N. Ilıcak, H. Cemal ve C. Çandarı çıltırdan şey

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 16 Ekim 2015 16:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
N. Ilıcak, H. Cemal ve C. Çandarı çıltırdan şey

Bulunduğum her ortamda karşılaştığım ilk soru şu: - Seçim sonuçları ne olur, şimdi anketler nasıl gidiyor?

Aslında merak edilen ise şu:

- Ak Partinin oyları artıyor mu, tek başına iktidar olacak kadar milletvekili çıkarabilecek mi, bu oylar nereden gelecek, MHPden mi, HDPden mi?

Bununla bağlantılı bir soru da şöyle:

- HDPye giden dindar Kürtlerin oyu geri dönecek mi?

Bir başka soru da MHP ile ilgili:

- Bahçelinin genel kamuoyunda garipsenen tavrı MHPye oy veren kitlede de garipseniyor mu, bu MHPde dramatik bir düşüşe sebep olabilir mi?

Ak Parti tek başına iktidar olabilir mi? sorusu bu partinin dostlarının ve düşmanlarının müştereken sorduğu bir soru. Hatta, denebilir ki, düşmanlarının çok daha büyük merakla sorduğu bir soru. Çünkü böyle bir şeyin gerçekleşmesini asla istemiyor, ama böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimalinin kuvvetli olduğunu da düşünmekten kendini alıkoyamıyor.

Nazlı Ilıcak, 1 Kasımda bizi neler bekliyor? başlıklı Bugün gazetesindeki yazısını şöyle bitiriyor:

Çok ufak bir ihtimal olmakla birlikte AK Parti, 276 milletvekilliğiyle salt çoğunluğu yakalarsa, zulüm ve adaletsizlik devam edecek ve hepimiz duvara toslayacağız. Herkes, keyfiliğe dayanan böyle bir sistemin sonsuza kadar devam edemeyeceğini bilsin. Artık iç savaş mı çıkar? Asker müdahale mi eder? Kestiremiyorum... Ve bundan dolayı çok korkuyorum.

İç savaş mı, askeri darbe mi?

Duvara toslama psikolojisi...

Nazlı Ilıcak bu psikoloji içinde 7 Haziranda olduğu gibi HDPnin etrafında saf tutma çağrılarını Camia medyasında sürdürüyor.

Cengiz Çandar, Ak Parti tek başına iktidar olursa ülke yönetilemez hale gelir, kan banyosu devam eder diyor.

Ahmet Altan, Haberdar isimli internet sitesindeki yazısında çok kanlı bir senaryo oluşturmuş muhtemel bir Ak Parti iktidarı için.

Bu insanları, bu seçimde durdurun diye sesleniyor. Sedat Pekerin Oluk oluk kan akacak sözlerinden yola çıkarak bir kanlı senaryo oluşturmuş kafasında. Şunlar bu çılgın rüyanın yansımaları:

Bu iktidarın devamının, şiddetten, ölümden, savaştan, bombadan, terörden başka bir şey getirmeyeceğini görün.

Oluk oluk kan akacak bu iktidar yerinde kalırsa.

Bugün akan kandan daha fazlası akacak.

Bu iktidar işbaşında kaldığı sürece bu ülkeye istikrar ve huzur gelemeyeceğini, bu iktidarı destekleyenlerin de görmesi, hatta herkesten önce onların görmesi gerek...

Bu iktidarı işbaşında tutmaya çalışan herkes, kendisinin de içinde yaşayacağı bir cehennemin mimarı ve işçisi olacaktır.

Nasıl ruh hali bu?

Hasan Cemal aynı ruh halini t24teki yazısında şu satırlara yansıtıyor:

Şunu iyi bilin.

Türkiyeyi çok kötü yönettiniz.

Ve bir uçurumun kenarına getirdiniz.

1 Kasımda, 7 Hazirandan daha büyük bir seçim darbesi sizi bekliyor.

Ya da benim temennim bu.

Ama şöyle ya da böyle gidicisiniz!

Şöyle ya da böyle... Ne demek bu? Şöyle nasıl, böyle nasıl?

Ah Hasan Cemal, bir türlü kurtulamadın o 9-12 Martlı günlerin zihin dünyasından. Bakıyorsun, daraldığın bunaldığın her defasında 9 Mart sendromu bir yerlerden nüksediyor.

1 Kasımda 7 Hazirandan daha büyük bir hezimet olacağından emin olsan, bunları yazmazsın. Ama biliyorsun ki, durum öyle değil. Biliyorsun ve biliyorsunuz ki, bu halk senin gibi ve sen gibiler gibi bakmıyor olan bitene. Onun için Ahmet Altan Bu iktidarı iş başında tutmaya çalışan herkesdiye hala Ak Partiye oy vereceğini bildiren milyonlarca insanı Cehennemin mimarı olarak suçlamaya cüret ediyor.

Tehdit, tehdit, tehdit. Kan, kan, kan.

Bunlar demokrat olacaklar. Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Hasan Cemal, Cengiz Çandar.. En demokratları bunlarsa, başkalarının yüreğinde nasıl bir cehennem kaynıyor durup düşünmek lazım.

Şunu biliyorum, halk bu ruh halini tanıyor, bu ruh halinin içinden Başbakan idamları çıktığını biliyor ve 1 Kasıma ona göre hazırlanıyor.

Ahmet Taşgetiren

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber