'PKK'nın eylemleri çözümü askıya aldı'

Nil Gülsüm

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, Erdoğan ile Putin'in birbirlerine karşı düşüncelerini net bir şekilde ifade ettiğini söyledi. Çavuşoğlu, "Suriye konusunda görüşlerimiz büyük oranda farklı olsa da bunları her platformda açıkça ifade ediyoruz" dedi.

Suriye konusunda Rusya ile farklı bakış açısına sahip olma iki ülke ilişkisine ne şekilde etki ediyor?

Biz her zaman Rusya ile ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi daha iyi noktaya getirme gayretinde olduk. Rusya'da da bugüne dek hep aynı anlayışta oldu. O yüzden de ilişkilerimizi yüksek düzeyde stratejik bir noktaya çıkardık. Sayın Cumhurbaşkanımız da, Sayın Putin de her konuda aynı düşünmeseler bile birbirlerine tüm düşüncelerini net bir şekilde ifade etmekteler. Suriye konusunda da görüşlerimiz büyük oranda farklı olsa da açık bunları her platformda ifade ediyoruz.

SURİYE'DE KISA VADEDE ÇÖZÜM MÜMKÜN

Suriye'de kalıcı çözüm nasıl sağlanabilir?

Biz Suriye'de gerçek çözümün siyasi bir dönüşümle olabileceğine inanıyoruz. Siyasi bir çözümün gerekliğini her fırsatta vurguluyoruz. Bu süreçte de Rusya ve İran'ın da dışlanmaması gerektiğini, sürece dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Amerika, Rusya, Türkiye, İran ve Suudi Arabistan biraya geldiğinde bu meselenin çözüme kavuşacağı kanaatindeyiz. Suriye'de kalıcı bir barışın olabilmesi için herkesin bu sürece destek vermesi gerekiyor. Bu ülkeler kararlı davranırsa kısa vadede Suriye'de çözüm mümkün olur.

ORTAK HAREKET EDEBİLİRİZ

Rusya'nın Suriye'de yaptığı operasyonlara ilişkin değerlendirmeniz ne olur?

Rusya'nın Suriye'de askeri müdahalede bulunmasının, vurduğu hedeflere baktığımız zaman uyguladığı politikanın da yanlış olduğu kanaatindeyiz. Biz DAEŞ'e yönelik her operasyonu destekleriz. Cumhurbaşkanımız bu konuda Putin'e de net olarak, "Eğer Esad gittikten sonraki endişeniz DAEŞ ise gelin DAEŞ'e karşı birlikte mücadele edelim" dedi. DAEŞ'e karşı nasıl Amerika ile birlikte hareket ettiysek Rusya ile birlikte de hareket edebiliriz.

SINIR İHLALİ YAKIŞMADI

Rusya Suriye'de hangi yanlışı yapıyor sizce?

Rusya'nın yaptığı birinci yanlış; gelen bilgilere göre vurduğu DAEŞ hedeflerinin sayısı çok az. Orada ılımlı muhalefete de saldırıyor. Bu yanlış bir strateji, bu rejimin ve DAEŞ'in elini güçlendirir. DAEŞ'le rejimin orada bir çatışması yok hatta işbirliği var. DAEŞ Halep'e ilerlerken rejim havadan destek verdi. Bizi doğrudan ilgilendiren yanlış ise hava sahamızı ihlal etmesidir. Evet bazen denizde havada yanlışlıkla bu tür bir durum olabilir ama Rusya hava sahamızı ikinci bir kez daha ihlal etti. Bu olmadı işte... Ekonomi ve siyasi ilişkileri iyi olan iki dost ülke arasındaki münasebete yakışmadı bu. Bu aynı zamanda uluslararası hukuku da ihlal eden bir durum ayrıca. Bu durumun diplomasi ve diyalog ile aşılabileceğini düşünüyorum. Umarım bu hata bir daha tekrar etmez.

EĞİT-DONAT İYİ İŞLEMEDİ

Eğit- donat projesinin bitmesi gündemde. Bu konuda neler söylersiniz?

Eğit-donat projesi baştan bu yana zaten çok iyi işleyen bir süreç değildi. Biz en başından beri bu projenin ancak destekleyici bir unsur olabileceğini ifade etmiştik. 'Tek başına eğit-donat projesi ile Suriye'deki sorunun aşılacağını düşünüyorsak bu kendimizi aldatmak olur' dedik. Buradaki sıkıntılardan birisi de eğitip donatılacak insanın tespitiydi. Bu sebeple ilk programda az sayıda katılım vardı, ikincisinde de istediğimiz düzeyde olmasa bile biraz daha artmıştı. Maksimum düzeyde olsa bile yılda 2000 kişi eğitebiliyorsunuz. O yüzden bu program zaten bugüne dek çok sağlıklı işlemedi.

Suriye'de yaşanan sorunun bir başka boyutu da mülteci meselesi. Vicdanları yaralayan bu sorun nasıl çözüme kavuşabilir?

Göçmenler konusunda hiç kimse meseleye samimi olarak yaklaşmıyor. Herkes Suriye ile ilgileniyor da bunun insani boyutuyla ilgilenmiyor. Batı, Rusya, İran dahil hiçbir ülke mülteciler konusunda 'ne yapacağız' diye ilgi göstermiyor. Herkes yaptıklarından dolayı Türkiye'yi destekliyor ama burada da ciddi bir destek göremiyoruz. Mülteci meselesinin çözümü de işin siyasi boyutunun çözülmesi ile mümkündür.

ESAD'IN ETRAFINDA BİRLEŞTİREMEZSİNİZ

Çözüm için Esad'ın gitmesi şart yani?

Gerçekçi olalım; artık Esad'ın etrafında insanları birleştirebilmeniz mümkün değil. Esad'ı sevenin de sevmeyenin de bunu anlaması lazım. Bu kadar zulümden sonra artık siyasi değişimden başka çözüm yok.

PKK'nın eylemleri çözümü askıya aldı

Çözüm Süreci'ni Cumhurbaşkanı bitirdi şeklinde bir propaganda yürütülüyor. Bu kampanyaya ne dersiniz?

Çözüm Süreci'nin buzdolabına kaldırılmasının sebebi elbette terör olaylarıdır. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesini, Çözüm Sürecini başlatan kişi Cumhurbaşkanıdır. Bunun gerçekleşmesi için baldıran zehiri içen de siyasi risk alan da kendisidir.

HEDEF ERDOĞAN

Bu sorunun var olduğunu kabul eden de samimi gayret gösteren ve hak-hukuk, özgürlükler alanında her adımı atan da odur. Bunun karşısında samimiyetsizliği görüp tepki gösteren de yine kendisidir. Siz her adımı atacaksınız, karşı taraf ise söz verdiği halde silahı bırakmadığı gibi terör ve bölücülük anlamında çabasını arttıracak. Bu durum karşısında bir ülkenin cumhurbaşkanı sessiz kalabilir mi! Terörün artmasında Sayın Cumhurbaşkanımızın ne rolü var! Sayın Cumhurbaşkanı 'hadi terörü başlatın' mı dedi!? Yaşanan boşlukta silahı bırakmak yerine tam tersine bu süreci suiistimal ettiler. Her konuda, içeride de dışarı da hedef Erdoğan. MHP de, HDP de Erdoğan diyor; bu bir tesadüf olabilir mi; bunun altında ne var?..

HALK GERÇEĞİ GÖRÜYOR

Esas soru bu olmalı. Bunların hepsi maalesef Türkiye'nin gerçeklerini manipüle ederek başka yere çekmeye çalışıyorlar. Ama onların bu çabasına rağmen halkımız gerçekleri görüyor. Çözüm Süreci PKK terör eylemlerine tekrar başlayınca askıya alındı. Gerçekten bir adım atılmadıkça da bu Çözüm Süreci bir daha dolaptan çıkmaz. Bu iş 'silah bıraktık' demekle olmaz, silahların gömülmesi gerekir.

Bölgede terör terörü besliyor

Türkiye'de yaşanan terör olaylarını bölgede yaşanan olaylardan ayrı değerlendirmek mümkün mü? Bölgedeki kaos Türkiye'de yaşanan terör olaylarını nasıl etkiledi?

Bölge zaten bataklık. Terör terörü besliyor. Bir de ortada boşluk olduğu zaman bu daha kolay oluyor. DAEŞ bile Türkiye'ye saldırmaya cesaret edemezken buna cesaret buldu. Elbette biz gerekli cevabı verdik vermeye de devam edeceğiz. Ancak çakallar puslu havayı sever onun gibi terör örgütleri de bu boşluğu fırsat bilerek gerçek niyetlerini gösterdiler. Etrafımızdaki gelişmelerin ve bu boşluğun terörün artmasında etkisi var.