoğlu, "Öbür tarafta Sayın Bahçeli'ye bakın daha ilk gece 8 Haziran gecesi 'biz hükemette yer almayız' dedi. Bütün o süreçte her görüştüğümüzde dönüp bize sizinle ve herhangi birisiyle koalisyon kurmayız, hükümet kurmayız, erken seçim kararına destek vermeyiz. ne dediysek hayır dedi. bir tek ofisinde içtiğimiz çaya hayır demedi. başka her şeye hayır dedi. bereket ona hayır demedi de çay içebildik" dedi.

-"İstiklal ve istikbal meşalesinin devamı için operasyonunu başlattık"

HDP'nin de terör siyasetini takip ettiğini vurgulayan Davutoğlu, "Sırtımızı dağa verdik' dediler. Milleti ayaklanmaya teşvik etmeye kalkıştılar. Halkımızın arasına fitne sokmaya çalıştılar. Çünkü bunların hedefi kriz içinde kaos içinde bir Türkiye ortaya çıkartıp kendi siyasi projelerini yönetmektir. Puslu havayı seven çakallar gibi dışarıdan ve içeriden bir takım odaklar çıktı ve önce Suruç'ta 32 vatandaşımız DAEŞ tarafından, Sonra da Ceylanpınar'da iki polisimiz bölücü terör örgütü tarafından şehit edildi. Bu milletin birliği ve beraberliği Samsun'dan yakılan istiklal ve istikbal meşalesinin devamı için huzur ve demokrasi operasyonunu başlattık. Bir kez daha Samsun meydanından söylüyorum, bu milletin arasına nifak sokmak isteyenler kesinlikle başarılı olamayacaklar. Bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyenler istiklalimizi yok etmek, istikbalimizi karartmak isteyenlere kesinlikle fırsat verilmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.

-"Hep milletimizin tarafında yer aldık"

Davutoğlu, 13 yıl boyunca AK Parti'nin Türkiye'nin doğusu ile batısını, kuzeyi ile güneyini her bir köşesini birleştiren birlik siyaseti takip ettiklerini, her meselenin çözümünde mutlaka milletle birlikte hareket ettiklerini dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"1 Kasım'a doğru yürürken milli birliğimizin, beraberliğinizin adresi AK Parti'dir. Bu partiler tam da hükümet görüşmeleri sonrasında CHP ile yaptığımız müzakereler neticesi kalınca, şunu da söyleyeyim neticesiz kalmasının nedeni CHP'nin 'eğitim ve dış politikada yüz seksen derece farklıyız' diyerek bir onarım hükümeti teklif etmesidir. Ama son beyannamede ve açıklamalarında gördük ki bizim merhametli dış politikamızdan ders almışlar ve Suriyeli kardeşlerimizi bu sefer Suriye'ye geri göndermek yerine daha insani bir dil kullanmayı tercih etmişler. Bütün bu süreçlerde biz hep milletimizin tarafında yer aldık. Geçmişte Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine karşı defalarca tuzak kuruldu. Barış yolunda atılan adımlar hiçbir zaman samimi olarak benimsenmedi. CHP ve MHP ise bırakın katkı sunmayı, çözüm sürecinin her aşamasında sürekli bize saldırdı. Barış yolunda atılan bu adımları gözden düşürmeye çalıştılar. Şimdi biz bu operasyonları başlattığımız için suçlamalarını bize yöneltiyorlar. Terör örgütünün saldırılarından hiç bahsetmiyorlar, şundan emin olunuz Türkiye'nin her santimetre karesinde kamu düzenini ihdas edecek milli birlik ve kardeşliği de tesis edeceğiz."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Silahlar tamamen terk edilmedikçe, şehirlerimiz bütün illegal çetelerden temizlenmedikçe, ülkenin dört bir yanından vatandaşlarımız huzur ve emniyet içinde hissetmeye başlamadıkça bu operasyonlar durmayacak, kararlılıkla, neticeye ulaşana, bütün silahlar gömülene kadar sürdürülecektir" dedi.

Davutoğlu, partisinin Samsun Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geçmiş dönemlerden bugünlere kolay gelmediğini, zor günlerden geçtiğini belirtti.

Kirli odakların, 7 Haziran seçimlerinden tek başına bir iktidar çıkmamasını, Türkiye'yi karıştırmak için kullanmak istediğini ifade eden Davutoğlu, DAEŞ, PKK, DHKP-C'nin eş zamanlı saldırılarla Türkiye'yi kaosa, milleti karamsarlığa sevk etmek istediğini söyledi.

Koalisyon görüşmelerinden bir hükümet formülü çıkmayınca, istediklerini yapabileceklerini, Türkiye'yi karıştırabileceklerini zannedenlerin yanıldığına dikkati çeken Davutoğlu, 24 Temmuz'da başlattıkları ve bugüne kadar kesintisiz yurtiçi ve yurtdışında sürdürülen huzur ve demokrasi operasyonuyla, Türkiye'nin sahipsiz olmadığını, Türkiye'de bir yönetim boşluğu bulunmadığını herkesin gördüğünü vurguladı.

Davutoğlu, "Silahlar tamamen terk edilmedikçe, şehirlerimiz bütün illegal çetelerden temizlenmedikçe, ülkenin dört bir yanından vatandaşlarımız huzur ve emniyet içinde hissetmeye başlamadıkça bu operasyonlar durmayacak, kararlılıkla, neticeye ulaşana, bütün silahlar gömülene kadar sürdürülecektir" diye konuştu.

Kurban Bayramı namazını Diyarbakır'da kıldığını hatırlatan Davutoğlu, Diyarbakırlıların, namaz sonrasında kulağına eğilerek "Allah aşkına devam edin, bizi bunlardan kurtarın, Allah devletimize de milletimize de zeval vermesin" dediğini aktardı.

Başbakan Davutoğlu, İstiklal Harbinin meşale şehri Samsun'dan Diyarbakırlılara, Türkiye'nin her bir köşesindeki Türk, Kürt herkese selam gönderdi.

- "Hedefimiz ülkemizin istikrarı"

Daha sonra, Dağlıca şehitlerinin, silah arkadaşlarının bulunduğu Yüksekova'ya da gittiğini, orada Samsunlu, Ordulu, Konyalı, Trakyalı, Ağrılı askerlerin bulunduğunu aktaran Davutoğlu, onların tek bir yürek, vicdan, kalp, gönül olduğunu söyledi.

AK Parti'nin bir gönül hareketi olarak milletin birliğini, beraberliğini sürdüreceğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:

"AK Parti daima istikrar için çaba gösteren, siyaseti istikrar kavramı üzerine kuran bir parti olmuştur. Biz kurulu düzeni, statükoyu devam ettirmedik. Biz, Doğu-Batı ayrımcılığına göz yummadık, resmi ideolojinin sloganlarıyla yola çıkmadık. Devleti, o askeri dönemlerde olduğu gibi, eskisi gibi muhafaza etmeye çalışmadık. Biz, dokunulmaz alanlara dokunmadan, tabuların arkasına yaslanarak siyaset yapmadık. Devleti millet adına, bu ülkenin bütün vatandaşları adına dönüştürdük. Şehit cenazelerini, faili meçhulleri, OHAL düzenini, yol kesmeleri, örgüt içi yargısız infazları bizden öncekiler gibi görmezden gelmedik, bunu yapmadık. Aksine toplumsal barışı tesis etmek için gece, gündüz çalıştık. Bugün de mücadelemiz aynıdır. Terörü temizleyerek toplumsal barışı bir daha geri alınamaz biçimde tesis etmeye kararlıyız. Bütün bu kirli ittifakın hedefi büyük ve güçlü Türkiye'dir. Bizim hedefimiz ise onların tuzaklarına karşı büyük ve güçlü Türkiye'yi korumak ve kurmaktır. Milletimizin huzuru ve güveni, ülkemizin istikrarıdır hedefimiz. Bu saldırılar demokrasimizi tehdit etti. İnsan haklarına, özgürlüklere yönelik bir tehdit oluşturdu."

- "Memleketi namerde muhtaç etmeyeceğiz"

Türkiye'nin son 13 yıldır elde ettiği kazanımların engellenmeye çalışıldığını belirten Davutoğlu, ileri demokrasiyi hakim kılmaya kararlı olduklarının altını çizdi.

Ali Fuat Başgil'in "Çalış genç arkadaşım çalış, namerde muhtaç olmak, ölmekten beterdir" sözlerini aktaran Davutoğlu, 2002'den beri namerde muhtaç olmamak için gece, gündüz çalıştıklarını söyledi.

Kendisini dinleyenlere, "Namerde muhtaç olmamak için 1 Kasım'da meşale yakmaya var mısınız?" diye soran Davutoğlu, "Varız" cevabını alınca, "İnşallah, biz hiçbir zaman bu memleketi namerde muhtaç etmeyeceğiz" karşılığını verdi.

2002'de adeta bir felaketin eşiğindeki Türkiye'yi alarak, büyüyen ve yükselen bir ülke haline getirdiklerini vurgulayan Davutoğlu, 13 yıl boyunca milletle çalıştıklarını, büyük mücadeleler verdiklerini, sessiz devrimler gerçekleştirdiklerini anlattı.

13 yıl önce IMF'nin kapısında bekleyin bir Türkiye olduğunu anımsatan Davutoğlu, bu süre içinde IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu ödediklerini, artık IMF'ye borç veren bir Türkiye'nin olduğunu kaydetti.

- "İhracatta rekor kırdık"

13 yılda milli geliri 230 milyardan 810 milyara, 3 bin dolarlık kişi başına geliri 10 bin dolara, Merkez Bankası rezervini 26 milyar dolardan 102 milyar dolara çıkardıklarını hatırlatan Davutoğlu, Türkiye'nin 2003-2013 arasında görülmemiş boyutta yaşanan küresel krize rağmen, dünyanın yükselen ekonomisi haline geldiğini, yüzde 5'lik büyüme gerçekleştirdiğini, bu rakamla Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olduğunu söyledi.

2 Kasım'da Türkiye'nin başbakanı olarak yeniden milletin hizmetinde olacaklarını belirten Davutoğlu, Samsunlulara "Bizlerle beraber olacak mısınız? Seçime kadar olacak mısınız? Seçimden sonra büyük Türkiye'yi inşa etmek için birlikte yürüyecek miyiz? Son nefese kadar istiklal ve istikbal için çalışmaya devam edecek miyiz?" sorularını yöneltti.

"Evet" karşılığını alan Davutoğlu, "Böyle bir gençlik varken, böyle bir Samsun varken bu millet hiçbir zorluk karşısında boyun eğmez Allah'ın izniyle" ifadesini kullandı.

AK Parti'nin döneminde, ihracatta rekor üstüne rekor kırıldığını kaydeden Davutoğlu, 36 milyar dolar olan ihracatı 158 milyar dolara çıkardıklarını bildirdi.

- "Sessiz devrim yaptık"

Türkiye'nin 2004'te, tam 34 yıl aradan sonra tek haneli enflasyonla tanıştığını hatırlatan Başbakan Davutoğlu, 2012'de en düşük enflasyona inildiğini kaydetti.

Her alanda büyük ve gerçek anlamda sessiz devrim yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, "Şimdi, dün açıkladığımız beyanname dolayısıyla bize soruyorlar, 'kaynak nerede?' diye. Kaynak millette. Neden biliyor musunuz? Biz 2002'de yüzde 11,5 olan merkezi yönetim bütçe açığını, 2014'te yüzde 1,3'e gerilettik. Bütçesi açık bir hazine aldık, bütçenin açığını en minimum düzeye düşürdük. İnşallah 2017'de de bütçe fazlası vereceğiz. İşte kaynak, bereket burada. Azimle çalışanların kaynak derdi olmaz" diye konuştu.

2002'de 119 milyar Türk lirası bütçe varken, bunu 479 milyara çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, sadece eğitime 89 milyar bütçe ayırdıklarını söyledi.

13 yılda 117 yeni üniversite kazandırdıklarını, 234 bin derslik, 757 hastane, bin 737 birinci basamak sağlık tesisi, 200 adalet sarayı inşa ettiklerini, Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurt sayısını 571'e çıkardıklarını, 679 bin 382 konut, 18 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, havalimanı sayısını 55'e çıkardıklarını dile getiren Davutoğlu, bunların, 1 Kasım'dan sonraki büyük hamlelerin taahhüdü olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber