Canlı bombanın asıl hedef Sıhhiye'ydi

Ankara'daki hain saldırıda, canlı bombaların esas hedefinin Sıhhiye Meydanı olduğu ortaya çıktı. Miting alanında üçgen içinde bombalar patlatılacak, en az 6 bin kişi katledilerek Türkiye büyük kaosa sürüklenecekti.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 16 Ekim 2015 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Canlı bombanın asıl hedef Sıhhiye'ydi

Ankara katliamıyla ilgili önemli bulgulara ulaşıldı. Sıhhiye'de gerçekleştirilecek mitingde 3 canlı bomba eylem yapacak ve en az 6 bin kişi öldürülecekti. İstihbarat birimleri miting sırasında muhtemel bir canlı bomba saldırısına karşı takip altında tuttuğu şüpheli isimleri Ankara Emniyet İstihbaratına bildirildi.

YURTDIŞI GSM HATTI

Ankara'daki canlı bomba eylemi için 3 teröristin ismi tespit edilen 3 kişinin olay günü Başkente geldikleri belirlendi. Bombacıların yerli bir GSM hattı yerine, "yurtdışı" GSM hattı kullandıkları ve 10-15 telefon hattı değiştirdikleri de belirlendi. "Rooming" nedeniyle hattın kullanımının detaylarına anında ulaşılamadı. Bu nedenle bombacıların telefonları üzerinden "yer tespiti" yapılamadı ve böylece teknik takipten kurtuldular.

ÜÇÜNCÜ BOMBACI

Canlı bombalardan birinin fiziki takibi fark ettiği ve uyarıldığı, bunun sonunda da çeşitli manevralar yaptığı belirtildi. Bombacının, bir ara "banliyö treni"ni kullanarak izini kaybettirmeyi başardığı ifade edildi. Fark edildiklerini düşünen teröristlerin paniklediği ve Sıhhiye Meydanı yerine toplanma yeri olan Tren Garı önünde eylemi gerçekleştirdikleri belirlendi. Üçüncü terörist ise eylemden önce üzerindeki yeleği çıkarıp, olay yerinden kaçtı. Bunun üzerine diğer iki canlı bombanın uzaktan kumandayla patlatılmış olabileceği ihtimalini de güçlendirdi. Kaynaklar, patlamanın Sıhhiye Meydanı'nda gerçekleştirilebilmesi halinde en az 6 bin kişinin ölümünün hedeflendiğini ifade ettiler. Emniyet, eylemde kullanılan TNT'nin, "fabrikasyon TNT" olduğunu, bulunan bu paket sayesinde tespit etti.

70 KG BİLYE

Canlı bombalardan birinin üzerindeki bomba düzenekli yeleğin yanı sıra yanında "çekçek"li valiz ile mitingin yapılacağı alana doğru ilerlediği belirtildi. Bu kişinin 5 kilogram TNT'nin yanı sıra bombanın etkisini 'çek çek'li valizde taşıdığı 70 kg bilye ile artırdığı belirtildi.

ADI DEMOKRASİ MEYDANI OLDU

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, terör saldırısının meydana geldiği Ankara Garı önündeki alana, "Demokrasi Meydanı" adının verilmesini kararlaştırdı.

Başsavcılık'tan 'Sızıntı' soruşturması

Ankara'da meydana gelen patlamadaki canlı bombaların kimlik bilgilerinin basına sızdırılması sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hürriyet gazetesi ile soruşturma bilgilerini basına veren kamu görevlileri hakkında 'gizliliği ihlal' suçundan soruşturma başlattı. Bilgilerin sızması sonucu takipte bulunan şüpheli şahısların izini kaybettirmek için harekete geçtiğini ve bu nedenle muhtemel operasyonların başarısının engellenmeye çalışıldığı üzerinde durulurken bilgilerin "FETÖ" mensubu polisler tarafından sızdırılıp sızdırılmadığı inceleniyor.

Başsavcılık canlı bombaların kimliğini belirlemek için yoğun çalışmalar yürütürken canlı bombaların isimlerinin medyada yer almasıyla canlı bombalara keşif yaptırdığı belirtilen Y.Ş. ile zanlılara lojistik destek sağladığı öne sürülen iki şüpheli kaçmaya kalkıştı. Yapılan operasyon sonucu 3 isim de yakalandı.

Kandil biliyormuş!

Öte yandan Ankara'daki patlama öncesinde PKK ve HDP'ye yakın bir çok ismin haftalar öncesinde eylemden haberdar oldukları ortaya çıktı. PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Mustafa Karasu, "Hüseyin Ali" müstear isimle Yeni Özgür Politika Gazetesi'ne yazdığı yazıda olayla ilgili bilginin bir hafta önceden bilindiğini itiraf etti. Yine HDP'ye yakın isimlerin olaydan önce attığı tweetler de bombanın patlayacağından haberdar olduklarını açığa çıkardı.

Paralel iz olabilir!

Fiziki takip konusunda canlı bombaya gelen uyarının, canlı bombaların dışındaki gözcülerden mi geldiği, ya da bazı paralel uzantılar aracılığıyla mı yapıldığı konusu adli ve idari soruşturmanın sonucunda belli olacak. Canlı bombaların fiziki takipten kurtulmaları dikkatleri emniyet içindeki zafiyete çevirdi. Bu durum Suruç katliamı sonrasında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü'nün açıklamasını akla getirdi. Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı, "İlimizin plaka tanıma sistemi abilerinden aldığı talimatla kapatılarak asayiş ve terör olayları tırmandırılmaya çalışılmıştır" ifadelerini kullanmıştı.

Başsavcılık'tan 'Sızıntı' soruşturması

Ankara'da meydana gelen patlamadaki canlı bombaların kimlik bilgilerinin basına sızdırılması sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hürriyet gazetesi ile soruşturma bilgilerini basına veren kamu görevlileri hakkında 'gizliliği ihlal' suçundan soruşturma başlattı. Bilgilerin sızması sonucu takipte bulunan şüpheli şahısların izini kaybettirmek için harekete geçtiğini ve bu nedenle muhtemel operasyonların başarısının engellenmeye çalışıldığı üzerinde durulurken bilgilerin "FETÖ" mensubu polisler tarafından sızdırılıp sızdırılmadığı inceleniyor.

Başsavcılık canlı bombaların kimliğini belirlemek için yoğun çalışmalar yürütürken canlı bombaların isimlerinin medyada yer almasıyla canlı bombalara keşif yaptırdığı belirtilen Y.Ş. ile zanlılara lojistik destek sağladığı öne sürülen iki şüpheli kaçmaya kalkıştı. Yapılan operasyon sonucu 3 isim de yakalandı.

DEŞİFRE ETTİLER

Ancak olay yerinde olduğu değerlendirilen gözcülerle ilgili de araştırma yapan emniyetin çalışmaları operasyon yapılmadan deşifre oldu. Bu nedenle, soruşturma hakkında yayın yasağı aldıran Başsavcılık, soruşturma bilgilerinin sızdırılmasına ilişkin de soruşturma başlattı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber